Genç hemşire korona karantinasını anlattı!
Zonguldak'ta hemşire olan Özge Akçelebi, korona virüse yakalanıp iyileşme sürecini ilk kez anlattı.
Özel bir hastanede hemşire olarak çalışan Özge Akçelebi, 24 Mart'tan itibaren şiddetli baş ağrısı, kuru öksürük ve tat almama semptomlarını yaşamaya başladı. Çalıştığı hastanede tomografi çekilen ve test yapılan Özge Akçelebi'nin koronavirüs sonuçları pozitif gelince tedavisine başlandı. 7 gün süren tedavisinin ardından iki test sonucu negatif olan Özge Akçelebi, taburcu edildi. 14 günlük karantina süreci evinde devam eden Özge Akçelebi, DHA'ya yaşadıklarını anlattı.
İnsanlara evde kalmalarının izole olmanın önemini anlatan Akçelebi, 'Korona salgınına yakalanmış biri olarak sizinle başıma gelenleri paylaşmak istiyorum. Hasta birinin neler yaşadığının bizzat onun ağzından duymanız sizin için daha faydalı olacaktır diye düşündüm. Virüs vücuduma ne zaman bulaştı? Kuluçka süresi ne kadar sürdü? Hangi ortamdan bulaştı? Bunlar hakkında hiçbir fikrim yok. Toplumsal olarak şöyle bir algı var. İlk olarak ona değinmek istiyorum. Evet hemşireyim. Çoğu insan virüse hastane ortamında yakalandığımı düşünebilir ama bu kesinlikle yanlış. Çünkü ben virüse sokakta yürürken de yakalanmış olabilirim. İşe giderken kullandığım toplu taşıma aracında da yakalanmış olabilirim. Takdir edersiniz ki şöyle bir gerçek var. Biz bu virüsle hayatın her anında karşılaşabiliriz. Lütfen o yüzden bu algıyı kenara bırakın'' dedi.
'KENDİMİ İZOLE ETTİĞİM İÇİN AİLEME BULAŞTIRMADIM'
Herkesin hiçbir semptom göstermese de dikkatli olması gerektiğini söyleyen Akçelebi, ‘'Bende virüs yok, ben sağlamım, istediğim gibi dışarı çıkabilirim' diye düşünmeyin. Çünkü virüs taşıyıcısı olabilirsiniz ve sizde belirtisi görülmemiştir. Kendinizi düşünün ve ama onun kadar çevrenizdeki insanları da düşünün. Siz bu virüsü çok kolay atlatabilirsiniz ama sizden virüs kapanlar, kronik rahatsızlığı olanlar bunu atlatamayabilir. Lütfen evinizde kalın. Hijyen kurallarına dikkat edin. Mümkün olabildiğince kendinizi izole edin. Ben o şekilde yaptım. Ne olur ne olmaz diye her hastaneden geldiğimde kendimi odamda izole ettim. Bu yüzden aileme bulaştırmadım. İnanın bir hafta yalnız kalmak, hastanede yaşam mücadelesi vermekten çok daha iyi. Bunu yaşamış biri olarak söylüyorum' diye konuştu.
“SAĞLIĞINIZ VE SEVDİKLERİNİZ İÇİN EVDE KALIN”
Özge Akçelebi, hastalık belirtilerini ilk olarak baş ağrısıyla hissettiğini, ardından diğer semptomları yaşamaya başladığını belirterek, şunları söyledi:
'24 Mart'ta şiddetli baş ağrısıyla başladı. 25 Mart'ta burun akıntısı ve kuru öksürük ile devam etti. 26 Mart'ta artık nefes darlığı çekmeye başladım. Bir gün sonra da koku ve tat almama başladı. O gün sonra hastanede doktorumuza kendimi gösterdim. Tomografi çektiler. Sonuca göre tedaviye başladık. Test sonucumda pozitif gelmişti. Tedaviler üzerine iki kere üst üste negatif sonuç aldım ve taburcu oldum. Şu an evde karantinadayım. Evimde kendimi izole etmeye devam ediyorum. Hastane yönetiminden doktorlarımıza, meslektaşlarımıza hepsi çok destek oldular. Evde hayat var, evde nefes var. Sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlıkları için evde kalın.''
İnsanlara evde kalmalarının izole olmanın önemini anlatan Akçelebi, 'Korona salgınına yakalanmış biri olarak sizinle başıma gelenleri paylaşmak istiyorum. Hasta birinin neler yaşadığının bizzat onun ağzından duymanız sizin için daha faydalı olacaktır diye düşündüm. Virüs vücuduma ne zaman bulaştı? Kuluçka süresi ne kadar sürdü? Hangi ortamdan bulaştı? Bunlar hakkında hiçbir fikrim yok. Toplumsal olarak şöyle bir algı var. İlk olarak ona değinmek istiyorum. Evet hemşireyim. Çoğu insan virüse hastane ortamında yakalandığımı düşünebilir ama bu kesinlikle yanlış. Çünkü ben virüse sokakta yürürken de yakalanmış olabilirim. İşe giderken kullandığım toplu taşıma aracında da yakalanmış olabilirim. Takdir edersiniz ki şöyle bir gerçek var. Biz bu virüsle hayatın her anında karşılaşabiliriz. Lütfen o yüzden bu algıyı kenara bırakın'' dedi.
'KENDİMİ İZOLE ETTİĞİM İÇİN AİLEME BULAŞTIRMADIM'
Herkesin hiçbir semptom göstermese de dikkatli olması gerektiğini söyleyen Akçelebi, ‘'Bende virüs yok, ben sağlamım, istediğim gibi dışarı çıkabilirim' diye düşünmeyin. Çünkü virüs taşıyıcısı olabilirsiniz ve sizde belirtisi görülmemiştir. Kendinizi düşünün ve ama onun kadar çevrenizdeki insanları da düşünün. Siz bu virüsü çok kolay atlatabilirsiniz ama sizden virüs kapanlar, kronik rahatsızlığı olanlar bunu atlatamayabilir. Lütfen evinizde kalın. Hijyen kurallarına dikkat edin. Mümkün olabildiğince kendinizi izole edin. Ben o şekilde yaptım. Ne olur ne olmaz diye her hastaneden geldiğimde kendimi odamda izole ettim. Bu yüzden aileme bulaştırmadım. İnanın bir hafta yalnız kalmak, hastanede yaşam mücadelesi vermekten çok daha iyi. Bunu yaşamış biri olarak söylüyorum' diye konuştu.
“SAĞLIĞINIZ VE SEVDİKLERİNİZ İÇİN EVDE KALIN”
Özge Akçelebi, hastalık belirtilerini ilk olarak baş ağrısıyla hissettiğini, ardından diğer semptomları yaşamaya başladığını belirterek, şunları söyledi:
'24 Mart'ta şiddetli baş ağrısıyla başladı. 25 Mart'ta burun akıntısı ve kuru öksürük ile devam etti. 26 Mart'ta artık nefes darlığı çekmeye başladım. Bir gün sonra da koku ve tat almama başladı. O gün sonra hastanede doktorumuza kendimi gösterdim. Tomografi çektiler. Sonuca göre tedaviye başladık. Test sonucumda pozitif gelmişti. Tedaviler üzerine iki kere üst üste negatif sonuç aldım ve taburcu oldum. Şu an evde karantinadayım. Evimde kendimi izole etmeye devam ediyorum. Hastane yönetiminden doktorlarımıza, meslektaşlarımıza hepsi çok destek oldular. Evde hayat var, evde nefes var. Sağlığınız ve sevdiklerinizin sağlıkları için evde kalın.''