Cumhurbaskani Erdogan Kabine Toplantisi'nin Ardindan Millete Seslendi Açiklamasi (1)

'(Paris Iklim Anlasmasi) Kasim ayinda Glasgow'da yapilacak Iklim Degisikligi Zirvesi'ne kadar onay sürecini tamamlamis olacagiz' 'Bu karar belirledigimiz takvim çerçevesinde yatirimdan üretime, ihracattan istihdama kadar genis bir alanda kapsamli degisikliklere gidecegimiz manasina geliyor' 'Orta ve uzun vadeli tüm kalkinma programlarimizi, planlarimizi, uygulamalarimizi, yesil kalkinma devriminin gerektirdigi yapisal dönüsümün rehberliginde hazirlayacak ve yürütecegiz'.

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Paris Iklim Anlasmasi'na iliskin, "Kasim ayinda Glasgow'da yapilacak Iklim Degisikligi Zirvesi'ne kadar onay sürecini tamamlamis olacagiz." dedi.

Cumhurbaskanligi Külliyesi'nde düzenlenen Kabine Toplantisi'nin ardindan millete seslenen Erdogan, geçtigimiz hafta Birlesmis Milletler (BM) 76. Genel Kurul Toplantisi'na istirak etmek üzere New York'a gittigini, bu vesileyle katildiklari toplantilarda ve yaptiklari görüsmelerde ülkenin temel yaklasimlarini tüm dünya ile paylasma imkani bulduklarini belirtti.

Küresel sistemin, artik çözüm üretemeyen, adaletsiz, hakkaniyetsiz yapisinin, özellikle bir süredir Kovid-19 salgini ve iklim degisikliginin yol açtigi sonuçlarla yüzlesen dünyada çok daha iyi görülmeye baslandigini ifade eden Erdogan, uzunca bir süredir "Dünya besten büyüktür" itiraziyla dile getirdikleri küresel yönetim sistemindeki degisiklik talebini "Daha adil bir dünya mümkün" diyerek bir adim öteye tasidiklarini söyledi.

Erdogan, geçmislerindeki sömürgecilik ve soykirim ayiplarinin hesabini veremeyenlerin son asirda baslattiklari iki büyük dünya savasinin yol açtigi agir kayiplari ve terör örgütleri karsisinda verdikleri kötü imtihanin samimi muhasebesini yapmaktan da kaçtiklarini ifade etti.

- BM'nin yapisi

Dünyanin adalet çagrisina cevap verme niyeti olmayanlarin, saglik ve iklim krizleri konusunda farkli yaklasimlar sergilemelerini beklemenin zor olduguna dikkati çeken Erdogan, sözlerini söyle sürdürdü:

"Bu krizler digerlerinden farkli olarak inanç ve renk gibi ayrimlarin yani sira zengin fakir, güçlü güçsüz kriteri gözetmeden herkesi etkiliyor. Nitekim salgindan gelismis ülkeler çok daha fazla zarar görmüstür. Iklim degisikliginin sebep oldugu afetler de ayni sekilde gelismis ülkelerde çok daha agir kayiplara yol açiyor. Türkiye olarak bu fotograf içinde kendimizle birlikte tüm insanligin ortak hissiyatini ifade eden bir durus sergiliyoruz. Bölgemize ve dünyaya dair yaptigimiz tespitlerin isabeti, önemi, vizyonu yasanan her hadiseyle çok daha iyi anlasiliyor.

Dün bizim küresel sistemdeki çarpikliklara iliskin itirazlarimiza kayitsiz kalanlar, bugün ayni yaklasimlari kendileri de dillendirmeye basladi. Terör ve göç meselesi basta olmak üzere ülkemizin dogrudan yüzlestigi sorunlarla ilgili tespit ve tekliflerimizi de çok yakinda benzer sekilde makes bulacagina inaniyoruz. BM'yi yapisal eksiklerine ve tüm zaaflarina ragmen hala insanlarin ortak sorunlarini çözecek en önemli platform olarak görüyoruz. Bunun içinde BM'yi, Güvenlik Konseyi basta olmak üzere tüm organlariyla daha adil, daha kapsayici, daha sürdürülebilir bir yapiya kavusturmanin mücadelesini vermeyi sürdürecegiz."

Erdogan, Suriye'den Afganistan'a, Libya'dan Karabag'a, Filistin'den Kibris'a, Afrika'nin pek çok yerinden Balkanlar'a kadar dünyanin kanayan yarasi mahiyetindeki kriz alanlarinda sergiledikleri ilkeli durusu, bu sürece verdikleri katkilar olarak degerlendirdiklerini aktardi.

Kendilerini insan haklarinda, hukukta, ekonomide, diplomaside gelismis ülkeler olarak görenlerin sadece seyrettikleri, hatta adeta üzerine benzin döktükleri sorun alanlarinda sorumluluk üstlenmekten kaçinmadiklarini, kaçinmayacaklarini vurgulayan Erdogan, söyle konustu:

"Güvenligi ve refahi kendi vatandaslarimizla birlikte en yakinimizdan baslayarak tüm kardeslerimiz, dostlarimiz, tüm dünya için istemek bize medeniyetimizin ve tarihimizin emridir. Iste bu anlayisla BM'nin hizla gerçeklestirilecek yapisal dönüsümü ile gelecegin dünyasinda tüm insanligin ortak çatisi haline gelmesi için gayret gösteriyoruz. Bu yaklasimimizi içeride ve disarida her platformda tekrar tekrar anlatmayi sürdürecegiz. Insallah hepimiz için çok geç olmadan, dünyamiz dönülmez bir yola girip, onulmaz yaralar almadan bu sürecin tamamlanmasini diliyoruz." diye konustu.

Erdogan New York ziyareti vesilesiyle yeni Türkevi Binasi'nin açilisini da gerçeklestirdiklerini animsatti.

Yeni Türkevi'nin, eski Disisleri Bakani Ihsan Sabri Çaglayangil'in 1977'de ülkeye kazandirdigi, BM binasinin tam karsisindaki alana insa edildigini hatirlatan Erdogan, temelini 4 yil önce attiklari, 36 kat yükseklige, 171 metre uzunluga ve 20 bin metrekare kapali alana sahip Türkevi'nin, Osmanli ve Selçuklu mimarisinden esintiler tasiyan lale görkemli yapisiyla simdiden sehrin sembollerinden biri haline geldigini aktardi.

Erdogan, hem Türk vatandaslarina hem de tüm dost ve kardeslere en güzel hizmetleri verecekleri bu muhtesem eserin ülkeye tekrar hayirli olmasini temenni etti.

- "Türkiye, iklim degisikligi konusunda yeni ve tarihi bir adim atiyor"

BM Genel Kurulu'ndaki hitabinda ülke için çok önemli bir milat olduguna inandigi bir müjdeyi ülkeyle ve tüm dünyayla paylastigini ifade eden Erdogan, sunlari söyledi:

"Türkiye, 2053 vizyonumuzun ilk ve en kritik hedeflerinden biri olduguna inandigim yesil kalkinma devriminin tabii bir sonucu olan iklim degisikligi konusunda yeni ve tarihi bir adim atiyor. Bilindigi gibi ülkemiz 2015 yilinda Paris Iklim Anlasmasi'na muvafakat veren devletler arasinda yer aliyordu. Ancak yükümlülüklerle ilgili kisimdaki adaletsizliklere olan itirazimiz sebebiyle anlasmanin Meclisimizdeki onay sürecini baslatmamistik.

Son dönemde yasanan gelismeler, ülkemize verilen taahhütler ve ulusal katki beyanimiz çerçevesinde önümüzdeki ay Meclisin yeni yasama yilinin baslamasiyla bu anlasmayi onaylama karari aldik. BM Genel Kurulu'nda duyurdugumuz bu kararimizin ülkemize ve dünyaya hayirli olmasini diliyorum. Insallah kasim ayinda Glasgow'da yapilacak Iklim Degisikligi Zirvesi'ne kadar onay sürecini tamamlamis olacagiz. Bu karar belirledigimiz takvim çerçevesinde yatirimdan üretime, ihracattan istihdama kadar genis bir alanda kapsamli degisikliklere gidecegimiz manasina geliyor. Esasen Avrupa Birligi Yesil Mutabakati'na uyum için gereken eylem planini hazirlayip devreye alarak bu konuda zaten önemli bir adim atmistik. Simdi bunu Paris Iklim Anlasmasi ile 2053'e kadar uzanan bir perspektifte orta ve uzun vadeli hedef haline getiriyoruz."

- "Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayip, bir taviz degil"

Erdogan, girdikleri bu yeni yolun Türkiye'nin Cumhuriyet dönemindeki kalkinma hamlelerinde yaptigi en keskin tercihlerden birini ifade ettigini dile getirdi.

"Her ne kadar birileri sirf bunun altinda bizim hükümetimizin, Cumhur Ittifaki'nin imzasi var diye yapilan isi degersiz hale getirmeye, önemsizlestirmeye, hatta tam tersi göstermeye çalissa da gerçekten tarihi bir karar aldik." diyen Erdogan, sunlari kaydetti:

"Her seyden önce anlasmalara taraf oldugu halde hiçbir yükümlülügünü yerine getirmeyenler artik Türkiye'yi bu sebeple elestiremeyecekler. Tam tersine, artik her platformda biz onlari yükümlülüklerini yerine getirmeye zorlayacagiz. Avrupa Birligi basta olmak üzere ekonomik ve sosyal kalkinmamiza destek talep edecegimiz çevrelerin karsisina artik daha güçlü bir sekilde çikacagiz. Orta ve uzun vadeli tüm kalkinma programlarimizi, planlarimizi uygulamalarimizi, yesil kalkinma devriminin gerektirdigi yapisal dönüsümün rehberliginde hazirlayacak ve yürütecegiz. Bu tercih bizim için bir lüks, bir kayip, bir taviz degil tam tersine bugünden gelecege hazirlanmanin yol haritasi olacaktir. Zaten bir süredir yenilenebilir enerjinin, atik yönetiminin, orman alanlarinin özellikle artirilmasi gibi hususlardaki gayretlerimizle bu konuda belirli bir mesafe kaydetmistik. Ülkemizin ilk yerli otomobilini elektrikli olarak tasarlamamiz, nükleer güç santrali kurmamizdaki israrimiz, akilli binalar ve sehirler konusunda tesviklerimiz bile bu dogrultudaki tercihlerimizin birer örnegidir."

(Sürecek)
Kaynak: AA