Akkuyu'da Son Reaktörün Temeli Atildi

İçel’in Gülnar ilçesinde yapimi devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 4’üncü ve son reaktörünün temeli Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez’in katildigi törenle atildi. Dönmez, "Yarim asri asan nükleer enerji yolculugunda artik tünelin ucundaki isik görünmeye baslandi. Akkuyu sadece ekipman olarak degil is gücü hacmiyle de dünyanin en büyük projelerinden biri olacak. Akkuyu 550 bin parçadan olusacak" dedi.

Akkuyu'da Son Reaktörün Temeli Atildi
Enerjide yüzde 90’inin üzerinde disa bagimli olan Türkiye, dünya genelinde enerji alaninda krizlerden en az sekilde etkilenmek amaciyla Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesini hayata geçirmisti. Türkiye’nin enerjide bagimsizligi için kritik öneme sahip olan Akkuyu NGS’nin yapimi İçel’in Gülnar ilçesinde devam ediyor. Ilk 3 reaktörü devreye almak için çalismalarin son hizla devam ettigi projede son ve 4’üncü reaktörün temeli de bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez’in katildigi törenle atildi.

Dönmez’in yani sira Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, İçel Valisi Ali Hamza Pehlivan ile iki ülkenin üst düzey yöneticileri katildi.

Törende konusan Bakan Dönmez, Türkiye’nin yarim asri asan nükleer enerji yolculugunda artik tünelin ucundaki isigin görünmeye baslandigini söyledi.

Dünya için nükleer enerjinin yeni bir enerji türü olmadigini vurgulayan Dönmez, "Yaklasik 70 yildir 30’dan fazla ülkede nükleer enerji kullaniliyor. Bugün dünyada aktif durumdaki 440 reaktör küresel enerji talebinin yaklasik yüzde 10’unu karsiliyor. 54 reaktörde halen insa halinde. Özellikle pandemi sonrasi artan enerji talebinin karsilanmasinda ve küresel emisyonlarin azaltilmasinda nükleer önemli bir seçenek olarak bütün dünyanin önünde duruyor. Nükleer enerji aslinda Türkiye için de yeni bir enerji türü olmayabilirdi. 1950’lerde atilan ilk adim çesitli nedenlerle akamete ugradi ta ki 2010’a kadar. Nükleer enerji Türkiye için artik bir rüya olmaktan ziyade gerçekçi bir hedef haline dönüstü. Biz 2018’de Likhachev ile yine buradaydik. Akkuyu’nun ilk reaktörünün temelini birlikte attik. Bugün de son reaktörün temelini atiyoruz. Insallah önümüzdeki yil da yani Cumhuriyetimizin 100. yilinda da açilisini birlikte gerçeklestirecegiz" diye konustu.



"Akkuyu Nükleer Güç Santrali, Cumhuriyet tarihimizin tek kalemdeki en büyük yatirimi"

Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Cumhuriyet tarihinin tek kalemdeki en büyük yatirimi oldugunu kaydeden Bakan Dönmez, "Tamamlandiginda 4 reaktör elektrik talebimizin yaklasik yüzde 10’unu tek basina karsilayacak. Aslinda Akkuyu’da bir yerde 4 santral yapiyoruz gibi de düsünebiliriz. Bu dört reaktör 60 yil boyunca kar kis, gece gündüz demeden 7/24 araliksiz çalisacak. Eger Akkuyu NGS’nin ürettigi kadar elektrik üretecek bir dogal gaz santrali yapsaydik büyüklügü 6 bin 400 miliwatt olacakti. Bu santral ortalama 30 yil isletmede kalacagi için, 30. yilin sonunda ayni büyüklükte ikinci bir dogal gaz santrali daha insa etmek zorunda kalacaktik. Bu isin insaat maliyeti. Santralde kullanilacak dogal gazin maliyetine gelince. Böylesi bir santral için yillik 7 milyar metreküp ilave dogal gaz ithal edecektik. Akkuyu’nun 60 yil boyunca isletmede kalacagi düsünüldügünde, Akkuyu ile ayni büyüklükteki bir dogal gaz santrali için toplam 420 milyar metreküp gaz ithal etmek zorunda kalacaktik. Bu mevcut dogal gaz ihtiyacimizin 8 katindan daha fazla bir rakam demek. Akkuyu’da isler planladigimiz sekilde ilerliyor. Sahanin her noktasinda çalismalar es zamanli sürüyor. Birinci ünitenin reaktör basinç kabi ve buhar jeneratörleri montaji tamamlandi. Birinci ünitenin ana sirkülasyon boru hattinin kaynak islemleri de devam ediyor" seklinde konustu.



"Akkuyu bugünkü haliyle dünyanin en büyük santiyelerinden birisi konumunda"

Birinci, ikinci ve üçüncü ünitenin kor tutucularinin montajinin tamamlandigini ifade eden Bakan Dönmez, "Ikinci ünitenin iç koruma kabinin üçüncü katmani kuruldu. Üçüncü ünitenin de iç koruma kabinin ilk katmani tamamlandi. Bugün dördüncü ünitenin temelinin atilmasiyla birlikte bir safhayi daha geride birakmis olacagiz. Sahadaki is sagligi ve güvenligiyle ilgili her konu en ince detayina kadar takip ediliyor. Sahada 300’e yakin is sagligi ve güvenligi uzmanimiz sürecin sorunsuz devami için yogun bir mesai harciyor. Denetimler mer’i mevzuata uygun bir sekilde sürekli ve eksiksiz bir sekilde yapiliyor. Ayrica İçel Valiligimizden, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligimiz ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligimizdan uzmanlarimiz da sahada denetimlerini gerçeklestiriyor. Aksayan hususlar varsa tespit edildikten sonra ilgili mevzuat ne gerektiriyorsa ivedilikle yerine getiriliyor. Akkuyu bugünkü haliyle dünyanin en büyük santiyelerinden birisi konumunda. Dünyada sadece 5 adet bulunan dünyanin en büyük vinçlerinden ikisi burada, Akkuyu’nun insaatinda çalisiyor. Akkuyu’dan çikarilacak hafriyat malzemesiyle Türkiye’nin etrafinda 1 metre genislikte yaklasik 7 metre yükseklikte bir set yapilabilir. Buraya dökülecek beton miktariyla Türkiye’yi dogudan batiya gidip gelebilirsiniz. Burada kullanilacak demirler uç uca eklense dünyanin çevresini tam 19 kere dolasabilirsiniz. Burada kullanilan boru baglantilari Ankara-Istanbul arasindaki uzakliga esit. Kullanilacak kablo miktari Ankara ile Moskova arasini iki kez gidip gelecek miktarda olacak. Böylesine dünyanin en büyük projelerinden birinden bahsediyoruz" ifadelerini kullandi.

"Santiye sahasinda en yogun günde 25 binden fazla kisi çalisiyor"

Akkuyu’nun sadece ekipman olarak degil is gücü hacmiyle de dünyanin en büyük projelerinden biri olduguna dikkat çeken Dönmez, "Santiye sahasinda en yogun günde 25 binden fazla kisi çalisiyor. Çalisanlarimizin yüzde 80’i Türk. Basta nükleer enerji, insaat, elektrik elektronik olmak üzere 600’ü askin Türk mühendis burada, Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali için ter döküyor. Akkuyu ile birlikte ciddi bir know-how transferi ve tecrübe paylasimi yapiyoruz. Türkiye’nin gelecekteki nükleer santrallerini isletecek ve yenilerini kuracak bilgi ve tecrübeye sahip mühendislerimiz yurt disinda egitimlerine devam ediyor. Bugüne kadar 317 ögrencimizi egitim için Rusya’ya gönderdik. 246 mühendisimiz oradaki egitimlerini tamamlayarak Akkuyu’da is basi yapti. 71 ögrencimiz su anda orada egitimine devam ediyor. Onlari da insallah en kisa zamanda aramiza bekliyoruz. Akkuyu sadece üretecegi elektrikle degil ayni zamanda yesil enerji hedefimize yapacagi katkiyla da önemli bir rol üstlenecek. Akkuyu, kömür bazli hesaplamaya göre yilda 35 milyon ton, isletmede kalacagi 60 yil zarfinda ise toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunun engelleyecek. Biliyorsunuz Avrupa Birligi geçtigimiz günlerde nükleer enerjinin yesil yatirim olarak kabul edilmesini onayladi. Fransa ve Ingiltere de iklim degisikligi hedeflerini tutturmak için yeni nükleer santrallerin yapilacagini duyurdu. Dünyada nükleer teknoloji bu denli gelismisken halen, basmakalip düsüncelerle nükleer enerjiye karsi çikmak ideolojik yanilsamalardan baska bir sey degildir. Nükleer güç santralleri en yüksek güvenlik standartlariyla insa ediliyor. Akkuyu’da da en yüksek güvenlik standartlarina sahip en son teknoloji ürünü üçüncü nesil VVER-1200 tipi reaktörler kullanilacak. Böylece enerji arz güvenligimizi çevreci, rekabetçi ve güvenilir bir enerji kaynagiyla desteklemis olacagiz" dedi.



"Akkuyu 550 bin parçadan olusacak"

Akkuyu’nun yerli teknoloji ve üretim kapasitesinin gelismesi adina da öncü bir rol üstlenecegini belirten Bakan Dönmez, "Akkuyu, 550 bin parçadan olusacak. Burada insaat, elektrik-elektronik, makine ve imalat sanayi ve bunlarin alt dallariyla birlikte pek çok sektör is yapiyor. Nükleer teknolojinin yerlilesmesi adina önümüzdeki dönem, yerli sirketlerimiz için hem diger yerli sirketlerle hem de yabanci sirketlerle ciddi is birlikleri ve potansiyeller dogacak. Kararli durusuyla Türkiye’yi nükleer enerjiyle bulusturan Cumhurbaskanimiza ve desteklerinden dolayi Rusya Federasyonu Devlet Baskani Putin’e sükranlarimi sunuyorum. Temel atma törenimizin ülkemize ve milletimize hayirlar getirmesini temenni eder, Akkuyu’nun hayata geçmesinde emekleri geçen önceki dönem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlarimiza, ROSATOM Genel Müdürü Likhachev’e, Bakanligimiz ve Nükleer Düzenleme Kurumumuzdaki bütün çalisanlarimiza tesekkür ederim. Hayirli, ugurlu olsun" diye konustu.



"Artik insaatta en üst asamaya geçtik"

Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev ise bugün Akkuyu NGS’nin dördüncü güç ünitesinin insaatini baslattiklarini söyledi.

Türkiye’deki ilk nükleer santrali insaatinda en üst asamaya bugün geçtiklerini belirten Likhachev, "Ilk beton atmasi statü degisikligi anlamina gelir, dördüncü ünite, UAEA listesinde resmi olarak yapim asamasinda olan bir güç ünitesi olarak görünecek. Akkuyu NGS’nin dördüncü güç ünitesinin insasinin baslamasiyla birlikte Türkiye güvenle ulusal nükleer enerjinin gelismesi yoluna girmistir. Bu endüstrinin ortaya çikisi ülkedeki yasam standardi üzerinde olumlu bir etki edecektir. Enerji güvenligini saglamanin yani sira, Türkiye Cumhuriyeti uzun vadede bilim ve teknolojinin gelisimi için güçlü bir ivme kazanmaktadir. Insaatta yüzlerce Türk sirketi malzeme, ekipman, hizmet tedarik etmekte, çesitli isler gerçeklestirmektedir. Bugüne kadar Türk tedarikçilere verdigimiz siparislerin hacmi 3 milyar ABD Dolari asmistir. Bu tür büyük altyapi projeleri GSYIH büyümesine önemli ölçüde katki, vergi gelirlerinde artisi, yerel isletmelerin siparislerinde artis, yüksek teknoloji endüstrilerinde istihdam artisini saglamakta. Akkuyu NGS. Rosatom Devlet Kurulusu’nun en önemli yabanci projesidir. Bu bizim en büyük insaatimizdir. nükleer altyapi tesislerinin insaati artik ayni anda dört NGS ünitesinde gerçeklestirilecek" diye konustu.



"Mayis 2023’te ilk güç ünitesi için taze nükleer yakitin tedarikine hazir olmamizi saglayacaktir"

Birinci güç ünitesinin artik son seklini aldigini vurgulayan Likhachev, "Bu yil reaktör binasinin kubbesini kurmayi planliyoruz. Birinci güç ünitesinde reaktör bölmesi ve türbin binasinin temel dösemelerinin betonlanmasi tamamlandi, kor tutucu, reaktör basinç kabi, buhar üreteci, ASP gövdesi kuruldu, ana sirkülasyon boru hattinin kaynak isleri tamamlandi. Birinci güç ünitesinde iç korunak binasinin bes katmaninin montaji yapildi, koruma binasinin alt kisminda iç korunak binasinin 6. katmaninin montaji devam ediyor, polar vincinin büyütme montaji devam etmektedir. Ikinci güç ünitesinde kor tutucu monte edildi, reaktör bölmesi ve türbin binasinin temel plakasinin betonlamasi tamamlandi, iç koruma kabugunun üç katmani monte edildi. Üçüncü güç ünitesinde reaktör bölmesinin ve türbin binasinin temel plakalarina güçlendirme yapildi, türbin ve reaktör binasinin temeline beton döküldü, kor tutucu monte edildi. Planli bir sekilde, istasyonun fiziksel koruma sisteminin tesislerinde insaat ve montaj çalismalari yapilmaktadir. Tesislerin insaatinin ilk asamasini Kasim 2022’de tamamlamayi planliyoruz. Bu, Mayis 2023’te ilk güç ünitesi için taze nükleer yakitin tedarikine hazir olmamizi saglayacaktir. Baglanti semasi tesislerinde, ana tesislerin yeralti kisminin insaatini tamamladik ve bina gövdelerini olusturmaya basladik. Ayni zamanda taze yakit depolama tesisinin ve kullanilmis nükleer yakit depolama tesisinin insaatina devam ediyoruz. Ülkelerimiz arasinda imzalanan Hükümetler arasi anlasmaya göre, ilk güç ünitesinin Türk makamlari tarafindan Insaat Lisansinin verildikten en geç 7 yil sonra, yani 2025 yilinda devreye alinmasi gerektigini hatirlatmak isterim. Cumhuriyetin yüzüncü yil dönümünün Türkiye için ne kadar önemli oldugunun farkina vararak, birinci güç ünitesinin insaatini 2023’te tamamlamak için tüm proje katilimcilari her türlü çabayi gösteriyorlar" seklinde konustu.



"En kisa sürede hayalinizi gerçeklestirecegiz"

Türkiye’nin bu projeyi hayata geçirme konusunda hep kararli durdugunu belirten Likhachev, sözlerine söyle devam etti:

"Dünyada ilk kez NGS insaati sirasinda, tedarikçinin bir yatirimci ve nükleer santralin çogunluk hissedari oldugu Yap-Sahip ol-Islet ekonomik modeli kullanilmistir. Biz bu NGS’yi tasarliyoruz, insa ediyoruz, bakimini yapiyoruz, isletiyoruz ve isletmeden çikariyoruz. Türk yetkililerle nükleer santralde üretilen elektrigin bir kismini sabit fiyattan satilmasina iliskin anlasmamiz vardir. Böylelikle projenin tüm katilimcilari garanti altina alinmis olacak. Biz yatirimlarimizi geri alabilecegiz. Türk tarafi - elektrigi anlastigi fiyattan alacak. Projenin bu ekonomik modele dayali olarak hayata geçirme imkani, Türkiye’nin bunun için gerekli hukuki temele ve büyük ölçekli altyapi projelerinin uygulanmasindaki deneyimine sahip olmasindan kaynaklandigini belirtmek istiyorum. Akkuyu NGS projesinin bir diger ayirt edici özelligi de Anastasia Zoteeva adinda bir kadin tarafindan yönetilen dünyadaki tek nükleer santral insaat projesi olmasidir. Nükleer santralin insasi insaatçilardan özel yetkinlik ve beceri gerektirir. Yillar içinde insaatta yer alan Türk firmalari, yüksek gereksinimlerimizi karsilamayi ögrendiler, yeni bir deneyim kazandilar ve artik üçüncü ülkelerdeki projelere katilabilecektirler. Yüksek derecede yerellestirme ve projeye Türk sirketlerinin genis katilimi, Rosatom’un diger projelerde isbirligi yapabilecegi Türkiye’nin nükleer sanayi kümesinin olusturulmasina katkida bulunmaktadir. Modern ve güvenilir Rus nükleer teknolojileri lehine bir seçim yaparak, Türkiye Cumhuriyeti, önümüzdeki on yillar boyunca enerji istikrarinin temellerini atmistir. Akkuyu NGS bölgenin refahini artiracak, burada yasayan birkaç nesil Türk vatandasina güvenli bir gelecek saglayacak, onlara güvenilir güç kaynaklari, is imkanlari ve temiz hava verecektir. Ülkelerimizin sirketleri arasindaki verimli isbirligi, Türk sanayisinin ilgisi, verimli tedarik zinciri olusturmasi projemizi Rusya ve Türkiye arasinda bir etkilesim modeli haline getirdigini güvenle söyleyebilirim. Bunun, gelecege bakmak için ve örnegin Sinop gibi yeni alanlarda yeni projeler hakkinda konusmalar yapmak için harika bir temel oldugunu düsünüyorum. Önceki gün Tahran’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile gerçeklestirilen görüsmede Rusya Devlet Baskani Vladimir Vladimirovich Putin umut verici büyük iki tarafli projelerin basarili bir sekilde gelistigini belirtti.

Bunlarin arasinda elbette Akkuyu NGS’nin insasi da yer almaktadir. Hepimiz, ülke liderlerimizin bu projeye ne kadar önem verdiklerini biliyoruz ve onlara bunun için minnettariz. Kaydettigimiz ilerleme, Türkiye’nin devlet ve yerel yetkililerinin aktif katilimi ve destegi olmadan mümkün olmazdi. Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligina, İçel Valiligi ve yerel makamlara Akkuyu NGS’ye kapsamli desteklerinden dolayi en içten tesekkürlerimi sunuyorum. Yüksek seviye profesyonellige sahip Türk insaatçilarina ayrica tesekkür etmek istiyorum. Rosatom Devlet Kurulusunda isçilerin, herhangi bir proje ve tesisinin en büyük degeri oldugunu her zaman vurguluyoruz. Akkuyu NGS projesi ellerinizle gerçeklestiriliyor, Türkiye’deki hanelere ve tesislere elektrik saglayacak güç üniteleri art arda insa ediliyor. Her birinizin emegi proje için önemli ve degerlidir. Eminim ki ortak çabalarimizla en kisa sürede hedefe ulasacagiz ve hayalinizi gerçeklestirecegiz. Türkiye Cumhuriyeti’nde nükleer enerjiyi olusturacagiz."

Konusmalarin ardindan 4. reaktörün temel atma töreni gerçeklestirildi.

Kaynak: İHA