Başkan Erdoğan'dan sert Hafter mesajı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafter'in Berlin'deki masadan kaçtığı söylerken "Hafter'in sözcüsü Libya'daki süreç namlunun ucundadır diyor. Bu şunu gösteriyor, yani Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir temaslarını tamamlamasının ardından Gambiya Cumhurbaşkanı Adama Barrow'un daveti üzerine geldiği Gambiya'da, mevkidaşı Adama Barrow ile baş başa görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında Erdoğan bir soru üzerine Libya'daki son gelişmelerle ilgili 'Berlin süreci geniş katılımlı bir süreç olmasına rağmen aslında Hafter oteldeki odasından burayı takip etmiştir. Tabii bu 55 maddelik metin BM Güvenlik Konseyi'ne de gidecek. Ancak burada bir nokta çok önemli. O da şu, Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da şimdi kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır. Libya'daki süreç namlunun ucundadır. Bu şunu gösteriyor, yani Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler.' diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Biz de Gambiya'ya dava çerçevesinde aktif destek verdik. Divan'ın 23 Ocak'ta aldığı karar Gambiya'nın sayesinde adalet yolunda atılmış önemli bir adımdır. FETÖ'nün eğitim kurumu kisvesi altında yürüttüğü faaliyetleri ilk durduran ülke Gambiya'dır. Gambiya'nın bu kararlı adımı diğer Afrika ülkelerine de FETÖ ile mücadele noktasında örnek oldu. Biz de Gambiya'lı evlatlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamasına müsaade etmedik. Türkiye Maarif Vakfı'na ait okulumuz başarıyla faaliyet gösteriyor. Vakfımızın bugün açılacak binalarda daha nitelikli nesiller yetiştireceğine inanıyorum. Bunun yanında Türkiye burslarıyla son 9 sene içerisinde 170 Gambiyalı öğrenciye ülkemizde üniversite imkanı sağladık.
Mezun öğrencilerimizin kendi ülkelerine doktor, mühendis gibi hizmet ettiklerini görmek bizim için gurur vericidir. Gambiya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz maalesef arzu ettiğimiz seviyede değildir. Türkiye ile Gambiya arasında 2019 yılında ticaret hacmi 55 milyon dolar oldu. İkili ticaretimizi daha dengeli bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Ülkelerimiz arasında yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasını 2013 yılında imzaladık. Bu anlaşmanın iç onayı sürecini biz ülkemizde tamamladık, Gambiya'daki iç onay sürecinin de kısa sürede tamamlanmasını diliyoruz.
Çifte vergilendirmenin önlenmesini öngören anlaşmanın yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak Afrika ile ekonomik ilişkilerimizi her zaman adil, dengeli ve her iki tarafın da yararına olacak bir zeminde geliştirmeye çalışıyoruz. Yatırımcılarımız ürün satmanın ötesinde istihdam oluşturan Afrika'nın kalkınmasına, güçlenmesine katkı sağlayan projelere ağırlık veriyor. Özellikle turizm, tarım, enerji, inşaat, savunma, teknoloji gibi sektörlerde Türk firmaları Gambiya'da örnek gösterilecek yatırımlara imza atacaklardır. Firmalarımızın komşu ülkelerde başarıyla gerçekleştirdiği prestijli projeler Gambiya için referanstır.
Gambiya hükümetinin yeni Gambiya vizyonunda müteahhitlerimize daha fazla sorumluluk vereceğine inanıyorum. Bu düşüncelerle ziyaretimizin ülkelerimiz arasında yeni işbirliği kapılarının açılmasına vesile olmasını diliyorum. Değerli kardeşim Barrow'a bize ve heyetimize gösterdiği sıcak misafirperverlik için şahsım ve heyetim adına teşekkür ediyorum.
'HAFTER'İN ATEŞKES GİBİ BARIŞ GİBİ BİR DERDİ YOKTUR'
SORULAR VE CEVAPLAR
SORU: Libya'da akan kanın durması için geçtiğimiz günlerde Berlin'de önemli zirve yapıldı, mutabakata varıldı. Ancak darbeci Hafter saldırılarına devam etti. Bundan sonraki süreçte Türkiye nasıl adım atacak?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Gerek Berlin süreci gerekse Moskova her ikisinde de bildiğiniz gibi Hafter varılan veya hazırlanan metne imza atmamıştır. Sarrac imzasını atmıştır ama Hafter atmamıştır. Uluslararası toplantılarda eğer taraflar bu tür metinlere imza koymuyorlarsa burada bir mutabakat sağlanmıştır denilemez. Berlin süreci geniş katılımlı bir süreç olmasına rağmen aslında Hafter oteldeki odasından burayı takip etmiştir. Tabii bu 55 maddelik metin BM Güvenlik Konseyi'ne de gidecek. Ancak burada bir nokta çok önemli. O da şu, Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da şimdi kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır. Libya'daki süreç namlunun ucundadır. Bu şunu gösteriyor, yani Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler.
SORU: Tarihsel bir ziyarete hepimiz tanıklık ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk ziyaret bu. Türkiye ile Gambiya arasındaki ilişkiler nasıl daha derinleşir ve kuvvetlenebilir. Ekonominin güçlendirilmesi noktasında Türkiye'nin nasıl faydası olabilir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bugün sayın başkanla konuları etraflıca ele aldık. Askeri, ticari, turizm, enerji, savunma sanayi alanlarında işbirliği yapmak mümkün. Bu sürecin içerisinde bakanlarımızın birbirleriyle irtibatları çok büyük önem arz ediyor. Gerek altyapı, gerek üstyapı bütün bu konularda biz her türlü işbirliğine varız. Eğitim, öğretim konularında aynı şekilde her türlü işbirliğine varız. Bunu sayın başkanla etraflıca konuştuk, daha sonra da heyetler arası toplantıda bunları değerlendirdik.
'HAFTER DE DAHİL YANINDAKİLER LEJYONERDİR'
SORU: Türkiye Cumhuriyeti'nin Libya'ya asker gönderdiğinizi biliyoruz. Orada Türkiye'nin atacağı adımlar nelerdir? Ne gibi tedbirler alındı?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bir kere şunu birbirinden ayırt edelim. Sarrac BM Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı bir liderdir. Hafter ise darbecidir. Türkiye olarak bizim TBMM kararıyla oraya eğitici olarak gönderdiğimiz askerlerimiz vardır. Hafter de dahil yanındakiler de lejyonerdir, Abu Dabi tarafından desteklenmektedir. Para oradan verilmektedir. Şu anda tabii Hafter lejyonerleri ile beraber Sudan'dan da 5 bini aşkın asker karacı olarak buraya gelmiştir. Böyle bir tablo ne yazık ki Libya'da yaşanmaktadır. Temennimiz odur ki, bir an önce Libya barışa kavuşur.
Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında Erdoğan bir soru üzerine Libya'daki son gelişmelerle ilgili 'Berlin süreci geniş katılımlı bir süreç olmasına rağmen aslında Hafter oteldeki odasından burayı takip etmiştir. Tabii bu 55 maddelik metin BM Güvenlik Konseyi'ne de gidecek. Ancak burada bir nokta çok önemli. O da şu, Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da şimdi kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır. Libya'daki süreç namlunun ucundadır. Bu şunu gösteriyor, yani Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler.' diye konuştu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Biz de Gambiya'ya dava çerçevesinde aktif destek verdik. Divan'ın 23 Ocak'ta aldığı karar Gambiya'nın sayesinde adalet yolunda atılmış önemli bir adımdır. FETÖ'nün eğitim kurumu kisvesi altında yürüttüğü faaliyetleri ilk durduran ülke Gambiya'dır. Gambiya'nın bu kararlı adımı diğer Afrika ülkelerine de FETÖ ile mücadele noktasında örnek oldu. Biz de Gambiya'lı evlatlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamasına müsaade etmedik. Türkiye Maarif Vakfı'na ait okulumuz başarıyla faaliyet gösteriyor. Vakfımızın bugün açılacak binalarda daha nitelikli nesiller yetiştireceğine inanıyorum. Bunun yanında Türkiye burslarıyla son 9 sene içerisinde 170 Gambiyalı öğrenciye ülkemizde üniversite imkanı sağladık.
Mezun öğrencilerimizin kendi ülkelerine doktor, mühendis gibi hizmet ettiklerini görmek bizim için gurur vericidir. Gambiya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz maalesef arzu ettiğimiz seviyede değildir. Türkiye ile Gambiya arasında 2019 yılında ticaret hacmi 55 milyon dolar oldu. İkili ticaretimizi daha dengeli bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Ülkelerimiz arasında yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasını 2013 yılında imzaladık. Bu anlaşmanın iç onayı sürecini biz ülkemizde tamamladık, Gambiya'daki iç onay sürecinin de kısa sürede tamamlanmasını diliyoruz.
Çifte vergilendirmenin önlenmesini öngören anlaşmanın yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak Afrika ile ekonomik ilişkilerimizi her zaman adil, dengeli ve her iki tarafın da yararına olacak bir zeminde geliştirmeye çalışıyoruz. Yatırımcılarımız ürün satmanın ötesinde istihdam oluşturan Afrika'nın kalkınmasına, güçlenmesine katkı sağlayan projelere ağırlık veriyor. Özellikle turizm, tarım, enerji, inşaat, savunma, teknoloji gibi sektörlerde Türk firmaları Gambiya'da örnek gösterilecek yatırımlara imza atacaklardır. Firmalarımızın komşu ülkelerde başarıyla gerçekleştirdiği prestijli projeler Gambiya için referanstır.
Gambiya hükümetinin yeni Gambiya vizyonunda müteahhitlerimize daha fazla sorumluluk vereceğine inanıyorum. Bu düşüncelerle ziyaretimizin ülkelerimiz arasında yeni işbirliği kapılarının açılmasına vesile olmasını diliyorum. Değerli kardeşim Barrow'a bize ve heyetimize gösterdiği sıcak misafirperverlik için şahsım ve heyetim adına teşekkür ediyorum.
'HAFTER'İN ATEŞKES GİBİ BARIŞ GİBİ BİR DERDİ YOKTUR'
SORULAR VE CEVAPLAR
SORU: Libya'da akan kanın durması için geçtiğimiz günlerde Berlin'de önemli zirve yapıldı, mutabakata varıldı. Ancak darbeci Hafter saldırılarına devam etti. Bundan sonraki süreçte Türkiye nasıl adım atacak?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Gerek Berlin süreci gerekse Moskova her ikisinde de bildiğiniz gibi Hafter varılan veya hazırlanan metne imza atmamıştır. Sarrac imzasını atmıştır ama Hafter atmamıştır. Uluslararası toplantılarda eğer taraflar bu tür metinlere imza koymuyorlarsa burada bir mutabakat sağlanmıştır denilemez. Berlin süreci geniş katılımlı bir süreç olmasına rağmen aslında Hafter oteldeki odasından burayı takip etmiştir. Tabii bu 55 maddelik metin BM Güvenlik Konseyi'ne de gidecek. Ancak burada bir nokta çok önemli. O da şu, Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da şimdi kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır. Libya'daki süreç namlunun ucundadır. Bu şunu gösteriyor, yani Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler.
SORU: Tarihsel bir ziyarete hepimiz tanıklık ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk ziyaret bu. Türkiye ile Gambiya arasındaki ilişkiler nasıl daha derinleşir ve kuvvetlenebilir. Ekonominin güçlendirilmesi noktasında Türkiye'nin nasıl faydası olabilir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bugün sayın başkanla konuları etraflıca ele aldık. Askeri, ticari, turizm, enerji, savunma sanayi alanlarında işbirliği yapmak mümkün. Bu sürecin içerisinde bakanlarımızın birbirleriyle irtibatları çok büyük önem arz ediyor. Gerek altyapı, gerek üstyapı bütün bu konularda biz her türlü işbirliğine varız. Eğitim, öğretim konularında aynı şekilde her türlü işbirliğine varız. Bunu sayın başkanla etraflıca konuştuk, daha sonra da heyetler arası toplantıda bunları değerlendirdik.
'HAFTER DE DAHİL YANINDAKİLER LEJYONERDİR'
SORU: Türkiye Cumhuriyeti'nin Libya'ya asker gönderdiğinizi biliyoruz. Orada Türkiye'nin atacağı adımlar nelerdir? Ne gibi tedbirler alındı?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bir kere şunu birbirinden ayırt edelim. Sarrac BM Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı bir liderdir. Hafter ise darbecidir. Türkiye olarak bizim TBMM kararıyla oraya eğitici olarak gönderdiğimiz askerlerimiz vardır. Hafter de dahil yanındakiler de lejyonerdir, Abu Dabi tarafından desteklenmektedir. Para oradan verilmektedir. Şu anda tabii Hafter lejyonerleri ile beraber Sudan'dan da 5 bini aşkın asker karacı olarak buraya gelmiştir. Böyle bir tablo ne yazık ki Libya'da yaşanmaktadır. Temennimiz odur ki, bir an önce Libya barışa kavuşur.