15 Temmuz Gazisi O Karanlik Geceyi Anlatti
15 Temmuz darbe girisiminde Bogaz Köprüsü’nde darbecilere karsi verdigi mücadele sirasinda yaralanan Gazi Hakan Yilmaztürk, o karanlik geceyi ve yasadiklarini anlatarak, “Yüzümdeki iz, o geceden kalan seref nisanemdir” dedi.

“Bu gece meydanlarda olmayacagiz da ne zaman olacagiz dedik”
15 Temmuz darbe girisiminin oldugu geceyi anlatan gazi ve sehit yakini Yilmaztürk, “15 Temmuz, üzerinden 10 yil da 100 yil da geçse unutulmayacak. Milli birlik ve beraberligimizin pekistigi bir gün. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde darbelerin bittigi bir gün olarak da her zaman anilacaktir. O geceyi yasayan bilir. Insanin hayatinda göremeyecegi sahnelerle doluydu. Ancak filmlerde olur derken kendimizi olaylarin içinde bulduk. O gün, normal bir gün gibi hayatimiza devam ediyorduk. Böyle bir olayin oldugunu duyduk ve hiç tereddüt etmeden yanimdaki 3 arkadasimla birlikte bu gece meydanlarda olmayacagiz da ne zaman olacagiz dedik. Konu vatan, millet, bayrak, din oldugu zaman Türk milleti gerisini düsünmez. Önce Kisikli’ya gittik. Orada kalabalik vardi ama olay yoktu. Köprünün sikintili oldugunu duyunca tereddüt etmeden köprüye dogru gittik. Köprüye giderken silah seslerini duyduk. Türk milleti askerine her zaman bambaska bakar; peygamber ocagi, Mehmetçik deriz. Kurulma sebebi Türk milletini korumak olan askerin halkina silah sikmasi aklimizdan bile geçmedi. Orada kalabalik vardi. Halk orada toplanmis ama elinde silah, sopa, tas yok. Sadece bayrak ve dilinde tekbir var. Bu halde insanlarin üzerine yaylim atesi açtilar. Biz oraya vardigimizda bunlarin Türk askeri olmasi imkansiz, serefli Türk ordusunun üniformasini çalmis hainler dedik” seklinde anlatti.
“Biz tamamen gelecegimizi kurtarmak için oradaydik”
Yaralandigi anla ilgili de Yilmaztürk, “Kursun yanagimdan girip burnumdan çikti. Oradaki sivil vatandaslar düsene hep yardim ediyordu. Beni yarali halimle ates hattindan aldilar, hastaneye yetistirdiler. Hiç kimsenin içinde bir korku oldugunu düsünmüyorum, çünkü bambaska bir ruh vardi orada. Siper alacagimiz bir yer de yoktu. En fazla çöküyorduk, ates biraz durunca ilerliyorduk. Biz tamamen gelecegimizi kurtarmak için oradaydik. Cennet gibi bir ülkede yasiyoruz. Bu bayragin altinda yasamaya her zaman devam edecegiz” dedi.
“Benim yüzümdeki iz, o geceye dair seref nisanemdir”
Hamit adini sildirip Gazi adini aldigi serüvenini de anlatan Gazi Hakan Yilmaztürk, “Hamit olarak beni kimse bilmezdi. Yakin akrabalarim bile bende iki isim oldugunu bilmiyordu. Gazilik unvanina nail olunca herkes bana ‘Gazi’ diye hitap etmeye basladi.
Ben de mahkemeye basvurdum. Hem unvanimda hem de ismimde Gazi Hakan adini ömrüm boyunca serefle tasiyacagim. Benim yüzümdeki iz, o geceye dair seref nisanemdir. Izi ameliyatla yok edeceklerini, estetik yapabileceklerini söylediler. Üzerine trilyonlar da verseniz ben bu izi asla kaldirmam dedim. Bu iz benim için teselli ikramiyesi. Kaldi ki benim zaten üzüntüm var. Keske o gece bir uzvumu vatan için verebilseydim. Bir parçami vatana verebilseydim ama veremedik, bir parça kanimizdan gitti. O gecenin gerçek kahramanlari sehadet serbetine kosan aziz sehitlerimizdir. Benim kuzenim Muhammet Ambar da köprüde sehit oldu. Sehitlere sahitlik ettigimiz için kendimizle gurur duyuyoruz” dedi.
