Rinoplasti Uzmanlarina En Çok Sorulan Soru Açiklamasi 'Estetikten Sonra Burnum Düser Mi'
SAMSUN – Kulak Burun ve Bogaz Uzmani Opr. Dr. Ugur Yildirim, en çok duyduklari sorunun rinoplasti (burun ameliyati) isleminin ardindan ’burnun düsüp, düsmeyecegi’ oldugunu söyledi.
Medicana International Samsun Hastanesi Kulak Burun ve Bogaz Uzmani Opr. Dr. Ugur Yildirim, vatandaslarin en çok merek ettigi konulara açiklik getirdi. Nefes problemi çeken hastalarin rinoplasti de düsünüyorsa 2 ameliyati ayni anda olmasinin daha iyi olduguna deginen Opr. Dr. Ugur Yildirim, burun estetiginde en çok korkulan islemlerin artik kullanilmadigina da dikkat çekti.
Rinoplasti isleminin 2. ek bir ameliyat olarak yapilirsa daha zor geçebilecegini ifade eden Opr. Dr. Ugur Yildirim, “Nefes problemi nedeniyle ameliyat olmak isteyen hastalar ileride bir gün rinoplasti de düsünecekse ikisini bir arada yapilmasi daha dogru olacaktir. Çünkü ilk ameliyatta estetik müdahale yapilmayip, sadece kikirdak egriligine müdahale edilirse estetik ameliyat daha sonradan yapildigi zaman destek kikirdaklar kayboldugu için kulaktan ya da kaburgadan kikirdak almamiz gerekebilir. Bununla birlikte ikinci ameliyat olarak rinoplasti yapilirsa 2. ameliyat daha zorlu geçebilir. Hastalar sadece kikirdak egriligine müdahale edilirse daha çabuk toparliyor. Rinoplasti de yapilirsa süre biraz daha uzuyor ama bir hasta ortalama 1 hafta içerisinde günlük yasantisina dönebilecek sekilde iyilesiyor” dedi.
“Eskiden kullanilan keski ve çekicin yerine kanamasiz piezo cihazini kullaniyoruz”
Çok agri ve kan kaybina neden olan eski tip yöntemlerin artik rafa kalktigina dikkat çenen Opr. Dr. Ugur Yildirim, “Bu ameliyatta agrilari azaltmak için teknoloji ürünlerini kullaniyoruz. Özenli bir sekilde ameliyat yaparak, kanamayi az tutup, kas dokularina, kemik zarlarina özen göstererek ameliyati yaptigimizda sislik, ödem, morluk ve agri çok daha az oluyor. Eskiden burun kemiklerine sekil vermek için kullanilan keski, çekiç gibi yöntemler ben de dahil olmak üzere birçok cerrah tarafindan kullanilmiyor. Artik burun ameliyatlarinda piezo dedigimiz cihazi kullaniyoruz. Bu cihaz aslinda bir testere. Ultrasonik dalgalar ile kemigi kesmemize yardimci oluyor. Sadece sert dokuya dokundugunda kesip, yumusak dokuya dokundugunda hiçbir zarar vermiyor. Bunu, elimizi kesmeyen bir testere olarak düsünebiliriz. Böylece kemik zarinda hiçbir zedelenmeye neden olmayip, kanamayi çok azaltiyor. Ödem, morluk ve kanama da az oldugu için ameliyat sonrasi agrilar da eskiye oranla oldukça azaliyor. Ameliyat ortalama 1,5-2 saat kadar sürer” diye konustu.
“Eskiden kullanilan tamponlarin yerine acitmayan silikon tampon kullaniyoruz”
Çikartildigi esnada hastalara büyük aci veren sünger tamponlarin kullanilmadigini vurgulayan Dr. Ugur Yildirim, “Ameliyat olduktan sonra hasta 1 gün hastanede yatiyor ve agri kontrolleri yapiliyor. 2. gün hastalar taburcu ediliyor. Silikon ve nefes almaya izin veren tamponlar 5. günde çikartiliyor. 7. günde de burnun üstünde yer alan kaliplari çikartiyoruz. Tamponlar da eskiden korkulan tamponlar gibi degil. Eskiden sünger tamponlar kullaniliyordu ve hastalar, ‘Tamponu çikartirken beynimi çikartiyorsunuz gibi hissediyoruz’ diyorlardi ama su anda ise hastalar, ‘Hocam tamponu çikarttiniz mi?’ diye soruyorlar. O yüzden tampon da burun ameliyati olmaktan korkutacak bir etken olmaktan çikti. 1. hafta sonunda kaliplari aldiktan sonra hastalar ten rengindeki bantlari 1 hafta kullanip, 2. haftanin ardindan hiç ameliyat olmamis gibi hayatina devam edebiliyorlar” seklinde konustu.
“Burnum düser mi sorusunu çok aliyorum"
En çok aldiklari sorulardan bir tanesinin de ’burun düsmesi’ konusu hakkinda oldugunu belirten Dr. Yildirim, sunlari söyledi:
“Estetik ameliyatlarin ardindan, ‘burnum düser mi?’ sorusunu ben de çok aliyorum. Ilk baslarda hastalarin ne sormak istedigini çok anlamiyordum. Çünkü ameliyattan hemen sonra çektigimiz fotograflara göre burun 6. ay ve 1. yilinda 1-2 mm burun ucu düser, 10 derece de alttaki açi asagiya dogru yer degistirir. Bu bizim bekledigimiz bir durumdur ve ameliyati da ona göre yapariz. Hayalimizdeki, ‘hah oldu’ dedirtecek görüntüyü bunu göz önüne alarak yapariz. Ameliyattan sonra burnun beklenenden çok düsmesi ise normal bir durum degildir. Hepimizin burnu yas ile birlikte yer çekimine yenik düserek bir miktar düsme egilimindedir. Estetik ameliyattan sonra çok ciddi görüntü bozukluguna neden olan bir burun ucu düsmesini beklemiyoruz. Burun ucu düsmesi aslinda daha kalin ciltli ve yasi ilerlemis hastalarda olmasi daha meyilli bir durumdur. Bunun için de ameliyat esnasinda bu durumun önüne geçilecek daha iyi destekler olusturdugumuz teknikler var. Bunlari kullandigimiz için basimiza böyle bir durum gelmiyor.”