2 Bin 300 Rakimda Urartu'nun Gizemi Arastiriliyor
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde Urartular dönemine ait 2 bin 300 rakimda bulunan Kef Kalesi’nde 50 yil aradan sonra kazilar yeniden basladi. Urartu Krali 2. Rusa tarafindan yapilan 4 kaleden biri olan Kef Kalesi’ndeki kazilarda elde edilen verilen tarihe isik tutacak.

Urartu Krali 2. Rusa tarafindan insa edilen Kef Kalesi’ndeki saray yapisinda çalismalara agirlik verdiklerini belirten Coskun, "Kültür ve Turizm Bakanliginin izinleri ve Van YYÜ’nün destekleriyle 2022 yilinda da kazilarimiz devam ediyor. Geçen sene kisa bir dönem kazi yaptik, ikinci sezon kazimizi yapiyoruz. Yaklasik 50 sene sonra bölgede tekrar kaziya basladik. Burada yüz odadan daha fazla oldugunu düsündügümüz bir saray var. Bu saray bölümünde devasa fil ayaklarini tekrardan ayaga kaldirmak öncelikli planlarimiz içerisinde yer aliyor. Alanimiz büyük bir mekani kapsiyor ve 2 bin 300 rakimda kazi yapiyoruz. 60 bin metrekarelik büyük bir alanda kazimiz devam ediyor. Buraya biraz yol çikisi bizim için zor olsa da erken bir zamanda gelip burada kazilarimizi baslatiyoruz" dedi.
"Fil ayaklarini ayaga kaldiriyoruz"
Süphan Dagi’na ve Adilcevaz ilçesine hakim bir tepede kazi çalismalarini yürüttüklerini belirten Doç. Dr. Ismail Coskun, "Süphan Dagi, Urartular için önemli ayni zamanda bir tanri olarak da görülüyor. Bu kale milattan önce 685 ve 645 yillari arasinda yasayan 2. Rusa tarafindan yapiliyor. 2. Rusa 4 tane büyük kent insa ediyor. Ayanis, Bastan, Toprak Kale ve buradaki Kef Kalesi bu kentler içerisinde yer aliyor. Buradaki kentimiz Adilcevaz ilçemize çok hakim bir konumda ve yol güzergahlarini kontrol atlina alabilecek bir yerde bulunuyor. Geçen sene fil ayaklarindan sadece bir tanesini ayaga kaldirabildik, çünkü kis mevsimine yaklastigimiz ve doga sartlari engel oldugu için çok fazla fil ayagini ayaga kaldiramamistik. Bu sene de diger fil ayaklarini da yavas yavas ayaga kaldirip hem turizme hem de kültür açisindan Adilcevaz’in degerlerini ortaya çikarma açisindan bir çalisma düsünüyoruz" diye konustu.
"Defineciler çukur kazip kaleyi tahrip etmis"
Kef Kalesi’ne definecilerin de dadandigini ve birçok noktada çukur açip kaleyi tahrip ettigini vurgulayan Coskun, "Kazi alani çok yüksek bir yerde bulunuyor, bu alanda define aramak için çok fazla define çukuru açip kalemizi tahrip etmeye çalisiyorlar. Burada kolon görevi yapan devasa fil ayaklarinin içinde define aramasi yapilmis. Bu alanda defineciler için çok degerli seyler olmadigini da söylemek lazim. Çünkü bosuna gelip buralari tahrip etmenin bir anlami yok. Biz öncelikle bu tahribatin önlenmesi için çesitli planlamalar ve önlemler almaya çalisiyoruz" dedi.
"Bu bölgede Urartu yazi arsivi olmasi mümkün"
Van YYÜ Dil Bilimi Bölümü Ögretim Üyesi ve Kef Kalesi Kazi Baskan Yardimcisi Orhan Varol da, kazi alaninda bazi yazitlarin bulundugunu söyledi.
Varol, "Burada bulunmamizin amaci daha çok Urartu yazitlari hakkinda bir takim belgelere ulasirsak onlar hakkinda çalismalar yapmak. Burasi önemli bir alan. Çünkü burasi Urartu’nun en zengin oldugu dönem. Bu bölgede bir Urartu yazi arsivinin olmasi mümkün. Burada su an fil ayaklari bulundu ve bu fil ayaklarinin bulundugu alanda yazitlar ortaya çikartildi. Bunlardan en iyi korunani su anda Anadolu Medeniyetler Müzesi’nde bulunuyor. Yazitlar üzerinden en çok asihusi evinden bahsediliyor. Benzer yapilar urushusi diye Urartu yazitlarinda yine geçiyor. Bu hazine evi olarak belirtiliyor. Burada ’hus’ sözcügünün ev ile iliskili oldugu, yani biraz Hint ve Avrupa dilleri ile iliskili oldugu anlamini içerdigi görülüyor. Urartucanin da aslinda bu alanda çok saf bir dil olmadigi, baska dillerle etkilesim yasadigi, burada Hint ve Avrupa kökenli halklarinda oldugu ve o halklarinda bir takim sözcüklerinin Urartu’nun söz varligina yerlestigi anlasiliyor. Buradaki çalismalarla bunlar daha anlasilir hale gelebilir" dedi.
"Yapacagimiz kazilarla Kef Kalesi gizemini aydinlatmaya çalisacagiz"
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ögretim Üyesi ve Kef Kalesi Kazi Baskan Yardimcisi Dr. Ögretim Üyesi Erdal Polat ise "Bilindigi üzere Urartu Kralligi Türkiye’nin Dogu Anadolu Bölgesinde hakimiyet kuran güçlü bir krallikti. Ikinci Rusa tahta oturduktan sonra bazi imar faaliyetlerinde bulundu ve Kef Kalesi de imar faaliyetlerinde bulundugu alanlardan bir tanesidir. Su an kazi yapiyoruz. Kazi çalismalarinda dolgu topraklarini aldiktan sonra fil ayaklarini olusturan bazalt taslarini ayaga kaldirma islemleri gerçeklestiriliyor. Bunlarla beraber Adilcevaz Koruma Kurulunda yer alan ve üzerinde tanri bezemelerinin yer almis oldugu bazi figürlü taslar var. Bu figürlü taslardan bir tanesi de kazi alanimizda bulunmaktadir. Arkeoloji bilindigi üzere gelecegi tasarlamak için geçmisin gizemini aydinlatilmasi için bizlerde 50 yil aradan sonra Kef Kalesi’nde kazi çalismalarini baslattik. Yapacagimiz kazilarla bu gizemi aydinlatmaya çalisacagiz" seklinde konustu.
