CHP'li Çeviköz'den Düzensiz Göç Açiklamasi Açiklamasi
'Türkiye bu düzensiz göç tsunamisine daha fazla maruz birakilmamalidir. En kisa zamanda AB, BM ve Iran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgasi görüsülmelidir'
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Disisleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz, Türkiye'nin düzensiz göçe daha fazla maruz birakilmamasi gerektigini belirterek, "En kisa zamanda AB, BM ve Iran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgasi görüsülmelidir." dedi.
Çeviköz, parti genel merkezinde düzenledigi basin toplantisinda, dünyadaki yanginlarin ve sellerin küresel düzeyde iklim degisikliginin etkisinde olundugunu gösterdigini belirtti.
Ünal Çeviköz, Türkiye'nin iklim degisikligiyle mücadeleden daha fazla geri kalmamasi ve bu yil yasanan afetlerle mücadelede sorumluluk üstlenmesi için en kisa zamanda bu konudaki politikalarini gözden geçirmesi gerektigini söyledi.
Birlesmis Milletler (BM) 26. Iklim Degisikligi Konferansi'nin bu yilin kasimda yapilacagini hatirlatan Çeviköz, Türkiye'nin bu konferans öncesinde hazirliklarini sonlandirarak, Paris Iklim Anlasmasini TBMM açildiginda onaylamasi gerektigini, bu anlasmayi imzalayan ancak onaylamayan 6 ülke bulundugunu kaydetti. Bu ülkelerin Iran, Irak, Eritre, Libya, Yemen ve Türkiye oldugunu belirten Çeviköz, Türkiye'nin bu ülkelerle olmamasi gerektigini, anlasmanin onaylanmasi için çalisacaklarini ifade etti.
- "Ülkemizin demografik ve sosyal yapisinin degistirilmesine karsiyiz"
Çeviköz, Taliban'in Afganistan'da alti günde 9 büyük sehrin kontrolünü ele geçirdigini, Afganistan Merkezi Hükümetiyle ateskes konusunda bir anlasma olmadigini duyurdugunu aktardi.
Iktidarin Kabil Havaalaninin güvenligini ve isletmesini üstlenme konusundaki talebinin gözden geçirilmesine iliskin bir degerlendirmenin olmadigini ifade eden Çeviköz, "Iktidari, Afganistan konusunda akliselimle hareket etmeye davet ediyoruz. Taliban'in ilerleyisiyle birlikte Mehmetçik için riskler giderek büyümektedir. Buna da hiçbir yurttasimizin razi olacagini düsünmüyoruz." diye konustu.
Afganistan ile düzensiz göç konusunun yeniden Türkiye'nin gündemine geldigini belirten Çeviköz, AB ülkelerinin mültecilerin statüsü hakkinda 1951 BM Sözlesmesinin taraflari olarak uluslararasi sorumluluktan kaçtigini, Türkiye'yi transit ülke olarak görmedigini, siginmacilarin son duragi haline getirmek ve ülkeyi külfet altina sokmak istedigini kaydetti.
Iktidarin AB ile yaptigi Geri Kabul Anlasmasi ve 18 Mart Mutabakati ile Türkiye'nin sinirlarini düzensiz göçe teslim ettigini öne süren Çeviköz, "Iktidar, Afgan göçünün ülkemize akmasini destekleyecek sekilde görev üstlenmek istiyor." dedi.
Taliban'in kendi kontrolüne giren yerlerde cezaevlerindeki mahkumlari serbest biraktigini ifade eden Çeviköz, bu durumun Türkiye'nin güvenligini tehdit ettigini söyledi.
Ünal Çeviköz, söyle konustu:
"Ülkemizin demografik ve sosyal yapisinin degistirilmesine karsiyiz. Türkiye, bu düzensiz göç tsunamisine daha fazla maruz birakilmamalidir. En kisa zamanda AB, BM ve Iran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgasi görüsülmelidir. Bu konudaki politikamiz nettir. Kimsenin kimseyi irkçilik veya yabanci düsmanligiyla suçlamaya haddi yoktur. Türkiye kendi insaniyla sabirlidir, hosgörülüdür, insancildir. Insanimiz kendi vergileriyle desteklenen Türkiye bütçesinin de kendi sorunlarinin çözümünde öncelikli olarak kullanilmasini ister. Iktidar böyle bir güven vermekten uzaklasmistir."
Kaynak: AA
Çeviköz, parti genel merkezinde düzenledigi basin toplantisinda, dünyadaki yanginlarin ve sellerin küresel düzeyde iklim degisikliginin etkisinde olundugunu gösterdigini belirtti.
Ünal Çeviköz, Türkiye'nin iklim degisikligiyle mücadeleden daha fazla geri kalmamasi ve bu yil yasanan afetlerle mücadelede sorumluluk üstlenmesi için en kisa zamanda bu konudaki politikalarini gözden geçirmesi gerektigini söyledi.
Birlesmis Milletler (BM) 26. Iklim Degisikligi Konferansi'nin bu yilin kasimda yapilacagini hatirlatan Çeviköz, Türkiye'nin bu konferans öncesinde hazirliklarini sonlandirarak, Paris Iklim Anlasmasini TBMM açildiginda onaylamasi gerektigini, bu anlasmayi imzalayan ancak onaylamayan 6 ülke bulundugunu kaydetti. Bu ülkelerin Iran, Irak, Eritre, Libya, Yemen ve Türkiye oldugunu belirten Çeviköz, Türkiye'nin bu ülkelerle olmamasi gerektigini, anlasmanin onaylanmasi için çalisacaklarini ifade etti.
- "Ülkemizin demografik ve sosyal yapisinin degistirilmesine karsiyiz"
Çeviköz, Taliban'in Afganistan'da alti günde 9 büyük sehrin kontrolünü ele geçirdigini, Afganistan Merkezi Hükümetiyle ateskes konusunda bir anlasma olmadigini duyurdugunu aktardi.
Iktidarin Kabil Havaalaninin güvenligini ve isletmesini üstlenme konusundaki talebinin gözden geçirilmesine iliskin bir degerlendirmenin olmadigini ifade eden Çeviköz, "Iktidari, Afganistan konusunda akliselimle hareket etmeye davet ediyoruz. Taliban'in ilerleyisiyle birlikte Mehmetçik için riskler giderek büyümektedir. Buna da hiçbir yurttasimizin razi olacagini düsünmüyoruz." diye konustu.
Afganistan ile düzensiz göç konusunun yeniden Türkiye'nin gündemine geldigini belirten Çeviköz, AB ülkelerinin mültecilerin statüsü hakkinda 1951 BM Sözlesmesinin taraflari olarak uluslararasi sorumluluktan kaçtigini, Türkiye'yi transit ülke olarak görmedigini, siginmacilarin son duragi haline getirmek ve ülkeyi külfet altina sokmak istedigini kaydetti.
Iktidarin AB ile yaptigi Geri Kabul Anlasmasi ve 18 Mart Mutabakati ile Türkiye'nin sinirlarini düzensiz göçe teslim ettigini öne süren Çeviköz, "Iktidar, Afgan göçünün ülkemize akmasini destekleyecek sekilde görev üstlenmek istiyor." dedi.
Taliban'in kendi kontrolüne giren yerlerde cezaevlerindeki mahkumlari serbest biraktigini ifade eden Çeviköz, bu durumun Türkiye'nin güvenligini tehdit ettigini söyledi.
Ünal Çeviköz, söyle konustu:
"Ülkemizin demografik ve sosyal yapisinin degistirilmesine karsiyiz. Türkiye, bu düzensiz göç tsunamisine daha fazla maruz birakilmamalidir. En kisa zamanda AB, BM ve Iran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgasi görüsülmelidir. Bu konudaki politikamiz nettir. Kimsenin kimseyi irkçilik veya yabanci düsmanligiyla suçlamaya haddi yoktur. Türkiye kendi insaniyla sabirlidir, hosgörülüdür, insancildir. Insanimiz kendi vergileriyle desteklenen Türkiye bütçesinin de kendi sorunlarinin çözümünde öncelikli olarak kullanilmasini ister. Iktidar böyle bir güven vermekten uzaklasmistir."
