Iletisim Fakültesi'nde 'Medyanin Kadin Dili' Konferansi

Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) Iletisim Fakültesi ile Tüm Iletisim ve Medya Federasyonu (TIMEF) is birliginde, Ankara Üniversitesi Iletisim Fakültesi Dekani Prof. Dr. Abdulrezak Altun’un davetli konusmaci olarak yer aldigi, “Medya’nin Kadin Dili” konulu konferans düzenlendi.

Iletisim Fakültesi'nde 'Medyanin Kadin Dili' Konferansi
OMÜ Iletisim Fakültesi Dekan Yardimcisi Doç. Dr. Ahmet Oktan’in moderatörlügünde gerçeklesen konferansta açilis konusmasini yapan TIMEF Baskani Sakir Gürel, 10 yildir faaliyet gösteren TIMEF’in faaliyetleri ve projeleri hakkinda bilgi verdi.

Medyanin Kadin Dili Projesi’nin amacini, “medyada kadina karsi kullanilan ayrimci dili azaltmak” sözleriyle açiklayan Gürel, “Yaptigimiz tüm projelerde meslektaslarimizin genel bilgi ve deneyimlerinin artmasi için yurt disina gönderdik. Bu konferansa katilan arkadaslarimiz arasindan belirlenecek bir kisiyi de Erasmus projemizle yurt disina gönderecegiz” dedi.



“Satin alma davranislarina göre gazetelerin içerigi sekilleniyor“

“Medya Okuryazarligi Perspektifinden Medyanin Kadin Dili ve Medya Profesyonellerinin Sorumlulugu” baslikli sunumunu yapan Ankara Üniversitesi Iletisim Fakültesi Dekani Prof. Dr. Abdulrezak Altun da, “Insanligin yarisini olusturan ancak bugüne kadar çesitli olumsuz uygulamalarla, sadece cinsiyeti nedeniyle zorluklarla karsi karsiya kalan kadinlarin, toplumsal düzeyinin gelistirilmesi konusundaki çabalara katki saglamayi amaçliyoruz. Bu aslinda sadece kadinlarin sorumlulugu degil, erkek bireylerin de sorumlulugudur” seklinde konustu.

Gazetelerin bugünküm durumu ve içerigine de deginen Dekan Prof. Dr. Altun, “Bayiden satin alma durumu azaldi. Kimler bugün basili gazete okudu? Medya sektörü de teknolojiyle birlikte dönüsüyor ama gazetenin bayilerden satin alindigi zamanlarda, okuyucularin yüzde 90’a yakininin erkekler oldugunu görebilirsiniz. Gazeteleri takip eden kadin okuyucular elbette vardir ama gazetenin çogunlukla erkekler için üretilen bir ürün oldugunu söyleyebiliriz. Dolayisiyla erkeklerin satin alma davranislarina göre, gazetelerin içerigi de sekilleniyor” ifadelerini kullanarak gazetelerden örnekler verdi.

“Kadini ikinci plana iten anlayisla mücadelede sorumluluk medya çalisanlarindadir“

Medya okuryazarligini; medyanin içerigini olusturan her unsurun, olusturdugu mesajlarda sunulan anlamlarin ve yer verilen temsillerin arka planina bakabilme becerisi olarak tanimlayan Prof. Dr. Altun, “Medya okuryazarligi, medya profesyonelleri ve medyada çalismak üzere yetisen ögrencilerin edinmesi gereken bir beceridir. Kadini toplumsal olarak ikinci plana iten anlayisla mücadelede sorumluluk, içerigi ve anlami üretenler olarak öncelikle medya çalisanlarindadir. Duygu Asena’nin yazdigi ‘Kadinin Adi Yok’ romani vardir. Kadinin adinin olmadigi dönemlerden bugüne dogru gelindi ama hala kat edilmesi gereken önemli mesafeler oldugu çok açik” diye konustu.

Ayrimci dilin önüne geçebilmek için neler yapilabileceginden de bahseden Altun, “Haber yazarken, gelisigüzel yazmak yerine yazdiginiz ya da ürettiginiz her sözcügün yan anlamlari üzerine de düsünebilmek önemli. Çünkü medya okuryazarligi, konuyla görsel arasindaki veya konuyu anlatirken seçilen sözcüklerdeki yan anlamlar üzerine düsünebilme becerisine yogunlasiyor” ifadelerini kullandi.

Konferansa sonunda, konferansa katilan ögrenciler arasindan çekilen kura ile Erasmus+ programiyla yurt disinda egitim almaya hak kazanan bir ögrenci belirlendi. Gazetecilik Bölümü 4. sinif ögrencisi Selçuk Toraman kurada ilk sirada yer aldi.

Iletisim Fakültesi’nin akredite süreci görüsüldü

Iletisim Egitimi Degerlendirme Akreditasyon Kurulu’nun (ILEDAK) yönetiminde bir süre görev alan Prof. Dr. Abdulrezak Altun OMÜ Iletisim Fakültesi akademisyenleriyle de bir toplanti gerçeklestirdi.

Prof. Dr. Abdulrezak Altun, Türkiye’nin üç bölümüyle akredite olan ilk fakültesi Ankara Üniversitesi Iletisim Fakültesi’nin akreditasyon süreciyle ilgili bilgi vererek deneyimlerini aktardi. Altun; yeterli ögretim üyesi sayisi, müfredatin güncelligi, AKTS hesaplamalarinin dogrulugu gibi konularin üniversite akreditasyonuyla ilgili önemli ayrintilar oldugunu vurguladi.

Kurumsal akreditasyon ile fakültelerdeki bölümlerin akredite olmasinin farkli seyler oldugunu söyleyen Prof. Dr. Abdulrezak Altun, “Bu süreç yogun çalisma gerektiriyor. Biz 1 buçuk yillik bir çalismanin sonunda, 2 yil süreyle akredite edildik” dedi.

Kaynak: İHA