Türkiye'nin Elektrik Sisteminde 'Temiz' Dönüsümün Sosyoekonomik Getirisi Maliyetinden 3 Kat Fazla
SHURA'nin raporuna göre, Türkiye temiz enerji dönüsümüyle ithal yakittan yilda 1 milyar dolar tasarruf ederken, 43 bin kisiye istihdam saglayabilir Karbon emisyonlarini ve hava kirliliginin azaltacak temiz enerji dönüsümünün yillik 2,7 milyar dolar fayda saglayacagi hesaplaniyor.
Türkiye'nin elektrik sisteminde temiz dönüsüm için yilda 12,3 milyar dolar yatirim yapilmasi gerekirken, buna karsilik istihdamdan dis ticaret açigina kadar çesitli alanlarda bu yatirimin 3 kati getiri saglanabilecegi hesaplandi.
SHURA Enerji Dönüsümü Merkezi tarafindan hazirlanan "Türkiye'de Elektrik Sistemi Dönüsümünün Sosyoekonomik Etkileri" raporunda, Türkiye'de 2030'a kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payinin yüzde 50'ye çikarilmasinin teknik ve ekonomik açidan mümkün oldugu belirtildi.
Mevcut politikalarin devaminin baz senaryo, SHURA'nin gelistirdigi hizlandirilmis dönüsümün ise dönüsüm senaryosu olarak adlandirildigi rapora göre, dönüsüm senaryosu uygulandiginda 2030'da gayri safi yurt içi hasila reel olarak yüzde 12,8 artacak. Bu seviye, baz senaryoya oranla yüzde 1'lik artisa karsilik geliyor.
Dönüsüm senaryosunda 2030'da yüzde 30'u rüzgar ve günes olmak üzere elektrik üretiminin yüzde 55'i yenilenebilir enerji kaynaklarindan saglanabiliyor.
Bu senaryo uygulandiginda, yenilenebilir enerji ve enerji verimliligi Türkiye'nin dis ticaret dengesi üzerinde ciddi etki gösterirken, sanayi ihracatinin artmasi ve ithalatin düsmesiyle dis ticaret dengesinde yillik 10 milyar dolar pozitif etki olusturabiliyor.
Elektrik üretiminde fosil yakit kullaniminin yol açtigi saglik ve çevre maliyetleri yillik 2,5 milyar dolardan 1,1 milyar dolara indirilebilirken, karbon emisyonlarinin azalmasinin 1,3 milyar dolar fayda saglayabilecegi hesaplaniyor.
Türkiye, enerji verimliligi ve yenilenebilir enerji kullanimiyla 2030'da sadece ithal yakit maliyetinde yillik 1 milyar tasarruf saglayabiliyor.
- Yenilenebilir enerjiyle 500 bin ek istihdam
Rapora göre, Türkiye'nin elektrik sisteminde temiz dönüsüm için yilda 12,3 milyar dolar yatirim yapilmasi gerekiyor, buna karsilik istihdamdan dis ticaret açigina kadar çesitli alanlarda bu yatirimin 3 kati getiri elde edilebilecegi öngörülüyor.
Yenilenebilir enerji yatirimlarinin her iki senaryoda da 500 binden fazla yeni is olanagi yaratmasi beklenirken, dönüsüm senaryosunda 43 bin yeni is imkani saglanacagi tahmin ediliyor.
SHURA Enerji Dönüsümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Baskani Selahattin Hakman, rapora iliskin degerlendirmesinde, enerji dönüsümünün saglik, çevre ve ücret gelirleri açisindan olumlu sonuçlar ortaya koydugunu belirterek, "Türkiye'nin dönüsümün faydalarindan ve uluslararasi finansmandan yararlanabilmek için enerji dönüsüm yolculuguna devam etmesi elzem. 2030-2050 arasinda iklim hedefleriyle ayni dogrultuda, genis perspektifli ve uzun vadeli bir plan gerekiyor. Böylesi bir planla iklim degisikligi ile küresel mücadeleye katkida bulunulurken, ayni zamanda ekonomik kalkinma saglanabilir." ifadelerini kullandi.
TEPAV Program Direktörü Güven Sak da Yesil Mutabakat'in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgini sonrasi iktisadi toparlanma programlarinin odak noktasina dönüstügüne dikkati çekerek, sunlari kaydetti:
"Paris Iklim Anlasmasi hedeflerine dogru ilerlerken, yesil-dijital dönüsümün önemli bilesenlerinden biri de çok dogal olarak elektrik sistemi olacak. Hidrokarbonlara dayali elektrik üretim altyapisinda ne tür degisikliklere ihtiyaç oldugu tartisilirken, olumlu etkilerin yaninda olumsuzlari da dikkate almak ve adil bir geçis sürecini tasarlamak son derece önemli."
Kaynak: AA
SHURA Enerji Dönüsümü Merkezi tarafindan hazirlanan "Türkiye'de Elektrik Sistemi Dönüsümünün Sosyoekonomik Etkileri" raporunda, Türkiye'de 2030'a kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payinin yüzde 50'ye çikarilmasinin teknik ve ekonomik açidan mümkün oldugu belirtildi.
Mevcut politikalarin devaminin baz senaryo, SHURA'nin gelistirdigi hizlandirilmis dönüsümün ise dönüsüm senaryosu olarak adlandirildigi rapora göre, dönüsüm senaryosu uygulandiginda 2030'da gayri safi yurt içi hasila reel olarak yüzde 12,8 artacak. Bu seviye, baz senaryoya oranla yüzde 1'lik artisa karsilik geliyor.
Dönüsüm senaryosunda 2030'da yüzde 30'u rüzgar ve günes olmak üzere elektrik üretiminin yüzde 55'i yenilenebilir enerji kaynaklarindan saglanabiliyor.
Bu senaryo uygulandiginda, yenilenebilir enerji ve enerji verimliligi Türkiye'nin dis ticaret dengesi üzerinde ciddi etki gösterirken, sanayi ihracatinin artmasi ve ithalatin düsmesiyle dis ticaret dengesinde yillik 10 milyar dolar pozitif etki olusturabiliyor.
Elektrik üretiminde fosil yakit kullaniminin yol açtigi saglik ve çevre maliyetleri yillik 2,5 milyar dolardan 1,1 milyar dolara indirilebilirken, karbon emisyonlarinin azalmasinin 1,3 milyar dolar fayda saglayabilecegi hesaplaniyor.
Türkiye, enerji verimliligi ve yenilenebilir enerji kullanimiyla 2030'da sadece ithal yakit maliyetinde yillik 1 milyar tasarruf saglayabiliyor.
- Yenilenebilir enerjiyle 500 bin ek istihdam
Rapora göre, Türkiye'nin elektrik sisteminde temiz dönüsüm için yilda 12,3 milyar dolar yatirim yapilmasi gerekiyor, buna karsilik istihdamdan dis ticaret açigina kadar çesitli alanlarda bu yatirimin 3 kati getiri elde edilebilecegi öngörülüyor.
Yenilenebilir enerji yatirimlarinin her iki senaryoda da 500 binden fazla yeni is olanagi yaratmasi beklenirken, dönüsüm senaryosunda 43 bin yeni is imkani saglanacagi tahmin ediliyor.
SHURA Enerji Dönüsümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Baskani Selahattin Hakman, rapora iliskin degerlendirmesinde, enerji dönüsümünün saglik, çevre ve ücret gelirleri açisindan olumlu sonuçlar ortaya koydugunu belirterek, "Türkiye'nin dönüsümün faydalarindan ve uluslararasi finansmandan yararlanabilmek için enerji dönüsüm yolculuguna devam etmesi elzem. 2030-2050 arasinda iklim hedefleriyle ayni dogrultuda, genis perspektifli ve uzun vadeli bir plan gerekiyor. Böylesi bir planla iklim degisikligi ile küresel mücadeleye katkida bulunulurken, ayni zamanda ekonomik kalkinma saglanabilir." ifadelerini kullandi.
TEPAV Program Direktörü Güven Sak da Yesil Mutabakat'in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgini sonrasi iktisadi toparlanma programlarinin odak noktasina dönüstügüne dikkati çekerek, sunlari kaydetti:
"Paris Iklim Anlasmasi hedeflerine dogru ilerlerken, yesil-dijital dönüsümün önemli bilesenlerinden biri de çok dogal olarak elektrik sistemi olacak. Hidrokarbonlara dayali elektrik üretim altyapisinda ne tür degisikliklere ihtiyaç oldugu tartisilirken, olumlu etkilerin yaninda olumsuzlari da dikkate almak ve adil bir geçis sürecini tasarlamak son derece önemli."