Hakkari'de evlat nöbetine katılan anne: Ya oğlumu verecekler ya da canımı alacaklar!
Hakkari'de, çocukları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan ailelerin eylemi, HDP il başkanlığı önünde 8'inci haftada da devam etti. Üzümcü köyünde 9 yıl önce lise öğrencisiyken 13 yaşında kandırılarak dağa götürülen oğlu Emirhan için eyleme katılan Nihal Çiftçi, “Ben oğlumu istiyorum ya oğlumu verecekler ya da canımı alacaklar" dedi.


'HEP BERABER EVLATLARIMIZI DAĞDAN İNDİRELİM'
Kayınbiraderi 5 yıl önce dağa kaçırılan Leyla Çiftçi, Hakkarili anneler adına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bizler bugün burada dağa kaçırılmış, kandırılmış çocuklarımıza kavuşmak ve sesimizi duyurmak için Hakkari anneleri ve kadınlar olarak toplanmış bulunmaktayız. Bizler buradan yılmadan, yıkılmadan tüm Türkiye’ye haykırıyoruz. Gün birlik, beraberlik günüdür. Başta Hakkari halkı olmak üzere tüm Doğu ve Güneydoğu halkı artık uyansın. PKK’nın ve taşeronlarının gerçek yüzünü görsün. Yeter artık, kardeş kardeşi vurmasın. Gelin, korkmayın, birleşelim. Hep beraber evlatlarımızı dağdan indirelim. İnanıyoruz ki azimle seslerini yükselten biz annelerin sayesinde terör örgütlerinin elinde bulunan yavrularımızı kurtaracağız. Biz, yüreği yanık olan anneler olarak tek isteğimiz her canlının nasıl yaşam hakkı varsa dağdaki çocuklarımızın da yaşam hakkı vardır diyoruz. Ve biz çocuklarımızı HDP’den istiyoruz. Evlatlarımıza kavuşmak için göstermiş olduğumuz kararlı duruş karşısında karanlık yapıların yıkılacağına gönülden inanıyoruz. Evlat nöbetindeki bütün annelerle birlikte teröre son diyoruz. PKK kaybedecek, anneler kazanacak. PKK kaybettiği zaman hiçbir annenin yüreği yanmayacak, kan ve ölümler son bulacaktır."
EVLAT NÖBETİNE BİR AİLE DAHA KATILDI
Hakkari'nin Üzümcü köyünde 9 yıl önce lise öğrencisiyken dağa götürülen oğlu Emirhan için kent merkezine gelen Nihal Çiftçi de küçük oğlu ile birlikte eyleme katıldı. Çiftçi, "Oğlum Emirhan 2012 yılında lise öğrencisiydi. HDP oğlumu piknik bahanesi ile kaçırarak dağa götürdü. Ben o gün HDP kapısını çalmaya geldiğimde, 'Benim oğlumu siz götürdünüz' dedim. Onlar da bana 'Evet senin oğlun dağa gitti. Senin oğlun gitmese, bunun oğlu gitmese bu devran nasıl dönecek?' dediler. Ben 'Niye senin oğlun gitmemiş?' dediğimde onlar da bana 'Okuyanlar da bize lazım' dediler. Ben de sinirlenerek 'Benim oğlum okuyan olsaydı senin gitseydi. Siz benim oğlumu kaçırdınız kendinize sattınız' dedim. Bugün HDP önünde oturma eylemine katıldım. Bayanlar geçip bize gülüyorlardı. Benim annelik duygularımla alay ettiler. Bunlar o kadar acizler ki müziğin arkasına sığınmışlar. Ben oğlumu istiyorum ya oğlumu verecekler ya da canımı alacaklar" dedi.