Kelebek Gözlemcileri, 'Rose' Ve 'Sehzade' Için Kilometrelerce Yol Kat Edip Van'a Geliyor
Avrupa’da en fazla kelebek türüne ev sahipligi yapan Türkiye’de kelebek gözlemcileri, sadece Van’da yasadigi bilinen ’Rose’nin Çokgözlüsü’ ile Çatak bölgesinde yasayan ’Sehzade’yi kayit altina almak için kilometrelerce yol kat ederek Van’a geliyor.
Iklim özellikleri, zengin florasi, yüksek rakimi ve essiz dogasiyla çok sayida canliya ev sahipligi yapan Van Gölü Havzasi, birçok bitki çesidinin bir arada bulundugu dogada, yüzlerce kelebek türünü de barindiriyor. Türkiye’de tespit edilen 400 dolayinda kelebek türünden 220’sine yasam alani sunan havza, nesli tükenme tehlikesiyle karsi karsiya olan endemik türlerle dogaseverlerin ilgisini çekiyor. Basta Istanbul, Izmir ve Antalya olmak üzere çok sayida ilden kente gelen kelebek gözlemcileri, daha önce Alman bilim adamlari tarafindan Türkiye’de sadece Van’in Kurubas Geçidi’ndeki 4 kilometrekarelik alanda yasadigi tespit edilen ’Rose’nin Çokgözlüsü’ (Polyommatus Rosei) ve Çatak ilçesinde bulunan ’Sehzade’ (Euapatura mirza) kelebeklerini kayit altina almak için Van’a geliyorlar.
“Rose’nin Çokgözlüsü’, yalnizca Van’a özgü bir endemik kelebek türüdür”
Van’a has endemik bir tür olan ‘Rose’nin Çokgözlüsü’ ve Çatak ilçesinde bulunan “’Sehzade’ kelebegini fotograflamak için Istanbul’dan gelen doga fotografçisi Seyfi Karaman, “Bölgenin en büyük özelliklerinin bir tanesi dogasinin güzel olmasi. Ekolojik sistemimin çok iyi düzeyde olmasi. Tabi bu burada asiri otlatma yok, burada yogun bir tarimda çok yok. Bu nedenle bizim ilgi alanimiza giren kelebek, bu cografyada oldukça fazla. Ayni sekilde Erzurum ve Van, su anda Türkiye’de kelebeklerin çok uçtugu yerler. Ancak Van bölgesinde 2 tane özel tür var ki bir tanesi buraya çok özgü. Bunu zannediyorum yillar eve Antalya’dan rahmetli Profesör Olcay Yegin hoca ve Bitlis Eren Üniversitesi’nden Oktay Subasi hoca arayarak buldular. ‘Rose’nin Çokgözlüsü’, yalnizca ve yalnizca Van’a özgü bir tür ve endemik. Ama ‘Rose’nin Çokgözlüsü’nün bir özelligi var, bitkisi ile yani kelebegin yasamasi için bitkisi çok önemli. Bu bitkiyi yalnizca saniyorum bin metrekare yani çok kisitli bir alanda bulunmakta. Buranin her geçen gün harap oldugunu ve kelebek sayisinda inanilmaz düsüsler yasandigini görmekteyiz. Bu ülkemizin bir zenginligidir” dedi.
“Gerek ‘Mirza’, gerek se ‘Rose’ her geçen gün sanki elimizden kaçiyor”
Ayni sekilde hem Hakkari’de bol miktarda olan ve Van’a da özgü olan ve bu cografya ya özgü ‘Sehzade’ adiyla bilinen ‘Mirza’ kelebeginin oldugunu ifade eden Karaman, “Sehzade de Çatak bölgesine özgü bir kelebek. Ama sunu görmekteyiz gerek Tarim ve Orman Il Müdürlügümü yapar, Çevre ve Sehircilik Bakanligi mi yapar, yoksa bunlara bagli alt birimler mi çalisir bu kelebeklerin aslinda alanlarinin korunmasi ve gelecek kusaklara aktarilmasi bizim açimizdan önemli. Çünkü Türkiye kara Avrupa’sinda neredeyse en çok türe sahip. Yani Avrupa ülkelerinin her birinde Türkiye’den çok az tür sayisi var ve bu bizim zenginligimizdir. Ama ben görürüm ki gerek ‘Mirza’, gerek se ‘Rose’, her geçen gün sanki elimizden kaçiyor. Buna birde ne yazik ki buna bir de küresel iklim sartlari eklenince ne yazik ki kelebekler zannediyorum fotograflarda kalacak. Bu da bizim ayibimiz olacak zannediyorum. Çünkü okudugumuz yayinlardan, gördügümüz kadariyla Avrupa, elinden kaçan bu hazineyi elinde tekrar tutmak için bizim memleketimizde hem bitki, hem de kelebek götürdügünü biliyoruz. Ayni sekilde kendi ülkelerinde olan kelebekleri ellerinden geldigince iyi sekilde korumaya çalisiyorlar. Umarim bizim de bu konuda yetkili olacak olan kamu birimleri yakin zamanda bu kelebek koruma ile ilgili veya kelebege verecek olan degerle bu güzel kelebeklerimizi koruma altina alabiliriz” diye konustu.
Bu gün kendisinin iyi bir sansinin olmadigini ifade eden Karaman, “Bu gün benim iyi bir sansim yok. Ama gelecek için her zaman ümit vardir. Bu gün olmaz, yarin olur. Kisi istiyor ki güzel kompozisyonla güzel fotograf çeksin. Bugün günes, Van ve bölgede etkili ve inanilmaz bir kuraklik var. Günesin etkili oldugu dönemlerde de kelebekleri tutmak, yani bir bölgede tutup güzel bir kayit almak çok mümkün degil” seklinde konustu.
Kaynak: İHA
“Rose’nin Çokgözlüsü’, yalnizca Van’a özgü bir endemik kelebek türüdür”
Van’a has endemik bir tür olan ‘Rose’nin Çokgözlüsü’ ve Çatak ilçesinde bulunan “’Sehzade’ kelebegini fotograflamak için Istanbul’dan gelen doga fotografçisi Seyfi Karaman, “Bölgenin en büyük özelliklerinin bir tanesi dogasinin güzel olmasi. Ekolojik sistemimin çok iyi düzeyde olmasi. Tabi bu burada asiri otlatma yok, burada yogun bir tarimda çok yok. Bu nedenle bizim ilgi alanimiza giren kelebek, bu cografyada oldukça fazla. Ayni sekilde Erzurum ve Van, su anda Türkiye’de kelebeklerin çok uçtugu yerler. Ancak Van bölgesinde 2 tane özel tür var ki bir tanesi buraya çok özgü. Bunu zannediyorum yillar eve Antalya’dan rahmetli Profesör Olcay Yegin hoca ve Bitlis Eren Üniversitesi’nden Oktay Subasi hoca arayarak buldular. ‘Rose’nin Çokgözlüsü’, yalnizca ve yalnizca Van’a özgü bir tür ve endemik. Ama ‘Rose’nin Çokgözlüsü’nün bir özelligi var, bitkisi ile yani kelebegin yasamasi için bitkisi çok önemli. Bu bitkiyi yalnizca saniyorum bin metrekare yani çok kisitli bir alanda bulunmakta. Buranin her geçen gün harap oldugunu ve kelebek sayisinda inanilmaz düsüsler yasandigini görmekteyiz. Bu ülkemizin bir zenginligidir” dedi.
“Gerek ‘Mirza’, gerek se ‘Rose’ her geçen gün sanki elimizden kaçiyor”
Ayni sekilde hem Hakkari’de bol miktarda olan ve Van’a da özgü olan ve bu cografya ya özgü ‘Sehzade’ adiyla bilinen ‘Mirza’ kelebeginin oldugunu ifade eden Karaman, “Sehzade de Çatak bölgesine özgü bir kelebek. Ama sunu görmekteyiz gerek Tarim ve Orman Il Müdürlügümü yapar, Çevre ve Sehircilik Bakanligi mi yapar, yoksa bunlara bagli alt birimler mi çalisir bu kelebeklerin aslinda alanlarinin korunmasi ve gelecek kusaklara aktarilmasi bizim açimizdan önemli. Çünkü Türkiye kara Avrupa’sinda neredeyse en çok türe sahip. Yani Avrupa ülkelerinin her birinde Türkiye’den çok az tür sayisi var ve bu bizim zenginligimizdir. Ama ben görürüm ki gerek ‘Mirza’, gerek se ‘Rose’, her geçen gün sanki elimizden kaçiyor. Buna birde ne yazik ki buna bir de küresel iklim sartlari eklenince ne yazik ki kelebekler zannediyorum fotograflarda kalacak. Bu da bizim ayibimiz olacak zannediyorum. Çünkü okudugumuz yayinlardan, gördügümüz kadariyla Avrupa, elinden kaçan bu hazineyi elinde tekrar tutmak için bizim memleketimizde hem bitki, hem de kelebek götürdügünü biliyoruz. Ayni sekilde kendi ülkelerinde olan kelebekleri ellerinden geldigince iyi sekilde korumaya çalisiyorlar. Umarim bizim de bu konuda yetkili olacak olan kamu birimleri yakin zamanda bu kelebek koruma ile ilgili veya kelebege verecek olan degerle bu güzel kelebeklerimizi koruma altina alabiliriz” diye konustu.
Bu gün kendisinin iyi bir sansinin olmadigini ifade eden Karaman, “Bu gün benim iyi bir sansim yok. Ama gelecek için her zaman ümit vardir. Bu gün olmaz, yarin olur. Kisi istiyor ki güzel kompozisyonla güzel fotograf çeksin. Bugün günes, Van ve bölgede etkili ve inanilmaz bir kuraklik var. Günesin etkili oldugu dönemlerde de kelebekleri tutmak, yani bir bölgede tutup güzel bir kayit almak çok mümkün degil” seklinde konustu.