Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Türkiye Ilave Bir Göç Yükünü Kaldiramaz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, "Afganistan’da birinci öncelik, halkin güvenliginin tesis edilmesi için otorite boslugunun giderilmesi ve hayatin normallestirilmesi olmalidir. Afganistan’da tüm toplum kesimlerini yansitan, kapsayici ve kucaklayici bir yönetimin kurulmasi gerekiyor" dedi.

Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Türkiye Ilave Bir Göç Yükünü Kaldiramaz'


Cumhurbaskani Erdogan, Malazgirt Zaferi’nin 950’nci yil dönümü dolayisiyla Ahlat’a gelen büyükelçilere Ahlat Cumhurbaskanligi Külliyesi’nde aksam yemegi verdi. Burada yaptigi konusmada büyükelçilere tesekkür eden Erdogan, hem 950 yil evvel yazilan büyük bir kahramanlik destanini anmak hem de milletin baris ve dostluk mesajlarini büyükelçiler vasitasiyla tüm dünya ile paylasmak üzere toplandiklarini söyledi.

Büyükelçilerin birçoguyla 18-20 Haziran’da Antalya Diplomasi Forumu’nda bir araya geldigini hatirlatan Erdogan, forumda Türkiye’nin dis politika önceliklerine ve ortak gündemi mesgul eden meselelere dair görüsleri paylasma firsati bulduklarini kaydetti.

Erdogan, "Gelecek yil mart ayinda düzenlemeyi öngördügümüz ikinci forumumuzda da sizlerle yeniden bulusmayi, fikir teatisi yapmayi ümit ediyoruz. Hem ülkelerinizin saygideger liderleri ve bakanlarini hem de siz temsilcilerini çok daha genis bir katilimla Antalya’ya bekliyoruz" dedi.



Malazgirt’in, Türk milletinin bu topraklardaki yaklasik bin yillik mevcudiyetinin baslangiç noktasi oldugunu ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, Büyük Selçuklu Sultani Alparslan’in sayica kendisinden 4 kat fazla Bizans ordusu karsisinda elde ettigi kesin zaferle 1071’de Anadolu’nun kapilarini bir daha kapanmamak üzere açtigini anlatti. Erdogan, Malazgirt Zaferi ile Anadolu’daki Türk varliginin tescil edildigini ve bir Türk yurdu haline geldigini söyledi.

O gün Türk milletinin karakterini yansitan çok önemli hadiseler yasandigini ifade eden Erdogan, "Sultan Alparslan ile Bizans Imparatoru Romen Diyojen arasinda geçen su diyalog iki tarafin savas ahlakini göstermesi açisindan son derece ibretliktir. Savasi kaybeden ve Selçuklu’ya esir düsen Romen Diyojen’i Malazgirt’in muzaffer komutani Sultan Alparslan’in huzuruna çikarirlar. Sultan Alparslan, Romen Diyojen’e ’eger ben senin önüne esir olarak getirilseydim ne yapardin’ diye sorar. Bu soruya imparatorun cevabi ’kötülük yapardim’ olur. Sultan, ’peki benim sana ne yapacagimi zannediyorsun’ dediginde, imparator 3 alternatif sayar, ’beni ya öldürürsün, ya Islam ülkelerinde teshir edersin ya da uzak bir ihtimal olmakla beraber affeder, fidye ve vergi alir, beni kendine naip edersin.’ Bunun üzerine Sultan sonuncusunu kastederek, ’Ben de zaten bundan baska bir sey düsünmedim’ cevabini verir" diye konustu.



Sultan Alparslan’in Bizans Imparatorunu bagisladigini, birçok kaynaga göre gönlünü hos ederek ülkesine gönderdigini kaydeden Erdogan, "Iste bu millet böyle bir millet. Sultan Alparslan’in hasmina karsi gösterdigi bu alicenaplik Selçuklu’dan Osmanli’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar devlet idarecilerimize bir gelenek olarak kalmistir. Ayni affediciligi Istanbul’un fethinden sonra Sultan Fatih, ayaklarina kapanan halka karsi sergilemistir. Çünkü bizim kültürümüzde aslolan toprak degil, gönül kazanmaktir. Gönüller fethetmek, sehirler, ülkeler fethetmekten daha önemlidir. Gönülleri fethettiginizde diger kismi zaten kendiliginden gelecektir" ifade etti.



Milletin yolculugunu maziden atiye kurulan saglam bir köprü olarak gördüklerini belirten Erdogan, geçmisten aldiklari hazineyi gelecege tasimanin mücadelesini verdiklerini belirtti.

Erdogan, içeride ve disarida adimlari atarken, maziden aldiklari güç ve ilhamla politikalarini belirlediklerini kaydetti.



Seyh Edebali’nin Osman Gazi’ye yaptigi "Ey ogul insani yasat ki devlet yasasin" ögüdünün, asirlardir oldugu gibi bugün de kendilerine yol gösterdigini dile getiren Erdogan, "Girisimci ve insani dis politikamizin köse taslarindan biri de bize miras kalan bu ilkelerin yasatilmasi ve uygulanmasidir" dedi.



Geçen hafta 10. yil dönümü geride kalan Somali ziyaretinden siginmacilar meselesine, bölgeyi derinden etkileyen krizler karsisinda tavirlarini daima vicdan ve adalet odakli belirlediklerini vurgulayan Erdogan, "Vatandaslarimizin güvenligini temin amaciyla terör örgütlerine yönelik gerçeklestirdigimiz sinir ötesi operasyonlarda yine bu anlayisla hareket ettik. Kimsenin topraginda, egemenliginde, yer alti ve yer üstü zenginliklerinde gözümüzün olmadigini hem sözlerimizle hem de eylemlerimizle ortaya koyduk. Bölgemizde süregiden gerilimleri suhuletle çözüme kavusturmak için ikili ve çok tarafli olarak pek çok adim attik.Daglik Karabag’daki isgalin sona ermesiyle birlikte bölgemizde kalici baris adina yeni bir firsat penceresi açildigini, Ermenistan’in bunu degerlendirmesi halinde bizim de gerekeni yapacagimizi ifade ettik" diye konustu.



Dünya genelinde 4,5 milyon insanin hayatina mal olan korona virüs salgini karsisinda, eldeki tüm imkanlari dost ve kardes ülkelerle paylasmaktan çekinmediklerini de ifade eden Erdogan, Türkiye’den talepte bulunan 159 ülke ve 12 uluslararasi kurulusa saglik malzemesi gönderdiklerini belirtti.

Türkiye’nin kritik bir dönemeçten geçen Afganistan’da da benzer bir insani durus sergiledigini söyleyen Erdogan, "Havaalaninda gerekli düzenin saglanmasi ve tahliye operasyonlarinin devam etmesi için orada görevli askerlerimiz ve diplomatlarimiz olaganüstü çaba harciyor. Afganistan’da mahsur kalan vatandaslarimizin tahliye islemlerini zor sartlar altinda basariyla sürdürüyoruz. Uluslararasi kuruluslar ve diger ülkeler arasindaki diplomatik iliskilerle beraber diplomatik temsilcilikleriyle vatandaslarina yönelik tahliye çalismalarina da destek sagliyoruz" dedi.



Uluslararasi toplumun Afganistan’a iliskin atacagi adimlarin büyük önem tasidigini vurgulayan Erdogan, söyle konustu:

"Afganistan’da birinci öncelik, halkin güvenliginin tesis edilmesi için otorite boslugunun giderilmesi ve hayatin normallestirilmesi olmalidir. Afganistan’da tüm toplum kesimlerini yansitan, kapsayici ve kucaklayici bir yönetimin kurulmasi gerekiyor. Taliban liderlerinden gelen mesajlara simdilik ihtiyatli bir iyimserlikle yaklasiyoruz. Elbette önümüzdeki sürecin nasil sekillenecegini Taliban’in sözleri degil icraatlari, eylemleri ve atacagi adimlar belirleyecektir."

Belirsizligin yani sira korona virüs salgini, kuraklik ve ekonomik sorunlarin da Afgan halkinin yükünü daha da agirlastirdigini hatirlatan Cumhurbaskani Erdogan, "Bugün milyonlarca Afgan, temel gida malzemelerine muhtaç durumdadir. Yönetimde kim olursa olsun uluslararasi toplumun Afganistan’a bu zor günlerinde yardim etmesi ve dayanisma göstermesi zaruridir. Türkiye olarak kardesligimizin geregini yerine getirmeyi sürdürecegiz. Tabii bir baska önemli boyut da giderek artan düzensiz göç baskisidir. Halihazirda çesitli statülerde 5 milyonu askin siginmaciya ev sahipligi yapan Türkiye, Suriye veya Afganistan kaynakli ilave bir göç yükünü kaldiramaz ama sunu da söylemek zorundayim. Türkiye’nin maalesef öyle bir ana muhalefeti, muhalefeti var ki 1,5 milyon Afganlinin Türkiye’de oldugunu söylüyor. Bastan asagi yalan. Su anda ülkemizde kayitli kayitsiz 300 bin Afganli göçmen vardir. Ülkemizin bati sinirlarinda yeni durumlarin yasanmamasi için göç baskisinin azaltilmasi, bunun için de Afganistan’in istikrara kavusmasi önem tasiyor. Türkiye, bu amaç dogrultusunda Afganistan’daki tüm taraflarla yakin diyalog içinde olmaya devam edecektir" ifadelerini kullandi.

Korona virüs salgininin dili, dini, rengi, ülkesi ne olursa olsun tüm insanligin, 8 milyarlik büyük bir aile oldugunu gösterdigini belirten Erdogan, "Ayni sekilde son dönemde yasadigimiz sel, yangin ve deprem felaketleri de bizlere kaderimizin ortak oldugunu hatirlatmistir. Iklim degisikliginin olumsuz sonuçlarindan hiçbirimizin azade olmadigini artik görüyor, yasiyor, aci bir sekilde tecrübe ediyoruz" dedi.



Giderek büyüyen bu tehditlerle mücadele konusunda gelismis ülkeler basta olmak üzere, herkesin önemli sorumluluklari oldugunu hatirlatan Cumhurbaskani Erdogan, "Son hadiseler isiginda gördük ki hiçbir ülke bu tehditten münferiden muaf degildir. Salgin sürecinde oldugu gibi bu sorunun çözümü için de uluslararasi is birligini güçlendirmemiz sarttir. Bizlere emanet olan dünyayi gelecek nesillere daha yasanabilir sekilde birakmak, hepimizin ahlaki ve vicdani görevidir. Son 19 yilda 5,4 milyar fidani toprakla bulusturmus, orman varligini 2,1 milyon hektar artirarak 22,9 milyon hektara çikarmis bir yönetim olarak, iklim degisikligi ile mücadelede de irademiz tamdir. Ülkemizde meydana gelen yangin ve sel felaketleri için yardim gönderen, taziye mesaji yollayan, acimizi paylasan tüm ülkelere sahsim, milletim adina sükranlarimi sunuyorum. Dostlarimizin gösterdigi bu dayanismayi asla unutmayacagiz. Malazgirt Zaferi’nin 950. yil döneminde bizimle birlikte oldugunuz, heyecanimizi paylastiginiz için tekrar sizlere tesekkür ediyorum" seklinde konustu.

(Mehmet Salih Akkus - Yilmaz Sönmez - Vahit Olcay - Özkan Olcay/IHA)
Kaynak: İHA