Hasankeyf'teki Ters Üçgen Süslemeli Mezar Taslarinin Ilçeye Özgü Oldugu Düsünülüyor
Hasankeyf Kazi Baskani Doç. Dr. Zekai Erdal: 'Buldugumuz mezar taslarinin tipolojisini sordugumuzda hocalarimiz bu tarz bir mezara bu zamana kadar Anadolu'nun diger yerlerinde rastlamadiklarini söylediler' 'Bu mezar tipi Hasankeyf çevresinde köklü bir mazisi olan Ahlat, Bitlis, Silvan, Diyarbakir, Siirt yöresindeki mezarliklarda ve alanda yaptigimiz incelemelerde bulunmamaktadir'
IBRAHIM TOPRAK - Batman'in tarihi Hasankeyf ilçesinde bulunan ters üçgen süslemeli mezar taslarinin ilçeye özgü oldugu düsünülüyor.
Tarihi Hasankeyf ilçesinde kazi çalismalari Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal baskanliginda 6 sanat tarihçisi, arkeolog, antropolog, 2 restoratör ve 4 stajyer ögrenciyle sürdürülüyor.
Hasankeyf Kazi Baskani Doç. Dr. Zekai Erdal, AA muhabirine, kazi çalismalarinin tarihi yerleskede bulunan Büyük Saray ve çevresinde devam ettigini söyledi.
Hasankeyf Kalesinin bilimsel yayinlar da dikkate alindiginda Roma döneminden bugüne kesintisiz bir geçmisinin oldugunu bildiren Erdal, tarihi yerleskenin yakininda bulunan 12 bin yillik Hasankeyf höyügünün bulunmasinin Roma döneminden önce de bir yasamin olduguna isaret ettigini kaydetti.
Büyük Saray'in dogusundaki duvarlarin önünde bulunan ve 1820'lerden bugüne ulasan mezarlarda derine dogru bir çalisma yapildigini aktaran Erdal, böylece Büyük Saray duvarini ortaya çikarmaya çalistiklarini belirtti.
Türk Islam mimarisindeki mezarliklarin bas sahidesi, ayak sahidesi veya tek sahide seklinde oldugunu ancak Hasankeyf'te yaptiklari çalismalarda ilçeye özgü bir mezar tasi bulduklarini anlatan Erdal, söyle devam etti:
"Hasankeyf'e özgü olarak pehle taslarinin ortasinda kulak benzeri, üçgen bir çikinti oldugu örnekler karsimiza çikmistir. Bu çikintilarda bazilari sade oldugu gibi bir kisminda yazi bir kisminda süsleme örnekler karsimiza çikar. Bu mezar tipi Hasankeyf çevresinde köklü bir mazisi olan Ahlat, Bitlis, Silvan, Diyarbakir, Siirt yöresindeki mezarliklarda ve alanda yaptigimiz incelemelerde bulunmamaktadir."
Hasankeyf'te kesfedilen farkli yapidaki mezar taslarini alaninda uzman bilim insanlariyla paylastiklarini bildiren Erdal, bu mezar tipolojisinde bir mezar tasinin bugüne kadar tespit edilmedigini vurguladi.
Erdal, "Buldugumuz mezar taslarinin tipolojisini sordugumuzda hocalarimiz da bu tarz bir mezarin bu zamana kadar Anadolu'nun diger yerlerinde rastlamadiklarini söylediler. Buna paralel olarak bu pehle tasindaki (mezarin yan tasi) çikintinin, mezar taslarinin, mezar tipolojisinin Hasankeyf'e özgü oldugunu söylememiz yerindedir." ifadelerini kullandi.
Kaynak: AA
Tarihi Hasankeyf ilçesinde kazi çalismalari Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Zekai Erdal baskanliginda 6 sanat tarihçisi, arkeolog, antropolog, 2 restoratör ve 4 stajyer ögrenciyle sürdürülüyor.
Hasankeyf Kazi Baskani Doç. Dr. Zekai Erdal, AA muhabirine, kazi çalismalarinin tarihi yerleskede bulunan Büyük Saray ve çevresinde devam ettigini söyledi.
Hasankeyf Kalesinin bilimsel yayinlar da dikkate alindiginda Roma döneminden bugüne kesintisiz bir geçmisinin oldugunu bildiren Erdal, tarihi yerleskenin yakininda bulunan 12 bin yillik Hasankeyf höyügünün bulunmasinin Roma döneminden önce de bir yasamin olduguna isaret ettigini kaydetti.
Büyük Saray'in dogusundaki duvarlarin önünde bulunan ve 1820'lerden bugüne ulasan mezarlarda derine dogru bir çalisma yapildigini aktaran Erdal, böylece Büyük Saray duvarini ortaya çikarmaya çalistiklarini belirtti.
Türk Islam mimarisindeki mezarliklarin bas sahidesi, ayak sahidesi veya tek sahide seklinde oldugunu ancak Hasankeyf'te yaptiklari çalismalarda ilçeye özgü bir mezar tasi bulduklarini anlatan Erdal, söyle devam etti:
"Hasankeyf'e özgü olarak pehle taslarinin ortasinda kulak benzeri, üçgen bir çikinti oldugu örnekler karsimiza çikmistir. Bu çikintilarda bazilari sade oldugu gibi bir kisminda yazi bir kisminda süsleme örnekler karsimiza çikar. Bu mezar tipi Hasankeyf çevresinde köklü bir mazisi olan Ahlat, Bitlis, Silvan, Diyarbakir, Siirt yöresindeki mezarliklarda ve alanda yaptigimiz incelemelerde bulunmamaktadir."
Hasankeyf'te kesfedilen farkli yapidaki mezar taslarini alaninda uzman bilim insanlariyla paylastiklarini bildiren Erdal, bu mezar tipolojisinde bir mezar tasinin bugüne kadar tespit edilmedigini vurguladi.
Erdal, "Buldugumuz mezar taslarinin tipolojisini sordugumuzda hocalarimiz da bu tarz bir mezarin bu zamana kadar Anadolu'nun diger yerlerinde rastlamadiklarini söylediler. Buna paralel olarak bu pehle tasindaki (mezarin yan tasi) çikintinin, mezar taslarinin, mezar tipolojisinin Hasankeyf'e özgü oldugunu söylememiz yerindedir." ifadelerini kullandi.