Bakan Dönmez Açiklamasi 'Yerli Ve Milli Jeneratörlerin Seri Üretimi Için Haziriz'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, Türkiye’nin ilk yerli ve milli jeneratör üretiminin müjdesini daha önce kamuoyuyla paylastiklarini hatirlatarak, “Bugün bu konuda bir müjde daha paylasmak istiyoruz. Yerli ve milli jeneratör üretiminde artik seri üretime geçmemiz lazim. Artik seri üretim için baslamaya hazir oldugumuzu söyleyebilirim. Jeneratör konusunu hamdolsun çözdük. Ilk yerli türbinimizi ve seri üretimden çikaracagimiz ilk yerli jeneratörümüzü Sakarya Nehri üzerinde bulunan Hasan Polatkan Hidroelektrik Santralimizde kullanacagiz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez, Bilgi Teknolojileri ve Iletisim Kurumu Baskanligi binasinda düzenlenen "Hedef 2053: Termik Santrallerin Gelecegi Çalistayi"na katildi.
Elektrik Üretim A.S. (EÜAS) Genel Müdürü Izzet Alagöz ve sektör temsilcilerinin katilimiyla iki gün boyunca Türkiye’nin 2053’te net sifir karbon salinimi dogrultusunda gerçeklestirilen çalistayda Iklim Hedefleri ve Enerjinin Rolü, AB Ülkelerinin Yesil Mutabakat Yol Haritasi, Termik Santrallerde Karbon Azaltimi, Yeni Teknolojiler ve Enerji Verimliligi basliklariyla 5 oturum düzenlenecek. Bu oturumlarda karbon yutak alanlari, enerji üretimindeki teknolojiler ve trendler, gaz türbinlerinde hidrojen yakma çalismalari gibi 21 farkli konuda sorunlar ve çözüm önerileri ele alinacak.
Çalistayin açilisinda konusan Bakan Dönmez, Covid-19 salginiyla birlikte küresel ekonomilerde yavaslamanin, toparlanmanin ve asiri isinmanin dönemlerini çok hizli geçirdigini, Uluslararasi Enerji Ajansi’nin yayimladigi son raporda 2021 yilindaki küresel emisyonlarin bir önceki yila göre yüzde 6,3 arttigini ortaya koydugunu ve Rusya-Ukrayna arasinda yasanan savasin enerji piyasalarinin atesini daha da artirdigini dile getirdi. Bakan Dönmez, ele aldigi bütün resmin karamsar bir tablodan ibaret olmadigini belirterek, “Kömür kullanimindaki artisa ragmen yenilenebilir enerji kaynaklari ve nükleer enerji, küresel elektrik üretiminde halen kömürden daha yüksek bir paya da sahip. Bu durum bize sunu gösteriyor ki son dönemde sendelese de yesil enerjiye yapilan yatirimlar artarak devam edecek. Bu dönemdeki artislarin geçici olmasini saglayacak tek unsur da bu gözüküyor” dedi.
Dönmez, yenilebilir enerji, enerji verimliligi ve nükleer enerji gibi yatirimlarin yani sira mevcut santrallerin daha az emisyonla üretim yapmasi için gereken temiz enerji yatirimlarini da araliksiz sürdürdüklerini ve sürdürmek zorunda olduklarini ifade etti.
“Ne üretimini ne iletimini ne de fiyatlandirmasini kontrol edemedigimiz kaynaklarla enerji güvenligimizin kaderini baskalarinin eline birakamayiz”
Bakan Dönmez, Türkiye’nin enerji bagimsizligi için disa bagimliligin azaltilmasi açisinda yerli kaynaklarin kritik öneme sahip olduguna vurgu yaparak, sunlari söyledi:
“Yerli kaynaklarla üretim yapan santrallerimiz bizim adeta güvenlik sigortamiz. Jeopolitik gerilimlerin sürekli arttigi, ekonomik çalkantilarin sürdügü bir ortamda kendi öz kaynaklarimizi daha fazla kullanmak zorundayiz. Ne üretimini ne iletimini ne de fiyatlandirmasini kontrol edemedigimiz kaynaklarla enerji güvenligimizin kaderini baskalarinin eline birakamayiz. Disa bagli oldugumuz oran yüzde 40 ise ithal ettigimiz kaynaklardaki fiyat oynakligini kontrol etme imkaniniz o kadar az ve sinirli demektir. Kaynaklari kontrol edebilecegimiz raddeye getirmek için süratle çalismalarimiz sürüyor. Bu nedenle dis kaynaklari kontrol edebilecegimiz orana getirmeye çalisiyoruz. Öngörülemeyen durumlarda sistemin devamliligina zarar vermeyecek bir seviyeye getirmeye çalisiyoruz.”
Bakan Dönmez, termik santrallere bakis açisinin enerji arz güvenligi ile yakindan alakali oldugunu kaydederek, “Bu tür baz santraller sistemin saglikli islemesi adina önemli. Ancak dogal gaz santrallerinin ithal kaynakla üretim yapmasi, kömür santrallerinin de yüksek emisyon degerleri bu alanda ilave adimlar atmamizi zorunlu kiliyor” dedi.
“Yerli ve milli jeneratör üretiminde artik seri üretime geçmeye haziriz”
EÜAS’nin yerli ve milli enerji teknolojilerinin gelistirilmesi adina önemli Arastirma-Gelistirme (Ar-Ge) faaliyetlerine imza attigi bilgisini veren Dönmez, “Türkiye’nin ilk yerli ve milli jeneratör üretiminin müjdesini daha önce kamuoyuyla paylasmistik. Keban’da dört ünite bitti. Insallah hem Keban’da hem de diger santrallerde yapacagiz. Bugün bu konuda bir müjde daha paylasmak istiyoruz. Yerli ve milli jeneratör üretiminde artik seri üretime geçmemiz lazim. Artik seri üretim için baslamaya hazir oldugumuzu söyleyebilirim. Jeneratör konusunu hamdolsun çözdük” diye konustu.
“Yakinda ilk yerli türbin üretimine geçecegiz”
Elektrik üretiminin önemli aksamlarindan olan türbin ve kontrol sistemlerinin yerlestirilmesinde önemli mesafe kat edildigini ifade eden Dönmez, “Türbin tasarimlarimizi bitirdik. Yakinda ilk yerli türbin üretimine geçecegiz. Ilk yerli türbinimizi ve seri üretimden çikaracagimiz ilk yerli jeneratörümüzü Sakarya Nehri üzerinde bulunan Hasan Polatkan Hidroelektrik Santralimizde kullanacagiz” ifadelerini kullandi.
“Onlarin tek bir istegi var, o da Türkiye’nin enerji bagimsizligi ve maden bagimsizligina sekte vurmak”
Bakan Dönmez, Türkiye’nin yesil enerji ve iklim degisikligiyle mücadele konusunda attigi adimlara belirli kesimlerin kör ve sagir kaldigini söyleyerek, “Hatta olay bazen öyle nokta geliyor ki rüzgar, günes, biyokütle, jeotermal yatirimlarini durdurun diyenleri dahi gördük. Onlarin tek bir istegi var, o da Türkiye’nin enerji bagimsizligi ve maden bagimsizligina sekte vurmak. Konuyu sürekli baglamindan kopararak farkli mecralara çekme gayretindeler. Yaydan çikan okun hedefe büyük bir kararlilikla gittigini gördükleri için son bir çirpinmanin içerisindeler, farkindayiz” degerlendirmesini yapti.
Bakan Dönmez, bahsettigi davranislara çanak tutan bir muhalefet anlayisi oldugunu belirterek, “Marjinalleri toplumsal hareketlerin merkezine çekmeye, onlari legallestirmeye çalisan bir muhalefetten bahsediyorum. Bizim mücadelemiz tabii ki onlar gibi yakarak yikarak degil, imar ederek, büyüterek, gelistirerek olacak” dedi.
“Madenler de bizim çevre de”
Bakan Dönmez, enerji ve tabii kaynaklar politikalarini enerji, ekonomi ve ekoloji (Üç E) dengesini gözeterek planladiklarina dikkati çekerek, “’Sonsuz bir hirsla üretelim’, ‘Ne pahasina olursa olsun üretelim’ anlayisinda degiliz. Doganin dengesini koruyarak, doganin döngüsünü bozmadan sorumlu bir üretim anlayisina sahibiz. Madenler de bizim çevre de. Yerin altindaki cevherler de bizim, yerin üstündeki güzellikler de. Bunlari ne birbirine rakip ne de birbirinden ayri görüyoruz” ifadelerini kullandi.
“Artik al tak çalistir modelinden, yap tak çalistir modeline geçmemiz lazim”
Bakan Dönmez, söyle devam etti:
“Bizim bütün gayretimiz yerli kaynaklarimizi milletimizin hizmetine sunmak. Bizim bütün gayretimiz ’bagimsiz enerji, güçlü Türkiye.’ Kaynagindan teknolojisine kadar her asamasinda yerli ve milli bir enerji sektörü insa etme arzusundayiz. Enerji teknolojilerinde baskalarinin ürettigini alan, kullanan degil; kendi üreten, gelistiren ve ihraç eden bir Türkiye var ediyoruz. Artik al tak çalistir modelinden, yap tak çalistir modeline geçmemiz lazim. Küçük adimlarla basladigimiz bu süreçte bugün artik kosar adimlarla ilerliyoruz.”
EÜAS Genel Müdürü Dr. Izzet Alagöz ise gerçeklestirdikleri çalistaylari yapmis olmak için yapmadiklarini, bir amaca hizmet etme dogrultusunda yaptiklarini kaydetti.
Çalistay, Bakan Dönmez’in sektör temsilcileri ile hatira fotografi çekilmesinin ardindan Mimar ve Mühendisler Grubu Baskani Bülent Sen’in baskanligindaki Iklim Hedefleri ve Enerjinin Rolü oturumu ile devam etti.
Kaynak: İHA
Elektrik Üretim A.S. (EÜAS) Genel Müdürü Izzet Alagöz ve sektör temsilcilerinin katilimiyla iki gün boyunca Türkiye’nin 2053’te net sifir karbon salinimi dogrultusunda gerçeklestirilen çalistayda Iklim Hedefleri ve Enerjinin Rolü, AB Ülkelerinin Yesil Mutabakat Yol Haritasi, Termik Santrallerde Karbon Azaltimi, Yeni Teknolojiler ve Enerji Verimliligi basliklariyla 5 oturum düzenlenecek. Bu oturumlarda karbon yutak alanlari, enerji üretimindeki teknolojiler ve trendler, gaz türbinlerinde hidrojen yakma çalismalari gibi 21 farkli konuda sorunlar ve çözüm önerileri ele alinacak.
Çalistayin açilisinda konusan Bakan Dönmez, Covid-19 salginiyla birlikte küresel ekonomilerde yavaslamanin, toparlanmanin ve asiri isinmanin dönemlerini çok hizli geçirdigini, Uluslararasi Enerji Ajansi’nin yayimladigi son raporda 2021 yilindaki küresel emisyonlarin bir önceki yila göre yüzde 6,3 arttigini ortaya koydugunu ve Rusya-Ukrayna arasinda yasanan savasin enerji piyasalarinin atesini daha da artirdigini dile getirdi. Bakan Dönmez, ele aldigi bütün resmin karamsar bir tablodan ibaret olmadigini belirterek, “Kömür kullanimindaki artisa ragmen yenilenebilir enerji kaynaklari ve nükleer enerji, küresel elektrik üretiminde halen kömürden daha yüksek bir paya da sahip. Bu durum bize sunu gösteriyor ki son dönemde sendelese de yesil enerjiye yapilan yatirimlar artarak devam edecek. Bu dönemdeki artislarin geçici olmasini saglayacak tek unsur da bu gözüküyor” dedi.
Dönmez, yenilebilir enerji, enerji verimliligi ve nükleer enerji gibi yatirimlarin yani sira mevcut santrallerin daha az emisyonla üretim yapmasi için gereken temiz enerji yatirimlarini da araliksiz sürdürdüklerini ve sürdürmek zorunda olduklarini ifade etti.
“Ne üretimini ne iletimini ne de fiyatlandirmasini kontrol edemedigimiz kaynaklarla enerji güvenligimizin kaderini baskalarinin eline birakamayiz”
Bakan Dönmez, Türkiye’nin enerji bagimsizligi için disa bagimliligin azaltilmasi açisinda yerli kaynaklarin kritik öneme sahip olduguna vurgu yaparak, sunlari söyledi:
“Yerli kaynaklarla üretim yapan santrallerimiz bizim adeta güvenlik sigortamiz. Jeopolitik gerilimlerin sürekli arttigi, ekonomik çalkantilarin sürdügü bir ortamda kendi öz kaynaklarimizi daha fazla kullanmak zorundayiz. Ne üretimini ne iletimini ne de fiyatlandirmasini kontrol edemedigimiz kaynaklarla enerji güvenligimizin kaderini baskalarinin eline birakamayiz. Disa bagli oldugumuz oran yüzde 40 ise ithal ettigimiz kaynaklardaki fiyat oynakligini kontrol etme imkaniniz o kadar az ve sinirli demektir. Kaynaklari kontrol edebilecegimiz raddeye getirmek için süratle çalismalarimiz sürüyor. Bu nedenle dis kaynaklari kontrol edebilecegimiz orana getirmeye çalisiyoruz. Öngörülemeyen durumlarda sistemin devamliligina zarar vermeyecek bir seviyeye getirmeye çalisiyoruz.”
Bakan Dönmez, termik santrallere bakis açisinin enerji arz güvenligi ile yakindan alakali oldugunu kaydederek, “Bu tür baz santraller sistemin saglikli islemesi adina önemli. Ancak dogal gaz santrallerinin ithal kaynakla üretim yapmasi, kömür santrallerinin de yüksek emisyon degerleri bu alanda ilave adimlar atmamizi zorunlu kiliyor” dedi.
“Yerli ve milli jeneratör üretiminde artik seri üretime geçmeye haziriz”
EÜAS’nin yerli ve milli enerji teknolojilerinin gelistirilmesi adina önemli Arastirma-Gelistirme (Ar-Ge) faaliyetlerine imza attigi bilgisini veren Dönmez, “Türkiye’nin ilk yerli ve milli jeneratör üretiminin müjdesini daha önce kamuoyuyla paylasmistik. Keban’da dört ünite bitti. Insallah hem Keban’da hem de diger santrallerde yapacagiz. Bugün bu konuda bir müjde daha paylasmak istiyoruz. Yerli ve milli jeneratör üretiminde artik seri üretime geçmemiz lazim. Artik seri üretim için baslamaya hazir oldugumuzu söyleyebilirim. Jeneratör konusunu hamdolsun çözdük” diye konustu.
“Yakinda ilk yerli türbin üretimine geçecegiz”
Elektrik üretiminin önemli aksamlarindan olan türbin ve kontrol sistemlerinin yerlestirilmesinde önemli mesafe kat edildigini ifade eden Dönmez, “Türbin tasarimlarimizi bitirdik. Yakinda ilk yerli türbin üretimine geçecegiz. Ilk yerli türbinimizi ve seri üretimden çikaracagimiz ilk yerli jeneratörümüzü Sakarya Nehri üzerinde bulunan Hasan Polatkan Hidroelektrik Santralimizde kullanacagiz” ifadelerini kullandi.
“Onlarin tek bir istegi var, o da Türkiye’nin enerji bagimsizligi ve maden bagimsizligina sekte vurmak”
Bakan Dönmez, Türkiye’nin yesil enerji ve iklim degisikligiyle mücadele konusunda attigi adimlara belirli kesimlerin kör ve sagir kaldigini söyleyerek, “Hatta olay bazen öyle nokta geliyor ki rüzgar, günes, biyokütle, jeotermal yatirimlarini durdurun diyenleri dahi gördük. Onlarin tek bir istegi var, o da Türkiye’nin enerji bagimsizligi ve maden bagimsizligina sekte vurmak. Konuyu sürekli baglamindan kopararak farkli mecralara çekme gayretindeler. Yaydan çikan okun hedefe büyük bir kararlilikla gittigini gördükleri için son bir çirpinmanin içerisindeler, farkindayiz” degerlendirmesini yapti.
Bakan Dönmez, bahsettigi davranislara çanak tutan bir muhalefet anlayisi oldugunu belirterek, “Marjinalleri toplumsal hareketlerin merkezine çekmeye, onlari legallestirmeye çalisan bir muhalefetten bahsediyorum. Bizim mücadelemiz tabii ki onlar gibi yakarak yikarak degil, imar ederek, büyüterek, gelistirerek olacak” dedi.
“Madenler de bizim çevre de”
Bakan Dönmez, enerji ve tabii kaynaklar politikalarini enerji, ekonomi ve ekoloji (Üç E) dengesini gözeterek planladiklarina dikkati çekerek, “’Sonsuz bir hirsla üretelim’, ‘Ne pahasina olursa olsun üretelim’ anlayisinda degiliz. Doganin dengesini koruyarak, doganin döngüsünü bozmadan sorumlu bir üretim anlayisina sahibiz. Madenler de bizim çevre de. Yerin altindaki cevherler de bizim, yerin üstündeki güzellikler de. Bunlari ne birbirine rakip ne de birbirinden ayri görüyoruz” ifadelerini kullandi.
“Artik al tak çalistir modelinden, yap tak çalistir modeline geçmemiz lazim”
Bakan Dönmez, söyle devam etti:
“Bizim bütün gayretimiz yerli kaynaklarimizi milletimizin hizmetine sunmak. Bizim bütün gayretimiz ’bagimsiz enerji, güçlü Türkiye.’ Kaynagindan teknolojisine kadar her asamasinda yerli ve milli bir enerji sektörü insa etme arzusundayiz. Enerji teknolojilerinde baskalarinin ürettigini alan, kullanan degil; kendi üreten, gelistiren ve ihraç eden bir Türkiye var ediyoruz. Artik al tak çalistir modelinden, yap tak çalistir modeline geçmemiz lazim. Küçük adimlarla basladigimiz bu süreçte bugün artik kosar adimlarla ilerliyoruz.”
EÜAS Genel Müdürü Dr. Izzet Alagöz ise gerçeklestirdikleri çalistaylari yapmis olmak için yapmadiklarini, bir amaca hizmet etme dogrultusunda yaptiklarini kaydetti.
Çalistay, Bakan Dönmez’in sektör temsilcileri ile hatira fotografi çekilmesinin ardindan Mimar ve Mühendisler Grubu Baskani Bülent Sen’in baskanligindaki Iklim Hedefleri ve Enerjinin Rolü oturumu ile devam etti.