Iklim Krizine Karsi Tarimda Verimlilik
Iklim krizine karsi tarimda verimliligin artirilmasi amaciyla çiftçilere damla sulama sistemleri anlatildi. Netafim Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Pinar Parmaksiz, “Damlama sulama sistemleri sayesinde suda yüzde 45 ile 75 arasinda tasarruf saglaniyor” dedi.

Netafim Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Pinar Parmaksiz, iklim krizi ile birlikte yagislarin azaldiginin herkes tarafindan gözlemlendigine dikkat çekerek, “Barajlarimizda sular azaliyor. Eskiden Türkiye su zengini olarak görülüyordu fakat zamanla bu anlamda ülkemizin fakirlestigi gerçegi ne yazik ki karsimiza çikiyor. Tatli su kaynaklarinin yüzde 70 civarinin tarim sektöründe kullanildigini hepimiz biliyoruz. Tarim sektöründe kullanilan bu kadar ciddi su kaynagi varken, bunlarin sadece yüzde 25’ini modern sulama sistemlerinin kapsadigini da biliyoruz. Bunlarin içerisinde de damla sulama sistemlerinin uygulandigi arazilerin genele orani ise sadece yüzde 8’i olusturuyor” dedi.
“Ürün kalitesi ve verimliligi artiyor”
Damla sulama sistemleri hakkinda da bilgiler veren Parmaksiz, “Damla sulama borulari ile su dogru miktarda ve araliklarda tarla ve bahçe bitkilerinin köküne ulasir ve bundan dolayi da suyla beraber enerji ve araziden de tasarruf ederiz. Ayni zamanda bu damla sulama borularindan sivilastirilmis gübreyi de geçirdigimiz için üretim kalitesinin ve veriminin artisini da bizzat görüyoruz. Su krizinin bas gösterdigi ortamda gelecek nesillere yeterince su kaynaginin birakilmasi için bizim ‘salma sulama’ diye tabir edilen geleneksel yöntemden damla sulamaya geçmemiz bir zorunluluktur. Ayni zamanda enerji maliyetlerindeki artis, bu dönüsümü mecburi hale getiriyor. Aksi takdirde gida üretiminde sikintilar bas gösterecek” diye konustu.
“Mottomuz gida, su ve arazi kitligi ile mücadele etmektir”
Çiftçilere teknik bilgilendirme toplantilarinin siklikla yapildiginin altini çizen Pinar Parmaksiz, “Bizim mottomuz daha az kaynakla daha çok verimdir. Firmamizin vizyonu, gida, su ve arazi kitligi ile mücadele etmektir. Bunun için de akilli sulama sistemlerini genis kitlelere benimsetmeyi hedefliyoruz. Gida kitligi dedigimizde dünyada hala 700 milyon civarinda insan açlik sorunu ile bas ediyor. 2050’li yillarda dünyada 10 milyara yakin bir nüfusun olacagini varsayarsak, ayni birim alandan çok daha fazla üretim elde etmemiz gerektigi asikardir. Gelecek nesillere güzel bir gezegen birakmayi düsünürken, ayni zamanda çiftçimizin daha çok kazanmasini da amaçliyoruz” ifadelerini kullandi.
Arazi kitligi ile mücadelede de damla sulama sistemlerinin önemine deginen Parmaksiz, “Salma sulama ile topragin en verimli kismi olan üst kisim süpürüp gidiliyor. Bundan dolayi da toprak sürekli tuzlaniyor, kalite ve verim düsüyor. Damla sulama, suyu ve gübreyi bitkinin dogrudan köküne verdigi için kalite artisi öngörülüyor. Çiftçilerimiz hem tasarruf saglarken hem de ürün kalitesi ve verimliginde büyük artis sagliyor. Bizim de bunlari çiftçilerimize tüm yönleriyle anlatmamiz gerekiyor” dedi.
“Ciddi potansiyel var, bunun açiga çikmasi lazim”
Damla sulama sistemlerine yönelik olarak geçmise göre devletin belli tesviklerinin oldugunu belirten Parmaksiz, “Sulanabilen arazilerin sadece yüzde 8’i damla sulama sistemlerini kullaniyor. Ciddi bir potansiyel var ve bunun açiga çikmasi gerekiyor. KDV oraninin bu sistemlerde düsürülmesi ve hatta kaldirilmasi, çiftçinin faydalanabilecegi tesviklerin artirilmasi gerekiyor. Tesviklerin damla sulamada artirilmasi ve yayginlasmasi, ayni zamanda sifir faizle verilen 5 yillik vadeli kredi limitlerinin genis kitlelere kullandirilarak artirilmasi ilk etapta kamudan beklentilerimiz arasinda geliyor” seklinde konustu.
Parmaksiz sözlerini söyle tamamladi:
“Çiftçimize kullanilan su fatura edilirken, hesaplama arazi büyüklügüne göre yapiliyor. Halbuki su, tüketim tutarina göre fatura edilse o zaman çiftçilerimiz suyun kullanimina daha fazla dikkat edecektir. Devletten beklentimiz hem finansal anlamda belirli limitlerin, hem de kullanilan su miktarini kontrol etmek suretiyle damla sulama sistemlerinin önünü açmalaridir.”
Suyun akilci kullanimi ve sürdürülebilir tarima katkisina vurgu yapan Netafim Türkiye Satis ve Agronomi Direktörü Okan Basaran, basta hububat ve yonca olmak üzere seker pancari, çeltik, yer fistigi, fasulye, pamuk, ayçekirdegi, findik, kivi, muz gibi ürünlerin yetistirilmesinde damla sulamanin henüz gereken düzeyde kullanilmadigini belirtti.
Ekim alanlarinda yapilan denemelerde damla sulama sisteminin etkinliginin test ve teyit edildigini söyleyen Basaran, salma sulama uygulamalarina göre damla sulamanin çok daha çevreci bir metot oldugunu ifade etti.
Okan Basaran, metan gazi ve karbon saliniminin neredeyse sifir noktasina indirgendigini, salma sulamada ise arazideki bakteriyel olusumun daha sonra zehirli gaz olarak atmosfere salindigini, bunun da uzun vadede insan yasamini tehdit ettigini belirtti.
