Isitme Kaybi Çocuklarin Gelisimini Etkiliyor

Gazi Üniversitesi Saglik Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Dil ve Konusma Terapisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Bülent Gündüz: 'Pediyatrik grupta özellikle dil gelisimi açisindan hassas ya da kritik dönem olarak nitelendirilen yasamin ilk birkaç yilinda isitsel uyaridan yoksun kalan konjenital (dogustan) isitme kaybi olan çocuklarda konusma ve dil gelisimi etkileniyor'

Gazi Üniversitesi Saglik Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Dil ve Konusma Terapisi Bölüm Baskani Prof. Dr. Bülent Gündüz, "Pediyatrik grupta özellikle dil gelisimi açisindan hassas ya da kritik dönem olarak nitelendirilen yasamin ilk birkaç yilinda isitsel uyaridan yoksun kalan konjenital (dogustan) isitme kaybi olan çocuklarda konusma ve dil gelisimi etkileniyor." ifadesini kullandi.

Cochlear'dan yapilan açiklamada görüslerine yer verilen Gündüz, isitme kaybinin tedavi edilmemesinin çocuklarin konusma gelisimini olumsuz etkiledigi gibi bilissel, motor, psikososyal gelisim alanlarina da olumsuz etkide bulundugunu belirtti.

Isitme kayiplarinin yüzde 50'den fazlasinin genetik (kalitsal) faktörlere bagli oldugunu vurgulayan Gündüz, Türkiye'de akraba evliliklerinin yogun olarak görülmesinden dolayi genetik isitme kayiplari ile sik karsilasildigina aktardi.

Gündüz, "Genetik olmayan isitme kaybinin en yaygin nedenleri ise kizamikçik veya herpes simpleks virüsü gibi enfeksiyonlar, erken dogum, düsük dogum agirligi, hamileyken ilaç ve alkol kullanimi, sarilik ve Rh faktörü problemleri, gebelikte görülen diyabet, hamilelikte görülen yüksek tansiyon (preeklampsi) ve anoksidir." ifadelerini kullandi.

Çocuk ve yetiskinler özelinde isitme kaybi vakalarinda, özellikle yeni dogan taramasindan geçememis ve ayirici tani testleri ile takibe alinan grubun dikkat çekici çogunlukta oldugunu vurgulayan Gündüz, sunlari kaydetti:

"Pediyatrik grupta özellikle dil gelisimi açisindan hassas ya da kritik dönem olarak nitelendirilen yasamin ilk birkaç yilinda isitsel uyaridan yoksun kalan konjenital (dogustan) isitme kaybi olan çocuklarda konusma ve dil gelisimi etkileniyor. Böyle durumlarda isitme kaybina dogumdan sonraki ilk 3 ay içerisinde tani konulmasi ve odyolojik erken müdahalenin yapilmasi gerekiyor. Ayrica, çocukluk döneminde antibiyotik kullanimina bagli olarak ortaya çikan isitme kaybi sik karsilasilan baska bir isitme kayipli çocuk grubunu olusturuyor. Yetiskin grupta ise yaslanmaya bagli isitme kayiplari ve ani isitme kayiplari en çok görülen isitme kaybi türleridir."

- "Ileri derecede isitme kaybi olan hastalar için koklear implantasyonu öneriyoruz"

Prof. Dr. Bülent Gündüz, koklear implant ya da isitme cihazi uygulamalarinda yapilan müdahale öncesi hasta ve yakinlarini tüm yönleriyle bilgilendirmenin ve rehabilite etmenin de en az tedavi kadar önemli olduguna isaret ederek, bu süreçte ailelere de görev düstügünü aktardi.

Isitsel rehabilitasyonun çocugun sadece kurumlarda aldigi sinirli zamandaki etkinliklerle degil, aile egitimleri ile günlük yasamina ve rutinlerine yansitilarak gün boyu uygulanmasinin sürecin çok daha hizli ve ideal ilerlemesini sagladigini kaydeden Gündüz, su degerlendirmelerde bulundu:

"Örnek bir vakadan bahsetmem gerekirse, 36 haftalik olarak 2017 yilinda dünyaya gelen bebegimiz 'T.S. yeni dogan isitme taramasindan bir kulagi geçti, bir kulagi geçemedi' notuyla degerlendirilmek üzere yönlendirildi. Hastanede aileye sivi birikmesi nedeniyle bir kulagin geçemeyecegi ifade edilmis. Annesi okul öncesi ögretmeni olmasi nedeniyle T.S.'yi yakin takip etmesine ragmen çevredeki insanlarin yanlis yönlendirmeleriyle çocugu 3 aylik olana kadar sorun olmadigini düsünmüs. Ama kendi yöntemleri ile de sürekli test etmeye basladiginda tepki vermedigini görmüs. Bize geldiler. Degerlendirmemiz sonrasi çok ileri derecede isitme kaybi oldugunu düsündügümüz bebegimize 5 aylik iken isitme cihazi taktik. Isitme cihazi ile takipler neticesinde koklear implant adayi oldugunu düsündügümüzü aileye anlattik. Annenin ve babanin destegine ek olarak hastamiz, 9 aylikken özel egitime gitmeye basladi. 11 aylikken babildama dedigimiz sesleri, ilerleyen asamada ise anlasilir olmayan kelimeleri çikartmaya basladi. Ama bu dil gelisimi yeterli olmayacakti. 1 yas civari koklear implant ameliyati düsünürken birdenbire ameliyatlarin durmasi ile ancak 2 yasinda her iki kulaktan ayni anda ameliyat olabildi. Baslangiçta seslere hiç tepki vermiyordu. 2 ya da 3 hafta içerisinde ise duymaya basladi. Çocugumuzun 3 yasinda TEDIL testinde dil gelisimi 5 yas olarak belirlendi."

- "Koklear implantasyon için iç kulak yapilarinin elektrot yerlestirmeye uygun ve isitme sinirinin çalisir durumda olmasi gerek"

Gazi Üniversitesi Saglik Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Dil ve Konusma Terapisi Bölüm Baskani Gündüz, isitme cihazindan yeterli fayda göremeyen ileri ve çok ileri derecede isitme kaybi olan hastalar için koklear implantasyonu önerdiklerini bildirdi.

Koklear implantasyon için iç kulak yapilarinin elektrot yerlestirmeye uygun ve isitme sinirinin çalisir durumda olmasi gerektigini belirten Gündüz, "Iç kulak ve/veya isitme siniri anomalileri olup bundan dolayi koklear implant için uygun olmayan kisilerin iletisim becerileri ise isitsel beyin sapi implantlari ile gelistirilmeye çalisiliyor." ifadesini kullandi.

Gündüz, ileri ve çok ileri derecede isitme kaybi tespit edildiginde bebeklerde 1 yasini, çocuklarda da 4 yasini doldurana kadar koklear implantin SGK tarafindan iki kulakta da karsilandigini, 4 yasindan sonra her iki kulakta da olusacak ileri ve çok ileri derece sensörinöral isitme kaybi yasayanlarda ise tek kulagin implantlanmasinin SGK kapsaminda oldugunu bildirdi.

Gündüz, "Menenjit sonrasi olusan isitme kayiplarinda da koklear implantasyon kriterlerine uygun olmasi sartiyla 3 aylik süre ile binaural isitme cihazi kullanimindan fayda görmeme kurali aranmaksizin saglik kurulu raporu ile belgelendirilmesi halinde kurumca bedeli karsilaniyor." degerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA