Bakan Elvan'dan Enflasyon Ve Kur Açiklamasi
Hazine ve Maliye Bakani Lütfi Elvan, ikinci çeyrekte yüzde 20’ler civarinda bir büyüme beklediklerini belirterek, ülkenin ihtiyacinin düsük enflasyon ve kur istikrari oldugunu vurguladi.
Gaziantep’te sanayicilerle bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakani Lütfi Elvan, ekonomiye iliskin açiklamalarda bulundu. Bakan Elvan, Türkiye’nin ihtiyacinin düsük enflasyon ve kur istikrari oldugunun altini çizdi. 2020 yilinin ardindan küresel ekonominin yeniden toparlanmaya basladigini belirten Bakan Elvan, “Salginin etkilerinin azalmasiyla da hemen harekete geçtik, sizlerle birlikte istisare edelim istedik. Anadolu’nun nabzini tutmayi, görüs ve önerilerinizi bizzat dinlemeyi son derece önemsiyoruz. Geçen hafta Bursa’da basladigimiz Anadolu turuna güneydogunun incisi Gaziantep’le devam ediyoruz. Bu sehir çok güçlü bir genetik mirasa, essiz bir tarihi dokuya sahip. Ipek Yolu’nun bu topraklarda hayat bulmasi, bugün tasidiginiz ekonomik potansiyelin, rekabetçiliginizin ve ülkemize sundugunuz katma degerin aslinda tesadüf olmadigini gösteriyor. Gaziantep denince benim aklima gözü pek girisimciler, cesaretli ve yenilikten korkmayan sanayiciler geliyor. Son 15 senede ihracat hacmini 8 kat artirabilmis bir üretim altyapisindan bahsediyoruz. Bakin ayni dönemde Türkiye ihracatindaki artis üç kata yakin gerçeklesmis. Ortaya koydugunuz bu basarili performans bile basli basina bu sehrin dinamizmini, enerjisini ve gelecekte yapabileceklerini çok net gösteriyor. Ben bugünkü bulusmamizin da her iki taraf açisindan müspet sonuçlar doguracagini düsünüyorum. Oldukça zorlu geçen 2020 yilinin ardindan küresel ekonomik aktivite yeniden toparlanmaya basladi.
Üretim ve ticarete iliskin küresel veriler, salgin öncesi seviyenin üzerine çikildigini gösteriyor. Ancak bu sektörel iyilesme maalesef tabana yayilmis durumda degil. Örnegin hizmetler sektörü hala zayif bir performans gösteriyor, tabii bu zayif performans da istihdamdaki toparlanmayi etkiliyor” dedi.
“Salginin getirdigi bir takim yapisal sorunlar var”
Salginin getirdigi bir takim yapisal sorunlarin oldugunu vurgulayan Bakan Elvan, “Bunlardan birisi, küresel enflasyon baskisi. Uygulanan olaganüstü parasal genisleme politikalari, kuraklik, salginla artan stoklama egilimi ve tedarik zincirindeki aksamalarin da etkisiyle tüm dünyada emtia fiyatlari yükselmeye basladi.
Yilbasindan bu yana petrol fiyatlari yüzde 75, endüstriyel metaller yüzde 51 ve tarimsal emtilardaki fiyat artislari yüzde 44 olarak gerçeklesti. Bu durum özellikle para politikalari üzerinde bir baski unsuru olarak karsimiza çikiyor. Örnegin Amerika Merkez Bankasi tarafindan sözlü iletisimde sarf edilen tek bir kelime bile küresel finans piyasasinda ani bir dalgalanmaya sebep olabiliyor. Küresel enflasyonun yani sira; artan bütçe açiklari ve borçluluk oranlari da pek çok ülkenin önünde ciddi bir engel teskil ediyor” seklinde konustu.
“Bizim önümüzdeki risk ve firsatlar neler”
Türkiye’nin önündeki risk ve firsatlara deginen Bakan Elvan, “Biz bu pandemi sürecini basarili bir sekilde yürüttük. Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde proaktif politikalar izledik, dogru zamanda dogru aksiyonlar aldik ve kararli durusumuzdan asla taviz vermedik. En basta saglik çalisanlarimiz olmak üzere, kamunun tüm birimleri is birligi içinde çalisti. Süreç boyunca salgindan etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldik, ihtiyaç ve gereksinimler çerçevesinde ilave adimlar atmaya da devam edecegiz. Malumunuz asilamada yaklasik 45 milyon doz seviyelerine ulastik, özellikle son haftalarda önemli bir ivmelenme söz konusu. Ben bu durumun çok kisa süre içerisinde turizm basta olmak üzere hizmetler sektörüne canlanma getirecegini düsünüyorum. Salginla mücadelede uyguladigimiz politikalar, hem geçen seneyi hem de bu yilin ilk çeyregini büyümeyle kapatmamizi sagladi. Yilin ikinci çeyreginde de güçlü baz etkisinin etkisiyle çift haneli bir büyüme orani bekliyoruz. Ki yüzde 20’ler civarinda bir büyüme orani bekliyoruz ikinci çeyrek için. Yilin tamaminda ise yatirimlar, sanayi üretimi ve dis talebin de etkisiyle orta vadeli programda öngördügümüz seviyenin üzerinde bir büyüme oraniyla karsilasmamiz muhtemel. Ihracat tarafi da oldukça güçlü gidiyor. Bu sene ihracatta 200 milyar dolarin üzerinde bir performansa imza atabilecegimizi öngörüyoruz. Biliyorsunuz geçtigimiz sene rekor düzeyde altin ithalati söz konusuydu, bu alanda subat ayinda yaptigimiz düzenlemelerin de etkisiyle altin ithalatinda önemli bir yavaslama görmeye basladik. Dolayisiyla iç talebin kontrollü bir sekilde devam etmesi ve turizm gelirlerinin artmasi sartiyla cari açik tarafinda bu sene bir sorun görmüyoruz. Kamu maliyesi göstergeleri de hedeflerimizle gayet uyumlu gidiyor. Bu sene için milli gelire oranla yüzde 3.5’luk bir bütçe açigi hedefi ortaya koyduk. Disiplinli politikalar sonucunda olusturacagimiz bu mali alani vatandaslarimiz için kullanmaktan asla çekinmeyecegiz. Tabii bunu yaparken de orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacagiz. Kisaca özetlemeye çalistigim gibi büyüme, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi tarafi olumlu sinyaller veriyor” ifadelerini kullandi.
“Sorun, enflasyonda ve döviz kurunun oynakliginda”
Sorunun enflasyon ve döviz kurunun oynakliginda oldugunu söyleyen Bakan Elvan, “Bu ülkenin ihtiyaci düsük enflasyon ve kur istikrari. Fiyat istikrari olmaksizin sürdürülebilir bir büyüme ve refah artisindan bahsedemeyiz. Refah için büyüme, büyüme için yatirim, yatirim için de daha az belirsizlik, dolayisiyla da fiyat istikrari sart. Bu noktada Merkez Bankasinin fiyat istikrarina odakli kararli bir durus sergilemesi çok önemli. Disiplinli ve öngörülebilir politikalar, enflasyonla mücadelede kesinlikle basari getirecektir. Bundan kimsenin süphesi olmasin. Enflasyonla mücadeleyi elbette sadece para politikasi perspektifinden de görmüyoruz. Maliye politikalarimiz ve yapisal önlemler de fiyat istikrarini destekler niteliktedir. Hatta gerekmesi durumunda makro-ihtiyati tedbirleri almaktan da çekinmeyecegiz. Bizim amacimiz, toplumdaki her ferdin refahini artirmak. Bu amaç için kaliteli bir büyüme politikasina ve daha adaletli gelir dagilimina ihtiyacimiz var. Iste tüm bu hedeflere ulasabilmek için, yüksek enflasyondan kurtulmamiz sart. Biz üzerimize düsen tüm görevleri sizlerin de destegi ile yerine getirmekte kararliyiz” ifadelerini kullandi.
“Ekonomi reformlari kapsaminda da önemli adimlarimiz olacak”
Ekonomik reformlar kapsaminda önemli adimlarin atilacagini müjdeleyen Bakan Elvan, “Örnegin, Vergi Usul Kanunumuzda önemli degisiklikler yapacagiz. Bunlarin basinda iktisadi kiymetlerin degerlemesine iliskin düzenlemeler yer aliyor. Degerleme hükümlerini, ekonomide ve uluslararasi alanda yasanan gelismeleri de dikkate alarak güncelleyecegiz. Sirketlerin sermaye yapisini güçlendirici ve özkaynakla finansmani tesvik edici düzenlemeler yapacagiz. Örnegin nakit sermaye artiriminda yüzde 50 olarak uyguladigimiz kurumlar vergisi indiriminin, artirilan sermayenin yurt disindan getirilmesi durumunda yüzde 75 olarak uygulanmasina imkan veren bir düzenleme yapacagiz. Yeni yatirimlara yönelik tesvik programlarinda hak edilen yatirima katki tutarinin kurumlar vergisi haricindeki diger vergi ödemelerinden de belli oranda indirilebilmesine imkân saglayacagiz. Yeniden Yapilandirma Kanunu da bu haziranda yürürlüge girdi. Vergi dairelerine, gümrük müdürlüklerine, Sosyal Güvenlik Kurumuna, büyüksehir belediyeleri ve belediyelere, Il Özel idareleri ve YIKOB’lara borcu olan tüm vatandaslarimizin borçlarinin yeniden yapilandirilmasini mümkün kildik. Yapilandirma Kanunu, ihtilaflarin sonlandirilmasi amaciyla dava safhasinda olan alacaklarin da yapilandirilmasina imkan sagliyor. Yine matrah ve vergi artirimi düzenlemesi konusundaki talepleri dikkate alarak matrah artirimi düzenlemesi yaptik. Buna göre 2016 ile 2020 yillarina ait Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Gelir/Kurumlar Stopaj vergileri, Katma Deger vergileri için matrah artirimi yapilabilecek. Artirimda bulunulan yillar ve vergi türleri için vergi incelemesi ve vergi tarhiyati yapilmayacak. Böylece isletmelerin geçmis yerine artik gelecege odaklanmalarini istiyoruz. Bahsettigim bu imkânlardan yararlanmak isteyenlerin basvurularini agustos ayi sonuna kadar yapmasi gerekiyor” dedi.
“En önemli hususlardan birisi sirketlerinize uzun vadeli ve uygun kosullarda finansman saglamak”
En önemli hususlardan birisinin sirketlere uzun vadeli ve uygun kosullarda finansman saglamak olduguna deginen Bakan Elvan, “Gündeminizdeki en önemli hususlardan birisinin, sirketlerinize uzun vadeli ve uygun kosullarda finansman saglamak oldugunun farkindayiz. Bu konu elbette bizim de gündemimizde. Az önce de bahsettim gerek özkaynak finansmaninin tesvik edilmesi gerekse de halka arzlarin kolaylastirilmasi yoluyla sirketlerinizin sermaye yapisini güçlendirmek için çalisiyoruz. Aslinda diyoruz ki, karsinizda sadece bankalar yok, bir de sermaye piyasalari var. Malumunuz sermaye piyasalarina yatirimcilarimizin ve sirketlerimizin ilgisi son dönemde önemli düzeyde artti. Borsa Istanbul’daki yatirimci sayisi iki milyonun üzerine çikti. 2021 yilinda yapilan 21 adet halka arzla birlikte halka arz büyüklügü 11 milyar liranin üzerinde gerçeklesti. Sermaye piyasalari sizlere çok çesitli imkanlar sunuyor. Halka arzlar yoluyla uzun vadeli özkaynak finansmani saglayarak sermaye yapinizi güçlendirebilirsiniz. Halka arz yapan sirketler için getirilen iki puanlik kurumlar vergisi indiriminden faydalanabilirsiniz. Bunlara ek olarak sermaye piyasalarinin sirketlerinize dolayli katkilari da olur. Aile sirketlerinin Türkiye’de ömrü maalesef uzun degil, aile sirketi olmanin zorluklarini kurumsallasarak asabilirsiniz. Halka arz sonrasi sirketiniz daha görünür ve bilinir hale gelecegi için gerek yerli gerekse yabanci sirketlerle is yapma imkânlariniz artar. Sirketinizin pay degeri borsada seffaf bir sekilde belirlendigi için, sirket paylarinin alinip satilabilmesi daha kolay hale gelir. Borsada islem gören sirket paylarini teminat olarak gösterip, kredi imkanlarindan daha kolay ve uygun kosullarda faydalanabilirsiniz. Ben buraya gelmeden önce Sermaye Piyasasi Kurulu’ndaki arkadaslara Gaziantep’in performansini sordum. Onlardan söyle bir bilgi de aldim. Geçtigimiz sene subat ayinda sermaye piyasalarimizin tanitimi ve firmalar için getirdigi avantajlara yönelik etkinliklerin ilkini Gaziantep’te yapmislar. Aslinda buraya büyük bir heyecanla da gelmisler. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki yapilan tanitimlara ragmen son bir yilda Gaziantep’ten hiçbir sirket sermaye piyasalarina ilgi göstermemis. Yani tek bir firma bile halka arz basvurusu yapmamis. Sanayi denince akla gelen ilk sehirlerden olan Gaziantep’e bu performans yakismiyor. Benzer durumda olan Denizli, Kayseri, Manisa, Aydin ve Çanakkale gibi sehirlerdeki sirketlerimiz halka arzlar yoluyla sermaye piyasalarini alternatif bir finansman mecrasi olarak kullaniyorlar. Ben diyorum ki, gelin bu toplanti sizler için bir milat olsun” diye konustu.
“Bu sehirden en az 5 sirket borsada islem görmeli”
Gaziantep’te en az 5 sirketin borsada islem görmesi gerektiginin altini çizen Bakan Elvan, “Bakiniz halihazirda borsaya kote Gaziantep merkezli sirket sayisi sadece 2 adet. Eger bir sehirde 5 sirket borsada islem görüyorsa Borsa Istanbul o sehre iliskin bir endeks hesaplayip yayimliyor. Mevcut durumda bu endeks Adana, Aydin, Balikesir, Bursa, Denizli, Kayseri, Kocaeli, Konya ve Tekirdag gibi sehirler için hesaplaniyor. Bana kalirsa eksigi yok, bilakis fazlasi var. Siz kiymetli sanayicilerimiz sermaye piyasalarini daha fazla kullanmali ve bu güzel sehrin marka degerine katki sunmalisiniz. Finansman konusuna deginmisken, Kredi Garanti Fonu’na da özel bir parantez açmak istiyorum. Bundan böyle KGF’nin teminat verirken gözetecegi ilk unsur, dogru yere ve dogru ise gidecek kredilerin teminatlandirilmasi olacaktir. Bu seçicilik kimi zaman bölge bazinda, kimi zaman sektör bazinda, kimi zaman da ürün noktasinda devreye girecek. KGF teminatli kredileri, tedarik zinciri sistemini güçlendirmek için de kullanacagiz. Ihracatçilarimizin finansmana en kolay ve en ucuz sekilde ulasmasini saglamak için de önemli adimlarimiz olacak. Ihracatçilarimiza sagladigimiz finansman kaynaklarini daha da arttiracagiz. Önümüzdeki günlerde açiklayacagimiz Eximbank kredileriyle cesur ihracatçilarimizin daha fazla yaninda ve yakininda olacagiz. Dünyada girmedigimiz bir ülke pazari kalmayincaya kadar ne Gaziantep’e, ne Türkiye’ye ne de bizlere mola yok” seklinde konustu.
Kaynak: İHA
Üretim ve ticarete iliskin küresel veriler, salgin öncesi seviyenin üzerine çikildigini gösteriyor. Ancak bu sektörel iyilesme maalesef tabana yayilmis durumda degil. Örnegin hizmetler sektörü hala zayif bir performans gösteriyor, tabii bu zayif performans da istihdamdaki toparlanmayi etkiliyor” dedi.
“Salginin getirdigi bir takim yapisal sorunlar var”
Salginin getirdigi bir takim yapisal sorunlarin oldugunu vurgulayan Bakan Elvan, “Bunlardan birisi, küresel enflasyon baskisi. Uygulanan olaganüstü parasal genisleme politikalari, kuraklik, salginla artan stoklama egilimi ve tedarik zincirindeki aksamalarin da etkisiyle tüm dünyada emtia fiyatlari yükselmeye basladi.
Yilbasindan bu yana petrol fiyatlari yüzde 75, endüstriyel metaller yüzde 51 ve tarimsal emtilardaki fiyat artislari yüzde 44 olarak gerçeklesti. Bu durum özellikle para politikalari üzerinde bir baski unsuru olarak karsimiza çikiyor. Örnegin Amerika Merkez Bankasi tarafindan sözlü iletisimde sarf edilen tek bir kelime bile küresel finans piyasasinda ani bir dalgalanmaya sebep olabiliyor. Küresel enflasyonun yani sira; artan bütçe açiklari ve borçluluk oranlari da pek çok ülkenin önünde ciddi bir engel teskil ediyor” seklinde konustu.
“Bizim önümüzdeki risk ve firsatlar neler”
Türkiye’nin önündeki risk ve firsatlara deginen Bakan Elvan, “Biz bu pandemi sürecini basarili bir sekilde yürüttük. Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde proaktif politikalar izledik, dogru zamanda dogru aksiyonlar aldik ve kararli durusumuzdan asla taviz vermedik. En basta saglik çalisanlarimiz olmak üzere, kamunun tüm birimleri is birligi içinde çalisti. Süreç boyunca salgindan etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldik, ihtiyaç ve gereksinimler çerçevesinde ilave adimlar atmaya da devam edecegiz. Malumunuz asilamada yaklasik 45 milyon doz seviyelerine ulastik, özellikle son haftalarda önemli bir ivmelenme söz konusu. Ben bu durumun çok kisa süre içerisinde turizm basta olmak üzere hizmetler sektörüne canlanma getirecegini düsünüyorum. Salginla mücadelede uyguladigimiz politikalar, hem geçen seneyi hem de bu yilin ilk çeyregini büyümeyle kapatmamizi sagladi. Yilin ikinci çeyreginde de güçlü baz etkisinin etkisiyle çift haneli bir büyüme orani bekliyoruz. Ki yüzde 20’ler civarinda bir büyüme orani bekliyoruz ikinci çeyrek için. Yilin tamaminda ise yatirimlar, sanayi üretimi ve dis talebin de etkisiyle orta vadeli programda öngördügümüz seviyenin üzerinde bir büyüme oraniyla karsilasmamiz muhtemel. Ihracat tarafi da oldukça güçlü gidiyor. Bu sene ihracatta 200 milyar dolarin üzerinde bir performansa imza atabilecegimizi öngörüyoruz. Biliyorsunuz geçtigimiz sene rekor düzeyde altin ithalati söz konusuydu, bu alanda subat ayinda yaptigimiz düzenlemelerin de etkisiyle altin ithalatinda önemli bir yavaslama görmeye basladik. Dolayisiyla iç talebin kontrollü bir sekilde devam etmesi ve turizm gelirlerinin artmasi sartiyla cari açik tarafinda bu sene bir sorun görmüyoruz. Kamu maliyesi göstergeleri de hedeflerimizle gayet uyumlu gidiyor. Bu sene için milli gelire oranla yüzde 3.5’luk bir bütçe açigi hedefi ortaya koyduk. Disiplinli politikalar sonucunda olusturacagimiz bu mali alani vatandaslarimiz için kullanmaktan asla çekinmeyecegiz. Tabii bunu yaparken de orta vadeli bütçe hedeflerimizden sapmayacagiz. Kisaca özetlemeye çalistigim gibi büyüme, ödemeler dengesi ve kamu maliyesi tarafi olumlu sinyaller veriyor” ifadelerini kullandi.
“Sorun, enflasyonda ve döviz kurunun oynakliginda”
Sorunun enflasyon ve döviz kurunun oynakliginda oldugunu söyleyen Bakan Elvan, “Bu ülkenin ihtiyaci düsük enflasyon ve kur istikrari. Fiyat istikrari olmaksizin sürdürülebilir bir büyüme ve refah artisindan bahsedemeyiz. Refah için büyüme, büyüme için yatirim, yatirim için de daha az belirsizlik, dolayisiyla da fiyat istikrari sart. Bu noktada Merkez Bankasinin fiyat istikrarina odakli kararli bir durus sergilemesi çok önemli. Disiplinli ve öngörülebilir politikalar, enflasyonla mücadelede kesinlikle basari getirecektir. Bundan kimsenin süphesi olmasin. Enflasyonla mücadeleyi elbette sadece para politikasi perspektifinden de görmüyoruz. Maliye politikalarimiz ve yapisal önlemler de fiyat istikrarini destekler niteliktedir. Hatta gerekmesi durumunda makro-ihtiyati tedbirleri almaktan da çekinmeyecegiz. Bizim amacimiz, toplumdaki her ferdin refahini artirmak. Bu amaç için kaliteli bir büyüme politikasina ve daha adaletli gelir dagilimina ihtiyacimiz var. Iste tüm bu hedeflere ulasabilmek için, yüksek enflasyondan kurtulmamiz sart. Biz üzerimize düsen tüm görevleri sizlerin de destegi ile yerine getirmekte kararliyiz” ifadelerini kullandi.
“Ekonomi reformlari kapsaminda da önemli adimlarimiz olacak”
Ekonomik reformlar kapsaminda önemli adimlarin atilacagini müjdeleyen Bakan Elvan, “Örnegin, Vergi Usul Kanunumuzda önemli degisiklikler yapacagiz. Bunlarin basinda iktisadi kiymetlerin degerlemesine iliskin düzenlemeler yer aliyor. Degerleme hükümlerini, ekonomide ve uluslararasi alanda yasanan gelismeleri de dikkate alarak güncelleyecegiz. Sirketlerin sermaye yapisini güçlendirici ve özkaynakla finansmani tesvik edici düzenlemeler yapacagiz. Örnegin nakit sermaye artiriminda yüzde 50 olarak uyguladigimiz kurumlar vergisi indiriminin, artirilan sermayenin yurt disindan getirilmesi durumunda yüzde 75 olarak uygulanmasina imkan veren bir düzenleme yapacagiz. Yeni yatirimlara yönelik tesvik programlarinda hak edilen yatirima katki tutarinin kurumlar vergisi haricindeki diger vergi ödemelerinden de belli oranda indirilebilmesine imkân saglayacagiz. Yeniden Yapilandirma Kanunu da bu haziranda yürürlüge girdi. Vergi dairelerine, gümrük müdürlüklerine, Sosyal Güvenlik Kurumuna, büyüksehir belediyeleri ve belediyelere, Il Özel idareleri ve YIKOB’lara borcu olan tüm vatandaslarimizin borçlarinin yeniden yapilandirilmasini mümkün kildik. Yapilandirma Kanunu, ihtilaflarin sonlandirilmasi amaciyla dava safhasinda olan alacaklarin da yapilandirilmasina imkan sagliyor. Yine matrah ve vergi artirimi düzenlemesi konusundaki talepleri dikkate alarak matrah artirimi düzenlemesi yaptik. Buna göre 2016 ile 2020 yillarina ait Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Gelir/Kurumlar Stopaj vergileri, Katma Deger vergileri için matrah artirimi yapilabilecek. Artirimda bulunulan yillar ve vergi türleri için vergi incelemesi ve vergi tarhiyati yapilmayacak. Böylece isletmelerin geçmis yerine artik gelecege odaklanmalarini istiyoruz. Bahsettigim bu imkânlardan yararlanmak isteyenlerin basvurularini agustos ayi sonuna kadar yapmasi gerekiyor” dedi.
“En önemli hususlardan birisi sirketlerinize uzun vadeli ve uygun kosullarda finansman saglamak”
En önemli hususlardan birisinin sirketlere uzun vadeli ve uygun kosullarda finansman saglamak olduguna deginen Bakan Elvan, “Gündeminizdeki en önemli hususlardan birisinin, sirketlerinize uzun vadeli ve uygun kosullarda finansman saglamak oldugunun farkindayiz. Bu konu elbette bizim de gündemimizde. Az önce de bahsettim gerek özkaynak finansmaninin tesvik edilmesi gerekse de halka arzlarin kolaylastirilmasi yoluyla sirketlerinizin sermaye yapisini güçlendirmek için çalisiyoruz. Aslinda diyoruz ki, karsinizda sadece bankalar yok, bir de sermaye piyasalari var. Malumunuz sermaye piyasalarina yatirimcilarimizin ve sirketlerimizin ilgisi son dönemde önemli düzeyde artti. Borsa Istanbul’daki yatirimci sayisi iki milyonun üzerine çikti. 2021 yilinda yapilan 21 adet halka arzla birlikte halka arz büyüklügü 11 milyar liranin üzerinde gerçeklesti. Sermaye piyasalari sizlere çok çesitli imkanlar sunuyor. Halka arzlar yoluyla uzun vadeli özkaynak finansmani saglayarak sermaye yapinizi güçlendirebilirsiniz. Halka arz yapan sirketler için getirilen iki puanlik kurumlar vergisi indiriminden faydalanabilirsiniz. Bunlara ek olarak sermaye piyasalarinin sirketlerinize dolayli katkilari da olur. Aile sirketlerinin Türkiye’de ömrü maalesef uzun degil, aile sirketi olmanin zorluklarini kurumsallasarak asabilirsiniz. Halka arz sonrasi sirketiniz daha görünür ve bilinir hale gelecegi için gerek yerli gerekse yabanci sirketlerle is yapma imkânlariniz artar. Sirketinizin pay degeri borsada seffaf bir sekilde belirlendigi için, sirket paylarinin alinip satilabilmesi daha kolay hale gelir. Borsada islem gören sirket paylarini teminat olarak gösterip, kredi imkanlarindan daha kolay ve uygun kosullarda faydalanabilirsiniz. Ben buraya gelmeden önce Sermaye Piyasasi Kurulu’ndaki arkadaslara Gaziantep’in performansini sordum. Onlardan söyle bir bilgi de aldim. Geçtigimiz sene subat ayinda sermaye piyasalarimizin tanitimi ve firmalar için getirdigi avantajlara yönelik etkinliklerin ilkini Gaziantep’te yapmislar. Aslinda buraya büyük bir heyecanla da gelmisler. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki yapilan tanitimlara ragmen son bir yilda Gaziantep’ten hiçbir sirket sermaye piyasalarina ilgi göstermemis. Yani tek bir firma bile halka arz basvurusu yapmamis. Sanayi denince akla gelen ilk sehirlerden olan Gaziantep’e bu performans yakismiyor. Benzer durumda olan Denizli, Kayseri, Manisa, Aydin ve Çanakkale gibi sehirlerdeki sirketlerimiz halka arzlar yoluyla sermaye piyasalarini alternatif bir finansman mecrasi olarak kullaniyorlar. Ben diyorum ki, gelin bu toplanti sizler için bir milat olsun” diye konustu.
“Bu sehirden en az 5 sirket borsada islem görmeli”
Gaziantep’te en az 5 sirketin borsada islem görmesi gerektiginin altini çizen Bakan Elvan, “Bakiniz halihazirda borsaya kote Gaziantep merkezli sirket sayisi sadece 2 adet. Eger bir sehirde 5 sirket borsada islem görüyorsa Borsa Istanbul o sehre iliskin bir endeks hesaplayip yayimliyor. Mevcut durumda bu endeks Adana, Aydin, Balikesir, Bursa, Denizli, Kayseri, Kocaeli, Konya ve Tekirdag gibi sehirler için hesaplaniyor. Bana kalirsa eksigi yok, bilakis fazlasi var. Siz kiymetli sanayicilerimiz sermaye piyasalarini daha fazla kullanmali ve bu güzel sehrin marka degerine katki sunmalisiniz. Finansman konusuna deginmisken, Kredi Garanti Fonu’na da özel bir parantez açmak istiyorum. Bundan böyle KGF’nin teminat verirken gözetecegi ilk unsur, dogru yere ve dogru ise gidecek kredilerin teminatlandirilmasi olacaktir. Bu seçicilik kimi zaman bölge bazinda, kimi zaman sektör bazinda, kimi zaman da ürün noktasinda devreye girecek. KGF teminatli kredileri, tedarik zinciri sistemini güçlendirmek için de kullanacagiz. Ihracatçilarimizin finansmana en kolay ve en ucuz sekilde ulasmasini saglamak için de önemli adimlarimiz olacak. Ihracatçilarimiza sagladigimiz finansman kaynaklarini daha da arttiracagiz. Önümüzdeki günlerde açiklayacagimiz Eximbank kredileriyle cesur ihracatçilarimizin daha fazla yaninda ve yakininda olacagiz. Dünyada girmedigimiz bir ülke pazari kalmayincaya kadar ne Gaziantep’e, ne Türkiye’ye ne de bizlere mola yok” seklinde konustu.