Antalya Diplomasi Forumu'nda Dogu Akdeniz'deki Anlasmazligin Çözümü Için 'Diplomatik Müzakere' Vurgusu Yapildi
Eski Ürdün Basbakani Awn Khasawneh: 'Akdeniz'deki sorunla bas etmenin iki yolu var, birincisi diplomatik müzakere yolunu takip etmek ve tüketmektir; bence, en iyi yol budur. Diger bir yol ise tahkim ve adli yolla uzlasmadir. Birileri bu adli karardan bir nebze mutsuz olacaktir' Malta Disisleri Bakani Evarist Bartolo: 'Malta olarak Akdeniz konusunda, 'karsi taraflar olmak yerine, bir arada olalim, masa etrafinda oturalim ve müzakere edelim' diyoruz' Libya Disisleri Bakani Necla Mangus: 'Akdeniz'de bölgesel is birligi yönünde çok ciddi bir potansiyel var. Burada bazi bölgesel normlar ve kurumlar olusursa bölge daha istikrarli hale gelir, ihtilafin çözümüne de yardimci olur'
Anadolu Ajansinin "Global Iletisim Ortagi" oldugu Antalya Diplomasi Forumu (ADF) kapsaminda düzenlenen "Dogu Akdeniz Için Bölgesel Konferans" baslikli panelde, Dogu Akdeniz'deki anlasmazligin diplomatik yöntemlerle çözülmesinin en dogrusu olacagi ifade edildi.
Panele, Ürdün Eski Basbakani Awn Khasawneh, Libya Disisleri Bakani Necla Mangus, Malta Disisleri Bakani Evarist Bartolo, DEHUKAM Baskani Hakan Karan ve Beyrut Amerikan Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Joseph Bahout konusmaci olarak katildi.
Khasawneh, Akdeniz'deki sorunun hem egemen ve siyasi sembolizm meselesi hem de teknolojiyle dogal kaynaklarin kesif ve isletilmesinin daha kolay hale gelmesiyle ilgili oldugunu söyleyerek "Akdeniz'deki sorunla bas etmenin iki yolu var, birincisi diplomatik müzakere yolunu takip etmek ve tüketmektir, bence en iyi yol budur. Diger bir yol ise tahkim ve adli yolla uzlasmadir. Birileri bu adli karardan bir nebze mutsuz olacaktir. Ideal olan Akdeniz ülkelerinin bir araya gelmesidir, Akdeniz ülkelerinin bunu neden yapamadigini anlayamiyorum." dedi.
Türkiye'nin Dogu Akdeniz Gaz Forumu'na dahil edilmemesini elestiren Khasawneh, "Hiç süphesiz Dogu Akdeniz Gaz Forumu'na en bastan dahil edilmesi gerekirdi. Dogu Akdeniz Gaz Forumu Türkiye'yi disarda tutmak için olusturulmus bir forum haline dönüstürüldü. Bu format ise yaramayacaktir. Bölge ülkeleri ve Türkiye'yi disarida birakan bir olusumun hukuken ve ahlaken açiklamasi olmayacaktir." diye konustu.
- "Karsi taraflar olmak yerine, bir arada olalim, masa etrafinda oturalim"
Bartolo, "yenilikçi diplomasiyi" savundugunu belirterek düsman olunsa dahi sorunlarin tartisilmasi gerektiginin altini çizdi.
Mevcut durumda, AB de dahil "bir arada var olma" krizinin oldugunu vurgulayan Bartolo, "Malta olarak Akdeniz konusunda, 'karsi taraflar olmak yerine, bir arada olalim, masa etrafinda oturalim ve müzakere edelim' diyoruz. Ortak bir dis politika olusturmamizin önünde ulusal öncelikler var. Malta ve Irlanda gibi ülkeler çok daha tarafsiz politikalar izliyor." degerlendirmesini yapti.
BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) her zaman için gerçeklik içerdigine dikkati çeken Bartolo, Kibris ve Orta Dogu konusundaki BMGK kararlarinin gerekirse revize edilmesi gerektigini dile getirdi. Bartolo, BM kararlarinin zayiflatilmasini arzu etmediklerini ancak bunlarin sahadaki mevcut kosullara göre uyarlanmasi gerektigini anlatti.
- "Akdeniz'de bölgesel is birligi yönünde çok ciddi bir potansiyel var"
Mangus, ADF'de siyaset ve akademinin harmanlandigina isaret etti.
Dogu Akdeniz konusunda büyük resme bakmanin son derece önemli olduguna isaret eden Mangus, "Akdeniz'de bölgesel is birligi yönünde çok ciddi bir potansiyel var. Burada bazi bölgesel normlar ve kurumlar olusursa bölge daha istikrarli hale gelir, ihtilafin çözümüne de yardimci olur." ifadelerini kullandi.
Mangus, bölgedeki ülkelerin çok ciddi potansiyeli olmasina ragmen farkli ulusal menfaatleri olduguna dikkati çekerek temel bir menfaatte bulusulabildigi takdirde çözüm potansiyelinin kullanilabilecegini vurguladi.
- "Özellikle de bu bölgedeki tüm aktörler birbirleriyle is birligi içerisinde olmali"
DEHUKAM Baskani Karan, uluslararasi deniz kanununun ilk gerekliliginin "okyanus ve denizlerin barisçil" kullanimi oldugunu hatirlatarak bu konuda devletlerin iyi niyetle hareket etmesi gerektigini vurguladi.
Ülkelerin is birligi içerisinde denizleri barisçil kullanabileceklerini söyleyen Karan, "Dogu Akdeniz, yari kapali bir deniz ve deniz kanununda devletlerin spesifik olarak bu bölgede is birligi yapmasini gerektiriyor. Özellikle de bu bölgedeki tüm aktörler birbirleriyle is birligi içerisinde olmali." dedi.
Karan, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in geçen yil yaptigi, "Dogu Akdeniz'de bölgesel konferans" çagrisina isaret ederek böyle bir konferansin gerçeklestirilebilmesinin bölgedeki ülkelerin inisiyatifinde oldugunu ve bütün ülkelerin bu konferansin bir parçasi olabilecegini anlatti.
Beyrut Amerikan Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Bahout ise Dogu Akdeniz konusunun Türkiye dahil birçok ülkeyi ilgilendirdigini, ilgili ülkelerin bir masa etrafinda toplanmasinin avantajli olacagini söyledi.
Kibris meselesinin Dogu Akdeniz konusunda önemli bir rol oynadiginin altini çizen Bahout, sorunun çözümünün Akdeniz'deki ihtilafa da yardimci olabilecegini ifade etti.
Bahout, Kibris konusunun kisa süre içerisinde çözülmedigi takdirde baska sorunlara da yol açacagini ve diplomasinin bu noktada devrede olmasinin önemli oldugunu kaydetti.
Kaynak: AA
Panele, Ürdün Eski Basbakani Awn Khasawneh, Libya Disisleri Bakani Necla Mangus, Malta Disisleri Bakani Evarist Bartolo, DEHUKAM Baskani Hakan Karan ve Beyrut Amerikan Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Joseph Bahout konusmaci olarak katildi.
Khasawneh, Akdeniz'deki sorunun hem egemen ve siyasi sembolizm meselesi hem de teknolojiyle dogal kaynaklarin kesif ve isletilmesinin daha kolay hale gelmesiyle ilgili oldugunu söyleyerek "Akdeniz'deki sorunla bas etmenin iki yolu var, birincisi diplomatik müzakere yolunu takip etmek ve tüketmektir, bence en iyi yol budur. Diger bir yol ise tahkim ve adli yolla uzlasmadir. Birileri bu adli karardan bir nebze mutsuz olacaktir. Ideal olan Akdeniz ülkelerinin bir araya gelmesidir, Akdeniz ülkelerinin bunu neden yapamadigini anlayamiyorum." dedi.
Türkiye'nin Dogu Akdeniz Gaz Forumu'na dahil edilmemesini elestiren Khasawneh, "Hiç süphesiz Dogu Akdeniz Gaz Forumu'na en bastan dahil edilmesi gerekirdi. Dogu Akdeniz Gaz Forumu Türkiye'yi disarda tutmak için olusturulmus bir forum haline dönüstürüldü. Bu format ise yaramayacaktir. Bölge ülkeleri ve Türkiye'yi disarida birakan bir olusumun hukuken ve ahlaken açiklamasi olmayacaktir." diye konustu.
- "Karsi taraflar olmak yerine, bir arada olalim, masa etrafinda oturalim"
Bartolo, "yenilikçi diplomasiyi" savundugunu belirterek düsman olunsa dahi sorunlarin tartisilmasi gerektiginin altini çizdi.
Mevcut durumda, AB de dahil "bir arada var olma" krizinin oldugunu vurgulayan Bartolo, "Malta olarak Akdeniz konusunda, 'karsi taraflar olmak yerine, bir arada olalim, masa etrafinda oturalim ve müzakere edelim' diyoruz. Ortak bir dis politika olusturmamizin önünde ulusal öncelikler var. Malta ve Irlanda gibi ülkeler çok daha tarafsiz politikalar izliyor." degerlendirmesini yapti.
BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) her zaman için gerçeklik içerdigine dikkati çeken Bartolo, Kibris ve Orta Dogu konusundaki BMGK kararlarinin gerekirse revize edilmesi gerektigini dile getirdi. Bartolo, BM kararlarinin zayiflatilmasini arzu etmediklerini ancak bunlarin sahadaki mevcut kosullara göre uyarlanmasi gerektigini anlatti.
- "Akdeniz'de bölgesel is birligi yönünde çok ciddi bir potansiyel var"
Mangus, ADF'de siyaset ve akademinin harmanlandigina isaret etti.
Dogu Akdeniz konusunda büyük resme bakmanin son derece önemli olduguna isaret eden Mangus, "Akdeniz'de bölgesel is birligi yönünde çok ciddi bir potansiyel var. Burada bazi bölgesel normlar ve kurumlar olusursa bölge daha istikrarli hale gelir, ihtilafin çözümüne de yardimci olur." ifadelerini kullandi.
Mangus, bölgedeki ülkelerin çok ciddi potansiyeli olmasina ragmen farkli ulusal menfaatleri olduguna dikkati çekerek temel bir menfaatte bulusulabildigi takdirde çözüm potansiyelinin kullanilabilecegini vurguladi.
- "Özellikle de bu bölgedeki tüm aktörler birbirleriyle is birligi içerisinde olmali"
DEHUKAM Baskani Karan, uluslararasi deniz kanununun ilk gerekliliginin "okyanus ve denizlerin barisçil" kullanimi oldugunu hatirlatarak bu konuda devletlerin iyi niyetle hareket etmesi gerektigini vurguladi.
Ülkelerin is birligi içerisinde denizleri barisçil kullanabileceklerini söyleyen Karan, "Dogu Akdeniz, yari kapali bir deniz ve deniz kanununda devletlerin spesifik olarak bu bölgede is birligi yapmasini gerektiriyor. Özellikle de bu bölgedeki tüm aktörler birbirleriyle is birligi içerisinde olmali." dedi.
Karan, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in geçen yil yaptigi, "Dogu Akdeniz'de bölgesel konferans" çagrisina isaret ederek böyle bir konferansin gerçeklestirilebilmesinin bölgedeki ülkelerin inisiyatifinde oldugunu ve bütün ülkelerin bu konferansin bir parçasi olabilecegini anlatti.
Beyrut Amerikan Üniversitesi Ögretim Üyesi Prof. Bahout ise Dogu Akdeniz konusunun Türkiye dahil birçok ülkeyi ilgilendirdigini, ilgili ülkelerin bir masa etrafinda toplanmasinin avantajli olacagini söyledi.
Kibris meselesinin Dogu Akdeniz konusunda önemli bir rol oynadiginin altini çizen Bahout, sorunun çözümünün Akdeniz'deki ihtilafa da yardimci olabilecegini ifade etti.
Bahout, Kibris konusunun kisa süre içerisinde çözülmedigi takdirde baska sorunlara da yol açacagini ve diplomasinin bu noktada devrede olmasinin önemli oldugunu kaydetti.