Emektar Oyuncu Serap Aksoy, 35 Yillik Sanat Yasamini Anlatti Açiklamasi
'Ben ilk sinema filmimi 1986'da Sener Sen ile çekmistim. Bu benim için çok büyük bir deneyimdi. Hem iyi yönetmenlerle, hem de Rutkay Aziz, Fikret Kuskan, Zuhal Olcay, Haluk Bilginer gibi Türk sinemasina adini altin harflerle yazdiracak çok iyi aktörlerle çalistim' 'Insan bir zaman sonra artik çok seçici olmaya basliyor. Ama yeni nesilde çok deger verdigim ve ilgi duydugum oyuncular var. Zaten hiç kendilerini tanimasam da ekranda görünce bir sekilde onlara ulasip duygularimi iletmeyi seviyorum'
ALI BALLI - Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Serap Aksoy, bugüne kadar 20'den fazla film ve dizide rol almanin gururunu yasiyor.
Is adami bir baba ve ev hanimi annesinin çocukluk yillarinda kendisine verdigi destekle Istanbul Devlet Konservatuvari Balesi Orta Bölümünü bitiren 56 yasindaki Aksoy, Münih Müzik Akademisi'nde Bale Yüksek egitimi aldi. Bir süre dünyanin çesitli ülkelerinde bale egitimine devam eden Aksoy, Istanbul Devlet Opera ve Balesinde profesyonel olarak dans etti, çesitli müzikallerde de yer aldi.
Aksoy, Atilla Ilhan'in yazdigi, 1983'de TRT'de yayinlanan Hüseyin Karakas'in yönettigi "Kartallar Yüksek Uçar" adli dram macera türündeki dizide "Mebrure Karabulut" karakteriyle Sadri Alisik, Can Gürzap gibi oyuncularla oynadi. Daha sonra Atif Yilmaz'in yönetmenliginde Sener Sen'le oynadigi 1986 yapimi "Degirmen" filmiyle sinemaya atilan Aksoy, TRT ve özel kanallardaki "Hatirla sevgili", "Aska sürgün", "Yaprak dökümü", "Kantodan Tangoya" gibi bilinen projelerde de rol aldi.
1992'de Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer ile oynadigi "Iki Kadin" isimli filmde, 29. Antalya Film Senligi'nde "En Iyi Yardimci Kadin Oyuncu", "Uluslararasi En Iyi Kadin Oyuncu" ve "Türkiye'de Yilin En Iyi Kadin Oyuncu" ödüllerini de alan sanatçi, "C Blok", "Piano Piano Bacaksiz" ve "Yer Demir Gök Bakir" filmlerinde de basrol oynadi.
Aksoy, TRT'de baslayarak uzun yillar televizyon programciligi, sunuculuk ve yapimcilik yapti, üniversitelerde de drama dersleri verdi.
Yasamini bir süredir Bodrum ilçesinde sürdüren oyuncu, Eskiçesme Mahallesi'ndeki evinin kapisini AA muhabirine açti.
Bodrum'un tabiati, tarihi güzellikleri ve ikliminden çok etkilendigini, burada ev alarak yaz kis yasamaya karar verdigini belirten Aksoy, Kovid-19 nedeniyle zamanini hep okuyup, arastirip ve spor yaparak geçirdigini söyledi.
Salgin nedeniyle bazi projeleri geri çevirmek durumunda kaldigini ifade eden Aksoy, gelecek süreçte üretmeye devam edecegini belirtti.
Türkiye'de televizyon dünyasinda uluslararasi standartlarda kaliteli isler yapildigina da dikkati çeken Aksoy, dizi sektörünün çok ilerledigini ve gelistigini kaydetti.
- "Tek pismanligim, Yilmaz Güney'in filminde rol alamayisim"
Basarili projelerin dünyanin birçok yerindeki televizyonlarda yer aldigina deginen oyuncu, kendi projelerini, yeni nesil oyuncularin çalismalarini su sözlerle anlatti:
"Ben ilk sinema filmimi 1986'da Sener Sen ile çekmistim. Bu benim için çok büyük bir deneyimdi. Hem iyi yönetmenlerle, hem de Rutkay Aziz, Fikret Kuskan, Zuhal Olcay, Haluk Bilginer gibi Türk sinemasina adini altin harflerle yazdiracak çok iyi aktörlerle çalistim. Insan bir zaman sonra artik çok seçici olmaya basliyor. Ama yeni nesilde çok deger verdigim ve ilgi duydugum oyuncular var. Zaten hiç kendilerini tanimasam da ekranda görünce bir sekilde onlara ulasip duygularimi iletmeyi seviyorum. Kendisini çok iyi gelistiren hatta iki dil bilen oyuncularimiz var."
Türk dizilerinin uluslararasi mecralarda yer bulmasi gurur verici oldugunu vurgulayan Aksoy, "Bu sektörde çok önemli anilar biriktirdim. Ama bir pismanligim var o da 1975'deki Yilmaz Güney'in 'Arkadas' filminde rol alamayisim. Çünkü o zaman bale egitimi aliyordum yurt disindaydim ve hayatim çok yorucu geçiyordu. Benim bir reklam filmindeki yüzüm Yilmaz Güney'in çok ilgisini çekmisti. Ilk sinema teklifini ondan almistim. Simdiki aklimla 'Keske Yilmaz Güney'in setinde bulunsaydim ve o rolü alsaydim.' dedigim pismanligim var."
Aksoy, salgin dönemini evinde arastirma, izleme ve bol bol okumayla geçirdigini belirterek, sanat hayatini her alanda sürdürmeye devam edecegini ifade etti.
Kaynak: AA
Is adami bir baba ve ev hanimi annesinin çocukluk yillarinda kendisine verdigi destekle Istanbul Devlet Konservatuvari Balesi Orta Bölümünü bitiren 56 yasindaki Aksoy, Münih Müzik Akademisi'nde Bale Yüksek egitimi aldi. Bir süre dünyanin çesitli ülkelerinde bale egitimine devam eden Aksoy, Istanbul Devlet Opera ve Balesinde profesyonel olarak dans etti, çesitli müzikallerde de yer aldi.
Aksoy, Atilla Ilhan'in yazdigi, 1983'de TRT'de yayinlanan Hüseyin Karakas'in yönettigi "Kartallar Yüksek Uçar" adli dram macera türündeki dizide "Mebrure Karabulut" karakteriyle Sadri Alisik, Can Gürzap gibi oyuncularla oynadi. Daha sonra Atif Yilmaz'in yönetmenliginde Sener Sen'le oynadigi 1986 yapimi "Degirmen" filmiyle sinemaya atilan Aksoy, TRT ve özel kanallardaki "Hatirla sevgili", "Aska sürgün", "Yaprak dökümü", "Kantodan Tangoya" gibi bilinen projelerde de rol aldi.
1992'de Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer ile oynadigi "Iki Kadin" isimli filmde, 29. Antalya Film Senligi'nde "En Iyi Yardimci Kadin Oyuncu", "Uluslararasi En Iyi Kadin Oyuncu" ve "Türkiye'de Yilin En Iyi Kadin Oyuncu" ödüllerini de alan sanatçi, "C Blok", "Piano Piano Bacaksiz" ve "Yer Demir Gök Bakir" filmlerinde de basrol oynadi.
Aksoy, TRT'de baslayarak uzun yillar televizyon programciligi, sunuculuk ve yapimcilik yapti, üniversitelerde de drama dersleri verdi.
Yasamini bir süredir Bodrum ilçesinde sürdüren oyuncu, Eskiçesme Mahallesi'ndeki evinin kapisini AA muhabirine açti.
Bodrum'un tabiati, tarihi güzellikleri ve ikliminden çok etkilendigini, burada ev alarak yaz kis yasamaya karar verdigini belirten Aksoy, Kovid-19 nedeniyle zamanini hep okuyup, arastirip ve spor yaparak geçirdigini söyledi.
Salgin nedeniyle bazi projeleri geri çevirmek durumunda kaldigini ifade eden Aksoy, gelecek süreçte üretmeye devam edecegini belirtti.
Türkiye'de televizyon dünyasinda uluslararasi standartlarda kaliteli isler yapildigina da dikkati çeken Aksoy, dizi sektörünün çok ilerledigini ve gelistigini kaydetti.
- "Tek pismanligim, Yilmaz Güney'in filminde rol alamayisim"
Basarili projelerin dünyanin birçok yerindeki televizyonlarda yer aldigina deginen oyuncu, kendi projelerini, yeni nesil oyuncularin çalismalarini su sözlerle anlatti:
"Ben ilk sinema filmimi 1986'da Sener Sen ile çekmistim. Bu benim için çok büyük bir deneyimdi. Hem iyi yönetmenlerle, hem de Rutkay Aziz, Fikret Kuskan, Zuhal Olcay, Haluk Bilginer gibi Türk sinemasina adini altin harflerle yazdiracak çok iyi aktörlerle çalistim. Insan bir zaman sonra artik çok seçici olmaya basliyor. Ama yeni nesilde çok deger verdigim ve ilgi duydugum oyuncular var. Zaten hiç kendilerini tanimasam da ekranda görünce bir sekilde onlara ulasip duygularimi iletmeyi seviyorum. Kendisini çok iyi gelistiren hatta iki dil bilen oyuncularimiz var."
Türk dizilerinin uluslararasi mecralarda yer bulmasi gurur verici oldugunu vurgulayan Aksoy, "Bu sektörde çok önemli anilar biriktirdim. Ama bir pismanligim var o da 1975'deki Yilmaz Güney'in 'Arkadas' filminde rol alamayisim. Çünkü o zaman bale egitimi aliyordum yurt disindaydim ve hayatim çok yorucu geçiyordu. Benim bir reklam filmindeki yüzüm Yilmaz Güney'in çok ilgisini çekmisti. Ilk sinema teklifini ondan almistim. Simdiki aklimla 'Keske Yilmaz Güney'in setinde bulunsaydim ve o rolü alsaydim.' dedigim pismanligim var."
Aksoy, salgin dönemini evinde arastirma, izleme ve bol bol okumayla geçirdigini belirterek, sanat hayatini her alanda sürdürmeye devam edecegini ifade etti.