Yusuf Kaplan Ve Mustafa Demirci, 'Eski Günlerdeki Gibi' Programına Konuk Oldu

Ramazan aylarında sunduğu programlarla tanınan şair ve yazar Serdar Tuncer, "Eski Günlerdeki Gibi" adlı etkinliğinde Yusuf Kaplan ve Mustafa Demirci'yi ağırladı.

Tuncer, bu yıl YouTube'dan canlı yayınlanan "MyMecra" programında birbirinden farklı isimleri ağırlıyor.

"Eski Günlerdeki Gibi" adlı etkinlikte konuşan Yusuf Kaplan, İslam medeniyet tarihinde medeniyet havzaları denildiğinde Maveraünnehir, Balkanlar, Kuzey Afrika, Endülüs'ün akla geldiğini hatırlatarak, gelecek bin yılı kuracak ruhun Türk, İslam ve Horasan havzasında gizli olduğunu ifade etti.

Kaplan, Müslümanların akidesi üzerinden evrensel cümle kurabildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Medeniyet dediğimiz zaman bizim aslında Hazreti Peygamber'i anlamamız gereklidir. Formül şöyle, Mekke artı Medine eşittir, medeniyet. İnsanların bunu her yere kazıması lazım. Mekke ve Medine, sünneti seniye demektir, o olmadan insan yetiştiremezsiniz. Sünneti seniyenin yaptığı şey; zihni inşa etmektir, kalbi inşa etmektir. Dolayısıyla ruhu yeşertmektir. Medeniyetten anlamamız gereken şey, ilim, irfan, hikmet yolculuğu, Mekke, Medine ve medeniyet yolculuğudur. Peygamber tasavvuru olmayan bir din varlığını sürdüremez. Peygamber tasavvurunun olmadığı yerden merhamet çekilir."

- "Ramazandaki oruç ruhumuzu doyuruyor"

Mustafa Demirci ise Müslümanların bugün Hz. Muhammed'in sünnetini temsil edecek kimliğe bürünemediğini söyleyerek, "Mesela bir Müslüman'dan insanlık emin olursa etrafındaki pek çok soruna da deva olur. Ya da bir Müslüman'ın adaletine tüm insanlık güvenecek olursa meselelerin birçoğunu halletmiş olursunuz. İnsanlığına bir şeyleri söylemekten öte bir şeyleri göstermek gerekiyor diye düşünüyorum." dedi.

Değişim ve dönüşümlerin kişilerin kendilerinde başlaması gerektiğini dile getiren Mustafa Demirci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ramazanda, bedenimizin isteklerine karşı Allah'ın sınırları içerisinde direniyoruz. Bunu ne kadar huzur ve sabırla yapabiliyorsak o kadar Allah katında orucumuz makbul oluyor. 11 ay boyunca bedenimize hizmet ederek geçirdiğimiz vakitlerle ruhumuzu bir cendereye sokup ona zulüm ediyoruz. Ruhumuzun ihtiyaçlarını ihmal ediyoruz, susuz kalıyor, aç kalıyor. Ramazandaki oruç aslında ruhumuzu doyuruyor. Ruhun gıdalanmasıyla birlikte insan asıl varlığını hissetmeye başlıyor."

Yaklaşık 2 saat süren programda aynı zamanda İslam coğrafyasının farklı bölgelerinde yaşayanlar yayına bağlanarak, ramazan ayına dair görüşlerini aktardı.

Tuncer, "Eski Günlerdeki Gibi" programında ramazan ayı boyunca her gün farklı konuklarıyla izleyicilerle buluşmaya devam edecek.

Kaynak: AA