Bakan Pakdemirli Açiklamasi 'Bizim Davamiz Bozkirla Yesilin Davasidir'
Tarim ve Orman Bakani Bekir Pakdemirli, “Bizim davamiz bozkir ve yesilin davasi. Bu bozkirin yesil olmasi gerekiyor. Bu bozkirin yesil olmasi için de biz her gün her düsen yagmur damlasini ülkemiz topraklarinda tutmak için projelerimize devam edecegiz” dedi.
Tarim ve Orman Bakani Pakdemirli, Tarim Isletmeleri Genel Müdürlügü (TIGEM) binasi konferans salonunda Dünya Çöllesme ve Kuraklikla Mücadele Günü vesilesiyle düzenlenen programa katildi.
Programa Bakan Pakdemirli’nin yani sira Birlesmis Milletler Gida ve Tarim Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Ofisi Ormancilik Sorumlusu Peter Pechacek, Anadolu Birlik Holding Yönetim Kurulu Baskani ve Icra Kurulu Üyesi Harun Resat Ersöz, Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Basak Karaca, EKOFEN Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Serin ve Çöllesme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Tas katildi.
TIGEM’de gerçeklestirilen toplantida arazilerin tarima elverisli hale getirilmesine katkida bulunan FAO, TORKU, Coca-Cola Türkiye ve EKOFEN’e birer plaket verildi.
Tarim ve Orman Bakani Pakdemirli, Birlesmis Milletler Çöllesme ile Mücadele Sözlesmesi’nin 17 Haziran 1994 yilinda kabul edildigini hatirlatarak, Türkiye’de ve dünyada çöllesmeyle mücadelenin önemine dikkat çekmek maksadiyla “Çöllesme ve Kuraklik Günü” etkinlikleri düzenlendigini, bu yilki etkinliklerin ise “Verimli araziler ile gelecegi daha iyi insa edecegiz” temasi ile kutlandigini belirtti.
“Toprak varsa, biz variz”
Tarima elverisli bir topragin olusmasinin çok uzun sürdügünü söyleyen Bakan Pakdemirli, “Toprak; tarimdan sanayiye, insaattan turizme kadar birçok sektörün temel faktörü, ana kaynagidir. Kisacasi toprak varsa biz variz. Toprak; gida ihtiyacimizin yüzde 95’inin karsilayan, suya ev sahipligi yapan, içinde milyonlarca hayati barindiran canli bir kaynaktir. Bu önemli kaynagimizin olusmasi da öyle birkaç yilda, kisa sürede olmuyor. 1 santimetrelik topragin olusmasi bin yili, tarim yapilabilir 50 santimetrelik topragin olusmasi ise yaklasik 20 bin yili buluyor. Oysa son yüzyilda artan nüfus, sanayilesme, endüstriyel tarimdaki yükselis ve iklim degisikliginin etkisiyle basta toprak ve su olmak üzere üretim kaynaklarimiz azaliyor, tahrip oluyor ve giderek elden çikiyor” diye konustu.
“Iklim degisikliginin etkisiyle kurak alanlarda verimin 2050’de yüzde 40 civarinda azalacagi tahmin ediliyor”
Dünyanin günümüzdeki en büyük sorunlarinin arazi tahribati, çöllesme ve kuraklik olduguna dikkat çeken Pakdemirli, “Maalesef insanoglu son yüzyilda elindeki sinirli kaynaklari sinirsiz bir tüketim anlayisiyla plansizca üretime aktarmistir. Belki son 70 yilda dünya GSYH‘si 26 kat artisla 90 trilyon dolara ulasti. Ancak bu artis, büyük bir çevre tahribatini, israfi ve kayiplari da beraberinde getirdi. Dünyadaki arazilerin ve dogal ekosistemlerin yüzde 70’inden fazlasi dönüstürüldü. Bu dönüsümün ana faktörü olan arazi tahribati, dünyada 3,2 milyar insanin refahini olumsuz etkiliyor. Bugün, çöllesme, kuraklik ve arazi tahribati, savaslardan sonra en büyük göç nedeni haline geldi. Türlerin yok olmasina, hastaliklarin artmasina ve iklim degisikliginin etkilerinin artmasina neden oluyor. Bugün arazi tahribati nedeniyle küresel arazi yüzeyinin yaklasik dörtte birinin üretkenligi düsmüs durumda. Iklim degisikliginin etkisiyle kurak alanlarda verimin 2050’de yüzde 40 civarinda azalacagi tahmin ediliyor” ifadelerini kullandi.
“Yagis miktari her geçen yil azaliyor”
Türkiye’nin iklim ve topografya yapisi nedeniyle erozyona karsi hassas bir konumda oldugunu ifade eden Bakan Pakdemirli su ifadeleri kaydetti:
“Yüzölçümümüzün yaklasik dörtte biri yani yüzde 22,5’i, yüksek çöllesme hassasiyetine sahip. Türkiye’de uzun yillar sicaklik ortalamasi 13,5 derece iken, geçen yil sicaklik degeri 1,4 derece gibi önemli bir artisla 14,9 dereceye yükseldi. Yagis miktarimiz da maalesef her geçen yil azaliyor. 2019 yilinda Sayin Cumhurbaskanimizin himayelerinde gerçeklesen ‘3. Tarim-Orman Surasi’nda çöllesmeyle mücadele, kuraklik, topragin korunmasi, su ve orman konularini detayli bir sekilde ele aldik. 60 maddelik sura sonuç bildirgesinin 14 maddesi dogrudan veya dolayli olarak bu konulari içeriyor. Suranin hemen ardindan hazirladigimiz Eylem Plani çerçevesinde çalismalarimiza hiz verdik ve bu soruna karsi mücadelemizi daha da güçlendirdik. Ayrica bu yil Cumhurbaskanimizin himayelerinde Cumhuriyet tarihinin ilk Su Surasi’ni baslattik. Suyun önemini her geçen gün daha fazla hissettirdigi bu dönemde suyumuzun gelecegine yön vermek amaciyla tüm paydaslarimizin görüs ve önerilerine yer verecegimiz 11 çalisma grubunda toplantilar devam etmektedir.”
“Agaçlandirmada Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 4’üncü siradayiz”
Arazi tahribatinin önlenmesi ve çöllesme ile mücadele konusunda birçok alanda çalisma yaptiklarini belirten Bakan Pakdemirli, “Bugünlerimizin yesili, yarinlarimizin gelecegi diyerek son 19 yilda 5,4 milyon hektar alanda 5,3 milyar fidani toprakla bulusturduk. Agaçlandirmada Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 4’üncü siradayiz. Orman varligimizi 2,1 milyon hektar artirarak, 22,9 milyon hektara çikardik. Dünya orman varligi siralamasinda 2015 yilinda 46. sirada olan ülkemizi 2020 yilinda 27. siraya yükselttik. 3 milyon dekari son 3 yilda olmak üzere son 19 yilda toplam 13 milyon dekar alanda mera islah ve amenajman projesi uyguladik. Sulama alaninda 19 yilda yapmis oldugumuz 276 milyar liralik yatirim ile aralarinda 600 baraj, 423 gölet ve bin 457 sulama tesisinin de bulundugu birçok sulama yatirimini hizmete aldik” ifadelerini kullandi.
“1970’li yillarda erozyonla tasinan toprak miktari yillik 500 milyon ton iken, bu miktari 3,5 kattan fazla azaltarak 2020 yili sonu itibariyla 140 milyon tona düsürdük”
Erozyonla mücadelede büyük bir ilerleme kaydettiklerini belirten Pakdemirli, “1970’li yillarda erozyonla tasinan toprak miktari yillik 500 milyon ton iken, bu miktari 3,5 kattan fazla azaltarak 2020 yili sonu itibariyla 140 milyon tona düsürdük. Önümüzdeki dönemde her yil yaklasik 35 bin hektar alanda toprak muhafaza çalismasi yaparak, erozyonla kaybolan toprak miktarini 2023 yili sonuna kadar 130 milyon tona düsürmeyi hedefliyoruz” dedi.
“Bizim davamiz bozkir ve yesilin davasi”
Mahsul olmadiginda hem köylünün hem de hayvanlarinin aç kaldigini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Bizim davamiz bozkirla yesilin davasidir. Bu davada son 20 yilda Cumhurbaskanimizin verdigi enerji ve isikla biz çok yol aldik. Bu davada millet bizim yanimizda, Recep Tayyip Erdogan’in yaninda durdu. 275 baraj nerede, 600 baraj nerede. Cumhuriyet tarihi boyunca 275 baraj yapilirken, son 20 yilda 600 baraj yapiliyor. 5.4 milyar fidan dikerek Avrupa’da ve dünyada sayili devletler arasina giriyorsunuz. Bu rakamlari biz söylemiyoruz uluslararasi kuruluslar söylüyor. Bizim davamiz bozkir ve yesilin davasi. Bu bozkirin yesil olmasi gerekiyor. Bu bozkirin yesil olmasi içinde biz her gün, her düsen yagmur damlasini ülkemiz topraklarinda tutmak için projelerimize devam edecegiz” diye konustu.
“2023 yilina kadar 150 yer alti barajini bitirmeyi hedefliyoruz”
Kuraklasmaya aday bir ülkenim yer alti su depolarinin olmasi gerektigini aktaran Pakdemirli, “Devlet Su Isleri ile su yatirimi konusunda ciddi bir plan yaptik. 2023 yilina kadar 150 yer alti barajini bitirmeyi hedefliyoruz. Ben inaniyorum ki Türkiye belirli bir zaman içerisinde yüzde 5 ya da 10 depolamasini yer altinda yapabilirse gelecekte daha kurak yillarda içme suyu açisindan, sulama açisindan çok daha iyi noktada olabilecegiz” degerlendirmesinde bulundu.
Dünya Çöllesme ve Kuraklikla Mücadele Günü programina katilan Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Basak Karaca da, Konya’da Gelecegin Tarimi Projesi’ni gerçeklestirdiklerini ifade ederek, “Gelecegin Tarimi Projesi’nde uyguladigimiz dogrudan ekim ve rüzgar perdesi gibi koruyucu tarim teknikleri ile topragin ve suyun korunmasi için çalisiyoruz. Bu projemizin Tarim ve Orman Bakanligimiz tarafindan takdir edilmesi bizi çok mutlu etti. Tarim ve Orman Bakanligimiza desteklerinden dolayi tesekkürlerimizi sunuyorum” dedi.
Kaynak: İHA
Programa Bakan Pakdemirli’nin yani sira Birlesmis Milletler Gida ve Tarim Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Ofisi Ormancilik Sorumlusu Peter Pechacek, Anadolu Birlik Holding Yönetim Kurulu Baskani ve Icra Kurulu Üyesi Harun Resat Ersöz, Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Basak Karaca, EKOFEN Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Serin ve Çöllesme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin Tas katildi.
TIGEM’de gerçeklestirilen toplantida arazilerin tarima elverisli hale getirilmesine katkida bulunan FAO, TORKU, Coca-Cola Türkiye ve EKOFEN’e birer plaket verildi.
Tarim ve Orman Bakani Pakdemirli, Birlesmis Milletler Çöllesme ile Mücadele Sözlesmesi’nin 17 Haziran 1994 yilinda kabul edildigini hatirlatarak, Türkiye’de ve dünyada çöllesmeyle mücadelenin önemine dikkat çekmek maksadiyla “Çöllesme ve Kuraklik Günü” etkinlikleri düzenlendigini, bu yilki etkinliklerin ise “Verimli araziler ile gelecegi daha iyi insa edecegiz” temasi ile kutlandigini belirtti.
“Toprak varsa, biz variz”
Tarima elverisli bir topragin olusmasinin çok uzun sürdügünü söyleyen Bakan Pakdemirli, “Toprak; tarimdan sanayiye, insaattan turizme kadar birçok sektörün temel faktörü, ana kaynagidir. Kisacasi toprak varsa biz variz. Toprak; gida ihtiyacimizin yüzde 95’inin karsilayan, suya ev sahipligi yapan, içinde milyonlarca hayati barindiran canli bir kaynaktir. Bu önemli kaynagimizin olusmasi da öyle birkaç yilda, kisa sürede olmuyor. 1 santimetrelik topragin olusmasi bin yili, tarim yapilabilir 50 santimetrelik topragin olusmasi ise yaklasik 20 bin yili buluyor. Oysa son yüzyilda artan nüfus, sanayilesme, endüstriyel tarimdaki yükselis ve iklim degisikliginin etkisiyle basta toprak ve su olmak üzere üretim kaynaklarimiz azaliyor, tahrip oluyor ve giderek elden çikiyor” diye konustu.
“Iklim degisikliginin etkisiyle kurak alanlarda verimin 2050’de yüzde 40 civarinda azalacagi tahmin ediliyor”
Dünyanin günümüzdeki en büyük sorunlarinin arazi tahribati, çöllesme ve kuraklik olduguna dikkat çeken Pakdemirli, “Maalesef insanoglu son yüzyilda elindeki sinirli kaynaklari sinirsiz bir tüketim anlayisiyla plansizca üretime aktarmistir. Belki son 70 yilda dünya GSYH‘si 26 kat artisla 90 trilyon dolara ulasti. Ancak bu artis, büyük bir çevre tahribatini, israfi ve kayiplari da beraberinde getirdi. Dünyadaki arazilerin ve dogal ekosistemlerin yüzde 70’inden fazlasi dönüstürüldü. Bu dönüsümün ana faktörü olan arazi tahribati, dünyada 3,2 milyar insanin refahini olumsuz etkiliyor. Bugün, çöllesme, kuraklik ve arazi tahribati, savaslardan sonra en büyük göç nedeni haline geldi. Türlerin yok olmasina, hastaliklarin artmasina ve iklim degisikliginin etkilerinin artmasina neden oluyor. Bugün arazi tahribati nedeniyle küresel arazi yüzeyinin yaklasik dörtte birinin üretkenligi düsmüs durumda. Iklim degisikliginin etkisiyle kurak alanlarda verimin 2050’de yüzde 40 civarinda azalacagi tahmin ediliyor” ifadelerini kullandi.
“Yagis miktari her geçen yil azaliyor”
Türkiye’nin iklim ve topografya yapisi nedeniyle erozyona karsi hassas bir konumda oldugunu ifade eden Bakan Pakdemirli su ifadeleri kaydetti:
“Yüzölçümümüzün yaklasik dörtte biri yani yüzde 22,5’i, yüksek çöllesme hassasiyetine sahip. Türkiye’de uzun yillar sicaklik ortalamasi 13,5 derece iken, geçen yil sicaklik degeri 1,4 derece gibi önemli bir artisla 14,9 dereceye yükseldi. Yagis miktarimiz da maalesef her geçen yil azaliyor. 2019 yilinda Sayin Cumhurbaskanimizin himayelerinde gerçeklesen ‘3. Tarim-Orman Surasi’nda çöllesmeyle mücadele, kuraklik, topragin korunmasi, su ve orman konularini detayli bir sekilde ele aldik. 60 maddelik sura sonuç bildirgesinin 14 maddesi dogrudan veya dolayli olarak bu konulari içeriyor. Suranin hemen ardindan hazirladigimiz Eylem Plani çerçevesinde çalismalarimiza hiz verdik ve bu soruna karsi mücadelemizi daha da güçlendirdik. Ayrica bu yil Cumhurbaskanimizin himayelerinde Cumhuriyet tarihinin ilk Su Surasi’ni baslattik. Suyun önemini her geçen gün daha fazla hissettirdigi bu dönemde suyumuzun gelecegine yön vermek amaciyla tüm paydaslarimizin görüs ve önerilerine yer verecegimiz 11 çalisma grubunda toplantilar devam etmektedir.”
“Agaçlandirmada Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 4’üncü siradayiz”
Arazi tahribatinin önlenmesi ve çöllesme ile mücadele konusunda birçok alanda çalisma yaptiklarini belirten Bakan Pakdemirli, “Bugünlerimizin yesili, yarinlarimizin gelecegi diyerek son 19 yilda 5,4 milyon hektar alanda 5,3 milyar fidani toprakla bulusturduk. Agaçlandirmada Avrupa’da 1’inci, dünyada ise 4’üncü siradayiz. Orman varligimizi 2,1 milyon hektar artirarak, 22,9 milyon hektara çikardik. Dünya orman varligi siralamasinda 2015 yilinda 46. sirada olan ülkemizi 2020 yilinda 27. siraya yükselttik. 3 milyon dekari son 3 yilda olmak üzere son 19 yilda toplam 13 milyon dekar alanda mera islah ve amenajman projesi uyguladik. Sulama alaninda 19 yilda yapmis oldugumuz 276 milyar liralik yatirim ile aralarinda 600 baraj, 423 gölet ve bin 457 sulama tesisinin de bulundugu birçok sulama yatirimini hizmete aldik” ifadelerini kullandi.
“1970’li yillarda erozyonla tasinan toprak miktari yillik 500 milyon ton iken, bu miktari 3,5 kattan fazla azaltarak 2020 yili sonu itibariyla 140 milyon tona düsürdük”
Erozyonla mücadelede büyük bir ilerleme kaydettiklerini belirten Pakdemirli, “1970’li yillarda erozyonla tasinan toprak miktari yillik 500 milyon ton iken, bu miktari 3,5 kattan fazla azaltarak 2020 yili sonu itibariyla 140 milyon tona düsürdük. Önümüzdeki dönemde her yil yaklasik 35 bin hektar alanda toprak muhafaza çalismasi yaparak, erozyonla kaybolan toprak miktarini 2023 yili sonuna kadar 130 milyon tona düsürmeyi hedefliyoruz” dedi.
“Bizim davamiz bozkir ve yesilin davasi”
Mahsul olmadiginda hem köylünün hem de hayvanlarinin aç kaldigini söyleyen Bakan Pakdemirli, “Bizim davamiz bozkirla yesilin davasidir. Bu davada son 20 yilda Cumhurbaskanimizin verdigi enerji ve isikla biz çok yol aldik. Bu davada millet bizim yanimizda, Recep Tayyip Erdogan’in yaninda durdu. 275 baraj nerede, 600 baraj nerede. Cumhuriyet tarihi boyunca 275 baraj yapilirken, son 20 yilda 600 baraj yapiliyor. 5.4 milyar fidan dikerek Avrupa’da ve dünyada sayili devletler arasina giriyorsunuz. Bu rakamlari biz söylemiyoruz uluslararasi kuruluslar söylüyor. Bizim davamiz bozkir ve yesilin davasi. Bu bozkirin yesil olmasi gerekiyor. Bu bozkirin yesil olmasi içinde biz her gün, her düsen yagmur damlasini ülkemiz topraklarinda tutmak için projelerimize devam edecegiz” diye konustu.
“2023 yilina kadar 150 yer alti barajini bitirmeyi hedefliyoruz”
Kuraklasmaya aday bir ülkenim yer alti su depolarinin olmasi gerektigini aktaran Pakdemirli, “Devlet Su Isleri ile su yatirimi konusunda ciddi bir plan yaptik. 2023 yilina kadar 150 yer alti barajini bitirmeyi hedefliyoruz. Ben inaniyorum ki Türkiye belirli bir zaman içerisinde yüzde 5 ya da 10 depolamasini yer altinda yapabilirse gelecekte daha kurak yillarda içme suyu açisindan, sulama açisindan çok daha iyi noktada olabilecegiz” degerlendirmesinde bulundu.
Dünya Çöllesme ve Kuraklikla Mücadele Günü programina katilan Coca-Cola Türkiye Genel Müdürü Basak Karaca da, Konya’da Gelecegin Tarimi Projesi’ni gerçeklestirdiklerini ifade ederek, “Gelecegin Tarimi Projesi’nde uyguladigimiz dogrudan ekim ve rüzgar perdesi gibi koruyucu tarim teknikleri ile topragin ve suyun korunmasi için çalisiyoruz. Bu projemizin Tarim ve Orman Bakanligimiz tarafindan takdir edilmesi bizi çok mutlu etti. Tarim ve Orman Bakanligimiza desteklerinden dolayi tesekkürlerimizi sunuyorum” dedi.