Ankara'da su krizi sürüyor! Vatandaş Mansur Yavaş'a böyle isyan etti: Suyu getirin, böbreğimi vermeye razıyım...

Ankara'daki su krizi sürüyor. Nallıhan ilçesinde Aşağı Kavacık Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların merkeze 7 kilometre uzakta olmasına rağmen suya erişememesi tepki çekiyor. Vatandaşlardan Sadık Şafak, Mansur Yavaş'a, "Defalarca imza verdik, muhtar imza topladı. Allah rızası için su istiyoruz. Böbreğimi vermeye razıyım. Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri neredeler? Abdestsiz öleceğiz. 70 yaşındayım bir lokma suya ihtiyacımız var. Çok mağduruz." dedi.

Ankara'da su krizi sürüyor! Vatandaş Mansur Yavaş'a böyle isyan etti: Suyu getirin, böbreğimi vermeye razıyım...
Ankara'da su krizi sürüyor! Vatandaş Mansur Yavaş'a böyle isyan etti: Suyu getirin, böbreğimi vermeye razıyım...
Ankara Nallıhan ilçesinde Aşağı Kavacık Mahallesi'nde yaşayan vatandaşların merkeze 7 kilometre uzakta olmasına rağmen su çilesi yaşadığı ortaya çıktı.

Mahalle sakinleri; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın ilçelerini ziyaret ettiğini ve 'Gücümüzün yettiği kadar, köylerimizin hemen hemen hepsinde su musluktan akacak' dediğini hatırlatarak, 'Mansur Yavaş sözünü tutmadı. ASKİ sorunumuzu çözmüyor. ASKİ tankerlerle evlere su getiriyor, sudan para alıyor. İçme suyuna hasretiz' dediler.



'HAYATIMIZ SU İÇİN DİLEKÇE VERMEKLE GEÇİYOR'

Aşağı Kavacık Muhtarı Durmuş Öz: '48 hanemiz var, fakat su yok. 'ASKİ'ye git, dilekçe ver', hayatımız bununla geçiyor. Vatandaşlar bizden hizmet bekliyor. Mühendisler geliyor, inceleme yapıyor ve 'Su var' diyorlar. Sonuç aynı. ASKİ görevlileri 'Su yok' diyor. 'Yolu yaptır, burada su var' denildi. 15 gün çalışıldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü çalıştı ve sonuçlandı. Bu defa da bahane uydurdular ve 'Su seviyesi yüksek' denildi. 'Nallıhan'a bile yeter' dediler yol boşuna yapıldı. Bahaneleri bitmiyor. Şimdi de 'Dranaj yapacağız' dediler, 77 metre kazıldı, su oldukları yerde su çıkmadı. Yine başka alanda 'Burada kesin su var' denildi, 170 metre kazıldı. 'Burada su yok' denildi. 'Kuyu kurumuş' diye bir yazı geldi. Bizim kuyumuz yok. Tekrar yazdım 'Evet kuyunuz yokmuş' diye yazı geldi. Bu köyü biz biliyoruz, su nerede biliyoruz. Bizi de dinleyen yok. Benim dediğim yere kazı yapılsa su çıkmazsa o zaman konuş. Dilekçe vermekten yorulduk. Su merkeze 7 kilometre uzaklıkta. İnsanlar eski çağda gibi yaşıyor. Taşıma suyu ile hayat geçer mi? ASKİ evlere su getiriyor, sudan para alıyor. Evlere tank kurulmuş, parasız su gelmiyor. Vatandaşlar tankını ASKİ tankerlerinin getirdiği koyuyor ve bu suyu içiyor. Parası olmayan çeşmelerden taşıyor.'



'15 TON DEPO ALDIM BİR KISMINI YAĞMUR SUYU İLE DOLDURUYORUM'

Metin Avcı: 'Eski çağlardan kalan yöntemlerle yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. En büyük derdimiz su. Bir insanın hayatta en büyük derdi su olur mu? Yıl olmuş 2022. Bidonlarımı alıyor, aracıma su taşıyorum. Param olursa ASKİ'den sıraya giriyorum. 15 ton depo aldım. Bir kısmını yağmur suyu ile dolduruyorum. Geçen sene su yüzünden koyunlarımı sattım. 33 tane koyunlarımı su olmadığı için sattım. 130 TL civarında tankere su parası veriyorum. Kullanıma göre gün sayısı değişiyor. Gelen suda bekleyince yosun bağlıyor. Kolibasili dediğimiz yemyeşil su oluyor. Sabah kalktığımda o suyla yüzümü nasıl yıkarım? Banyomu nasıl yaparım? Vatandaş olarak hizmet istiyorum seçim zamanı gelip de kapıma geldiler. Bana verdiğin vaadler umurumda değil. Allah'ın suyunu bana vermek zorundasın. Vergimi veriyorum. Ömrümü rezillik içinde yaşayacaksam batsın bu dünya. Yılan hikayesine dönen bu iş çözülsün.'


'ALLAH RIZASI İÇİN SU İSTİYORUZ BÖBREĞİMİ VERMEYE RAZIYIM'

Sadık Şafak: 'Defalarca imza verdik, muhtar imza topladı. Allah rızası için su istiyoruz Böbreğimi vermeye razıyım. Tank koyduk, oğlum evinden getiriyor. Oğluma 1.200 TL su faturası gelmiş. Su sağlıksız olunca içme suyuna da para veriyorum. Tankerle gelen su içilir mi? Hafta da bir oğluma gidiyor yıkanıyoruz. Misafir geliyor, ağırlayamıyorum çok büyük sıkıntı. Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri neredeler? Abdestsiz öleceğiz. 70 yaşındayım bir lokma suya ihtiyacımız var. Çok mağduruz.'

'MUHTARIN ÖMRÜ SU İSTEMEKTEN TÜKENDİ'

Lütfiye Şafak: 'Çamaşırlarımı çuvala dolduruyorum, merkeze götürüp yıkıyorum. Yağmur suyu biriktiriyorum. ASKİ'ye 180 TL karşılında tankerle su getiriyorum. O da 10 gün civarında gidiyor. Parasını yatırınca su getiriyorlar. 10 günde 180 TL veriyoruz. Başkentteyiz, 3 bin 600 metre ötede şebeke suyu kullanıyorlar. Muhtarın ömrü su istemek için tükendi. Çocuk olmasa yandık.'



'ESAS SU KAYNAĞINI KAZMIYORLAR'

Raşit Erdem: 'Sürekli köyümüze mühendisler ve müteahhitler geliyor. Mühendis su için işaretleme yapıyor, müteahhit gidiyor başka yere sondaj vuruyor. Esas su kaynağını kazmıyor. 'Su yok deniliyor ve bölgeden ekipler ayrılıyor. Mansur Yavaş bize su veremiyor. Arıcılık yapmaya çalışıyorum ancak bırakacağım. Su yok. Sırtımda su taşımayla nereye kadar? Allah'ın suyunu veren yok. Yaz kış burada kalıyorum. ASKİ tankerle su getiriyor. Büyük tanker de alamadım, gücüm yetmedi.'

Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı iken 18 Mart 2019 tarihinde Nallıhan'daki düzenlediği mitingde, "Köylerde yaşayanların su ücretleri sembolik olarak 2 ya da 3 kuruşa indirilecek. Köylerdeki evlerin hemen hemen hepsine güneş enerjisi takacağım. İstiyoruz ki köylerde yaşayan vatandaşlarımız ne elektrik ne de su parası ödesin" iddiasında bulundu. Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi ve Nallıhan'da oturan köylülere 3.5 yıl sonra köylülere 2 bin 100 TL su faturası gönderdi. Nallıhan'da yaşayan köylüler, Mansur Yavaş'a tepki gösterdi:
Mustafa Kılıç: "Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin mahallemizde kademeli su tarifesinin kaldırılmasını istiyoruz. Su tarifesinin eskiden olduğu gibi tek olmasını istiyoruz. Su tarifesi nüfusa göre belirlensin. Hayvanlarımız ve bahçelerimiz var. İster istemez hayvanları ve bahçelerimizi suladığımız zaman fazla su kullanıyoruz. Biz köylüyüz ve çiftçiyiz su kullanmaya mecburuz. Devlet hayvancılık yapılması için destek veriyor. Su çok pahalı. Geçen seneden su fiyatlarına göre 4-5 kat artış oldu. Çiftçinin köylünün geliri belli."


İsmail Toy: "Sayın Mansur Yavaş, Nallıhan'a geldiğinde su faturalarını düşüreceğini söyledi. 100-200 TL gelen fatura 1000 TL oldu. Seçimden önce mitingde ben de ordaydım. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna suyu 40 kuruşa düşürdü. Emekliyim, maaşımın dörtte birini Allah'ın nimetine vereceğim."
İsmail Varol: "Hayvancılık geçim kaynağımız. Köylü başka ne yapabilir? Geçen sene 30-40 TL gelen fatura 764 TL geldi. Bu faturaların düşmesi gerekiyor. Biz devlet için çalışıyoruz. Dünyada bir sıkıntı var, çiftçi daha önemli hale geldi ancak biz su faturaları ile boğuşuyoruz. Bedava olmasın ama eskilerde olduğu gibi olsun."


Niyazi Üstüntaş: "Eski muhtarım. 80 yıldır böyle bir su faturası görmedim. Hakikatten soy ismi Yavaş ama kazıklamada hızlı çıktı. Allah'ın verdiği suya katlarca zam yapmak ayıptır. Ben iki kişiyim 50-60 TL gelen faturan 2000 TL'ye çıktı. Ben köye hiçbir hizmet görmedim. Allah bu nimeti vermiş, bedava da olmasın ama sınırı da aşmanın anlamı yok. Biz su faturaların tekrar gözden geçirilmesini istiyoruz".
Ahmet Baştürk: "2100 TL su faturası geldi. Hayvancılık yapıyoruz. Sayın Mansur Yavaş köylüye suyu 1-2 kuruş yapacağını söyledi ancak gelen fatura 2100 TL. Bu fatura hamama gelmez. Tarifeli su kademesine geçildi. Bu kadar milletin canını yakıyorsun ki? Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin milyarlarca bütçesi var gözünü köylüye dikmiş, canımızı yakıyor."


Kabaca Mahallesi Muhtarı Mehmet Oturakkaya: "Daha önce Nallıhan Belediye Başkanı sayesinde su fiyatı 40 kuruşa indirildi. Tarıma ve hayvancılığa destek verildi. Devletimiz destek veriyor, Ankara Büyükşehir Belediyesi su konusunda bize destek vermiyor. Susuz hayvancılık mı olur? Mansur Yavaş geldikten bir yıl sonra suyun metreküpü 40 kuruştan 4 TL'ye çıktı. Bu da yetmedi, bir ayda okunan su faturaları 3 ayda okunmaya başlandı. Maksat kademeyi geçsin ve çiftçi daha fazla su para ödesin. Bana 1600 TL su faturası geldi.

150 TL'den fazla fatura ödediğimi hatırlamıyorum. Hayvancılık için devlet hibe veriyor ama şimdi su faturaları gelince kazancımızı Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne veriyoruz. 'Allah'ın suyundan para mı alınır?' dedi bizi perişan etti. Hatlar hazır, sondaj hazır, herşey hazır ancak hiçbir masraf yapmadı. Hazır devir aldı, su getirmeye boru koymadı ve sondaş vurmadı. Kanallar açmadı ve kanalizasyon yapmadı. 'Allahın suyu' dedi köylüyü perişan etti." İbrahim Tunar: "Evime 660 TL su faturası geldi. 22 kök domates, 20 kök biberimiz var. İki kişiyiz ve hayvanımız yok. Su faturası aylık 50 TL'yi geçmezdi. Emekli olunca insan dalından koparıp yemek istiyor. Böyle bir fatura daha gelirse seneye ürün ekmem. 'Köylünün yanında olacağım' diyen Mansur Yavaşa selamlar."

YAVAŞ: 'KÖYLERİMİZİN HEMEN HEMEN HEPSİNDE SU MUSLUKTAN AKACAK'

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 30 Kasım 2019 tarihinde Nallıhan, Güdül ve Bala ilçelerini ziyaret etmiş ve esnafın sorunlarını dinlemişti.

Mansur Yavaş, gelecek sene yapılacak tüm yatırımlar için hazırlık halinde olduklarını iddia ederek, 'Gücümüzün yettiği kadar, köylerimizin hemen hemen hepsinde su musluktan akacak, kanalizasyon açıktan akmayacak ve yollarımız pırıl pırıl olacak. Kış içinde planlayıp, baharda ihale eder hale geleceğiz. Şu anda acil yapılması gereken işleriniz varsa onları da yapacağız. Grup yollarının hepsini beton yapmaya karar verdik, daha uzun ömürlü olacak. Köy içi imarlarını bir an önce bitirip, inşaat yapmak isteyenlerin önünü açmayı hedefliyoruz. Bunun için de 11 tane proje hazırladık' demişti.

Mansur Yavaş, söz konusu ziyarette güneş enerjisiyle ilgili konuda çalışmaların sürdüğünü belirterek şunları söylemişti:

'Sonradan mahalle olan köylerde güneş enerjisini temin edeceğiz. Köylerde yaşayan insanların su parasını yok pahasına indirdik, elektriği de ucuza temin etmesini istiyoruz. Yetmediği yerde elektriği kullanacaksınız. Ankara için bir şeyler üretin istiyoruz. Sizlere destek olacağız. Nallıhan'ın iklimi uygun. Şimdiye kadar Almanya'dan bin 500- 2 bin euroya, bugünkü parayla tanesi 40 bin lira olan ağaçlar ithal edilmişti. Aslında Ankara iklimine en uygun ağaçlar bu bölgede yetişiyor. Buralardan satın alacağız. Halk Ekmek, Halk Market oluyor. İsteyen bakkallara bayilik vereceğiz. Onların dış görünüşünü değiştireceğiz. Meyve sebzelerinizi buralarda pazarlayacağız. Direkt üreticiden tüketiciye ulaşacak.'