Hitit Ve Koç Üniversitesi'nden 'Her Yönüyle Kirim Kongo Kanamali Atesi' Sempozyumu

Hitit Üniversitesi Kene Kaynakli Hastalik Çalismalari Uygulama ve Arastirma Merkezi ile Koç Üniversitesi Is Bankasi Enfeksiyon Hastaliklari Merkezi isbirligiyle “Her Yönüyle Kirim Kongo Kanamali Atesi” uluslararasi katilimli hibrit sempozyumu düzenlendi.

Hitit Ve Koç Üniversitesi'nden 'Her Yönüyle Kirim Kongo Kanamali Atesi' Sempozyumu
Sempozyum açilisinda bir konusma yapan Hitit Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Nurcan Baykam, Kirim Kongo Kanamali Atesi’nin Türkiye’de 2003 yilindan beri, Çorum’un da içinde bulundugu Karadeniz bölgesinin iç kesimlerinde görülen bir hastalik oldugunu söyledi.



Hitit Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dali olarak Erol Olçok Egitim ve Arastirma Hastanesi’nde her yaz görülen yeni vakalarla, tani, tedavi ve arastirma gelistirme çalismalarini sürdürmeye devam ettiklerini dile getiren Prof. Dr. Baykam, sunlari kaydetti:

“Hepinizin bildigi gibi arastirma gelistirme çalismalari basta olmak üzere tüm bilimsel faaliyetlerin çok merkezli is ortakli seklinde yapilmasi bilimsel faaliyetlerin hem kalitesini hem de görünürlügünü artirmaktadir. Bu isbirlikleri gerek ulusal gerek uluslararasi çok güzellik katmaktadir. Iste biz de tam bu noktada hem klinigimiz hem de üniversite bünyemizdeki KENEM Merkezi ile diger merkez ve arastirmacilarla isbirligiyle çalismalarimizi sürdürüyoruz. Böyle bir toplantida, Kirim Kongo Kanamali Atesi hastaligini ele alacagiz, tani ve tedavide neler yapabilecegimizi tartisacagiz”

“Covid’den edindigimiz deneyimleri Kirim Kongo çalismalariyla birlestirerek dünya bilimine katkida bulunmak üzere buradayiz”

Koç Üniversitesi Tip Fakültesi Enfeksiyon Hastaliklari Ögretim Üyesi ve Koç üniversitesi Is Bankasi Enfeksiyon Hastaliklari Merkezi Direktörü Prof. Dr. Önder Ergönül de, Kirim Kongo Kanamali Atesi’nin 20 yildir görülen bir hastalik olduguna isaret ederek, “20 yil boyunca yasadigimiz Kirim Kongo Kanamali atesindeki bazi bosluklari birlestirmek için buradayiz. Medeniyetlerin besigi olan Çorum’da insanlik için önemli bir konuda bir arada olmak son derece önemli. Uluslararasi arkadaslarimizla birlikte daha da ileriye tasiyarak Covid’den edindigimiz deneyimleri önceki Kirim Kongo çalismalariyla birlestirerek dünya bilimine katkida bulunmak üzere buradayiz” diye konustu.



“Tip Fakültemizin Kirim Kongo üzerine çok ciddi bilgi birikimi var”

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk de Ibn-i Haldun’un “cografya kaderdir” sözünü animsatarak, Hitit Üniversitesi Tip Fakültesi’nin de Kirim Kongo Kanamali Atesi vakalarinin görüldügü bir bölgede yer almasina bagli olarak bu hastalikla ilgili önemli bir deneyim kazandigina isaret etti.

Hitit Üniversitesi’nin Kirim Kongo ile ilgili deneyiminin uluslararasi boyutta ilgi gördügüne vurgu yapan Prof. Dr. Öztürk, “Sempozyumda Ispanya Madrid’den de arkadaslarimiz var. Uluslararasi düzeyde katkisi olan bir çalismaya döner diye ümit ediyorum. Kirim Kongo ile ilgili 2011 yilinda baslayan bazi çalismalarimiz var. Tip Fakültemizin Kirim Kongo üzerine çok ciddi bilgi ve emegi var. Bunlarin hepsini yan yana koydugumuzda, uluslararasi alana katki saglamasini ümit ettigimiz, insanlik adina yarar ve umut asilamamiz gereken, bir anlamda fayda üretmemiz gereken bir alan olarak bu birlikteligi artirmayi düsünüyoruz. Yasanabilir bir sehir olarak Çorum’da hibrit olarak bu tür çalismalari sikça yapacagiz. Japonya derken simdi de Ispanya ile daha çok uluslararasi baglantilarimiz olacak. Hakikaten bizim için çok kiymetli ama maalesef farkli yogunluklardan dolayi ortaya çikaramadigimiz çalismalarimiz var. Bu katkilari bir araya getirebilirsek uluslararasi arenada çok daha ciddi geri dönüsler alabiliriz diye ümit ediyoruz.” dedi.

Hitit Üniversitesi olarak bölgesel kalkinma ve ihtisaslasma anlaminda adimlar atmaya basladiklarini kaydeden Prof. Dr. Öztürk, “Bu baglamda üniversitemizin saglik ve makine imalat teknolojileri alaninda da lokomotif rol üstlenmesi için bazi çalismalar yapiyoruz. Uluslarasilasma da bizim en önemli ikinci ayagimiz. Ismimiz Hitit ve zaten uluslararasi boyutu var. O zaman bunun devamini getirmemiz lazim. Bunu bilimsel anlamda, insanliga katki sunan, evrensel kriterler baglaminda bilgi üretip insanliga sunabilen kapasiteye dönüstürmek bizlere nasip olur” seklinde konustu.

Sempozyum, daha sonra Türkiye ve Ispanya’dan bilim insanlarinin, Kirim Kongo Kanamali Atesi hastaligina iliskin yapilan bilimsel çalismalarina dair sunumlariyla devam etti.
Kaynak: İHA