Bitlis'te 'Aileni Koru, Ifsada Dur De' Basin Açiklamasi Yapildi

Bitlis’teki sivil toplum kuruluslari Ulu Cami meydaninda ‘Aileni koru, ifsada dur de’ basin açiklamasi yapti.

Bitlis'te 'Aileni Koru, Ifsada Dur De' Basin Açiklamasi Yapildi
Kuran-i Kerim okunmasinin ardindan basin açiklamasini Bitlis Medeniyet Platformu Dönem Baskani Cengiz Sahin, okudu.

Sahin, açiklamasinda sunlari söyledi.

“Bizler “Ey iman edenler kendinizi ve ailenizi yakiti insanlar ve taslar olan atesten koruyun” ilahi fermanina imtisal etmek için buradayiz. Bizler “Hepiniz çobansiniz ve güttüklerinizden sorumlusunuz. Devlet Reisi bir çobandir ve reayasindan sorumludur. Erkek ailesinin çobanidir ve onlardan sorumludur. Kadin evinin çobanidir ve ondan sorumludur.” Hadis-i serifin geregini ifa etmek için buradayiz. Bugün burada bir araya gelme amacimiz; ailemize, gençligimize, çocuklarimiza, neslimize ve birçok degerimize yapilan her türlü bozguncu ve sapkin saldirilara karsi oldugumuzu tek agizdan haykirmaktir. Bizler bugün birilerine saldirmak ya da kin, öfke ve nefret kusmak için bir araya gelmedik. Bizler, gençlerimizin ahlâkini bozmak için, ailemizin dinî ve geleneksel yapisini tahrip etmek için çalisan bozuk zihniyetli güruha karsi dimdik ayakta oldugumuzu göstermek için burada toplandik. Zira bizler, dünyayi istedikleri gibi yönetmek için her türlü ifsadi ve sapkinligi yaymaya çalisan küresel bir takim karanlik güçlerin ve aramizdaki uzantilarinin açtigi hayasiz bir taarruzla karsi karsiya oldugumuzun bilincindeyiz. Insanlik düsmani bu bir avuç kapitalist sermaye sahiplerinin aile yapimizi, ahlakimizi, degerlerimizi ve neslimizi tahrip etmek için ne tür bir saldiri yaptiklarini ve emellerine kavusmak için aramizdaki bir takim dernek ve örgütlenmelere milyon dolarla finansman sagladiklarini da biliyoruz. Bizleri cihad meydanlarinda yenemeyen Islam düsmani, insanlik düsmani bu karanlik güçlerin gelecegimiz olan gençlerimizi, en saglam kalemiz olan ailemizi ve bizi biz yapan dinî, ahlakî ve insanî degerlerimiz tahrip ederek fikirsel ve kültürel olarak isgal etmeye çalistiklarini da çok iyi biliyoruz. Ama üzülerek ifade ediyoruz ki ugruna milyonlarca sehit verdigimiz; din, iman, namus, ahlak vb. mukaddesatimizi kaybetmekle karsi karsiyayiz. Topla-tüfekle bizi yenemeyenler bu gün maalesef; medyayla, sosyal medyayla, internetle, dizilerle, derneklerle, hatta bir takim sözlesme ve kanunlarla, bir takim mevzuatlarla maglup etmeye çalismaktadir. Tez elden tedbir almadigimiz takdirde mücadeleyi kaybetmekle karsi karsiya oldugumuzun farkinda olmaliyiz. Zira savas ölünce degil düsmana benzeyince kaybedilir. Evet bizler; din ugruna, iffet ve namus ugruna, bacilarimizin basörtüsü ugruna, ahlak ve erdemler ugruna mücadele ettik, sehitler verdik. Ama bu gün bu degerlerimizi sözde moda adina, sözde bireysel özgürlük adina, sözde kadin-erkek esitligi adina, sözde kadina siddeti önleme adina ve daha nice sahte cilali vaatler adina kaybetmekle karsi karsiyayiz” dedi.

Bugün tarihin hiçbir döneminde olmadigi kadar bir hayasizlik ve ahlaksizlik saldirilariyla karsi karsiya kaldiklarini ifade eden Sahin, “Bizler gerekirse bu hayasizca akini yurdumuza sokmamak ve var olanlari yurdumuzdan kovmak için gövdemizi siper etmeye hazir oldugumuzu haykirmak için burada, Ulu Camii meydanindayiz. Bu hayasizlik ne yazik ki uluslararasi sözlesmelerle toplumlara dayatilmak istenmektedir. Istanbul Sözlesmesi, CEDAW ve benzeri pek çok sözlesmenin asil amacinin cinsi sapkinligi normallestirmek ve nesilleri ifsat etmek oldugu süphe götürmez bir gerçektir. Bu karanlik odaklarin piyonlari meydanlarda vücutlarini pervasizca açip yaptiklari onursuzluga onur yürüyüsü dediler. Gösterilerinde agza alinmayacak seviyesiz sloganlar ve pankartlarla açikça dinimize, milli ve manevi degerlerimize saldirarak Müslüman halkin degerlerini hedef aldilar. Böylece asil niyetlerini de ifsa ettiler. Bizlerde buna karsin bugün Bitlis Ulu Camii Meydani’ndan tüm dünyaya sesleniyoruz “Çocuklarimizi Size Kaptirmayacagiz. Son kalemiz olan ailemizden asla vazgeçmeyecegiz!”

Bu bozguncu güruhun amacinin sadece Müslümanlar degil bütün bir insanlik âlemini ifsat etmek oldugunu sözlerine ekleyen Sahin, açiklamasini söyle devam etti. “Bu tehlike sadece ümmetimizi degil bütün bir dünyayi tehdit etmektedir. Zira bu savas insanliga, fitrata ve insan dogasina karsi açilmis bir savastir. Iste bu hakikati idrak eden ve tehlikenin farkina varan Polonya, Rusya, Bulgaristan, Macaristan, Ingiltere, Ermenistan ve Ukrayna gibi ülkeler Istanbul sözlesmesi ve toplumsal cinsiyet esitligini ideolojik bir saldiri olarak görüp tüm bu uygulamalari ya hiç uygulamadilar ya da geri çekildiler. Çünkü bu politikalarin amaci iddia ettikleri gibi hak, hukuk, özgürlük ve esitlik degil insanligi toptan imha etmektir. Ve bizler de, Selahaddin-i Eyyubi’nin evlatlari olarak, sahabeler diyari kadim sehir Bitlis’ten, Ulu Camii Meydanindan, tüm dünyaya ve devlet yöneticilerimize sesleniyoruz; Son kalemiz olan ailemizi ve istikbalimiz olan evlatlarimizi bu hayasiz akina kurban vermeyecegiz. Evlatlarimizin zihinlerini, kizlarimizin iffetini, Allah’in emaneti hanimlarimizin ahlakini sahte vaatlerle bozmaya çalisan düsmanlarimiza ve içerideki hiyanet sebekelerine firsat vermeyecegiz. Bu ifsat çalismalari hususunda halkimiz adina degerli yöneticilerimizden ve kurumlarimizdan da bazi taleplerde bulunmak istiyoruz. Dijital platformlari ve sosyal medyayi isgal eden, ailemizi ve çocuklarimizi zehirlemeyi amaçlayan yoz ve sapkin programlara, seviyesiz yayinlara müsaade etmeyiniz. Dijital aile filtresini tüm medya unsurlari için zorunlu hale getirip TV’lerde fesat kaynagi dizilere ve güya aile temali programlara müsamaha etmeyiniz” seklinde konustu.

“Küresel güçlerin finanse ettigi “Toplumsal Cinsiyet Esitligi veya Toplumsal cinsiyet adaleti” adi altinda cinsiyetsiz, ahlaksiz, ailesiz sapkin zihniyetin üniversitelerimize girmesine izin vermeyiniz” diyen Bitlis Medeniyet Platformu Dönem Baskani Cengiz Sahin, “LGBT’li olmak kisisel bir haktir, hürriyettir diyenlere karsi “bunun bir hastalik oldugunu” deklare ediniz ve her geçen gün sayisi giderek artan cinsiyet degistirme operasyonlarini devlet bütçesinden ödemeyiniz. Koklamaya doyamadan okula yolladigimiz çocuklarimiza degerlerimizi asilayacak, ailenin önemini kavratacak ve yozlasmaya karsi bilinçlendirecek bir egitim vererek, idealist ve topluma faydali bireyler olarak yetistiriniz. Gittikçe yozlasan topluma, dejenere edilmis gençlerimize ve evlatlarimiza, sarsilan aile yapimiza, artan bosanmalara ve azalan evliliklere lütfen çare üreterek topluma rahmet elini uzatiniz.

Ülkemizdeki feminist escinsel güruhun örgütlenmelerine ve faaliyet göstermelerine müsamaha göstermeyiniz. Toplumu ifsat etmenin özgürlük olmayacagi hakikatinden hareketle bu mesum faaliyetleri terör kapsamina almak suretiyle kurumlarini kapatiniz. Aileye dair politikalarinizi batinin ve feminizmin dayatmalari üzerine degil; kültürümüz, dini ve manevi degerlerimiz üzerine, kendi medeniyet tasavvurumuzla olusturunuz. Son kalemiz olan ailemizin toplumsal cinsiyet esitligi safsatasi ve sözüm ona kadina siddeti önleme kilifiyla tahrip edilmesine müsaade etmeyiniz. Evlenmeyi kolaylastiracak ve özendirecek, bosanmalari minimize edecek stratejiler gelistiriniz.

Dini, milli ve manevi degerlerimizle taban tabana zit olan, ailemizin temeline dinamit koyan Istanbul sözlesmesi ve bu sözlesmenin dayatmasi neticesinde çikarilan 6284 no’lu gibi kanunlarin çikarilmasina ve bu tür kanunlara dayandirilarak yürürlüge konulan mevzuatlara lütfen müsaade etmeyiniz. Istanbul Sözlesmesinin iptal edilmesi bu baglamda önemli bir adim olmakla beraber sözlesmenin geregi olarak kadina siddeti önleme bahanesiyle mesrulastirilmaya çalisilan adeta aileyi yikmayi hedefleyen 6284 sayili yasa ve benzeri düzenlemeler halen yürürlüktedir. Bu kanunlari ve mevzuatlari ahlaki, milli ve dini degerlerimize uygun sekilde bir an evvel islah ediniz. Bundan böyle, anayasa ve yasalarin degistirilmesinde, keza yönetmelik ve yönergelerin düzenlenmesinde medeniyetimiz, milli ve manevi degerlerimiz ve ahlakî erdemlerimizin nazar-i dikkate alinmasini talep ediyoruz. Bizler, Islam medeniyetinin varisleri olarak ailemizi, neslimizi, ahlak ve maneviyatimizi, birlik ve beraberligimizi bozmayi hedef alan kökü ister disarida, isterse içerde olsun, tüm fitne-fesat unsurlarina karsi mücadele etmeye kararliyiz. Çünkü ailemiz, çocuklarimiz, dini ve ahlaki degerlerimiz kirmiziçizgimizdir. Yetkililerden de Müslüman halktan gelen bu yogun talebe daha fazla kayitsiz kalmamalarini ve gereken tüm adimlari acilen atmalarini talep ediyoruz. Aksi takdirde vebali agir olan ve telafisi mümkün olmayan büyük kayiplar yasayacagimizi sahabeler sehrinden bir kez daha hatirlatiyor ve bu isin pesini birakmayacagimizi beyan ediyoruz” diyerek açiklamasina son verdi.

Düzenlenen basin açiklamasinin ardindan toplanan kalabalik sessizce dagildi.
Kaynak: İHA