Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Türkiye Ihracatini En Hizli Artiran 3. Ülke Oldu'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, "Göreve geldigimizde yilda 36,1 milyar dolar ihracati olan ülkemiz geçen sene 254,2 milyar dolar ihracat gerçeklestirdi. Türkiye bu artis oraniyla OECD ülkeleri arasinda ihracatini en hizli artiran 3. ülke oldu. Küresel ölçekte yasanan tüm zorluklara ve sorunlara ragmen ihracatimiz yükselis trendini devam ettiriyoruz" dedi.

Inovasyon gelistirme programina basvuran firmalarin sayisinin her yil düzenli olarak artmasinin inovasyon kültürünün is dünyasinda kök salmaya basladigini gösterdigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "2014 yilinda 460 basvuru ile basladigimiz InovaLIG’te bu sene 64 farkli sehirden 2003 firma sayisina ulastik. Bugüne kadar 89 farkli firmamiza ödül verdik. Geçen yil ödül alan firmalarimizin toplam ihracati 19 milyar dolara yaklasti. Bu rakamin daha da artacagina inaniyorum. Her zaman söyledim, bugün tekrar vurgulamak istiyorum. Yeter ki siz çalisin, üretin, istihdam olusturun. Yeter ki siz bu ülkenin ürünlerini dünyanin dört bir yanina ulastirin. Yeter ki siz Türkiye’nin potansiyeline güvenmeye, inanmaya devam edin. Allah’in izniyle sizi asla yalniz birakmayiz. Bugüne kadar hep bu anlayisla hareket ettik. 2012 yilindan beri salgin dönemi hariç Türkiye Inovasyon Haftasi etkinliklerine bizzat katilarak sizlerle beraber olduk. Fikirlerinize kulak verdik. Sorunlariniza çözüm aradik. Sevinçlerinizi paylastik. Basarinizla gurur duyduk. Siz ihracatçilarimizin neye ihtiyaci varsa gidermenin, beklentilerinizi imkanlar dahilinde karsilamanin, yurt içinde ve yurt disinda önünüzü açmanin gayreti içinde olduk. Sunu burada bir kez daha tüm samimiyetimle ifade etmek isterim ki, gerek ülkemize gelen devlet ve hükümet baskanlariyla yaptigimiz görüsmelerde, gerekse yurt disina gerçeklestirdigimiz seyahatlerde öncelikli gündemimiz hep sizlerin meselesidir. Geçen haftaki Almanya ziyaretimizde oldugu gibi sali günü Cezayir seyahatimizde de yine bize ilettiginiz konulari ele aldik. Serbest ticaret anlasmalarindan tercihli ticaret anlasmalarina, yatirimlarin karsilikli tesvikinden çifte vergilendirmenin önlenmesine kadar sizleri tesvik edecek her türlü hukuki alt yapiyi kurduk, kuruyoruz. Gümrük islemlerinin süratli, etkin, sorunsuz ve en az maliyetle yapilmasi noktasinda kendimizi sürekli gelistiriyoruz. Bu alanda teknik kapasite bakimindan dünyanin sayili gümrük idareleri arasinda yer aliyoruz" dedi.
"Türkiye OECD ülkeleri arasinda ihracatini en hizli artiran 3. ülke oldu"
Ihracatçilara saglanan kolayliklarin basinda hususi damgali pasaport imkani oldugunu söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Sizlerin vize beklemeden müsterilerinizle hizli sekilde irtibat kurabilmeniz için 2017 yilinda bu düzenlemeyi hayata geçirdik. Bu kapsamda 35 bin ihracatçimizi hususi damgalari pasaport verdik. Eximbank sermayesini 50 milyar liraya çikartarak sizlere mali açidan destek olduk. Eximbank 2022 sonu itibariyle toplam 45 milyar dolarlik destek sagladi. Ekim ayi sonu itibariyle mal ve hizmet ihracatçisi firmalara yaptigimiz devlet yardimlarinin toplam tutari 8 milyari buldu. Özellikle ihracat hacminde hep birlikte tarihi bir basari hikayesi yazdik. Göreve geldigimizde yilda 36,1 milyar dolar ihracati olan ülkemiz geçen sene 254,2 milyar dolar ihracat gerçeklestirdi. Türkiye bu artis oraniyla OECD ülkeleri arasinda ihracatini en hizli artiran 3. ülke oldu. Küresel ölçekte yasanan tüm zorluklara ve sorunlara ragmen ihracatimiz yükselis trendini devam ettiriyoruz. Son olarak Ihracatimiz Ekim ayinda yeni bir yükselis yakaladi. Ekim ayinda bir önceki yilin ayni ayina göre yüzde 7.4 oraninda artarak 22,9 milyar dolara çikti. Böyle en yüksek Ekim ayi ihracat degerine ulastik. Ekim ayi itibariyle son 12 aylik ihracatimiz ise 254, 8 milyar dolari buldu. Ayrica yillik cari dengede son iki ayda 7,3 milyar dolar iyilesme saglandi. Bittik, battik, mahvolduk diyenlere aldirmadan çalistik ter döktük, gayrettik çabalarimizin meyvesini de rekor ihracat rakamlarina ulasarak topladik. Bu basarida emegi, alin teri ve katkisiz olan sizler ihracatçilarimizi yürekten tebrik ediyorum. Bunlar sadece birer baslangiç. Insallah çok daha fazlasini basaracagiz" dedi.
"ASELFLIR500 adini verdigimiz kamera sistemimizin Subat 2024’ten itibaren seri üretimine geçmeyi planliyoruz"
Orta Vadeli Program ve 12. Kalkinma Plani’nda belirlene ihracat hedeflerini mutlaka gerçeklestireceklerini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, "Ihracatin rakam olarak artisi, süphesiz önemlidir ancak bizim Türkiye olarak bundan sonra üzerinde asil yogunlasmamiz gereken, ihracattaki nitelik artisidir. Rakamsal artisla birlikte bunun da ötesine geçerek yüksek katma degerli ürün ihracatina odaklanmamiz sart. Burada da son 21 yilda ciddi mesafe aldik. 2022’de yüzde 37 olan orta, yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatinin imalat içindeki payi bu yilin ilk 10 ayinda yüzde 40.3’e yükseldi. Artis egilimin devam etmesini son derecede önemli buluyorum. Ama buna ragmen ortalama 1,2 veya 1,3 dolar civarinda seyreden kilogram basina ihracati açikçasi Türk ekonomisine yakistiramiyorum. Yüksek teknolojideki ürünlerin payini artirmaliyiz. Savunma sanayi alaninda bunu basardik. Kilogram basina ortalama 57.5 dolarin üstünü yakaladik. Iha’larda bu rakam yaklasik bin dolardir. IHA ve SIHA’larda elde ettigimiz basariyi, füze, gemi, zirhli araç, kamera, hava savuma sistemleri ve elektronik harp sistemlerine tesmil etmek istiyoruz. Insansiz hava araçlarindaki optik kameralari Kanada’dan tedarik ediyorduk. Suriye’nin kuzeyindeki terör yuvalarina yönelik operasyonlar nedeniyle firma çesitli bahanelerle teslimatlarina yapmamaya basladi.
Sonra ambargo karari geldi. Ardindan Aselsan’a talimat verdik. Arkadaslarimiz tam bir seferberlik ruhu ile gece gündüz çalisip 15-20 kamera üretip yerli IHA’larimza sundular. Üretimi ve tasarimiyla yazilimi ve sistem program mühendisiyle yerli ve milli kamera sistemini böylece ülkemize kazandirdik. Bugüne kadar 160 adet cats sisteminden 60 tanesini yerli SIHA platformlariyla birlikte yurtdisina ihraç ettik. Simdi bununla kalmiyor kameralarin bir üst versiyonunu gelistiriyoruz. 80 kilometre mesafeden tank tespiti yapabilen bu kameramiz su an teknik özellikleri açisindan dünyanin en iyi performansina sahip. ASELFLIR500 adini verdigimiz kamera sistemimizin Subat 2024’ten itibaren seri üretimine geçmeyi planliyoruz. Burada sadece kendi ihtiyacimizi karsilamakla kalmadik. Ayni zamanda kilogram basina ihracat degeri 20 bin dolari bulan bir ürüne sahip olduk. Kötü komsu hacet sahibi eder. Iste bu hikmeti bir kez daha yasayarak gördük. Türkiye’nin ilk elektrikli araci benzer bir basari hikayesidir" ifadelerini kullandi.
Türkiye’nin yerinde saymakla yetinecek bir ülke olmadigini olamayacagini belirten Erdogan, "Bizim gibi varligini mücadeleye borçlu bir ülke için yerinde saymak demek geriye gitmek kan kaybet demektir. Biz kan kaybedemeyiz. Ekonomide sürekli hedef büyütmemizin, savunmada sürekli çitayi yükseltmemiz, ihracatta baskalariyla degil kendimizle yarismamizin, turizmde daha büyük hedeflere yelken açmamizin diplomaside etkinligimizin arttirmanin yollarini aramamizin her alanda hep daha güçlü daha iyi daha gelismis daha bagimsiz olma idealiyle hareket etmemizin yegane sebebi iste budur. Inovasyon haftasi etkinlikleri çerçevesinde paylasilan çalismalarin, hikayelerin, ürünlerin ve ilham verici basarili örneklerin hepimize rehberlik edecegine inaniyorum. Kimi alanlarda kendimizi henüz yeterli görmesek de ihracatta elde ettigimiz bu basarilarin hiç biri tesadüf degildir. 2002’den beridir attigimiz her adimi belli bir plan ve vizyon dogrultusunda attik. Hükümet olarak ilk günden itibaren inovasyon meselesine çok büyük önem verdik. Zira inovasyon olmadan yeni özgün kendi alaninda çigir açan ürünler gelistirmeden ne yaparsak yapalim hangi destegi verirsek verelim hedeflerimize tam manasiyla ulasamayacagimizi biliyorduk. Bu anlayisla teknoparklari yayginlastirarak üniversite sanayi isbirligini destekleyerek, arastirma gelistirme çalismalarini bilimsel faaliyetleri genç girisimcileri tesvik ederek, ülkemizde güçlü bir yenilikçilik ekosistemi kurduk. Arastirma gelistirme merkezi sayimizi sifirdan bin 298’e tasarim merkezi sayimizi 0’dan 326’ya teknopark sayimizi 2’den 100’e çikartarak yenilikçilik alanindaki iddialarimizin temelsiz olmadigini gösterdik" dedi.
"Sirketlerimiz üniversitelerimiz arastirma merkezlerimiz disa açilmaktan uluslararasi bir zemini olusturmaktan asla korkmamaliyiz"
Yenilikçiligin mimari ve tasiyicisi olan TEKNOFEST gençliginin yetismesi için tüm imkanlarin seferber edildigini söyleyen Erdogan, "Artik nitelikli, basarili ve donanimli gençlerimiz geleceklerini yurt disinda degil bu topraklarda görüyor. Küresel ölçekte faaliyet gösteren sirketlerimizin sayisi arttikça Türkiye dünyanin birçok bölgesinden nitelikli insan kaynagini da cezbediyor. Ziyaret ettigimiz birçok firmada personel çesitliligine sahit oluyoruz. Gönül ve kültür cografyamizdan gelen bilim adamlarini arastirmacilari iyi yetismis mühendisleri gördükçe ülkemizin inovasyon ekosistemi adina memnuniyet duyuyoruz. Esasen bu ne bizim ne de gelismis ülkeler için yeni bir durum degildir. Bilimde, kültürde, sanatta, ticarette, egitimde hasil hayatin her alaninda ilerlemek ancak beseri zenginlik ve çesitlikle mümkündür. Tarih boyunca Istanbul’dan Bagdat’a Kahire’den Sam’a Islam medeniyetinin gözde sehirleri hep bu sekilde gelismis ve kalkinmistir. Bati’daki bilim merkezleri kendi sakinlerinin yani sira dünyadan bilim ve sanat insanlarini cezbederek büyümüslerdir. Dünyanin en basarili üniversiteleri en basarili AR-GE merkezleri üretim ve arastirma merkezleri küresel ag sahip uluslararasi sirketleri yerel insan kaynagi yaninda baska membalardan beslenmektedir. Bunun en somut örnegi Silikon Vadisidir. Silikon Vadisi’nde Amerikalilarla birlikte dünyanin yüzlerce ülkesinden basarili arastirmacilar girisimciler bilim insanlari çalisiyor. Kullandigimiz telefonlarin kim bilir kaç milletten insanin emeginin ürünü oldugunu tahmin bile edemeyiz. Ayni durum arabadan bilgisayara telefonumuzdan uygulamalardaki kolumuzda bulunan saatlere kadar hemen her sey için bunlar geçerlidir. Sirketlerimiz üniversitelerimiz arastirma merkezlerimiz disa açilmaktan uluslararasi bir zemini olusturmaktan asla korkmamaliyiz" dedi.
"Yurt disinda kötüleyerek siyasi rant pesinde kosan muhterislerin heveslerini vatanimiza sahip çikarak kursaklarinda biraktik"
Türkiye’yi içine kapatmayi sinirlarina hapsetmeyi amaçlayan söylemleri kesinlikle iyi niyetli bulmadigini kaydeden Erdogan, "Son dönemde 5. Kol elemanlari tarafindan körüklenen lümpen fasizm büyük ve güçlü Türkiye yolundaki en büyük engellerden biridir. Çünkü fasizm sadece insanin ve insani hasretlerin degil sanatin yenilikçiligin özgün ve özgür düsüncenin de hasmidir. Kendi disinda herkesi düsman gören bu hastalikli zihniyetin toplumumuzun ifsa etmesine özellikle gençlerimizi zehirlemesine gençler firsat vermeyecegiz. Ülkemize yatirim yapan istihdam saglayan Türk ekonomisinin güçlenmesi hak ettigi düzeye gelmesi için katma deger üreten herkesi bagrimiza basmaya devam edecegiz. Tipki tarihte oldugu gibi tipki bugün dünyanin gelismis ülkelerinde oldugu gibi renkliligi farkliligi çesitliligi kaliteyi dünyanin neresinde olursa olsun bilgiyi bir zenginlik olarak görmek ve bunu ekonomik anlamda kazanca dönüstürmek bizim için tercihten öte zorunluluktur. Nice engelin üstesinden bu anlayis ile geldik. Nice badireyi atlattik. Nice saldiriyi püskürttük. Nice bize yapamazsiniz diyenleri bize sürekli karamsarlik asilayanlari, bu ülkeden bir sey olmaz diyenleri basarilarimizla sürekli hüsrana ugrattik. Ülkemizi yurt disinda kötüleyerek siyasi rant pesinde kosan muhterislerin heveslerini vatanimiza sahip çikarak kursaklarinda biraktik. Bundan sonrada aynisini yapacagiz. 6 subatta yasadigimiz deprem felaketinin yaralarini süratle sararken, hedeflerimizden asla kopmadik, kopmayacagiz" ifadelerini kullandi.
Türkiye’nin bu dönemde millet olarak mazlum ve magdur cografyalara sirtini dönmeyecegini söyleyen Erdogan, "Balkanlara, Kafkaslara, Türk dünyasindaki soydaslarimiza sahip çikiyorsak, 7 Ekim’de Israil’in vahsi saldirilarinda can veren Gazzeli kardeslerimizin derdiyle de ayni sekilde dertlenecegiz. Tarihimizin hiçbir döneminde zulme riza göstermedik. Bugün Israil’in vahsetine ses çikarmayanlar gibi soykirima ve sömürüye ulasmadik. Insanimizin basini öne egecek, utanacak çekinecek birileri tarafindan önümüze konacak hiçbir bagajimiz olmadi. Biz bunlarin hiç birine borçlu degiliz, tam aksine alacakliyiz. Ve anlimiz ak, basimiz dik yürüdük. Gittigimiz her ülkede su hakikate her defasinda sahit oluyoruz. Türkiye zor zamanlarda siginilacak güvenli yuva demektir. Türk ise özlenen yolu gözlenendir. Ayak izinin oldugu her yerde hayirla, hasretle yad edilendir. Tarihin bizlere yükledigi sorumlulugun bilinciyle, ya bir yol bulacagiz, ya bir yol açacagiz ama ne suretle olursa olsun. Yolda kalanlarda olmayacagiz" ifadelerini kullandi.
