Firma, Verimliliklerini Yatirim Ve Istihdam Yapmadan Yüzde 150 Artiran Ögren-Dönüs Programi'nin 5.'Si Tanitildi

ASO Model Fabrika’nin, firmalarin, yalin üretim ilkelerine dayali sekilde verimliliklerini, fazladan yatirim ve istihdam yapmadan yüzde 150 oranlarinda artiran Ögren-Dönüs Programi’nin 5.’si tanitildi. Ögren-Dönüs Programi ile bir firmanin saat basina üretiminde yüzde 181 artis meydana gelirken, baska bir firmanin verimliliginde yüzde 31 artis saglandi.

Firma, Verimliliklerini Yatirim Ve Istihdam Yapmadan Yüzde 150 Artiran Ögren-Dönüs Programi'nin 5.'Si Tanitildi
Sanayi ve Teknoloji Bakanligi, Ankara Sanayi Odasi (ASO) tarafindan, Aralik 2018’de ASO Yetkinlik ve Dijital Dönüsüm Merkezi’nin (Model Fabrika) hayata geçirilmisti. Üretimde verimliligin arttirilmasi, dijital dönüsüm sürecinin hizlandirilmasi amaciyla kurulan Model Fabrika’da; hata yapma özgürlügünün oldugu gerçek bir üretim ortaminda, deneyimsel ögrenme teknikleri kullanilarak operasyonel mükemmeliyet ilkelerinin ögretilerek, egitim ve danismanlik hizmetleri veriliyor. Model Fabrika’da yüzde 65 uygulamali, yüzde 35 ise kurumsal egitimden faydalanilarak, deneyimsel ögrenme ilkelerine dayali programlari benimseniyor.

Bu kapsamda, Model Fabrikanin ana hizmet alanlarindan biri olan Ögren-Dönüs Programi, Sanayi ve Teknoloji Bakanligi, ASO, ASO 1. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve Birlesmis Milletler Kalkinma Programi (UNDP) destekleri ile Mayis 2019’da resmi olarak baslamisti. Ögren-Dönüs Programi ile KOBI ve ufak isletmelerin hiçbir yeni yatirim yapmadan sadece üretime bakis açilarini degistirerek, “Yalin Üretim Metodolojisi” ile verimliliklerini önemli ölçüde artirmalarini, elde ettikleri kazanimlari kendi içlerinde yayarak sürdürebilir kilmalarini, is hacimlerini ve istihdamlarini artirmalari saglaniyor.

Bu kapsamda Model Fabrika’nin Ögren-Dönüs Programi’nin 5.’sinin sonuçlarinin tanitildigi bir toplanti düzenlendi.

ASO Sürekli Egitim Merkezi (ASO-SEM) toplanti salonunda düzenlenen programa Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardimcisi Mehmet Fatih Kacir, ASO Baskani Nurettin Özdebir ve ASO-SEM Baskani Serdar Tütek katildi.



Baskent OSB’de yer alan bir firmanin verimliliginde yüzde 31 artis saglandi

5. Ögren-Dönüs Programi’nin sonuçlarinda yer alan bilgilere göre, Baskent OSB’de yer alan bir firmanin teslimat gecikmeleri yasamasi, yari mamul stoklarinin çok yüksek olmasi, üretim alanlarinin tanimsiz ve karisik olmasi gibi sorunlar giderilerek, verimlilikte yüzde 31 artis, üretim akis süresinde yüzde 60 düsüs ve yüzde 27 alan tasarrufu saglandi.

Program ile bir firmanin kapasitesinde yüzde 117 artis saglandi

29 çalisanli bir baska firmada ise biriktir-beklet tarzi üretim yapilmasi, çok fazla ara stok olmasi ve teslimatta gecikmeler yasanmasi gibi sorunlar giderilerek, kapasitede yüzde 117 artis, alan tasarrufunda yüzde 38’lik artis ve Adam-Saat bölü Ürün hesabinda yüzde 66 azalma saglandi.

Ögren-Dönüs Programi ile saat basina üretim adedinde yüzde 181 artis saglandi

OSTIM OSB’de 35 çalisanli bir alüminyum fabrikasinda sürekli fazla mesai yapilmasi, çok fazla malzeme tasinmasi, alan sikisikligi yasanmasi ve teslimatta gecikmeler yasanmasi sorunlari, kitle üretiminden tek parça akisa geçilmesi, is yükü dengeleme ve planlama sayesinde kapasite artisi saglanarak fazla mesainin giderilmesi ile çözüldü. Bu sayede söz konusu fabrikada adam-saat basina üretim adedinde yüzde 181 artis, ürün basi üretim sürelerinde yüzde 36 azalma ve fazla mesai ihtiyacinda yüzde 100 azalma saglandi.

“Inanin bana Model Fabrika ekibi olarak beslendigimiz tek kaynak firmalarimizin verimliligini artirmak”

Sonuçlarin açiklanmasindan önce açilis konusmasi yapan ASO-SEM Baskani Serdar Tütek, Ankara Model Fabrika’da odaklandiklari konunun firmalarin verimi oldugunu belirterek, “Yani firmalarin karliligi. Baska bir deyisle Türkiye’nin kalkinmasini konusuyoruz. Artik, biz rakiplerimize baktigimiz zaman, esasinda herkes bizim yaptigimiz her seyin aynisini yapabiliyor. Bu konuda hiç kimsenin bir eksigi yok ama önemli olan bunlari verimli bir sekilde yapabiliyor olmak. Iste bu hevesle yola çikmistik. Verimlilik ile ilgili yapacagimiz çok konu var. Ilerleyecegimiz çok nokta var. Ama biz firmalarimizda yalini konustugumuz zaman bir seyler havada. Model Fabrika ise bu zayifligi çok güzel kapatiyor. Model Fabrika’daki arkadaslarim ilk günkü heyecanlari ile çalisiyorlar. Yeni firmalar gelecek ve biz o firmalarin verimliligini artiracagiz diye bekliyorlar. Inanin bana Model Fabrika ekibi olarak beslendigimiz tek kaynak bu. Ögren-Dönüs’e katilan firmalarimizin buradan edindikleri verimlilik. Buradan gurur duyuyor ve besleniyoruz” dedi.



“Önce manuel tezgahlar kullaniyorduk, sonra teknolojik tezgahlari aldik ama hala sinyal kolu yerine kolumuzu sallayarak dönüs sinyali veriyoruz”

Tütek, konuya iliskin manidar oldugunu düsündügü bir anasini söyle anlatti:

“4 yil önce fabrikadan çiktim, Sincan Yolu’nu kullanarak Çayyolu’na gidecegim. Önümde bir araba belirdi. Biraz yavasladi. Sonra camini açti, sol kolunu disari çikardi ve asagi yukari sallayip sola döndü. Gerçekten anlamamistim. Birkaç yüz metre sonra bir at arabasi gördüm. At arabasinin sürücüsü de aynisini yapti. Sol eli uzatti, asagi yukari salladi ve sola döndü. O zaman ben bunun sinyal oldugunu anladim. At arabasinin yapacak bir seyi yok ama diger otomobil soförünün sinyal kolu var. Sinyal verebiliyor. Belli ki bu arkadasimiz bir süre önce at arabasini kullaniyordu. Teknolojisi degisti. Kendisini gelistirdi. Bizim fabrikalarimiz gibi. Önce manuel tezgahlar kullaniyorduk. Sonra teknolojik tezgahlari aldik ama hala kolumuzu sallayarak bu sinyali veriyoruz. Bu gerçekten bir kültür. Bu kültürün yerlesmesi, bir yere gelmesi gerçekten zaman alacak. Ama model fabrika bu süreci hizlandiriyor. Bugün de 5. Ögren-Dönüs’te firmalarimizi dinleyecegiz. Insallah biz çok yakinda Model Fabrika ikinci adimimiza geçiyoruz. Ikinci adimda yalinlastirdigimiz firmalarimizi bu kez dijitallestirmeye baslayacagiz. Bu konuda da yalinda kullandigimiz bire bir ayni teknikle çok güzel bir dijital dönüsüm platformu hazirlamayi planliyoruz.”

“Ihracatimizin yüzde 60’i ithalata dayali”

ASO Baskani Nurettin Özdebir burada yaptigi konusmasinda Türkiye’de kurlardaki oynaklik ve enflasyon ile ilgili birtakim sikintilar oldugunu dile getirerek, “Bunlarin dogal bir sonucu olarak da siyasete kadar uzanan birtakim tepkileri var. Aslinda bütün bunlarin çözümü, bütün bunlarin ilaci bu salondaki insanlar. Eger biz ülke olarak cari açik derdinden kurtulabilir, cari fazla veren bir ekonomi haline gelirsek, baskalarina el açma mecburiyetinde kalmayacagimiz için kimsenin de bizimle oynayabilmesi mümkün olmayacak. Ama burada birtakim zorluklarimiz var ülke olarak. Birincisi ihracatimizin yüzde 60’i ithalata dayali. Bizim bu ithal ettigimiz ürünleri ülkemizde üretip, deger zincirinin bütün halkalarini mümkünse ülkede birakmamiz gerekir. Su anda bir dolar kadar düsmüs ihracatimizin aslinda yüzde 60’ini da disari veriyoruz. O 1 dolar hiç olmazsa içeride kalmis olsa bile bugünkü teknolojimizde ülke çok daha farkli bir yerde olabilecek” diye konustu.



“Bir liralik yatirim yapmadan, bir kisi daha istihdam etmeden bir isletmede yüzde 150’leri asan verim artisinda olmasi aklin alabilecegi bir sey degil”

Özdebir, çok göze batmasa da Türkiye’de oldukça ciddi bir verimlilik sorunu olduguna dikkati çekerek, “Ama ben bunun bu kadar da vahim bir sey oldugunu Model Fabrika kurulmadan önce farkinda degildim. Bir liralik yatirim yapmadan, bir kisi daha istihdam etmeden bir isletmede yüzde 150’leri asan verim artisinda olmasi. Ya da 100 üretirken; sabit masraflarla 150 daha fazla ürün çikarabilmesi, aklin alabilecegi bir sey degil. Bu firmalarimiz da hali hazirda ihracat yapan firmalarimiz. Yani oldukça elegi salladigimiz zaman elegin üzerinde kalabilecek firmalarimiz. Demek ki biz; sanayi ürünleri üretiyoruz ama sanayi toplumu olabilmek için biraz daha gayret etmemiz lazim. Ben bu projeyi ilk duydugumda, itiraz ettim. UNDP’ciler benim itirazima çok bozuldular. Gerçekten iyi ki itiraz etmisim. Bana bir model fabrika gösterdiler itiraz ettigim için. Orayi gördükten sonra bunun bizim ihtiyacimiz oldugunu anladim. Büyük isletmelerimiz verimlilik konusunda zaten iyi. Ama isletmelerimizin yüzde 98’i KOBI ve ufak isletme oldugu için bizim asil ihtiyacimiz olan bu” dedi.



“Ne yazik ki birçok isletmemizin yalin üretimde bile kat etmesi gereken önemli mesafelerin oldugunu gördük”

Özdebir, Model Fabrika ile “yaparak ögrenilen” bir platform olusturuldugunu aktararak, “Gelistirilen bu tapolojide isi kavramak, basitçe algilayabilmek için güzel oldugunu gördük ve buna sahip çiktik. Çok yikici bir rekabet önümüzdeki süreçte hepimizi bekliyor. Verimliligimizi mutlaka artirmamiz lazim. Yani yalini zaten halletmemis olmamiz lazim ki pesine de Endüstri 4.0’i koyabilelim. Ama görünen o ki yapilan uygulamalarda birçok isletmemizin yalin da bile kat etmesi gereken önemli mesafelerin oldugunu gördük. Bu gelecegin dünyasindaki yikici rekabete hazir olabilmemiz için, gerçek bir sanayi toplumu olabilmemiz için bir firsat var elimizde. Bu firsattan mümkün oldugunca çok firmamizin istifade etmesi sart” ifadelerini kullandi.

“Sanayinin Dijital Dönüsümü Yol Haritasi’ni hazirladik ve ilan edecegiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardimcisi Kacir, konusmasinda Türkiye sanayisinin dijital dönüsümü için ilerleyen dönemde gerçeklestirecekleri çalismalari bir çerçeveye oturtabilmek adina Sanayinin Dijital Dönüsümü Yol Haritasi’ni hazirladiklarini ve yakin zamanda duyuracaklarini belirterek, “Bu yol haritasinin merkezinde de beraber is yapma kültürünü gerçeklestirmek için rekabet öncesi is birligi merkezleri olacak. Tabii firmalarimizin dijital dönüsümü ile ortaya çikan pazari ve veriyi en uygun sekilde degerlendirmek bir diger önceligimiz. Iste bu sebeple ülkemizde cari açigi yüksek olan veya gelecek yillarda ihtiyaç duyacagimiz yüksek teknoloji ürünlerini yerli olarak üretmek üzere hayata geçirdigimiz Teknoloji Odakli Sanayi Hamlesi Programi’nda dijital dönüsüm alaninda çagriya çiktik” dedi.



“50 milyar cari açik verdigimiz 919 ürünü bir an önce yerli ve milli sekilde üretmeyi hedefliyoruz”

ASO Baskani Özdebir’in Türkiye’nin önemli handikaplarindan biri olan ihracatin içinde ithalatin payi oldugunu hatirlattigina vurgu yapan Kacir, “Bu gerçekten Türkiye’de yapisal olarak üzerine gitmemiz gereken bir konu. Ara mallarinin yerlilesmesi, bakanlik olarak da öncelikli çalisma alanlarimizdan birisi. Bu Teknoloji Odakli Sanayi Hamlesi Programi’nda aslinda en temel kazanimlarimizdan birisi bu olacak. Teknoloji Odakli Sanayi Hamlesi Programi için Türkiye’nin yüksek düzeyde ithal ettigi, yüksek düzeyde cari açik verdigimiz ve teknoloji seviyesi yüksek 919 ürünü belirledik. Binlerce ürünü eledik ve 919 öncelikli ürünü belirledik. Bu ürünler, yillik 60 milyar dolar ithalatimiz olan ve 50 milyar dolar cari açik verdigimiz ürünler. Hedefimiz bu ürünlerde bir an evvel yerli ve milli üretimi gerçeklestirmek. Bu ürün listesine ilave olarak hali hazirda yüksek düzeyde ithal etmedigimiz ama teknolojik gelismeler nedeniyle muhtemelen bugün yatirimlarimizi gerçeklestirmezsek 5 yil içinde bu listelerde en üst siralarda görecegimizi gelecegin teknoloji alanlarini da bu listelere ilave ettik. Bütün bu alanlara yönelik ilk kez Arastirma-Gelistirme ve yatirim tesviklerimizi, KOBI desteklerimizi tek pencereden yatirimcilarimiza sunmaya basladik” diye konustu.



“Yüksek verimlilik, Türkiye’ye yüksek rekabet gücü kazandiracak. Yüksek rekabet gücü yüksek ihracat kazandiracak. Yüksek ihracat Türkiye’ye aydinlik yarinlari getirecek”

Kacir, konusmasina söyle devam etti:

“Yüksek verimlilik, Türkiye’ye yüksek rekabet gücü kazandiracak. Yüksek rekabet gücü yüksek ihracat kazandiracak. Yüksek ihracat Türkiye’ye aydinlik yarinlari getirecek, sürdürülebilir güçlü büyümeyi getirecek ve toplumsal refahin artmasi sonucunu getirecek. Bugünün ekonomik yaklasimlarinin temelinde sanayicimiz, girisimcimiz, emekçimiz, üretim ve ihracat var. Hep birlikte ülkemiz için çalisacagiz. 2022, Türkiye’nin yili olsun. 2022’nin daha fazla ürettigimiz, daha rekabetçi ürettigimiz ve daha katma degerli ihracat yaptigimiz bir yil olmasini umuyorum.”
Kaynak: İHA