Izmir Depreminde Kaybettigi Oglunun Adini Okullarda Yasatiyor

Izmir depreminde bir itfaiyecinin parmagina tutunarak kurtuldugu anlari hafizalara kazinan Elif bebegin annesi Seher Perinçek, enkazdan kurtulan üç çocuguna sarilarak o kara günü unutmaya çalisiyor Perinçek Ailesi, ayni depremde hayatini kaybeden ogullari Umut'un adini ise kurduklari vakif araciligiyla okullara açtiklari siniflarla ölümsüzlestiriyor Anne Seher Perinçek: 'Elif’e dokunabilmek ve onun nefesini hissetmek inanilmaz degerliydi' 'Umut’un yüreklere umut oldugunu düsündük ve bir vakif kuruldu. Simdi o siniflarda egitim alan çocuklarin her birinde Umut’u görüyorum'

EFSUN ERBALABAN YILMAZ - Izmir'deki depremde 3 çocuguyla enkazdan çikan ancak oglunu yitiren anne Seher Perinçek, oglunun adiyla çesitli okullara kurduklari "Umut Perinçek" siniflarinda çocuklarin gülen yüzüyle mutlu oluyor.

Geçen yil 30 Ekim'de yasanan depremde enkaz altindan 65 saat sonra bir itfaiyecinin parmagina tutunarak kurtulus umutlarini artiran 4 yasindaki Elif bebek, depremden kurtulan annesi Seher ve ikiz kardesleri Ezel ve Elzem ile kötü günleri unutmaya çalisiyor.

Depremden sonra yarali yüzü, korkulu bakislari ve hayata tutunan minik eliyle milyonlarca insanin yüregine dokunan Elif, faciadan 1 yil sonra güler yüzü, sari uzun saçlari, yesil gözleri ve masumluguyla görenlere yasama sevinci veriyor.

Büyük mücadelesinin minik bir izini alninda tasiyan Elif, çok sevdigi ve depremin kendisinden kopardigi agabeyi Umut’un adini tasiyan sinifta oyun oynuyor, çocuklugunu yasiyor.

Perinçek Ailesinin yakinlari ve gönüllülerin destegiyle kurulan Yüreklere Umut Vakfi’nin (YUVA) Milli Egitim Bakanligi izniyle Bayrakli’daki Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 100. Yil Ilkokulunda olusturdugu "Umut Perinçek" sinifini, Elif ve ögrencilerin neseli sesleri dolduruyor.

- "Bir annenin en zor tercihi"

Depremin sarsintisini unutmaya çabalayan anne Seher ve baba Oguz Perinçek, kizlari Elif ile birlikte ogullari adina kurulan Umut Perinçek sinifinda AA muhabirine felaket gününü ve sonrasini anlatti.

Ege Üniversitesi Emel Akin Meslek Yüksekokulu Ögretim Üyesi olan Seher Perinçek, 30 Ekim 2020’nin siradan basladigini ancak saatler 14.51'i gösterdiginde yüreklerine karanligin çöktügünü söyledi.

O sirada ikiz kizlari Ezel ve Elzem’in çevrim içi ders aldigini, Umut’un en sevdigi yiyecek olan makarna ve yogurt yedigini, Elif’in ise odasinda uydugunu aktaran Perinçek, "Sarsintilar oldugunda 3 çocugumla salonda bir araya gelebildik. Umut, Ezel ve Elzem. Konsol ve çekyatin arasindaki bir alanda çömeldik. O anda yüreklere karanlik çöktü. Bina yikildi ve hayat mücadelemiz de o an basladi." dedi.

Seher Perinçek, enkaz altinda her nefesin çok kiymetli oldugunu dile getirerek, çocuklariyla sakin kalmaya çalistiklarini belirtti.

Deprem sirasinda aklina ilk olarak yatakta uyuyan Elif’in geldigini söyleyen Perinçek, o anlari söyle anlatti:

"Elif'i alip yanimiza getirmek istedim. Ama oraya gidersem 3 yavrum da benimle gelecekti. Tamamen dagilacaktik. Bunu öngörerek Elif'i orada birakmak geregini duydum. Bir annenin en aci tercihlerinden biri. Ilk onu merak ettim. 'Onun sesini duyabilecek miyim' dedim. Bir aglama, bir 'Anne' seslenisi. Ama duyamadim. O kadar zor bir an ki. Çocuklarimin da ilk sordugu Elif oldu. 'Anne Elif yasiyor mu' diye sordular. 'Evet annecigim yasiyordur ve muhakkak bizi bekliyordur.' demek zorundaydim."

- "Oguz’un sesini duydum"

Yikintilarin altinda 23 saatin çok zor geçtigini söyleyen Seher Perinçek, "O ortamda delirmemek elde degildi. Bizim en çok umudumuzu yeserten esim Oguz'un disaridan gelen bagrisini duymak oldu. Onu duydugum an çocuklara dedim ki 'Evet annecigim, babaniz burada. Bütün ekibi toplayacak ve bizi kurtaracak. Sabrettik ve ekipler de hizli bir müdahaleyle bizi oradan çikardilar." dedi.

Anne Perinçek, kurtarildiktan 3-4 gün sonra Elif'i görebildigini, ancak bu sürenin kendisine 3-4 asir gibi geldigini anlatti.

Travma nedeniyle ilk karsilastiklarinda Elif’in kendisine yabanciymis gibi baktigini ve bunun da çok aci oldugunu ifade eden Seher Perinçek, "Elif'e dokunabilmek ve onun nefesini hissetmek inanilmaz degerliydi." diye konustu.

- "Umut'un yoklugu çok yorucu"

Depremde kaybettigi 7 yasindaki oglu Umut'un acisinin da tarif edilemez oldugunu belirten anne Perinçek, "Umut o kadar beyefendiydi ki. Dogayi, hayvanlari, insanlari, böcekleri çok severdi. Bu dünyaya umut olmak için gelmisti. Umut’u kaybetmek tüm ailede zor bir süreçti ve bizim bu acinin üstesinden gelmemiz kolay olmadi. Onun yoklugu çok agir, çok yorucu geldi." diye konustu.

Perinçek, Türkiye’nin her yerinden destek önerisi aldiklarini ifade ederek, söyle devam etti:

"Tüm ülkeme tesekkürler. Herkes destek olmak istedi. Biz ihtiyacimiz olmadigini, kaynaklarin kamusal projelere yönlendirilmesini istedik. O zaman siniflar, dershaneler, laboratuvarlar yapildi. Biz de Umut’un yüreklere umut oldugunu düsündük ve bir vakif kuruldu. Simdi o siniflarda egitim alan çocuklarin her birinde Umut’u görüyorum. Hiçbir seyi unutmadik. Biz artik diger çocuklari mutlu ederek mutlu olacagiz, umutlu olacagiz."

- Baba Oguz Perinçek: "Yaralarimiz hizla iyilesecek"

Ege Üniversitesi Günes Enerjisi Enstitüsü Ögretim Üyesi olan baba Oguz Perinçek de Umut’un adini tasiyan sinifa deprem sonrasi enkaz basinda beklerken üzerinden 3 gün çikarmadigi kiyafetleriyle geldigini, deprem konusunda farkindalik yaratmayi istedigini belirtti.

Perinçek, tedavi sürecinin ardindan sagligina kavusan çocuklarinin birer mucize olarak hayata tutundugunu, Umut'un anisini unutmanin mümkün olmadigini ancak yasadigi üzüntüyü kizlarina yansitmamaya çalistigini söyledi.

Deprem sonrasi tasindiklari yeni evlerinde koridorda aglayip gözyasini sildigini ve hayatta kalan kizlarinin odasina güler yüzle girerek moral verdigini anlatan Perinçek, Umut’un acisini ise dar gelirli ailelerin çocuklarina egitim alaninda destek olarak hafifletme karari aldiklarini dile getirdi.

Perinçek, "Yardim isleri bizi az da olsa iyilestirdi. Bundan sonra ne kadar çok çocukta mutluluk görürsek yaramiz o kadar hizli iyilesmis olacak. Ama hiçbir zaman tam olarak iyilesmeyecek." dedi.

"Her zaman azimli olmayi Elif’ten, her zaman umutlu olmayi Umut’tan ögrendik." diye konusan Perinçek, Menderes, Bayrakli ve Urla ilçeleri, Istanbul’un Bagcilar ilçesi ile Sanliurfa’daki okullarda kütüphane, laboratuvar ve ana siniflarini Milli Egitim Bakanligi is birligiyle YUVA olarak hizmete açtiklarini da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA