Yavaş’tan 25 milyonluk liralık rüşvet inkârı!

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da bilgisi dahilinde olan 25 milyon liralık rüşvet çarkı ile ilgili İçişleri Müfettişlerinin hazırladığı rapora Akit ulaştı. Raporda şikayetçi konumda olan Sinan Aygün’ün iddialarına, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın verdiği cevapların hamasetten ibaret olduğu görüldü.

Yavaş’tan 25 milyonluk liralık rüşvet inkârı!
Yavaş’tan 25 milyonluk liralık rüşvet inkârı!
CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Sinan Aygün'den 25 milyon TL rüşvet talep ettiğine ilişkin, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da haberdar olduğu skandal, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri hazırladığı raporla yeni bir boyut kazandı.

Kamuoyunda TOGO ikiz kuleler olarak bilinen, CHP 24. Dönem Ankara Milletvekili ve eski Ankara Ticaret Odası Başkanı (ATO) Sinan Aygün'ün “rüşvet istendi” iddiaları üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.

Soruşturma kapsamında iddia sahibi Aygün, iddialarına ilişkin belge ve bilgileri yetkililere teslim ederken, savunma cephesinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, iddiaları reddetmek ile yetindi.

Sadece hamaset yaptı

Kendisinin dürüst, şeffaf olduğunu Ankaralıların hak ve hukuklarını sonuna kadar savunacağını dile getirmekle yetinen Yavaş, iddialara ise sadece hamaset dolu cevaplar vermekle yetindi. Yavaş, “CHP Grup Başkan Vekili Coşkun Torun'un tarafımdan şikâyetçiyle görüşmesi için görevlendirilmesi ve adı geçenin odasında şikâyetçiyle toplantı yapılması için talimat vermem söz konusu değildir. Mansur Yavaş olarak demokratik tavrım, demokrasiyi içselleştirmiş halim tüm Türkiye'de bilinmektedir” ifadeleriyle kendini aklamaya çalışırken, kendisinin talimatı dışında Aygün'den 25 milyon liranın rüşvet olarak istenmiş ya da istenmemiş olabileceğine dair açıklama gelmedi.

Savunmasının büyük bir bölümünde, hatta neredeyse tamamında hukuki süreçten bahseden CHP'li Mansur Yavaş, şöyle devam etti: “Özetle, 12.12.2019 tarihinde makamımda, Sibel Aygün ve 8 CHP'li meclis üyesinin bulunduğu ortamda Sinan Aygün'ün bir taahhütte bulunması karşılığında istinaf yoluna başvurulacağı ve konuyla ilgili olarak CHP Grup Başkan Vekili Coşkun Torun'u görevlendirdiğim ve daha sonra onun odasında talimatımla toplantı gerçekleştirilmesini talimatlandırdığım iddiası tamamen asılsızdır.”

Sonradan haberi oluyor

Sorulan sorulara “hiçbir konudan bilgisinin olmadığını, sonradan öğrendiğini” cevabını ısrarla veren Yavaş'ın, Aygün'ün, “25 milyon meselesi Berkay Gökçınar'ın ağzından çıkıyor, görüşmeden sonra da Yavaş'ın odasına gidiyor” iddiaları ile ilgili müfettişlerin sorduğu; “13.12.2019 tarihinde kamuoyunda TOGO kuleleri olarak bilinen yerde, Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri Berkay Gökçınar ve Haydar Demir'in, Sinan Aygün'le yaptığı görüşmeden sizin ve bazı CHP'li meclis üyelerinin haberdar olduğunuza ilişkin ifadelere ne diyorsunuz?” sorusuna da tatmin edici cevap veremedi. Yavaş, “13.12.2019 tarihinde Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri Berkay Gökçınar ve Haydar Demir'in, TOGO Kulelerine giderek Sinan Aygün'le görüşme yaptıklarına ilişkin hangi bir bilgiye sahip değilim. Kendilerinden bu yönde bir istekte bulunulmamıştır. Bu görüşmeden daha sonra bilgi sahibi oldum” sözleriyle kendisini aklamaya çalıştı.

Hükmü peşinen verdi
Belediye meclis üyelerinin amacının kendisine tuzak kurmak olduğunu belirten ve kendisini mahkemenin yerine koyarak, ‘kesinleşmiş' ifadesi kullanan Mansur Yavaş, müfettişlere verdiği dilekçesinde, şu ifadelere yer verdi:

“Gerçekleştiği anlaşılan bu görüşme öncesi tarafımın bilgilendirilmesi de açıktır. Tuzak kurmak amacıyla oldu bittiye getirilerek gerçekleştiği kesinleşmiş görüşme sonrasında adı geçen belediye meclis üyeleri, karşılaştıkları durumu (komployu) anlatmak bağlamında kamuoyuna yaptıkları açıklamalar doğrultusunda tarafıma da bilgi vermişlerdir. Nitekim şikâyetçi, iki meclis üyesinde olan Berkay Gökçınar'ın konuşma sırasında okul için bir para telaffuz ettiğini iddia etmesine rağmen savcılığa verdiği dilekçede, neden sadece diğer meclis üyesi olan Haydar Demir'den şikâyetçi olunduğunu açıklamalıdır.

Bu gerçeklikler karşısında, iki meclis üyesinin Aygün'ün işyerine giderek inşaatla ilgili bilgim dâhilinde konuşmalar yaptıklarının ileri sürülmesinin hiçbir mantıklı izahın olmadığı açıkça görülmektedir.”