Hitit Üniversitesi'nde Üçüncü Uygulamali Yara Bakim Kursu Start Aldi

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Infeksiyon Hastaliklari Dernegi (KLIMIK) Üyesi ve Diyabetik Ayak Infeksiyonlari Çalisma Grubu eski Baskani Prof. Dr. Bülent Ertugrul, dünyada ve Türkiye’de diyabetik ayak yarasiyla ilgili çok ciddi hasta potansiyeli bulundugunu belirterek, “Çorum’da, su anda Türkiye’nin en büyük yara bakim merkezi var ve bunun degerini iyi bilmek gerekiyor” dedi.

Hitit Üniversitesi'nde Üçüncü Uygulamali Yara Bakim Kursu Start Aldi
KLIMIK Diyabetik Ayak Infeksiyonlari Çalisma Grubu ve Hitit Üniversitesi Isbirliginde düzenlenen 3. Uygulamali Yara Bakim Kursu devam ediyor.

KLIMIK Üyesi Prof. Dr. Bülent Ertugrul, programda yaptigi konusmada, Çanakkale, Eskisehir ve Aydin’da daha önce aktif olan diyabetik ayak merkezlerinin kapandigini, Hitit Üniversitesi Tip Erol Olçok Egitim ve Arastirma Hastanesi’ndeki Diyabetik Ayak Merkezi’nin ise yillardir hizmet vermeye devam ettigini söyledi.



Hitit Üniversitesi Erol Olçok Egitim ve Arastirma Hastanesi Diyabetik Ayak Merkezi’nin basarili hizmetlerinden dolayi, 3. Uygulamali Yara Bakim Kursu’nu Çorum’da düzenlediklerini belirten Prof. Dr. Ertugrul, “Hep sevinerek ve gururla söylüyorum; Çorum’da su anda Türkiye’nin en büyük yara bakim merkezi var ve bunun degerini iyi bilmek gerekiyor. Çünkü bu konuda çok ciddi hasta potansiyeli ve çok ciddi bir sorun var” ifadesini kullandi.

“Diyabetik popülasyon’da son 11 yildaki durumu bilmiyoruz”

KLIMIK Dernegi Diyabetik Ayak Enfeksiyonlari Çalisma Grubu Baskani Prof. Dr. Ayten Kadanali da kronik yaranin yalnizca Türkiye’de degil dünyada da önemli bir sorun olarak öne çiktigini, bunun en önemli sebeplerinden birinin diyabetik hastaliklar oldugunu söyledi.



Diyabetik hasta sayisinin, yillar içinde giderek arttigina isaret eden Prof. Dr. Kadanali, “En son yapilmis çalismada diyabetik popülasyon yüzde 13,7 olarak bulunmus. Son 11 yildaki durumu bilmiyoruz. Muhtemelen daha da artmis olabilecegini düsünüyoruz. Bu hastalarin yaklasik yüzde 50’sinde diyabetik ayak yarasi açiliyor ve hayatlarinin herhangi bir döneminde de yüzde 50’yi bulan oranlarda bu yaralar enfekte oluyor. Dogru tedavinin zamaninda ulasmamasi durumunda maalesef endikasyonla sonuçlanabiliyor. Biz bu dogru tedaviye ulasmak adina aslinda ilk etapta enfeksiyon hekimleri olarak yola çikmistik. Sonra ekip çalismasinin ne denli önemli oldugunu gördük ve Hitit Üniversitesinin de bunun çok iyi bir örnegi olmasi nedeniyle Hitit Üniversitesinde bu toplantinin yapilmasi kabul edildi. Çok tesekkür ediyoruz. Bu güzel örnegin, Türkiye’ye örnek olmasi, diger merkezlerde de bu tarz ekip çalismalarinin cerrahi bilimlerce kabul edilmesi son derece önemli” ifadelerini kullandi.

’Diyabetik ayak, multidisipliner yaklasimi gerektiren bir alan’

Hitit Üniversitesi Rektör Yardimcisi ve Tip Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Nurcan Baykam da, Erol Olçok Egitim ve Arastirma Hastanesi Diyabetik Ayak Merkezi’nin ortaya koydugu basarinin heyecan uyandirdigini belirterek, “Bunun ne kadar hakli heyecan oldugunu su anda tekrar yasiyorum” dedi.

Diyabetik Ayak Merkezlerinin sürdürülebilir olamamasinin en önemli nedeninin, dünyada su anda önemli basari parametresi olan bir arada çalisabilme yetenegiyle ilgili yasanan sorunlar oldugunu dile getiren Prof. Dr. Baykam, “Eger hizli gitmek istiyorsaniz tek basiniza ama sürdürebilir ve ileriye gitmek istiyorsaniz bir arada gideceksiniz. Gerçekten tamamen multidisipliner yaklasimi gerektiren bir alan. Bunu üniversitemizde, hastanemizde basarabilmenin gururunu yasiyoruz” seklinde konustu.



’Türkiye’nin her yerinden hasta geliyor’

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk de, Hitit Üniversitesi Tip Fakültesini hem ülkeye, hem bölgeye hemde Çorum’a katki sunan yapida gelistirmek için gayret ettiklerini söyledi.



Hitit Üniversitesi Tip Fakültesi’nin, 2010’da Gazi Üniversitesi ile beraber baslayan yolculugunda, ilk ögrencilerini 2016’da aldigina dikkati çeken Prof. Dr. Öztürk, genç bir fakülte olmasina ragmen ögrencilerin basarili bir afiliasyonun yürütüldügü, muazzam bir hastanede tani ve tedavi baglaminda iyi bir egitim aldiklarini ifade etti.

Tip Fakültesi’nin genis yelpazede uzmanlik alanlarindaki basarisiyla gurur duyduklarini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, "Bunlar arasinda diyabetik ayak çok özel noktada. Bunun 2015-2016’dan beri farkindayiz. Herhangi bir konjonktürel bunalim ya da sikisikliga maruz kalmadan ayakta kalabilen ve degeri, önemi giderek daha çok anlasilan klinik olmasindan dolayi da ayrica mutluyuz. Tabi ki burada fiziksel ve altyapi anlaminda Saglik Bakanligimizin sagladigi imkanlarin da sayesinde, uzmanlarimizin, hocalarimizin gerçekten basariya imza attigini görüyoruz. Burada daha iyi nasil yapilabilir bunu konusmamiz gerekiyor. Türkiye’nin her yerinden hasta geliyor. 30 yatak kapasiteli servisimiz genellikle dolu. Uzun tedavi süreçleri var. Belli sirkülasyon gerekiyor. Bunun için kapasite artirma noktasinda ciddi altyapi çalismasi gerekiyor. Bu çalismalarimizi sürdürecegimize emin olabilirsiniz” seklinde konustu.

Kaynak: İHA