Türk Estetik Hekimin Güney Amerika Çıkarması
Dolgu uygulamalarına farklı bir yaklaşım katan ve kendi tekniği olan ALP Aesthetic Lateral Projection-Estetik Yanal Yükseltme’yi daha önce Sibirya, Ukrayna, İtalya, Macaristan, Azerbaycan, Jakarta, Endonezya, İspanya gibi ülkelerde anlatan Dr. Alper Kürşad Mamak, şimdi de Güney Amerika’da uluslararası bir kongrede 400 meslektaşı ile bir araya geldi.
Türk estetik hekim Dr. Alper Kürşad Mamak kendi geliştirdiği ALP-Aesthetic Lateral Projection (Estetik Yanal Yükseltme) tekniği konusunda dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarını eğitmeye devam ediyor. Önceki yıllarda Sibirya, Vietnam, İtalya, Macaristan, Azerbaycan, İspanya gibi ülkelerde yüzlerce hekime eğitim veren Mamak, son olarak Güney Amerika’daki Estetik Kongresinde doktorlara hitap eden tek Türk olma ayrıcalığını yaşadı.
Dr. Alper Kürşad MAMAK Aesthetic Lateral Projection Tekniğinin Öncüsü
Dr. Alper Kürşad Mamak dünyanın farklı ülkelerinde görev yapan meslektaşlarına kendi tekniğini en ince ayrıntılarına kadar öğretip, estetik dünyasındaki başarılarda imzasını geniş kitlelere taşımak istediğini dile getirerek Estetik Yanal Yükseltme hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Mamak, “Bu tekniği emsallerinden ayıran yönü, sadece yüzün orta hattına uygulanan ekollerin dışında diğer bölgelere de uygulanan enjeksiyonlardır. Bu işlemlerle birlikte, dolgu gibi kümülatif iğneli uygulamaların birikimlerinin önüne geçilmektedir. Diğer taraftan yüzü arka tarafa çekmesi, olası yansımalara karşı daha doğal bir ifade oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu teknikle beraber kişinin yüz çehresi, genç ve doğal görünümüyle güzellik hissiyatı oluşturmaktadır. Önceki ekoller tarafından prensip olarak doldurma girişimleri ön planda tutulmuştur. Enjeksiyon yöntemlerinde ise mevcut boşlukların doldurulması anlayışı hâkim olmuştur. Lakin bu durum yaşlanma sürecinde sarkmaları da beraberinde getirmiştir. Çünkü yaşın ilerlemesine bağlı olarak arka yüz bölgesinde elmacık kemikleri ve ya çene kemiklerinin uç noktaları boşalmaya başlamaktadır. Sarkmadan kaynaklı çukurları doldurmak ne yazık ki eski genç görünümü sağlamaması hatta suni ve şiş görünüme neden olması nedeniyle ALP tekniğine ihtiyaç duyulmuştur” dedi.
“Şiş değil tam tersi, daha zayıf ve ince bir yüz”
Alp tekniğinin nasıl uygulandığı konusunda da bilgilendirmelerde bulunan Mamak, “İnsan yüzünde Alpha, Lamba ve Phi gibi özel enjeksiyon bölgeleri oluşturdum. Özel bir sıra ve derinlik ile diğer uygulamalara göre fark oluşturuyor. Aesthetic Lateral Projection enjeksiyon tekniği ile bu noktalara önce derin sonrasında ise yüzeye doğru uygulamalar yapıyorum. Alpha enjeksiyon bölgeleriyle yüzün daha oval olmasını sağlıyorum ve terapinin şekillerinden bölgeleri oluyor. Bu nedenle Alpha harfi seçildi. Phi enjeksiyon bölgeleri altın oran sağladığı için içten gençlik üçgenini oluşturmaya yardımcı olarak pi sayısına da atıfta bulunarak seçildi. Lambda harfi, Antik Yunan’a göre terazi ve dengeyi ifade ederek güçler arasındaki dengeyi simgeliyor. Alpha, Lambda ve Phi kelimelerinin baş harfleri birleştirildiğinde ise ALP’i oluşturuyor. Eski görüntüyü oluşturabilmek için kişinin gençken yüzündeki en yüksek bölge neresi ise tekrar oranın yükseltilmesi gerekir. Hastalar da biz doktorlara, nasıl bir yüze sahip olmak istediklerini tarif ederken, elleriyle suratlarını yukarı doğru gerdirirler. Genelde benim ALP tekniğiyle primer enjeksiyon yaptığım bölgeleri tarif ederler ki onlar diğer medikal estetik uygulamalarında özel sıralamalarla enjeksiyon yapılan bölgeler değildir çünkü yüzün görünen yerlerinin daha dışındadırlar. Yani bu teknik yüz şeklini eski formuna daha benzer şekilde kavuşturur ve yüzü eskisinden şiş değil tam tersi, daha zayıf ve ince, gençliğimizdeki formata yakın bir hale dönüştürür.”
Kaynak: İHA
Dr. Alper Kürşad MAMAK Aesthetic Lateral Projection Tekniğinin Öncüsü
Dr. Alper Kürşad Mamak dünyanın farklı ülkelerinde görev yapan meslektaşlarına kendi tekniğini en ince ayrıntılarına kadar öğretip, estetik dünyasındaki başarılarda imzasını geniş kitlelere taşımak istediğini dile getirerek Estetik Yanal Yükseltme hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Mamak, “Bu tekniği emsallerinden ayıran yönü, sadece yüzün orta hattına uygulanan ekollerin dışında diğer bölgelere de uygulanan enjeksiyonlardır. Bu işlemlerle birlikte, dolgu gibi kümülatif iğneli uygulamaların birikimlerinin önüne geçilmektedir. Diğer taraftan yüzü arka tarafa çekmesi, olası yansımalara karşı daha doğal bir ifade oluşturulmasını sağlamaktadır. Bu teknikle beraber kişinin yüz çehresi, genç ve doğal görünümüyle güzellik hissiyatı oluşturmaktadır. Önceki ekoller tarafından prensip olarak doldurma girişimleri ön planda tutulmuştur. Enjeksiyon yöntemlerinde ise mevcut boşlukların doldurulması anlayışı hâkim olmuştur. Lakin bu durum yaşlanma sürecinde sarkmaları da beraberinde getirmiştir. Çünkü yaşın ilerlemesine bağlı olarak arka yüz bölgesinde elmacık kemikleri ve ya çene kemiklerinin uç noktaları boşalmaya başlamaktadır. Sarkmadan kaynaklı çukurları doldurmak ne yazık ki eski genç görünümü sağlamaması hatta suni ve şiş görünüme neden olması nedeniyle ALP tekniğine ihtiyaç duyulmuştur” dedi.
“Şiş değil tam tersi, daha zayıf ve ince bir yüz”
Alp tekniğinin nasıl uygulandığı konusunda da bilgilendirmelerde bulunan Mamak, “İnsan yüzünde Alpha, Lamba ve Phi gibi özel enjeksiyon bölgeleri oluşturdum. Özel bir sıra ve derinlik ile diğer uygulamalara göre fark oluşturuyor. Aesthetic Lateral Projection enjeksiyon tekniği ile bu noktalara önce derin sonrasında ise yüzeye doğru uygulamalar yapıyorum. Alpha enjeksiyon bölgeleriyle yüzün daha oval olmasını sağlıyorum ve terapinin şekillerinden bölgeleri oluyor. Bu nedenle Alpha harfi seçildi. Phi enjeksiyon bölgeleri altın oran sağladığı için içten gençlik üçgenini oluşturmaya yardımcı olarak pi sayısına da atıfta bulunarak seçildi. Lambda harfi, Antik Yunan’a göre terazi ve dengeyi ifade ederek güçler arasındaki dengeyi simgeliyor. Alpha, Lambda ve Phi kelimelerinin baş harfleri birleştirildiğinde ise ALP’i oluşturuyor. Eski görüntüyü oluşturabilmek için kişinin gençken yüzündeki en yüksek bölge neresi ise tekrar oranın yükseltilmesi gerekir. Hastalar da biz doktorlara, nasıl bir yüze sahip olmak istediklerini tarif ederken, elleriyle suratlarını yukarı doğru gerdirirler. Genelde benim ALP tekniğiyle primer enjeksiyon yaptığım bölgeleri tarif ederler ki onlar diğer medikal estetik uygulamalarında özel sıralamalarla enjeksiyon yapılan bölgeler değildir çünkü yüzün görünen yerlerinin daha dışındadırlar. Yani bu teknik yüz şeklini eski formuna daha benzer şekilde kavuşturur ve yüzü eskisinden şiş değil tam tersi, daha zayıf ve ince, gençliğimizdeki formata yakın bir hale dönüştürür.”