Yazdığı Mektupla Depremzedeleri Duygulandırmıştı, Gözyaşlarına Hakim Olamadı

Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem sonrası Türkiye’nin dört bir yanından bölgeye vatandaşlar yardım malzemeleri gönderiyor. Kocaeli’de düzenlenen yardım kampanyalarıyla da bölgeye çok sayıda tırla yardım malzemesi gönderildi. Elazığ’ın Palu ilçesindeki ihtiyaç sahibi Abdulkadir Üstünkaya’ya ulaşan, Kocaeli’de yaşayan Ercan Ergün tarafından gönderilen bir montun cebinden çıkan mektup ise duygulandırdı. Yazdığı mektupta kendisinin de 16 Ağustos Depremi’ni yaşadığını söyleyen Ergün, depremde gördükleri zararların giderileceğini yazarak, kendilerinin yanlarında olduğunu ifade etti.

“Öncelikle geçmiş olsunlar diliyorum. Kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet, acılı ailelere sabırlar diliyorum. Ben 17 Ağustos 1999 depremini yaşamış birçok insanımızı kaybetmiş Kocaeli’den bir kardeşinizim. Kıymetli kardeşim eviniz yıkıldı ise şu an biliyorum ki çok üzgünsünüz. Benim de evim yıkılmıştı. İnan çok kısa zamanda bu millet ve devlet gereğini yapacaktır. 17 Ağustos’ta da birçok ev yıkılmıştı. Ama çok şükür 2 sene dolmadan devletimizin yaptırdığı evlere girdik. Ve yaralarımız sarıldı. Maddi kayıplar öyle böyle yerine gelir. Sadece yitirilen canlar geri gelmez. Bizler yazın sıcağında yaşadık, sizler kışın en soğuk zamanında. Son olarak tekrar geçmiş olsun diyor, Allah yardımcısınız olsun. Gönül daha güzel şeyler göndermek isterdi. İnşallah kusura bakmazsınız” yazılı mektubu gören vatandaşlar duygularına hakim olamadı.

Mektubu yazan vatandaş gözyaşlarına hakim olamadı

Sosyal medyada paylaşılan ve gündeme gelen mektup, vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Mektubu yazan gönderdiği montun cebinde, umut olması için depremzedelere ulaştıran Ercan Ergün ise İHA’ya konuştu.

17 Ağustos depremini yaşamış biri olarak depremzedelere umut olabilmek amacıyla mektubu yazdığını söyleyen Ergün, mektubun insanlara umut olduğunu görmekten dolayı mutluluk yaşadığını ifade etti.

17 Ağustos Depremi’nde birçok yakınını ve arkadaşını göçük altında kalarak kaybettiğini belirten Ergün, Elazığ ve Malatya’daki depremzedelerin acılarını paylaşırken gözyaşlarına boğuldu.

“Öyle bir depremi yaşayan insan, bugün hissettiklerimi hissediyordur”

17 Ağustos depreminde evini ve arkadaşlarını kaybettiğini dile belirten Ergün, Elazığ ve Malatya’daki depremzedeleri çok iyi anladığını kaydederek, “1999 Depremi sırasında ben Derince Altmış Evler’de yaşıyordum. Rahmetli babamla kız kardeşim deprem sırasında evdeydi, annem de bir akrabasını ziyarete gitmişti. Ben de Dilovası’nda çalıştığım fabrikadaydım. Depremden 1 buçuk saat sonra eve geldim. Yaşadığımız bina yıkılmamış ama eşi, dostu, arkadaşlarımızı kaybettik. Çevremizdeki birçok binanın yıkılmasını görmek, daha tozlar yere inmemişken o acıyı görmek çok kötü bir şeydi. Onu Allah kimseye bir daha yaşatmasın. Öyle bir depremi yaşayan insan, bugün İzmit dışında Türkiye’nin neresinde böyle bir felaket olsa mutlaka benim hissettiklerimi hissediyordur” dedi.



“Bu depremde de oradaki inşaların aynı şeyleri hissettiklerini düşündüm”

Yaşadığı 17 Ağustos depreminin etkisi ile Elazığ depremini duyduğunda hemen harekete geçtiğini söyleyen Ergün, “İnsan psikolojisi çok farklı bir şey. Ben 17 Ağustos’ta evler yıkıldı, artık bu şehirde yaşanmaz duygularını hissediyordum. Bu depremde de oradaki insanların aynı şeyleri hissettiklerini düşündüm. ‘Evimiz gitti, artık burada yaşanmaz, mahvolduk’ psikolojisi içerisindedirler. Onlara umut vermek için ne yapabilirim diye düşündüm. Elimden geldiğince arkadaşlarımla bir şeyler hazırladım. Onlara moral vermesi amacıyla acele bir şekilde, planlamadan bir mektup yazdım. Mektupta acılarını paylaştığımızı, maddi kayıplarının karşılanacağını belirttim. Çünkü bu devlet her şeyi başarıyor. Evlerinin de mutlaka kısa süre içerisinde yapılacağını ve endişe etmemeleri gerektiğini yazdım. Bu içimden gelen bir şeydi” diye konuştu.



“Depremin zorluklarını bildiğim için o mektubu yazdım”

Gözyaşları arasında sözlerini sürdüren Ercan Ergün, yazdığı mektubun insanlara moral vermiş olduğunu görmekten dolayı çok gururlandığını ifade ederek, “İzmit’te çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı kaybettik. İşe giderken serviste sohbet ettiğimiz insanları 17 Ağustos’ta kaybettiğinizi öğreniyorsunuz, iş yerine gittiğinde insanların azaldığını görüyorsunuz. Birden çevreniz değişiyor. Bunları bildiğim için o mektubu yazdım. Bu kadar da etki edeceğini bilmiyordum. Burada o yardım kampanyasını düzenleyen İzmit Belediye Bakanı Fatma Kaplan’ın da çok büyük emeği var. Bütün İzmit halkının adına ben çok gururlandım” şeklinde konuştu.