Gizli tehlike! 'Salgından aylar sonra göreceğiz'
Gelen son dakika haberine göre, corona virüs salgınıyla ilgili konuşan kalp ve damar cerrahisi uzmanı Op. Dr. Polat, “65 yaş üzeri kısmi de olsa dışarı çıkmalı. Çünkü evde kapalı kalmaları, şeker, tansiyon, kas-kemik erimesi ve ortopedik sorunlar açısından risk yaratıyor” dedi. İç hastalıkları ve geriatri uzmanı Prof. Dr. Çurgunlu ise “Uzun dönemde kas erimesi, kemik erimesi, D vitamini eksikliği hepsi olacak ama bir müddet daha kısıtlamaların onlar için sürmesi taraftarıyım” diye konuştu.
Haftalardır evlerinden çıkamayan 65 yaş ve üzeri vatandaşların kısmi de olsa çıkabilmeleri için çözüm yolları aranıyor. Sokağa çıkma kısıtlamasından dolayı 65 yaş ve üzeri vatandaşların evlerinde hareketsiz kaldığını belirten uzmanlar ise başka sağlık sorunlarının ortaya çıkmasından endişeli.
Milliyet'e konuşan kalp ve damar cerrahisi uzmanı Op. Dr. Bülent Polat, 65 yaş üzeri insanların evde kalmalarının giderek başka sağlık problemlerine neden olacağını belirterek, şunları söyledi:
'65 yaş üzeri vatandaşların kısmi de olsa dışarı çıkmalarını savunuyorum. Çünkü yaşlı insanların evde kapalı kalmaları, şeker, tansiyon, kas-kemik erimesi ve ortopedik sorunlar açısından büyük risk yaratıyor. 65 yaş üzeri insanların evde kalmaları giderek onlarda başka sağlık problemlerine yol açacak. Yüksek tansiyona bağlı problemler, hareketsizliğe bağlı olarak şeker hastalığı sıkıntıları ortaya çıkabilir.'
'Hareketsizlik aynı zamanda beyin fonksiyonlarını da olumsuz yönde etkiliyor. Demans, Alzheimer dediğimiz hastalık hızlı bir şekilde artabilir. Onları şimdi görmeyiz. Aylar sonra ortaya çıkar. Kalp hastalıkları özellikle hem tansiyondan dolayı tetiklenebileceği gibi hem de evde yaşanan hareketsizliğin ve stresin etkisiyle de kalp hastalıkları artabilir.'
'Dolaysıyla bütün bu hastalıkların, kalp, tansiyon, şeker ve demans, Alzheimer gibi hastalıkların ilerlemesi büyük sıkıntı. Hareketsizlik eklemlerde kireçlenmelere, eklem donmalarına yol açıyor. Bunlar Kovit kadar önemli sağlık sorununa dönüşebilir.'
İç hastalıkları ve geriatri uzmanı Prof. Dr. Aslı Çurgunlu da, 'Ben evden çıkmalarına çok taraftar değilim. Ama tabii ki onları biraz kötü etkiledi. Depresif oldular, psikolojik sorunları oldu. Uzun dönemde kas erimesi, kemik erimesi, D vitamini eksikliği hepsi olacak ama bir müddet daha kısıtlamaların onlar için devam edilmesi taraftarıyım.'
'Fakat yapılacaksa da çok dikkat edilerek ve önlem alınarak ya da normal insanların çıkmadığı yasak günlerinde kısıtlı saatlerde çıkmalarına imkan verilebilir. Virüs halen bitmedi. Mayıs sonuna kadar iyi bir şey yapalım derken o şansı kaybetmemek lazım. Yaşlıları ve 20 yaş altını çıkarmayarak onları koruduk' ifadelerini kullandı.
Anadolu Sağlık Merkezi beslenme ve diyet uzmanı Ulaş Özdemir, ideal beslenme düzenini yakalamak için 65 yaş üzeri kişilere dokuz öneride bulundu. Dengeli beslenin: Tek tip beslenmeyin, olabildiğince sebze ve meyve çeşitliliği katmanızda fayda var. Öğün atlamayın: Uzun açlıklar ve detokslar bu dönem doğru beslenme sistemi değildir. Su için: Su en çok dikkat etmemiz gereken noktaların başında karşımıza çıkıyor. Günde 2-2,5 litre su için. Protein tüketimi önemli: Haftada 2-3 defa balık tüketmeye çalışın, eğer balık tüketmiyorsanız yeşil mercimek de protein alımınız için doğru bir alternatif olacaktır. Günde 2 tabak meyve: Ortalama iki avuç içi kadar örneğin bir mandalina + bir kivi veya bir portakal + bir elma gibi günde iki porsiyon meyve bağışıklığınız için oldukça önemli.
Salatalarınıza zerdeçal ve zeytinyağı ilave edin: Zerdeçalın bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Salatalarınıza ve yemeklerinize ilave edin. Yoğurt veya kefir tüketin: Bağırsak florası bu dönem stres faktörünün artması ile de olumsuz etkilenebilir, yoğurt ve kefir gibi besinler floranızı güçlendirip vücudunuza kalsiyum sağlayacaktır. Hareket edin: Evin içerisinde günde 2500-4000 adım atmaya çalışın. Mevsiminde beslenin: Mevsiminde beslenmek vücudunuz açısından en yararlı beslenme biçimidir.
Milliyet'e konuşan kalp ve damar cerrahisi uzmanı Op. Dr. Bülent Polat, 65 yaş üzeri insanların evde kalmalarının giderek başka sağlık problemlerine neden olacağını belirterek, şunları söyledi:
'65 yaş üzeri vatandaşların kısmi de olsa dışarı çıkmalarını savunuyorum. Çünkü yaşlı insanların evde kapalı kalmaları, şeker, tansiyon, kas-kemik erimesi ve ortopedik sorunlar açısından büyük risk yaratıyor. 65 yaş üzeri insanların evde kalmaları giderek onlarda başka sağlık problemlerine yol açacak. Yüksek tansiyona bağlı problemler, hareketsizliğe bağlı olarak şeker hastalığı sıkıntıları ortaya çıkabilir.'
'Hareketsizlik aynı zamanda beyin fonksiyonlarını da olumsuz yönde etkiliyor. Demans, Alzheimer dediğimiz hastalık hızlı bir şekilde artabilir. Onları şimdi görmeyiz. Aylar sonra ortaya çıkar. Kalp hastalıkları özellikle hem tansiyondan dolayı tetiklenebileceği gibi hem de evde yaşanan hareketsizliğin ve stresin etkisiyle de kalp hastalıkları artabilir.'
'Dolaysıyla bütün bu hastalıkların, kalp, tansiyon, şeker ve demans, Alzheimer gibi hastalıkların ilerlemesi büyük sıkıntı. Hareketsizlik eklemlerde kireçlenmelere, eklem donmalarına yol açıyor. Bunlar Kovit kadar önemli sağlık sorununa dönüşebilir.'
İç hastalıkları ve geriatri uzmanı Prof. Dr. Aslı Çurgunlu da, 'Ben evden çıkmalarına çok taraftar değilim. Ama tabii ki onları biraz kötü etkiledi. Depresif oldular, psikolojik sorunları oldu. Uzun dönemde kas erimesi, kemik erimesi, D vitamini eksikliği hepsi olacak ama bir müddet daha kısıtlamaların onlar için devam edilmesi taraftarıyım.'
'Fakat yapılacaksa da çok dikkat edilerek ve önlem alınarak ya da normal insanların çıkmadığı yasak günlerinde kısıtlı saatlerde çıkmalarına imkan verilebilir. Virüs halen bitmedi. Mayıs sonuna kadar iyi bir şey yapalım derken o şansı kaybetmemek lazım. Yaşlıları ve 20 yaş altını çıkarmayarak onları koruduk' ifadelerini kullandı.
Anadolu Sağlık Merkezi beslenme ve diyet uzmanı Ulaş Özdemir, ideal beslenme düzenini yakalamak için 65 yaş üzeri kişilere dokuz öneride bulundu. Dengeli beslenin: Tek tip beslenmeyin, olabildiğince sebze ve meyve çeşitliliği katmanızda fayda var. Öğün atlamayın: Uzun açlıklar ve detokslar bu dönem doğru beslenme sistemi değildir. Su için: Su en çok dikkat etmemiz gereken noktaların başında karşımıza çıkıyor. Günde 2-2,5 litre su için. Protein tüketimi önemli: Haftada 2-3 defa balık tüketmeye çalışın, eğer balık tüketmiyorsanız yeşil mercimek de protein alımınız için doğru bir alternatif olacaktır. Günde 2 tabak meyve: Ortalama iki avuç içi kadar örneğin bir mandalina + bir kivi veya bir portakal + bir elma gibi günde iki porsiyon meyve bağışıklığınız için oldukça önemli.
Salatalarınıza zerdeçal ve zeytinyağı ilave edin: Zerdeçalın bağışıklık sistemi üzerine olumlu etkileri gözlemlenmiştir. Salatalarınıza ve yemeklerinize ilave edin. Yoğurt veya kefir tüketin: Bağırsak florası bu dönem stres faktörünün artması ile de olumsuz etkilenebilir, yoğurt ve kefir gibi besinler floranızı güçlendirip vücudunuza kalsiyum sağlayacaktır. Hareket edin: Evin içerisinde günde 2500-4000 adım atmaya çalışın. Mevsiminde beslenin: Mevsiminde beslenmek vücudunuz açısından en yararlı beslenme biçimidir.