'AYM'nin Hak İhlali Kararı, Söz Konusu CHP'liye Milletvekilliği Sıfatı Da Kazandırmayacaktır'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ”Yanlış ve mahsurlu olsa da Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Fakat Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı, söz konusu CHP’liye otomatik olarak milletvekilliği sıfatı da kazandırmayacaktır. Geçmişin adeta rövanşının alınması gözlerden ve dikkatlerden kaçmamaktadır“ dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Merkez Yönetim Kurulu ile Merkez Disiplin Kurulu Ortak Toplantı sonrası yazılı bir açıklama yaptı. MHP açısından Türkiye’nin son üç yıllık zorlu dönemini 12. Olağan Büyük Kurultayı’n iradesiyle tezahür eden muhterem kadroların inançlı mücadelesi sayesinde göğüslendiğini belirten Bahçeli, ”Nitekim oyunlar görülmüş, tuzaklar bozulmuş, komplolar dağıtılmış, kara kampanyalar berhava edilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi doğru zamanda, doğru yerde dosdoğru duruş sergilemiş, ’Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ ilkesini siyasetinin mihveri, Türk siyasetinin de mihrabı yapmıştır. Bu siyaset kavrayışıyla meseleler ele alınmış, gelişmelerin istikameti, gündemin ağırlık merkezine yerleşen konuların seyir ve ilerleyişi hem analiz hem de takip edilmiştir. Memnuniyetle ifade etmeliyim ki, ülkemizin hassas ve kırılgan bir döneminde MYK ve MDK’da sorumluluk üstlenmiş dava arkadaşlarım görevlerinin gereğini bihakkın yerine getirmişlerdir” ifadelerini kullandı.
“MHP, TÜRKİYE’NİN HAKLARINI CESARETLE SAVUNMUŞTUR”
Yakın dönem siyasi olayları isabet ve ihtimamla okunduğunda MHP’nin neleri göze aldığı, hangi engelleri aştığı, neyi başardığının gayet sade ve açık bir şekilde anlaşılacak olduğunu kaydeden Bahçeli, ”27. Dönem Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nin yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş süreci, siyasi, diplomatik ve ekonomik meselelerin karmaşıklaşan cesameti, aynı zamanda iç ve dış tahriklerle birlikte dünya çapında etkili olan Covid-19 salgınının yaygınlık kazanması elbette ülke ve siyaset gündemine damga vurmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, ahlaklı ve ilkeli çizgisiyle, samimi ve sağduyulu tutumuyla, aklın ve sabrın kılavuzluğuyla, ayrıca milletimizin vicdan özünden ve ruh kökünden beslenen dengeli politikalarıyla Türkiye’nin haklarını cesaretle savunmuştur. Partimizin her mensubunun bu mücadelede büyük bir payı bulunmaktadır” dedi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ, TOPLUMSAL HUZURUN VE SİYASAL İSTİKRARIN GÜVENCESİ HALİNE GELMİŞTİR”
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın Türk siyasetine yeni bir soluk getirdiğini, bunun neticesinde de sağlam ve sarsılmaz bir irade gösterdiğini belirtti.
Bahçeli, MHP ve AK Parti kucaklaşmasının ikramıyla umutları tazelediğini, milli heyecanları tahkim ve takviye ettiğini ifade ederek, "Cumhurbaşkanı seçilmesi için gerek ve yeter baraj sınırının yüzde 50+1’e yükselmesi, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin özellikleriyle mündemiç ittifak kültürü doğal olarak Türkiye siyasetine yeni bir boyut kazandırmıştır. Böylece siyasal dağınıklık önlenmiş, anlaşmazlıklar düğümlenmiş, partiler arasında iş birliği ve uzlaşma arayışları sonuca bağlanarak kutuplaşma dinamikleri en aza çekilmiştir. Cumhur İttifakı yeni siyaset ruhuyla uyumlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dokusuna ve doğasına uygun yapısıyla toplumsal huzurun ve siyasal istikrarın güvencesi haline gelmiştir. Artık uzayı hedeflemiş, 2023’de Ay’a ayak basmak için kolları sıvamış, ufuk ötesini kavramış, çevik, atılgan, iddialı, diri ve ön alan bir ülke tablosu hamdolsun vaziyet almış, vuku bulmuştur” dedi.
“ÜNİVERSİTE KAPILARINDA YASA DIŞI MARJİNAL SOL ÖRGÜTLERLE AYNI KÜMEYE GİREN, AYNI ZEHİRLİ ÜSLUBU BENİMSEYEN PARTİLERİN GAYRİ MİLLİ MUHALEFET STRATEJİLERİ TÜRKİYE’NİN TARİHİ VE EGEMENLİK HAKLARINA KAST ETMEK ÜZERİNE PLANLANMIŞTIR”
MHP Genel Başkanı Bahçeli şunları kaydetti:
“CHP’nin yalan siyaseti, HDP’nin yıkım siyaseti, İP’in yitik siyaseti Cumhur İttifakı karşısında çuvallamıştır. Üniversite gençliğini istismar eden, sokaklardan güç devşirmek için harekete geçen, terör örgütleriyle emel ve eylem birlikteliği yapan mezkur partilerin demokrasi ve milli irade husumeti tehlikeli düzeylere ulaşmıştır. Zilletin şaftı kayarken Türkiye’yi de krize kaydırmayı hedeflemesi ne millet sevgisiyle ne de meşru ve demokratik siyasi mücadeleyle bağdaşmayan ilkellikler olarak karşımıza çıkmıştır. Üniversite kapılarında yasa dışı marjinal sol örgütlerle aynı kümeye giren, aynı zehirli üslubu benimseyen partilerin gayri milli muhalefet stratejileri Türkiye’nin tarihi ve egemenlik haklarına kast etmek üzerine planlanmıştır. İnanıyorum ki, Türk gençliği bu tuzağa düşmeyecektir.”
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN HAK İHLALİ KARARI SÖZ KONUSU CHP’LİYE OTOMATİK OLARAK MİLLETVEKİLLİĞİ SIFATI DA KAZANDIRMAYACAKTIR”
PKK ve FETÖ’nün yanında DHKP-C, MLKP, TKP-ML, LGBT ve Soros uşaklarıyla fiili ittifak kuranların Türk istiklaline cephe aldıklarının, Türk istikbaline nifak saçtıklarının ayan beyan ortada olduğunu kaydeden Bahçeli, ”Aziz milletimizin hakkını hukukunu çiğneyenlerin iç barış ve huzur ortamını sakatlamak için bozgunculuk yapmaları, hak ihlallerinden şikayetçi olmaları derin ve dipsiz bir çelişkidir. FETÖ’nün 7 Şubat 2012 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nı hedef alan hain operasyonundan dokuz yıl sonra MİT tırları davasında yargılanan bir CHP milletvekilinin yeniden yargılanma talebinin kabul edilerek infazının durdurulması kuşkulu ve kaygı verici bir gelişmedir. Bu kapsamda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına dayanak ise Anayasa Mahkemesi’nin üst üste iki defa aldığı hak ihlali kararıdır. Anayasa Mahkemesi’nin milletin hakkı ihlal edilip yok sayılırken, işlediği suçu tevsik ve teyit edilmiş kişilerle ilgili tartışmalı duyarlılığı evrensel hukuk normları açısından izahı yapılamayacak bir çarpıklıktır. Bu mahkeme, Anayasa’nın özel madde olması sebebiyle öncelikle uygulanması şart olan geçici 20. maddesini yok sayarak yine aynı Anayasa’nın 138. maddesini çiğnemiştir. Yanlış ve mahsurlu olsa da Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Fakat Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı söz konusu CHP’liye otomatik olarak milletvekilliği sıfatı da kazandırmayacaktır. Geçmişin adeta rövanşının alınması gözlerden ve dikkatlerden kaçmamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
“MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ADALET VE HUKUK SINIRLARI İÇİNDE SİYASET MÜCADELESİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEK, YANLIŞA YANLIŞ, DOĞRUYA DOĞRU DİYEN ERDEMLİ VASFINI SÜRDÜRECEKTİR”
Genel Başkan Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin Türk milletinin ve demokrasinin haklarını muhafaza edecek düzeyde tekrar yapılandırılması gerektiğini, yeni anayasa sürecinde yüksek mahkemenin mevcut durumunun mutlaka ele alınması gerektiğini belirtti.
Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bizzat Anayasa’ya aykırı olamayacağını, TBMM’nin tarihi ve yüksek iradesine de pranga vuramayacağını vurgulayarak şunları söyledi:
”İlgili CHP’li milletvekilinin fezlekesi TBMM Karma Komisyonu’na acilen getirilip dönem sonuna bırakılmadan gündeme alınmalı, ardından da Genel Kurul’a indirilerek dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili oylama yapılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu oylamada yeniden yargılama yolunun açılabilmesi için dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oyunu kullanacaktır. Hiç kimse konusu suç teşkil eden fiillerini demokrasi ve hak ihlalleri gerekçesiyle örtbas edemeyecektir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Milliyetçi Hareket Partisi adalet ve hukuk sınırları içinde siyaset mücadelesini kararlılıkla sürdürecek, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyen erdemli vasfını sürdürecektir.”
-İHA-
Kaynak: İHA
“MHP, TÜRKİYE’NİN HAKLARINI CESARETLE SAVUNMUŞTUR”
Yakın dönem siyasi olayları isabet ve ihtimamla okunduğunda MHP’nin neleri göze aldığı, hangi engelleri aştığı, neyi başardığının gayet sade ve açık bir şekilde anlaşılacak olduğunu kaydeden Bahçeli, ”27. Dönem Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nin yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş süreci, siyasi, diplomatik ve ekonomik meselelerin karmaşıklaşan cesameti, aynı zamanda iç ve dış tahriklerle birlikte dünya çapında etkili olan Covid-19 salgınının yaygınlık kazanması elbette ülke ve siyaset gündemine damga vurmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi, ahlaklı ve ilkeli çizgisiyle, samimi ve sağduyulu tutumuyla, aklın ve sabrın kılavuzluğuyla, ayrıca milletimizin vicdan özünden ve ruh kökünden beslenen dengeli politikalarıyla Türkiye’nin haklarını cesaretle savunmuştur. Partimizin her mensubunun bu mücadelede büyük bir payı bulunmaktadır” dedi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ, TOPLUMSAL HUZURUN VE SİYASAL İSTİKRARIN GÜVENCESİ HALİNE GELMİŞTİR”
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın Türk siyasetine yeni bir soluk getirdiğini, bunun neticesinde de sağlam ve sarsılmaz bir irade gösterdiğini belirtti.
Bahçeli, MHP ve AK Parti kucaklaşmasının ikramıyla umutları tazelediğini, milli heyecanları tahkim ve takviye ettiğini ifade ederek, "Cumhurbaşkanı seçilmesi için gerek ve yeter baraj sınırının yüzde 50+1’e yükselmesi, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin özellikleriyle mündemiç ittifak kültürü doğal olarak Türkiye siyasetine yeni bir boyut kazandırmıştır. Böylece siyasal dağınıklık önlenmiş, anlaşmazlıklar düğümlenmiş, partiler arasında iş birliği ve uzlaşma arayışları sonuca bağlanarak kutuplaşma dinamikleri en aza çekilmiştir. Cumhur İttifakı yeni siyaset ruhuyla uyumlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin dokusuna ve doğasına uygun yapısıyla toplumsal huzurun ve siyasal istikrarın güvencesi haline gelmiştir. Artık uzayı hedeflemiş, 2023’de Ay’a ayak basmak için kolları sıvamış, ufuk ötesini kavramış, çevik, atılgan, iddialı, diri ve ön alan bir ülke tablosu hamdolsun vaziyet almış, vuku bulmuştur” dedi.
“ÜNİVERSİTE KAPILARINDA YASA DIŞI MARJİNAL SOL ÖRGÜTLERLE AYNI KÜMEYE GİREN, AYNI ZEHİRLİ ÜSLUBU BENİMSEYEN PARTİLERİN GAYRİ MİLLİ MUHALEFET STRATEJİLERİ TÜRKİYE’NİN TARİHİ VE EGEMENLİK HAKLARINA KAST ETMEK ÜZERİNE PLANLANMIŞTIR”
MHP Genel Başkanı Bahçeli şunları kaydetti:
“CHP’nin yalan siyaseti, HDP’nin yıkım siyaseti, İP’in yitik siyaseti Cumhur İttifakı karşısında çuvallamıştır. Üniversite gençliğini istismar eden, sokaklardan güç devşirmek için harekete geçen, terör örgütleriyle emel ve eylem birlikteliği yapan mezkur partilerin demokrasi ve milli irade husumeti tehlikeli düzeylere ulaşmıştır. Zilletin şaftı kayarken Türkiye’yi de krize kaydırmayı hedeflemesi ne millet sevgisiyle ne de meşru ve demokratik siyasi mücadeleyle bağdaşmayan ilkellikler olarak karşımıza çıkmıştır. Üniversite kapılarında yasa dışı marjinal sol örgütlerle aynı kümeye giren, aynı zehirli üslubu benimseyen partilerin gayri milli muhalefet stratejileri Türkiye’nin tarihi ve egemenlik haklarına kast etmek üzerine planlanmıştır. İnanıyorum ki, Türk gençliği bu tuzağa düşmeyecektir.”
“ANAYASA MAHKEMESİ’NİN HAK İHLALİ KARARI SÖZ KONUSU CHP’LİYE OTOMATİK OLARAK MİLLETVEKİLLİĞİ SIFATI DA KAZANDIRMAYACAKTIR”
PKK ve FETÖ’nün yanında DHKP-C, MLKP, TKP-ML, LGBT ve Soros uşaklarıyla fiili ittifak kuranların Türk istiklaline cephe aldıklarının, Türk istikbaline nifak saçtıklarının ayan beyan ortada olduğunu kaydeden Bahçeli, ”Aziz milletimizin hakkını hukukunu çiğneyenlerin iç barış ve huzur ortamını sakatlamak için bozgunculuk yapmaları, hak ihlallerinden şikayetçi olmaları derin ve dipsiz bir çelişkidir. FETÖ’nün 7 Şubat 2012 tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nı hedef alan hain operasyonundan dokuz yıl sonra MİT tırları davasında yargılanan bir CHP milletvekilinin yeniden yargılanma talebinin kabul edilerek infazının durdurulması kuşkulu ve kaygı verici bir gelişmedir. Bu kapsamda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına dayanak ise Anayasa Mahkemesi’nin üst üste iki defa aldığı hak ihlali kararıdır. Anayasa Mahkemesi’nin milletin hakkı ihlal edilip yok sayılırken, işlediği suçu tevsik ve teyit edilmiş kişilerle ilgili tartışmalı duyarlılığı evrensel hukuk normları açısından izahı yapılamayacak bir çarpıklıktır. Bu mahkeme, Anayasa’nın özel madde olması sebebiyle öncelikle uygulanması şart olan geçici 20. maddesini yok sayarak yine aynı Anayasa’nın 138. maddesini çiğnemiştir. Yanlış ve mahsurlu olsa da Anayasa Mahkemesi’nin kararları bağlayıcıdır. Fakat Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı söz konusu CHP’liye otomatik olarak milletvekilliği sıfatı da kazandırmayacaktır. Geçmişin adeta rövanşının alınması gözlerden ve dikkatlerden kaçmamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
“MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ADALET VE HUKUK SINIRLARI İÇİNDE SİYASET MÜCADELESİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEK, YANLIŞA YANLIŞ, DOĞRUYA DOĞRU DİYEN ERDEMLİ VASFINI SÜRDÜRECEKTİR”
Genel Başkan Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin Türk milletinin ve demokrasinin haklarını muhafaza edecek düzeyde tekrar yapılandırılması gerektiğini, yeni anayasa sürecinde yüksek mahkemenin mevcut durumunun mutlaka ele alınması gerektiğini belirtti.
Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bizzat Anayasa’ya aykırı olamayacağını, TBMM’nin tarihi ve yüksek iradesine de pranga vuramayacağını vurgulayarak şunları söyledi:
”İlgili CHP’li milletvekilinin fezlekesi TBMM Karma Komisyonu’na acilen getirilip dönem sonuna bırakılmadan gündeme alınmalı, ardından da Genel Kurul’a indirilerek dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili oylama yapılmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu oylamada yeniden yargılama yolunun açılabilmesi için dokunulmazlığın kaldırılması yönünde oyunu kullanacaktır. Hiç kimse konusu suç teşkil eden fiillerini demokrasi ve hak ihlalleri gerekçesiyle örtbas edemeyecektir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Milliyetçi Hareket Partisi adalet ve hukuk sınırları içinde siyaset mücadelesini kararlılıkla sürdürecek, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyen erdemli vasfını sürdürecektir.”
-İHA-