Felçli Kediden Etkilendi, Sokak Hayvanlarına 'Anne Şefkati' İle Bakıyor
Ordu'da bir aracın çarpıp yaraladığı kediyi sahiplenen Azize Demir, o günden sonra kenttin birçok noktasını gezerek sokaktaki kedi ve köpekleri mama ile besliyor, hastalananları da veterinere götürerek tedavilerini sağlıyor Azize Demir: 'Onlar sokakta yalnız. Sadece amaçları karınlarını doyurmak. Başka hiçbir şey istemiyorlar. Anneler evlatlarını karşılıksız sever. Ben de onları karşılıksız seviyorum'
EYÜP ELEVLİ - Ordu'da Azize Demir, aracın çarptığı kediyi sahiplenmesinin ardından 15 yıldır sokak hayvanlarına "anne merhameti" ile yaklaşıyor.
Altınordu ilçesi Saray Mahallesi'nde bir aracın çarpması sonucu felç olan kediyi tedavi ettirip sahiplenen 38 yaşındaki Demir, o günden sonra hayvanlara olan sevgisi daha da arttı.
Memur olan Demir, satın aldığı mamaları arabasıyla uzak veya yakın ayırt etmeksizin kedi ve köpekleri doyuruyor.
İkamet ettiği mahallede sesini duyan çok sayıda kedinin bir araya toplanıp etrafını sardığı Demir, onları mama ile besleyip, şefkat gösteriyor.
Altınordu ve Perşembe belediyeleri de Demir'e mama konusunda destek veriyor.
- "Hayvanlara yardım edebildiğim için mutluyum"
Demir, AA muhabirine, 15 sene önce bebek ağlaması şeklinde bir ses duyması üzerine dışarıya çıktığını ve araç çarpmış bir kediyle karşılaştığını söyledi.
Belinden aşağısı felç olan kediyi tedavi ettirdiğini anlatan Demir, bu süreçte evine aldığı kediye "boncuk" ismini verdiğini ve hayvanlara olan ilgisinin böylelikle daha da arttığını belirtti.
Demir, bir süre sonra kedinin öldüğünü ve ardından sokak hayvanlarını beslemeye başladığını anlattı.
Kendi imkanları doğrultusunda kedi ve köpeklere sahip çıkmaya çalıştığını ifade eden Demir, "Arabamın arkasına aldığım mamaları koyuyorum. Yol boyunca gittiğim güzergahlarda toplu olarak gördüğüm hayvanları besliyorum. Hatta dün buradan çıktım, Topçam üzerinden Mesudiye'ye geçtim. Sabah 10'dan akşam 4'e kadar hayvan besledim." dedi.
Demir, "Hayvanları ayırt etmiyorum, hepsini seviyorum. Onları tedavi ettiriyorum. Bu süreçte de veteriner arkadaşım Beytullah Ses'e tedavi için gidiyorum. Sağolsun hayvanların tedavisini yapıyor. Bundan dolayı da hayvanlara yardım edebildiğim için mutluyum ve huzurluyum." diye konuştu.
Sabah saatlerinde işe gitmeden önce kapının önündeki hayvanları hızlıca beslediğini belirten Demir, akşam da iş dönüşünde sokak hayvanlarıyla yakından ilgilendiğini anlattı.
- "Önemli olan sevmek ve anlamak"
Apartman önünde kendisini gören 15 civarında kedinin hemen etrafını sardığını kaydeden Demir, "Yukarıya doğru yürümeye başladığım zaman bulundukları yerlerden çıkıyorlar. Toplamda 70-80 kedi bir araya geliyor. Hayvanlara mamanın yüzde 80'inini kendim karşılıyorum. Perşembe ve Altınordu belediyeleri de bu konuda yardım sağlıyor." ifadesini kullandı.
Demir, hayvan sevgisinin başka bir şey olduğuna değinerek, şunları söyledi:
"Onlar dertlerini anlatamıyor. Onlar Allah'ın dilsiz kulları. Sevdiğin zaman onları anlayabiliyorsun. Yani acıktığını veya rahatsızlığını kendi diliyle anlatıyor. Önemli olan sevmek ve anlamak. Hayvanlara anne şefkatiyle yaklaşıyorum. Çünkü kendimi çok sorumlu görüyorum. Onlar sokakta yalnız. Sadece amaçları karınlarını doyurmak. Başka hiçbir şey istemiyorlar. O yüzden hayvanseverlik karşılıksız sevgidir. Anneler evlatlarını karşılıksız sever. Ben de onları karşılıksız seviyorum."
Kaynak: AA
Altınordu ilçesi Saray Mahallesi'nde bir aracın çarpması sonucu felç olan kediyi tedavi ettirip sahiplenen 38 yaşındaki Demir, o günden sonra hayvanlara olan sevgisi daha da arttı.
Memur olan Demir, satın aldığı mamaları arabasıyla uzak veya yakın ayırt etmeksizin kedi ve köpekleri doyuruyor.
İkamet ettiği mahallede sesini duyan çok sayıda kedinin bir araya toplanıp etrafını sardığı Demir, onları mama ile besleyip, şefkat gösteriyor.
Altınordu ve Perşembe belediyeleri de Demir'e mama konusunda destek veriyor.
- "Hayvanlara yardım edebildiğim için mutluyum"
Demir, AA muhabirine, 15 sene önce bebek ağlaması şeklinde bir ses duyması üzerine dışarıya çıktığını ve araç çarpmış bir kediyle karşılaştığını söyledi.
Belinden aşağısı felç olan kediyi tedavi ettirdiğini anlatan Demir, bu süreçte evine aldığı kediye "boncuk" ismini verdiğini ve hayvanlara olan ilgisinin böylelikle daha da arttığını belirtti.
Demir, bir süre sonra kedinin öldüğünü ve ardından sokak hayvanlarını beslemeye başladığını anlattı.
Kendi imkanları doğrultusunda kedi ve köpeklere sahip çıkmaya çalıştığını ifade eden Demir, "Arabamın arkasına aldığım mamaları koyuyorum. Yol boyunca gittiğim güzergahlarda toplu olarak gördüğüm hayvanları besliyorum. Hatta dün buradan çıktım, Topçam üzerinden Mesudiye'ye geçtim. Sabah 10'dan akşam 4'e kadar hayvan besledim." dedi.
Demir, "Hayvanları ayırt etmiyorum, hepsini seviyorum. Onları tedavi ettiriyorum. Bu süreçte de veteriner arkadaşım Beytullah Ses'e tedavi için gidiyorum. Sağolsun hayvanların tedavisini yapıyor. Bundan dolayı da hayvanlara yardım edebildiğim için mutluyum ve huzurluyum." diye konuştu.
Sabah saatlerinde işe gitmeden önce kapının önündeki hayvanları hızlıca beslediğini belirten Demir, akşam da iş dönüşünde sokak hayvanlarıyla yakından ilgilendiğini anlattı.
- "Önemli olan sevmek ve anlamak"
Apartman önünde kendisini gören 15 civarında kedinin hemen etrafını sardığını kaydeden Demir, "Yukarıya doğru yürümeye başladığım zaman bulundukları yerlerden çıkıyorlar. Toplamda 70-80 kedi bir araya geliyor. Hayvanlara mamanın yüzde 80'inini kendim karşılıyorum. Perşembe ve Altınordu belediyeleri de bu konuda yardım sağlıyor." ifadesini kullandı.
Demir, hayvan sevgisinin başka bir şey olduğuna değinerek, şunları söyledi:
"Onlar dertlerini anlatamıyor. Onlar Allah'ın dilsiz kulları. Sevdiğin zaman onları anlayabiliyorsun. Yani acıktığını veya rahatsızlığını kendi diliyle anlatıyor. Önemli olan sevmek ve anlamak. Hayvanlara anne şefkatiyle yaklaşıyorum. Çünkü kendimi çok sorumlu görüyorum. Onlar sokakta yalnız. Sadece amaçları karınlarını doyurmak. Başka hiçbir şey istemiyorlar. O yüzden hayvanseverlik karşılıksız sevgidir. Anneler evlatlarını karşılıksız sever. Ben de onları karşılıksız seviyorum."