'Omicron'da Tat Ve Koku Kaybi Yasayanlarin Yüzde 50'Sinde Depresyon Görülüyor'

ABD’de yapilan bir arastirmaya göre Omicron varyantinda tat ve koku kaybi yasayan hastalarin yüzde 50’sinde depresyon görüldügü bilgisini veren Nöroloji Uzmani Dr. Emir Rusen, ayni zamanda Dünya Alzheimer Günü dolayisiyla da Covid’de koku kaybi yasayan insanlarin ise demans oraninin, normal insanlara göre daha fazla oldugunu hatirlatti.

'Omicron'da Tat Ve Koku Kaybi Yasayanlarin Yüzde 50'Sinde Depresyon Görülüyor'
Covid - 19 pandemisi dünya çapinda 6 milyondan fazla insanin ölümüne sebep oldu. Yapilan arastirmalarla çesitli alanlardaki etkileri hala daha tespit edilmeye devam ediliyor. Aktif korona virüsünde ölüm sayilarinda azalma olmasina ragmen omicron, alfa ve delta varyantlarinin etkisinin hala devam ettigini belirten Altinbas Üniversitesi Tip Fakültesi Ögretim Üyesi Nöroloji Uzmani Dr. Emir Rusen, yeni varyantlarda tat ve koku kaybinin az olunmasi sebebiyle, “hafif geçiriyorum” diyerek rahat davranildigina ve bunun da riskli oldugunu söyledi.

Nöroloji Uzmani Dr. Emir Rusen ayni zamanda yasanan tat ve koku kaybi ile ilgili ABD’de yapilan nörolojik bir arastirmanin da sonucuna degindi.

Dr. Rusen Emir, varyantlara göre tat ve koku durumunun farkli risk faktörleri içerdigine dikkat çekerek, ABD’de yapilan bir arastirmaya göre, Omicron geçirenlerde, tat ve koku kaybi yasama oranlarinin yüzde 17 olarak tespit edildigini söyledi.

“Buna göre, yeni varyantlarin tat ve koku kaybi anlaminda daha az etkili oldugu söylenebilir” diyen Dr. Emir Rusen, nöroloji uzmanlarinin yaptigi bu respoktekstif arastirmaya göre, bu hastalarda tat ve koku kaybi yasayanlarin yüzde 50’sinden fazlasinda depresyon görüldügünü söyledi.

Dr. Emir Rusen, “Bu hastalarin depresyona girdigi görülüyor. Koku kaybi yasayan insanlarda demans orani ayni sekilde normal insanlara göre daha fazla görülmüstü. Buna göre bu semptomu daha az yasayanlarda, daha az ruhsal degisim ve depresyon görüldügünü söyleyebiliriz” açiklamasini yapti.

“Alzheimer 5 evrede ilerler”

21 Eylül Dünya Alzheimer Günü çerçevesinde da açiklamalarda bulunan Nöroloji Uzmani Dr. Emir Rusen öncelikli olarak basit unutkanliklarla baslayan hastaligin evreleri hakkinda bilgi verdi. Kisiden kisiye degismesine ragmen temelde 5 evrede ilerledigini dile getiren Rusen, bu evreleri su sekilde siraladi:

1. Preklinik evre: Alzheimer teshisi öncesi dönem. Belirgin semptomlar görülmez. Amiloid beta proteinin tespitini yapan görüntüleme taramalariyla tespit edilir.

2. Hafif bilissel bozukluk- Pre Demans MCI: Uzun zaman bu tablo korunabilir. Bazen 1 yil sonra yüzde 20’si Alzheimer’e dönüsür. Beyin sisi olayi dedigimiz asamadir. Son güncel olaylari hatirlamada güçlük çekerler. Yakinlari hafiza sorunlarini fark eder. Örnegin randevulari eskiye oranla daha fazla unuturlar. Karar vermede zorluk, birkaç adimdaki görevleri yerine getirme de zorluk. Yikanma ve yemek yeme gibi aktiviteleri ihmal ederler.

3. Hafif bunama asamasi: Teshis asamasidir. Hafiza ve düsünme sorunlari, günlük yasami etkilemeye baslar. Esyalarini kaybeder, öfke bas gösterir, görevleri tamamlayamazlar, ayni soruyu tekraren sorarlar.

4. Orta derecede demans gelisimi: 2-4 yil sürer. Tanidik yerlerde bile yolunu kaydedebilir. Haftanin günleri karistirir, adres telefon gibi kisisel bilgileri unuturlar. Paranoya gelisebilir, huzursuz ve agresif olabilirler. Hafiza bosluklarini tamamlamak için favori anilarini tekrarlarlar. Havaya uygun giyinmekte zorluk çekerler.

5. Siddetli bunamalar ve tedavinin çözüm olmadigi evre: Düsme riski artar, yutma güçlügü, yatakta daha fazla zaman geçirme, mesane ve bagirsak sorunlari artar. Korku nedeniyle saldirganlik sorunlari olabilir.

“Alzheimer’da erken tani çok önemli. Bu hastalar 20 yil yasayabilirler”

Alzheimer teshisinden itibaren hastalarin 4 ila 8 yil arasi yasam süreleri oldugunu belirten Dr. Emir Rusen, erken tani ve tedavi ile 20 yil yasayabilen hastalarin da bulundugunu kaydetti.

Dr. Emir Rusen, beyinde hastaligi olusturan patolojik proteinlerin ve farkli bulgularin, erken ilaç tedavisiyle beyin dokusuna verdigi zararlarin azaltabildigini ve yasam süresinin uzatilabildiginin de altini çizdi.

“Geceleri uyumazlar”

Yakinlarinin siklikla bu hastalarin gece uyumadiklarindan sikâyet ettiklerini de ifade eden Dr. Rusen, “Buna, uyku uyaniklik döngüsünü kontrol eden beyin dokusundaki bozulma neden olur. Fiziksel aktivite azligi, uygun olmayan isik, gürültülü ortamlar ve gündüzleri uyumak gibi çevresel faktörler de bu durumu tetikler” diye konustu.

“Fast Food ve hareketsiz yasam Alzheimer’i artiriyor”

Dr. Emir Rusen, dünyada 30 milyon Alzheimer hastasi oldugunu ve bu sayinin 2050 yilinda 160 milyon kisiye ulasmasinin beklendigini dile getirdi. Beynin kan akimini yavaslatmasi sebebiyle fast food beslenme ve hareketsiz yasam tarzinin, Alzheimer hastaliginin artmasindaki en önemli etken oldugunu kaydeden Rusen, “Saglikli beslenme ve düzenli egzersiz, hastaliktan korunmak için hayati önem tasiyor. Her gün mutlaka 15 dakikalik yürüyüslerle kan akisi hizlandirilmali” dedi.

“Kilo ile Alzheimer iliskisi dogru orantilidir”

Dr. Emir Rusen kilo ve alzheimerin birbiri ile iliskili oldugunu da vurgulayarak açiklamalarina söyle devam etti:

“Beyin kan akisinin azalmasi, kilo ile orantilidir. Vücut kitle endeksi ne kadar çoksa, beyin kan akisi o kadar yavaslar. Hayvansal gida ve protein agirlikli beslenmek, vitamin dengesini bozar ve Alzheimer riskini artirir. Bu hastalarin beslenmelerinde de dikkat edilmesi gerekir. Hastalarin, karbonhidrat içeren sekerli, unlu, glütenli besinlerden, paketli ve islenmis gidalardan mutlaka uzak durmali. Sebze, meyve ve balik tüketmeliler.”

“B -12 takviyesi önemli”

Dr. Emir Rusen, Finlandiya’da yapilan bir arastirmaya göre ise B -12 Vitaminin demansa yakalanma oranini azalttigini dile getirerek, “Hastalar bu vitaminleri mutlaka bir doktor gözetiminde almalilar. Zira, B-12 vitamin seviyesinin, üst seviyeyi asmasi halinde karacigerde olumsuz etkileri olabilir. B-12’nin agirlikli olarak yumurta, et, balik ve diger deniz mahsulü gidalarda olmasi nedeniyle, hasta beslenmelerinin buna göre düzenlenmesi önem tasiyor” diye konustu.

“Erkeklerde, kadinlara oranla daha fazla risk var”

Alzheimer hastaliginda yas ve cinsiyet faktörlerinin etkisine de deginen Dr. Emir Rusen, Isveç’te yapilan bir arastirmaya göre erkeklerde, kadinlara oranla daha fazla risk tespit edildigini dile getirdi. Dr. Emir Rusen, arastirma çerçevesinde 8-10 yil boyunca, hafif ve orta unutkanlik sikâyeti olan hastalarin, 2 yilda bir bilissel aktivite degerlendirmesine tabi tutuldugu bilgisini vererek, “Buna göre erkeklerde, bozuk bir protein olan amiloid beta proteininin, kadinlara oranla daha fazla arttigi tespit edildi. Ayrica beyin hücrelerinde görülen microgliyal aktivasyon ve inflamasyonun da kadinlara oranla daha fazla artis gözlenmistir. Demans üzerinde çalismalar yapan Isveçli Karolinska Enstitüsünde yapilan bu arastirmada, yas faktörünün hastalik üzerinde etkili oldugu ancak herkesin ayni sekilde yaslanmadigi ve cinsiyete bagli degisken faktörlerin oldugu tespit edildi” diyerek sözlerini sonlandirdi.
Kaynak: İHA