Dünya Toprak Günü'nde Saglikli Yasamin, Saglikli Topraklarla Iliskisi Ele Alindi

Atatürk Üniversitesinde “Saglikli Yasam Için Saglikli Topraklar” konulu konferans düzenlendi.

Dünya Toprak Günü'nde Saglikli Yasamin, Saglikli Topraklarla Iliskisi Ele Alindi
Kültür Merkezi Mavi Salonda, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Yildiz tarafindan 5 Aralik Dünya Toprak Günü münasebetiyle düzenlenen konferansa Ziraat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Önder Çalmasur, kamu kurumu temsilcileri, ögretim üyeleri ve çok sayida ögrenci katildi.

Topraklarin, dünyanin en büyük karasal karbon havuzlari oldugunu ve küresel gida üretiminin yaklasik %95’inin üretimini sagladiklarini ifade ederek konusmasina baslayan Prof. Dr. Nesrin Yildiz, bu nedenle topragin, küresel ve ulusal gida güvenliginin temel unsurunu olusturdugunu söyledi.



Dünya tarim topraklarinin 3’de 1’nin yogun tarim ve yanlis tarimsal uygulamalar nedeniyle akut olarak bozulmus olduguna vurgu yapan Yildiz: “Dünyada ekili alanlarinin % 20’sinde verimlilik azalmasi, %16’sinda orman arazileri, %19’unda otlaklar ve % 27’sinde mera alanlarinin azaldigi gözlenmekte. Kisacasi, dünya nüfusu arttikça gida güvenligi sorunlari da artiyor ve toprak verimliligini koruma ve bozulmayi en aza indirme ihtiyacini doguruyor. Birlesmis Milletler Gida ve Tarim Örgütü (FAO) bu tehlikeye dikkat çekmek için 5 Aralik 2015 yilini Dünya Toprak günü olarak deklare etti ve bu sebeple her yil 5 Aralik günü dünya toprak günü olarak kutlaniyor. Bu vesileyle özellikle tarim topraklarinin tehdit alinda kaldigi potansiyel tehlikelere dikkat çekilmek hedefleniyor” seklinde konustu.

“Saglikli Insanlar Için Saglikli Topraklara Ihtiyaç Vardir”

Bir ülkenin sanayisi ne kadar gelisirse gelissin, ne kadar modern sehirlere, gelismis teknolojilere sahip olursa olsun insanlarin yasayabilmeleri için gidaya gereksinimleri oldugunu vurgulayan Prof. Dr. Yildiz: “Bu anlamda bir ülke kendi kendine yetebilmeyi basarmalidir. Bu amaca ulasmak için en temel kaynak topraktir, üretimin besigidir, rahmidir, anasidir. Toprak dirimizi besler ölümüzü saklar.

Saglikli Toprak; karbon depolayan, sera gazi emisyonlarini azaltan, su kalitesini, çiftlik kârliligini, kurakliga dayanikliligi ve besin kullanilabilirligini artiran, tozlayici habitati saglayan ve birçok bitki hastaligini bastiran topraktir. Yapilan birçok arastirma, toprak bozulmasinin gida olarak üretilen besinleri ve insan sagligini dogrudan etkiledigine isaret etmektedir. Bu nedenle yalnizca ne yedigimiz degil, yediklerimizin nasil üretildigi de önemlidir” ifadelerini kullandi.

“Ele Ele Vermeliyiz”

Sonuç olarak 2050 yilina kadar 9.8 milyar insani beslemek zorunda kalacak tarim sistemlerine sahip toprak yönetimine ihtiyaç duyuldugunu belirten Prof. Dr. Nesrin Yildiz: “Son yillarda tarim topraklarimizin büyük çogunlugu, onlari üretken kilan temel yapi taslarinin %40 ile 60’ni kaybetti. Iklim degisikligi nedeniyle ortaya çikan kuraklik dünyadaki ekilebilir arazilerin % 30 undan fazlasini etkileyecek. Dünyamizi eski haline getirebilmek için ele ele vermeliyiz, insanlik tarihinde tarimsal faaliyetlerimizde dönüsümler yaparak bu zorluklari ele almamiz gereken kritik bir noktadayiz. Bu vesileyle 5 Aralik Dünya Toprak Günü kapsaminda düzenledigimiz konferansin farkindalik olusturmasini temenni ediyor, etkinligimizin düzenlenmesinde katkisi olan basta Rektör Prof. Dr. Ömer Çomakli olmak üzere, fakülte yönetimimize, ögrencilerimize ve katilimcilara tesekkür ediyorum” diye konustu.

Kaynak: İHA