İçişleri Bakanı Soylu, Canlı Yayında Soruları Yanıtladı Açıklaması (5)

'Buradan bir yardım kampanyası çıkarmak, 'Bu dönemi fırsat bilerek yardım kampanyası yapıyorum.' demek istismardır. Bunu çok net söyleyeyim. Bir siyasi kutuplaşma oluşturmaktır' '30 yıldır belediye başkanlığı yapan var CHP'de. Çıksınlar desinler ki, '30 yıldır bu yardım kampanyasını da bu şekilde düzenledim.' Böyle bir şey yok'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Buradan bir yardım kampanyası çıkarmak, 'Bu dönemi fırsat bilerek yardım kampanyası yapıyorum.' demek istismardır. Bunu çok net söyleyeyim. Bir siyasi kutuplaşma oluşturmaktır." dedi.

Soylu, CNN Türk'te Tarafsız Bölge programında gündeme ilişkin soruları yanıtlarken, "Belediye başkanları şartsız bağış kabul edebiliyor. Bu yardım kampanyası o kapsama girmiyor mu?" sorusu üzerine, yardım kampanyası ile bağışın ayrı şeyler olduğunu söyledi.

Burada bir yardım toplamanın söz konusu olduğunu aktaran Soylu, "Belediyeler kurulduğu günden itibaren kanunlarına göre bağış alabiliyorlar. Belediyeler hem 5393'e göre hem de 5216'ya göre bağış alma hakkına sahiptirler. '8 evim var. 6 tanesini yaşlıların kalması için belediyeye veriyorum.' dediğiniz andan itibaren belediyeye bağış yapabilirsiniz. Belediye bu bağışı nasıl kabul eder? Belediye meclisi toplar. Çünkü siz şartlı bağış yapıyorsunuz. Bağış özeldir, yardım geneldir. Yardım ve bağışı ayıran en önemli madde burasıdır. Belediye meclisinde o kararı alır. Böylece bu bağışı kendi üzerine alır. Bu şartlı bağış olur." diye konuştu.

Belediyenin bir bağış alma hakkı daha olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:

"Ama bu genel değildir. 'Ben bunun için şartlı bağış almak istiyorum' diyemez. Neden diyemez? Çünkü burada idarenin ve kamunun bir sorumluluğu vardır. Belediye imar artırabilir, birinin arsasına el koyabilir. İmar, yol geçirebilir oradan. Belediye, bir yeri çok cazip hale getirebilecek bir takım planlamalar yapabilir. Hukuk yani kanun yapıcı öyle bir şey ortaya koymuş ki, belediyenin bunu yapmaması için bu şartlı bağışı ya da şartsız bağışı bir istismar, kamuya zarar getirebilecek bir koropsiyona, yolsuzluğa düşürmemek için bunu kamusallaştırmış. Birincisini belediye meclisine dayamış. İkincisi, şartsız bağış, bu da yapılabilir. Belediyeye gidip evinizi, arsanızı verebilme kabiliyetine de sahipsiniz. Ama idarelerin, kurum ve kuruluşların, kamunun burada bir sorumluluğu ortaya çıkıyor. Yani orada belediyenin tüzel kişiliğinin sorumluluğu vardı, şartsız bağışta da belediye başkanının kendi sorumluluğu var. Bu da genel değildir. Hiçbir belediye bunu şöyle yapamaz. 'Ben bunu kamuoyuna açıyorum, bu kadar paraya ihtiyacım var. Şunu alacağım, borcum var, yardım kampanyası başlatıyorum.' Böyle bir şey söyleyemez, bu yardım kampanyasıdır. Yardım kampanyasının nasıl düzenleneceği de bellidir. Bunun için gidip valilikten izin alması lazım. Şartsız bağıştaki temel nokta budur."

- "Bu bir siyasi kutuplaşma oluşturmaktır"

İçişleri Bakanı Soylu, belediyelerin her bağışı kabul etmek zorunda olduğunu belirterek, "Bu işlem yıllardır gerçekleşiyor. Buradan bir yardım kampanyası çıkarmak, 'Bu dönemi fırsat bilerek yardım kampanyası yapıyorum.' demek istismardır. Bunu çok net söyleyeyim. Bu bir siyasi kutuplaşma oluşturmaktır." değerlendirmesini yaptı.

Bugün bu duruma ses çıkarmayarak, kanunu görmezden geldiklerini varsaydıklarını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Yarın HDP'nin bir belediyesi terörist cenazelerine gidiyorlar mı? Gidiyorlar. HDP'nin bir belediyesi dedi ki, 'Ben bu gittiğim terörist cenazesinin ailesine yardım yapmak istiyorum ve bağış topluyorum.' dediği andan itibaren topladığı bağışın bir kısmını buraya verdi. Böyle bir devlet olabilir mi? Devlet kaide üzerinde olur. Biz kendi elimizle bir teröristin ailesine, 'Sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı savaşan ve ölen ailenin bireyi sebebiyle biz seni taltif ettik.' dedi ve onu da para toplayarak yaptı. Eğer böyle bir şey başlarsa Türkiye'de yerel yönetimlerin hukuki çizgisinin nerede biteceğini kimse tespit edemez. Burada bu savunuyu ortaya koyuyoruz. Beni fukaraya yardım etmekle suçlayabilirler. Süleyman Soylu, 'Şunu engelledi, bunu engelledi.' diyebilirler. Devletimizin her insana yardım etme gücü ve kudreti vardır."

- "Bir kural, kanun ihlal ediliyor"

"İstanbul ve Ankara belediyelerinin yaptıkları bir yardım kampanyası ile bir HDP'li belediyenin teröriste yapacağı bir kampanya aynı kefeye konabilir mi?" sorusuna Soylu, şu yanıtı verdi:

"Bir kural, kanun ihlal ediliyor. Devlet olarak siz bu kanunun ihlal edilmesine göz yumuyorsunuz. Yerel hükümetle merkezi hükümet sözlerinin 12 saat arayla Fox Tv ile Halk Tv'de tesadüfen söylendiğini düşünmüyorum. Bütün bunlar bu özerklikten, federasyondan başlayan ve burada ortaya konulan sürecin devamını başka kişilere ve kurumlara doğru seyredecek hadiselerin tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Şu çok zor muydu yani? Bir kağıtla beraber valiliğe başvurup, '2860 bunu söylüyorsa ben geliyorum.' Hangi belediye başkanı? 30 yıldır belediye başkanlığı yapan var CHP'de. Çıksınlar desinler ki, '30 yıldır sefer yardım kampanyası düzenledim. Bu yardım kampanyasını da bu şekilde düzenledim.' Böyle bir şey yok."

(Sürecek)
Kaynak: AA