Son Keçeciler Zamana Meydan Okuyor
Kahramanmaraş’ta çocukluktan beri çalıştıkları keçecilik mesleğini yaşatmaya devam eden keçeçi ustaları adeta zamana meydan okuyor. Bereketli ve helal kazanç ile yaşadıklarını söyleyen keçe ustaları, “Biz bu toz ile yoğrulduk” diyor.
Koyun ve kuzu yününden yapılan keçeli külah, çobanların giydiği kepenek, soğuğa karşı güçlü yalıtım özelliği ve dayanıklılığıyla biliniyor. Keçecilik mesleğinin Kahramanmaraş’taki son 2 ustası Şevket Ertürk ve Ahmet Erdemoğlu ise, yaptıkları mesleğin tozunu yuttuklarını ve bu işle yoğurulduklarını ifade ediyor. Keçeciliğin artık yok olan meslekler arasında bulunduğunu da söyleyen ustalar, helalinden ekmek kazandıklarını dile getiriyor.
57 yıldır keçecilik yaptığını söyleyen 67 yaşındaki Ahmet Erdemoğlu, “Biz hayvan üzerine keçe yapıyoruz. Semercilere, kepenek ve motifli keçeler üretiyoruz. Standart bir ölçüde bu keçeleri hazırlıyoruz. Bir semer için 120 santimetre keçe üretiyoruz. Para kazanamıyoruz. Yapan az, imalatçı az ve bizden başka kalmadı yapan. Ben bu mesleği 57 yıldan beri yapıyorum. Aynı zamanda çocukluğumuzdan beri arkadaşımız ile bu mesleği yapıyoruz" dedi.
Keçenin yapımının 1 gün sürdüğünü, kilogramını ise 30 liradan sattıklarını belirten Erdamoğlu, "Sanayicilere bile kalfa ve çırak yetişemezken bizim yanımıza kim gelir. Ama biz bu meslek ile beslenmiş, tozuna toprağına alışmışız. Bu meslek sayesinde 5 çocuk okuttum ve zor zanaat, geçimimizi sağlıyoruz. Ben zor emekli oldum ama taşım ve tırnağımdan keserek emekli oldum. Biz yoğurulduk bu meslekte” diye konuştu.
Kaynak: İHA
57 yıldır keçecilik yaptığını söyleyen 67 yaşındaki Ahmet Erdemoğlu, “Biz hayvan üzerine keçe yapıyoruz. Semercilere, kepenek ve motifli keçeler üretiyoruz. Standart bir ölçüde bu keçeleri hazırlıyoruz. Bir semer için 120 santimetre keçe üretiyoruz. Para kazanamıyoruz. Yapan az, imalatçı az ve bizden başka kalmadı yapan. Ben bu mesleği 57 yıldan beri yapıyorum. Aynı zamanda çocukluğumuzdan beri arkadaşımız ile bu mesleği yapıyoruz" dedi.
Keçenin yapımının 1 gün sürdüğünü, kilogramını ise 30 liradan sattıklarını belirten Erdamoğlu, "Sanayicilere bile kalfa ve çırak yetişemezken bizim yanımıza kim gelir. Ama biz bu meslek ile beslenmiş, tozuna toprağına alışmışız. Bu meslek sayesinde 5 çocuk okuttum ve zor zanaat, geçimimizi sağlıyoruz. Ben zor emekli oldum ama taşım ve tırnağımdan keserek emekli oldum. Biz yoğurulduk bu meslekte” diye konuştu.