Bakan Soylu'dan KADES'i Ödüle Layik Gören Akdeniz Parlamenterler Asamblesi'ne Tesekkür Açiklamasi
'Bu uygulama için emek sarf eden ve bu uygulamayi basarili sekilde gerçeklestiren çalisma arkadaslarimiza, ödül almak çok daha büyük bir sorumluluk yüklemistir' 'Bu umut verici temaslarin sayisi arttikça, afetler, kadina yönelik siddet, iklim, çocuklar gibi temel insani konularda yakaladigimiz sinerji attikça inaniyorum ki göç, uyusturucu, terör, siber suçlar gibi diger konularda da samimi ve çözüme yönelik is birligimiz artacaktir' 'Su anda Iran sinirinda 2 milyon Afganli, Türkiye ve Avrupa'ya geçmek için bekliyor. Idlib, Afrin, DAES'ten arindirdigimiz Azez, Cerablus, Elbab, Halep ve Resulayn ve Tel Abyad toplam 6 milyon insan da o sinirlarimizda var. 8 milyon insan ve bu sinav, hakikaten hem ülkemiz için hem bölgemiz için hem cografyamiz için hem de Avrupa için dünya için önemli bir sonuç dogurabilir' 'Küresel sorunlari belli bölgelere sikistirmak, sadece belli aralara sikistirmak o ülkelere de büyük haksizliktir'
Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Akdeniz Parlamenterler Asamblesi'nin (PAM) Kadin Destek Uygulamasi'ni (KADES) ödüle layik görmesi dolayisiyla tesekkür etti, ödülün, bu uygulama için emek sarf eden çalisma arkadaslarina daha büyük bir sorumluluk yükledigini belirtti.
Içisleri Bakanliginca kadinlarin risk ve tehdit anlarinda ihbarda bulunmalari ve kolluk kuvvetlerini olay yerine yönlendirmeleri amaciyla 2018'de kullanima sunulan KADES'e PAM tarafindan verilen ödülü Italya Senatosu'nda alan Soylu, KADES'in kadina yönelik siddet konusunda aldiklari önlemlerden biri oldugunu söyledi.
Bakan Soylu, "KADES'i uluslararasi seviyede bir ödüle layik gördügünüz için çok tesekkür ediyoruz. Bu uygulama için emek sarf eden ve bu uygulamayi basarili sekilde gerçeklestiren çalisma arkadaslarimiza, ödül almak çok daha büyük bir sorumluluk yüklemistir. Bu sorumlulugun asil sebebi ödül degil, kadina karsi siddetin bir insanlik suçu olmasi sebebiyle ortak bir zeminde bulusabilmemizdir." dedi.
Soylu, "Bu umut verici temaslarin sayisi arttikça, afetler, kadina yönelik siddet, iklim, çocuklar gibi temel insani konularda yakaladigimiz sinerji attikça inaniyorum ki göç, uyusturucu, terör, siber suçlar gibi diger konularda da samimi ve çözüme yönelik is birligimiz artacaktir." ifadesini kullandi.
Kadina yönelik siddetle mücadele konusunda bütüncül bir modelle koruma ve önlemeye yönelik güçlü bir teknolojik altyapi olusturduklarini dile getiren Soylu, söyle devam etti:
"Bu konuya özel olarak çikarttigimiz bir yasamiz var. Ikincisi, artik kadina yönelik siddetle mücadele eden polisimiz, jandarmamiz ve illerdeki yöneticilerimiz olan valilerimizle tam bir koordinasyon sagladik. Üçüncüsü, bu konuyla ilgili Bakanliklar ve tüm paydas kurumlarla bir koordinasyon olusturduk. Dördüncüsü, Bakanliklar ve tüm paydas kurumlarla beraber 75 maddelik bir eylem planini 2019 yilinda devreye soktuk ve bunu izlemek için de bir izleme kurulu olusturduk. Besincisi, tüm illerimizde sürekli olarak güncellenen egitimlerimiz var. Yaklasik iki yilda 309 bin kolluk personelimizin aile içi ve kadina yönelik siddet konusunda egitimleri tamamlandi ve bu egitimlerimizi sürekli güncelliyoruz. Altinci adimimiz, akredite çalismalarimiz ve saha arastirmalarimizi sadece iki üniversitemizde dahi onlarca arastirmamiz var."
Kadin yönelik siddete müdahale imkanlarini artirmak istediklerini belirten Soylu, KADES uygulamasinin çalisma yöntemine iliskin, "Kadinlarimiz uygulamayi indiriyor, kimlik numarasini kaydediyor, telefonlarinin konum bilgisini açik tutuyor. Tehlike aninda tek tusa dokundugunda, defalarca televizyonlarda, defalarca basin mensuplarinin önünde bunu denediler. En fazla bes dakika içinde kolluk kuvvetlerimiz siddete ugrayacagini bildiren kadinin yanina gidiliyor." dedi.
- Bakan Soylu, göç konusuna da dikkati çekti
Soylu, Türkiye'nin en çok siginmaciyi barindiran ülke olduguna dikkati çekerek, "Yaklasik 4 milyon ve düzenli göçmenlerle birlikte, ikamet sahipleriyle birlikte 5,2 milyon yabanci var. Su anda Iran sinirinda 2 milyon Afganli, Türkiye ve Avrupa'ya geçmek için bekliyor. Idlib, Afrin, DAES'ten arindirdigimiz Azez, Cerablus, El Bab, Halep ve Resulayn ve Tel Abyad toplam 6 milyon insan da o sinirlarimizda var. 8 milyon insan ve bu sinav, hakikaten hem ülkemiz için hem bölgemiz için hem cografyamiz için hem de Avrupa için dünya için önemli bir sonuç dogurabilir. Bu meseleyi 2010 yilindan itibaren hep beraber yasiyoruz. Azaldigini görmedik. Sürekli artarak devam ediyor ve her ülkeyi de zora sokuyor." degerlendirmesinde bulundu.
Bakan Soylu, bu konularin sadece sinir meselesi olarak görülmemesi gerektigini vurgulayarak, "Bu konulari sinir meselesi olarak görürsek, Türkiye ile Yunanistan arasinda sikistiran konular olarak görürsek, ülkelerin kendi aralarindaki mesele olarak görürsek, yarin daha büyük sinamalarla, daha büyük tecrübelerle karsi karsiya kaliriz. Onun için küresel sorunlari belli bölgelere sikistirmak, sadece belli aralara sikistirmak o ülkelere de büyük haksizliktir." diye konustu.
Kaynak: AA
Içisleri Bakanliginca kadinlarin risk ve tehdit anlarinda ihbarda bulunmalari ve kolluk kuvvetlerini olay yerine yönlendirmeleri amaciyla 2018'de kullanima sunulan KADES'e PAM tarafindan verilen ödülü Italya Senatosu'nda alan Soylu, KADES'in kadina yönelik siddet konusunda aldiklari önlemlerden biri oldugunu söyledi.
Bakan Soylu, "KADES'i uluslararasi seviyede bir ödüle layik gördügünüz için çok tesekkür ediyoruz. Bu uygulama için emek sarf eden ve bu uygulamayi basarili sekilde gerçeklestiren çalisma arkadaslarimiza, ödül almak çok daha büyük bir sorumluluk yüklemistir. Bu sorumlulugun asil sebebi ödül degil, kadina karsi siddetin bir insanlik suçu olmasi sebebiyle ortak bir zeminde bulusabilmemizdir." dedi.
Soylu, "Bu umut verici temaslarin sayisi arttikça, afetler, kadina yönelik siddet, iklim, çocuklar gibi temel insani konularda yakaladigimiz sinerji attikça inaniyorum ki göç, uyusturucu, terör, siber suçlar gibi diger konularda da samimi ve çözüme yönelik is birligimiz artacaktir." ifadesini kullandi.
Kadina yönelik siddetle mücadele konusunda bütüncül bir modelle koruma ve önlemeye yönelik güçlü bir teknolojik altyapi olusturduklarini dile getiren Soylu, söyle devam etti:
"Bu konuya özel olarak çikarttigimiz bir yasamiz var. Ikincisi, artik kadina yönelik siddetle mücadele eden polisimiz, jandarmamiz ve illerdeki yöneticilerimiz olan valilerimizle tam bir koordinasyon sagladik. Üçüncüsü, bu konuyla ilgili Bakanliklar ve tüm paydas kurumlarla bir koordinasyon olusturduk. Dördüncüsü, Bakanliklar ve tüm paydas kurumlarla beraber 75 maddelik bir eylem planini 2019 yilinda devreye soktuk ve bunu izlemek için de bir izleme kurulu olusturduk. Besincisi, tüm illerimizde sürekli olarak güncellenen egitimlerimiz var. Yaklasik iki yilda 309 bin kolluk personelimizin aile içi ve kadina yönelik siddet konusunda egitimleri tamamlandi ve bu egitimlerimizi sürekli güncelliyoruz. Altinci adimimiz, akredite çalismalarimiz ve saha arastirmalarimizi sadece iki üniversitemizde dahi onlarca arastirmamiz var."
Kadin yönelik siddete müdahale imkanlarini artirmak istediklerini belirten Soylu, KADES uygulamasinin çalisma yöntemine iliskin, "Kadinlarimiz uygulamayi indiriyor, kimlik numarasini kaydediyor, telefonlarinin konum bilgisini açik tutuyor. Tehlike aninda tek tusa dokundugunda, defalarca televizyonlarda, defalarca basin mensuplarinin önünde bunu denediler. En fazla bes dakika içinde kolluk kuvvetlerimiz siddete ugrayacagini bildiren kadinin yanina gidiliyor." dedi.
- Bakan Soylu, göç konusuna da dikkati çekti
Soylu, Türkiye'nin en çok siginmaciyi barindiran ülke olduguna dikkati çekerek, "Yaklasik 4 milyon ve düzenli göçmenlerle birlikte, ikamet sahipleriyle birlikte 5,2 milyon yabanci var. Su anda Iran sinirinda 2 milyon Afganli, Türkiye ve Avrupa'ya geçmek için bekliyor. Idlib, Afrin, DAES'ten arindirdigimiz Azez, Cerablus, El Bab, Halep ve Resulayn ve Tel Abyad toplam 6 milyon insan da o sinirlarimizda var. 8 milyon insan ve bu sinav, hakikaten hem ülkemiz için hem bölgemiz için hem cografyamiz için hem de Avrupa için dünya için önemli bir sonuç dogurabilir. Bu meseleyi 2010 yilindan itibaren hep beraber yasiyoruz. Azaldigini görmedik. Sürekli artarak devam ediyor ve her ülkeyi de zora sokuyor." degerlendirmesinde bulundu.
Bakan Soylu, bu konularin sadece sinir meselesi olarak görülmemesi gerektigini vurgulayarak, "Bu konulari sinir meselesi olarak görürsek, Türkiye ile Yunanistan arasinda sikistiran konular olarak görürsek, ülkelerin kendi aralarindaki mesele olarak görürsek, yarin daha büyük sinamalarla, daha büyük tecrübelerle karsi karsiya kaliriz. Onun için küresel sorunlari belli bölgelere sikistirmak, sadece belli aralara sikistirmak o ülkelere de büyük haksizliktir." diye konustu.