CHP'nin Ayasofya sabıkası: Bizans'a peşkeş, minare yıkımı ve o rapor...

Tüm Türkiye 2 Temmuz’da Danıştay’ın Ayasofya hakkında vereceği kararı bekliyor. CHP’nin minarelerini de yıktırıp kiliseye çevirmek isterken bir rapor neticesinde müzeye dönüştürdüğü Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması yönünde kamuoyunda büyük bir beklenti var.

CHP'nin Ayasofya sabıkası: Bizans'a peşkeş, minare yıkımı ve o rapor...
CHP'nin Ayasofya sabıkası: Bizans'a peşkeş, minare yıkımı ve o rapor...
1453'te İstanbul fethedilince Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilen Ayasofya, yüzyıllarca İslam'ın ve fethin simgesi oldu. Bizans'ın kadim mabedi tıpkı İstanbul gibi Osmanlı'nın eliyle Müslümanların şehri ve camisiydi artık. Fakat fetihten asırlar sonra Osmanlı'yı yıkanlar ve işbirlikçileri Bizans'ın intikamını alırcasına Ayasofya Camii'ni müzeye çevirdiler. İçindeki kıymetli İslam eserlerini hoyratça yerlerinden indirip bir köşeye attılar. 1934'te karar verilip 1935'te başlayan bu CHP zulmü dönemin gazetelerinde durmadan övülüyordu.

AYASOFYA'YA ÇOKTA GÖZÜ DİKMİŞLERDİ

Ayasofya Camii'nin 24 Kasım 1934'te müze olmasının kararlaştırılmasından bir sene önce 24 Aralık 1933 Pazar günü Akşam Gazetesi'nde 'Ayasofya Müze Olacakmış' başlıklı haberde şu bilgilere yer verilmiştir: 'Bütün Bizans eserleri burada teşhir edilecekmiş. Maten Gazetesi İstanbul'dan Sud Est ajansına çekilen şu telgrafı neşrediyor: Ayasofya'nın bir müddet sonra Bizans eserleri müzesi haline konacağı muhakkak gibidir. Türk ve ecnebi âlimlerinin yardımları ile Ayasofya'da meydana çıkarılan mozaikler en kıymetli Bizans eserlerindendir. Türkiye'nin diğer yerlerinde bulunan ve Bizans imparatorluğuna ait olan eserler de buraya gönderilecek ve sınıflara ayrılarak teşhir edilecektir.'

AYASOFYA'NIN MİNARELERİNİ YIKMAK ÜZEREYDİLER

II. Bayezid döneminde Hüseyin Ağa'nın camiye çevirdiği Küçük Ayasofya Kilisesi'nin minaresi kanuni hiçbir dayanağı olmadan bir gecede yıktırılmıştı. Ardından sıra Fatih'in emaneti Ayasofya'nın dört minaresini yıktırma işlemine gelmişti. Türk tarih araştırmacısı ve kitabe uzmanı İbrahim Hakkı Konyalı, İstanbul Müzeler Müdürü Kemal Altan'ın iki gözü iki çeşme ağlayarak kendisini ziyarete geldiğini kaleme aldığı 'Tarih Sohbetleri yazısında Ayasofya minarelerinin yıktırılmasına nasıl mani olduğunu bizzat anlatmıştır. Kemal Altan, İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Aziz Ogan'ın kendisini çağırarak, 'Ayasofyalar'ın Büyük ve Küçük Ayasofya minarelerini yıkacağız' dediğini ve Küçük Ayasofya Camii'nin minaresinin temeline kadar yıkılıp yok edildiğini, sırada Büyük Ayasofya'nın minarelerinin yıkılıp bir Bizans kilisesi haline getirilmesinin istendiğini aktarmıştı. Bunun üzerine Konyalı bir rapor hazırladı.
CHP'nin Ayasofya sabıkası: Bizans'a peşkeş, minare yıkımı ve o rapor...

O RAPOR MİNARELERİ YIKILMAKTAN SON ANDA KURTARDI!

'Bizans İmparatoru Justinyen'in miladi 537 senesinde ibadete açtığı Ayasofya, Bizans'ın çökme ve çözülme devrinde çok haraptı. Fatih İstanbul'u aldıktan sonra bu mabedi esaslı bir surette tamir ettirdi. Her Osmanlı padişahı, bu ilk fetih yadigârını ayakta tutmak için tamirat yaptırdı. II. Selim zamanında mabed 1037 yaşını dolduruyordu. Bir tarafına bir buçuk arşın kadar eğilmişti. Koca Sinan Ağa ana kubbeyi desteklemek için kubbe ile mütenasip olarak kuzey ve batı tarafına iki kalın minare yapıldı. Şimdi bu ihtiyar mabedin yaşı daha da ilerlemiştir. Minareler, ana kubbenin dayandığı son payandalardır. Eğer minareler yıkılacak olursa, kubbe tamamıyla yere serilecektir. Ve tetikte bekleyen Hristiyanlık âlemi de Türkler Ayasofya'yı yıktılar diye feryadı basacaktır.'

İstanbul Müzeler Müdürü Kemal Altan, bu mealdeki raporu ilgililere verdi ve minarelerin yıkılmasından böylelikle vazgeçildi. Aksi takdirde dönemin diktatör CHP yönetimi, Ayasofya'yı kiliseye çevirmeye hazırlanıyordu.

BİZANS ENSTİTÜSÜ AYASOFYA'DA ÇALIŞTIRILDI!

Dönemin gazeteleri Ayasofya'da süren çalışmaları her gün ayrıntısıyla veriyordu. Her çıkan mozaiği bir başarı ve zafer olarak naklediyorlardı. Gazetelerde çıkan haberlerden anlaşıldığı üzere Ayasofya'nın müzeye çevrilmesi için mozaiklerin ortaya çıkarılması çalışması yıllar önce başlamıştı. 2 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi, Bizans devrinden kalma mozaiklerin meydana çıkarılması için 1932'de İstanbul'a gelen Amerika'da Boston şehri Bizans enstitüsü direktörü Profesör Mr. Thomas Withemore ve beraberinde bulunan İtalyan mozaik mütehassısları M. Gregorini ve M. Benvenut ile birlikte Ayasofya'daki mozaik çalışma faaliyetine devam ettiklerini yazıyordu. Ayrıca Profesör Thomas Vhitıemore'un tanzifat bitmeden Ayasofya'daki haçları kimseye göstermediği de ifade ediliyordu.