Bursa TB Online Akademi'de Yeni Dönem Çay 5.0 Söylesisi Basladi
Bursa TB Online Akademi’de 2022 yili dönemi, "Çay 5.0" söylesileri ile basladi. ‘Kriz Ortaminda Büyümek’ temasiyla çevrimiçi gerçeklestirilen ve katilimcilarin yogun ilgi gösterdigi ilk programin konuklari, TEPAV Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak ve Bursa Uludag Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryilmaz oldu.
Bursa Ticaret Borsasi (Bursa TB) tarafindan dijital dönüsümün hiz kazanmasiyla birlikte, 2021 yilinda gelisim platformu olarak hayata geçirilen ve kisa sürede büyük ilgi gören ‘Bursa TB Online Akademi’ projesinde yeni dönem, ‘Çay 5.0’ söylesileri ile basladi.
‘Kriz Ortaminda Büyümek’ konu basligi ile online olarak düzenlenen etkinligin ilk konuklari, Türkiye Ekonomi Politikalari Arastirma Vakfi (TEPAV) Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak ve Bursa Uludag Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryilmaz oldu. Yogun katilim ile gerçeklestirilen programa Bursa TB Yönetim Kurulu Baskani ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matli ile çok sayida borsa üyesi de katildi.
Programin açilisinda konusan Bursa TB Yönetim Kurulu Baskani ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matli, Türkiye’nin bugüne kadar pek çok farkli krizle karsi karsiya kaldigini ancak korona virüs salgini ve iklim krizinin digerlerinden çok farkli oldugunu söyledi.
Özellikle korona virüs salgininin tüm isletmeleri ve ülkeleri hazirliksiz yakaladigini kaydeden Baskan Matli, “Pandemi krizinin faturasi hem ülkemiz hem de dünya için oldukça agir oldu. Bazi sektörler bu krizden büyük darbe alsa da bazi sektörler için yeni firsatlar dogurdu. Üretim gücünüz ne olursa olsun, iyi bir planlama ya da nakit akisini dogru yapamadiginiz zaman, içinden geçtigimiz kriz dönemini atlatma sansiniz maalesef oldukça az. Bugün kriz öncesi dönemde bu planlamayi yapan ve is süreçlerinde dijital dönüsümü tamamlayan isletmelerin ne kadar basarili olduklarini hepimiz görüyoruz” dedi.
Kriz dönemlerinin isletmelerin varliklarini sürdürmeleri açisindan son derece kritik dönemler oldugunu vurgulayan Baskan Özer Matli, bu süreçte birçok sektörün kendini gözden geçirmeye basladigini belirtti.
Özellikle dijitallesmenin çok daha hiz kazandigi bu kriz döneminin tarim reformu için firsat olduguna dikkat çeken Özer Matli, “Üretimi ve verimi arttirmak zorundayiz. Sehirlerdeki nüfus artarken köylerde üretim yapacak nüfusun yas ortalamasi gittikçe artiyor. Eger bu konuda tedbirler almazsak, gidada çok daha büyük bir krizle karsi karsiya kalabiliriz. Bunun önüne geçmek için üreticiyi destekleyecek tarim politikalarini mutlaka hizli bir sekilde olusturmaliyiz. Ayrica, Rusya ve Ukrayna gibi Karadeniz ülkelerinde üretilen mallarin ticaretini kendimize yönlendirebilirsek, yani oradaki ticareti dogru bir politika ile yönetebilirsek bu cografya gelir seviyesi bakimindan daha iyi noktalara gelebilir. Hatta ülkemizin dünyanin en büyük 10 ekonomisi arasina girmesinde de hiçbir sikinti yok diye düsünüyorum. Ama güven ve ortak çalisma sart” ifadelerini kullandi.
Türkiye Ekonomi Politikalari Arastirma Vakfi (TEPAV) Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, 2020 yilinda korona virüs salgini ile birlikte karsi karsiya kalinan krizin alisilagelmis bir kriz olmadigini ifade etti.
Kriz dönemlerini belirsizlik dönemi olarak tanimlayan Güven Sak, “Pandemi sürecinde ortaya çikan etkiler bizim alistigimiz gibi ayni sekilde olmadi. Isletmelerin örgütlenme yapilari ve teknolojik gelismislikleri krizden ne sekilde etkilendikleri noktasinda önemli bir etken oldu. Teknolojik açidan güçlü olmak isletmelere daha fazla esneklik saglayarak, kriz dönemlerinde pozitif yönde ayrismalarina imkân tanidi” dedi.
Pandemi süreci ve iklim kriziyle birlikte dünyanin son derece hareketli bir dönemden geçtigini kaydeden Prof. Dr. Güven Sak, AB Yesil Mutabakati’na dikkat çekti. Güven Sak, “Artik ortak davranmak gereken bir dönemin içerisindeyiz. AB’nin su anda sinirda karbon düzenlemesi nedeniyle Türkiye’den ithal edilecek ürünleri de içeren bir ek vergi uygulamasi yakinda gündeme gelecek. Sektörlere baktigimizda enerji yogun sektörler. Tabi bu konuda hepimizin ayni adaptasyon kabiliyeti olmayabilir. Burada hiç kimsenin geride kalmamasini saglayacak tedbirlerin tasarlaniyor olmasi lazim. Mesela Avrupa Birligi’nde bunun hepsinin bütçeleri var. Geride kalanlarin nasil desteklenecegi belli. Dolayisiyla bu sürecin farkinda olmamiz gerekiyor. Yesil dönüsüm sürecine uyumu gerçeklestirmek için önümüzdeki 5 yil boyunca hazirlik yapiyor olmamiz lazim. Hangi imkanlardan hangi sirketler, ne tür projelerle yararlanabilir diye hazirliklar yapmak gerekiyor” diye konustu.
Sekillenmekte olan gelecegin ayrintili olarak farkinda varmak gerektigini ifade eden TEPAV Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, “Dijital dönüsüm ve yesil dönüsüm ile birlikte sanayide, hizmetler sektöründe ve tarimda teknolojik altyapinin bastan asagi yenilenmesini gerektirecek bir sürecin içerisindeyiz. Özellikle tarim konusunda, tarimin kendisinin yapilma biçiminin, yeni akilli tarim teknikleriyle süratle degisecegi bir ortamin içerisindeyiz. Bence bu degisim su anda düsündügümüzden çok daha hizli olabilme imkânini tasiyor. Dolayisiyla bu konuda ziraat fakültelerini de meslek liselerini de bastan asagi yeniden ele almamiz gerektigini düsünüyorum. Gençlerin tarimla ilgilenmedigi çok açik ancak tarimin yeni biçimine gençlerimizin ilgisini daha fazla çekebilecegimize inaniyorum” seklinde konustu.
Bursa Uludag Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryilmaz ise kriz öncesi dönemde kriz dönemleri için çalisma yapmayan, kriz senaryosu gelistirmemis olan firmalarin, kriz sürecinden büyüyerek çikmalarinin neredeyse imkânsiz oldugunu dile getirdi. Yapilan arastirmalarda global ölçekte isletmelerin yüzde 27’sinin ihtimal bir krize karsi hiçbir kriz plani olmadigini ortaya koydugunu söyleyen Filiz Eryilmaz, “Oysa veriye dayali kriz senaryosu olusturan, teknolojik altyapilarini güçlendiren sirketlerin pandemi krizinden büyüyerek çiktigini görüyoruz. Özellikle dijital ve online platformlarda satis yapan, bu alana pandemi döneminde ciddi yatirimi olan, bulut sistemlerini aktif bir biçimde kullanan ve start-up’larin pivot özelligini organizasyon yapilarina uygulayan firmalar bu süreçten kazançli çikanlar oldu” dedi.
Kaynak: İHA
‘Kriz Ortaminda Büyümek’ konu basligi ile online olarak düzenlenen etkinligin ilk konuklari, Türkiye Ekonomi Politikalari Arastirma Vakfi (TEPAV) Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak ve Bursa Uludag Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryilmaz oldu. Yogun katilim ile gerçeklestirilen programa Bursa TB Yönetim Kurulu Baskani ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matli ile çok sayida borsa üyesi de katildi.
Programin açilisinda konusan Bursa TB Yönetim Kurulu Baskani ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matli, Türkiye’nin bugüne kadar pek çok farkli krizle karsi karsiya kaldigini ancak korona virüs salgini ve iklim krizinin digerlerinden çok farkli oldugunu söyledi.
Özellikle korona virüs salgininin tüm isletmeleri ve ülkeleri hazirliksiz yakaladigini kaydeden Baskan Matli, “Pandemi krizinin faturasi hem ülkemiz hem de dünya için oldukça agir oldu. Bazi sektörler bu krizden büyük darbe alsa da bazi sektörler için yeni firsatlar dogurdu. Üretim gücünüz ne olursa olsun, iyi bir planlama ya da nakit akisini dogru yapamadiginiz zaman, içinden geçtigimiz kriz dönemini atlatma sansiniz maalesef oldukça az. Bugün kriz öncesi dönemde bu planlamayi yapan ve is süreçlerinde dijital dönüsümü tamamlayan isletmelerin ne kadar basarili olduklarini hepimiz görüyoruz” dedi.
Kriz dönemlerinin isletmelerin varliklarini sürdürmeleri açisindan son derece kritik dönemler oldugunu vurgulayan Baskan Özer Matli, bu süreçte birçok sektörün kendini gözden geçirmeye basladigini belirtti.
Özellikle dijitallesmenin çok daha hiz kazandigi bu kriz döneminin tarim reformu için firsat olduguna dikkat çeken Özer Matli, “Üretimi ve verimi arttirmak zorundayiz. Sehirlerdeki nüfus artarken köylerde üretim yapacak nüfusun yas ortalamasi gittikçe artiyor. Eger bu konuda tedbirler almazsak, gidada çok daha büyük bir krizle karsi karsiya kalabiliriz. Bunun önüne geçmek için üreticiyi destekleyecek tarim politikalarini mutlaka hizli bir sekilde olusturmaliyiz. Ayrica, Rusya ve Ukrayna gibi Karadeniz ülkelerinde üretilen mallarin ticaretini kendimize yönlendirebilirsek, yani oradaki ticareti dogru bir politika ile yönetebilirsek bu cografya gelir seviyesi bakimindan daha iyi noktalara gelebilir. Hatta ülkemizin dünyanin en büyük 10 ekonomisi arasina girmesinde de hiçbir sikinti yok diye düsünüyorum. Ama güven ve ortak çalisma sart” ifadelerini kullandi.
Türkiye Ekonomi Politikalari Arastirma Vakfi (TEPAV) Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, 2020 yilinda korona virüs salgini ile birlikte karsi karsiya kalinan krizin alisilagelmis bir kriz olmadigini ifade etti.
Kriz dönemlerini belirsizlik dönemi olarak tanimlayan Güven Sak, “Pandemi sürecinde ortaya çikan etkiler bizim alistigimiz gibi ayni sekilde olmadi. Isletmelerin örgütlenme yapilari ve teknolojik gelismislikleri krizden ne sekilde etkilendikleri noktasinda önemli bir etken oldu. Teknolojik açidan güçlü olmak isletmelere daha fazla esneklik saglayarak, kriz dönemlerinde pozitif yönde ayrismalarina imkân tanidi” dedi.
Pandemi süreci ve iklim kriziyle birlikte dünyanin son derece hareketli bir dönemden geçtigini kaydeden Prof. Dr. Güven Sak, AB Yesil Mutabakati’na dikkat çekti. Güven Sak, “Artik ortak davranmak gereken bir dönemin içerisindeyiz. AB’nin su anda sinirda karbon düzenlemesi nedeniyle Türkiye’den ithal edilecek ürünleri de içeren bir ek vergi uygulamasi yakinda gündeme gelecek. Sektörlere baktigimizda enerji yogun sektörler. Tabi bu konuda hepimizin ayni adaptasyon kabiliyeti olmayabilir. Burada hiç kimsenin geride kalmamasini saglayacak tedbirlerin tasarlaniyor olmasi lazim. Mesela Avrupa Birligi’nde bunun hepsinin bütçeleri var. Geride kalanlarin nasil desteklenecegi belli. Dolayisiyla bu sürecin farkinda olmamiz gerekiyor. Yesil dönüsüm sürecine uyumu gerçeklestirmek için önümüzdeki 5 yil boyunca hazirlik yapiyor olmamiz lazim. Hangi imkanlardan hangi sirketler, ne tür projelerle yararlanabilir diye hazirliklar yapmak gerekiyor” diye konustu.
Sekillenmekte olan gelecegin ayrintili olarak farkinda varmak gerektigini ifade eden TEPAV Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak, “Dijital dönüsüm ve yesil dönüsüm ile birlikte sanayide, hizmetler sektöründe ve tarimda teknolojik altyapinin bastan asagi yenilenmesini gerektirecek bir sürecin içerisindeyiz. Özellikle tarim konusunda, tarimin kendisinin yapilma biçiminin, yeni akilli tarim teknikleriyle süratle degisecegi bir ortamin içerisindeyiz. Bence bu degisim su anda düsündügümüzden çok daha hizli olabilme imkânini tasiyor. Dolayisiyla bu konuda ziraat fakültelerini de meslek liselerini de bastan asagi yeniden ele almamiz gerektigini düsünüyorum. Gençlerin tarimla ilgilenmedigi çok açik ancak tarimin yeni biçimine gençlerimizin ilgisini daha fazla çekebilecegimize inaniyorum” seklinde konustu.
Bursa Uludag Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Filiz Eryilmaz ise kriz öncesi dönemde kriz dönemleri için çalisma yapmayan, kriz senaryosu gelistirmemis olan firmalarin, kriz sürecinden büyüyerek çikmalarinin neredeyse imkânsiz oldugunu dile getirdi. Yapilan arastirmalarda global ölçekte isletmelerin yüzde 27’sinin ihtimal bir krize karsi hiçbir kriz plani olmadigini ortaya koydugunu söyleyen Filiz Eryilmaz, “Oysa veriye dayali kriz senaryosu olusturan, teknolojik altyapilarini güçlendiren sirketlerin pandemi krizinden büyüyerek çiktigini görüyoruz. Özellikle dijital ve online platformlarda satis yapan, bu alana pandemi döneminde ciddi yatirimi olan, bulut sistemlerini aktif bir biçimde kullanan ve start-up’larin pivot özelligini organizasyon yapilarina uygulayan firmalar bu süreçten kazançli çikanlar oldu” dedi.