Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması 'Kültür Ve Turizm Alanında 2019 Yılını Rekorlarla Kapattık'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2018 yılında 54 milyar 323 milyon dolar olan dış ticaret açığımız 2019 yılı sonunda 29 milyar 926 milyon dolara geriledi. Bir başka ifadeyle dış ticaret açığımız yüzde 44,9 oranında azaldı” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019 yılı değerlendirme programı kapsamında açıklamalarda bulundu. Birçok alanda yaşanan gelişmeleri aktaran Erdoğan, Türkiye’nin dış ticaret açığının 2018’e oranla yüzde 44,9 azaldığını açıkladı.
Turizm alanında yaşanan gelişmelere de değinen Erdoğan, 2019’un Aralık ayında prototipi kamuoyuna sunulan Türkiye’nin ilk yerli ve milli aracı hakkında da konuştu.
2019 yılında kültür ve turizm alanında yaşanan gelişmeleri aktaran Erdoğan, “Kültür ve turizm alanında 2019 yılını rekorlarla kapattık. 2019’da ülkemize gelen ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 51 buçuk milyonu buldu. Bakanlık yatırım ve işletme belgeli tesis sayımızı 3 bin 262’den 4 bin 761’e, turizm bölgesi sayımızı ise 143’ten 237’ye ulaştırdık. Belediyelerimize yapacakları çevre düzenlemesi ve alt yapı çalışmaları için 2019’da yaklaşık 2 milyar liralık destek verdik. Mavi bayrak sıralamasında 463 plaj, 22 marina, 15 deniz turizmi aracıyla dünya sıralamasında 3’üncü olduk. ‘Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı kurarak tanıtımının devletin desteğiyle özel sektör tarafından yapılacağı bir yapı oluşturduk. Kültür ve turizm faaliyetlerini ülkemizin tüm bölgelerine ve sezonu 12 aya yayarak, 75 milyon turist ve 65 milyar dolar gelir hedefine ulaşacağımıza inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl 30 adet kütüphaneyi millet kıraathanesine dönüştürerek vatandaşların kullanımına sunduk. Günün 24 saati hizmet verecek prestijli bir eser olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kütüphaneyi yakında hizmetinize sunuyoruz. Tüm gençlerimize, milletimize, ülkemize hayırlı olsun. 2020 yılı sonuna kadar 10 kütüphanemiz daha bu formatta hizmet veriyor olacak. İnsanlık tarihini kökten değiştiren Şanlıurfa Göbeklitepe ören yerini ziyarete açtık. 2019 yılını turizmde Göbeklitepe yılı ilan etik. Burada emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Geleneksel Türk okçuluğunun da eklenmesiyle UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ne kayıtlı unsur sayımız 18’e ulaştı. Bu listede kayıtlı olan değerlilerimizle 178 ülke arasında ilk 5’te yer alıyoruz. Geçtiğimiz 17 yılda 154 müzeyi yeniledik. Uluslararası ölçekte ses getiren toplam 57 müzeyi hizmete açtık. Ankara Kahramankazan’daki 15 Temmuz Şehitleri ve Demokrasi Müzesi’yle Sivas Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’ni hizmete sunduk. İnşaatı hızlı bir şekilde devam eden yeni Atatürk Kültür Merkezi’ni 2020 yılı sonuna kadar inşallah tamamlıyoruz. Bu tabii İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, inşaat hızla devam ediyor. Aynı şekilde bir de Ankara var. O da hızla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 18 adet vakıf kültür varlığının yenilenmesini, yurt dışında da 6 caminin yapım ve onarımını tamamladık. Dizi sektörümüz 2019’daki 350 milyon dolarlık ihracat hacmiyle Amerika’nın ardından dünyada 2’nci sırada yer alıyor. Bugün 156 ülkede 500 milyon kişi bizim dizi ve filmlerimizi seyrediyor. Yeni sinema kanunumuz ile bu sektöre sağladığımız destekleri çeşitlendirdik” dedi.
“Milli gelirimizi 4 kat arttırdık”
2019 yılı değerlendirme toplantısında ekonomi alanındaki gelişmelere değinen Erdoğan, “Ekonomi daima önceliklerimizin başında yer almıştır. Türkiye’yi gelişmekte olan ülke grubunda bir üst seviyeye yükselttik. Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolara kadar çıkartarak 4 kat arttırdık. Son yıllarda maruz kaldığımız küresel çaplı saldırıların kur etkisiyle göstergeler bir parça gerilemiş olmakla birlikte ekonomideki hedeflerimizden asla vazgeçmedik. Küresel düzeydeki belirsizlikten ve spekülatif saldırılar karşısında kararlı bir duruş sergileyerek 2019’da ülkemizi yeniden yükselişe geçirdik. Öncelikle saldırı dalgasının ilk ayağı olan döviz kurunu nispeten istikrarlı bir çizgiye oturttuk. Faizin kademeli olarak aşağı inmesi için ihtiyaç duyulan adımları attık. İnmesi gerekir dedik, hamdolsun indi, iniyor. Geçtiğimiz Eylül ayında 2020-2022 yılını kapsayan yeni ekonomi programımız devreye girdi. Programın temel hedefleri fiyat istikrarı, finansal istikrar ve cari işlemler dengesinde elde edilen kazanımların korunup geliştirilmesidir. Geçtiğimiz 17 yılın genel görüntüsü ekonomide hedeflerimizin çok da gerisine düşmediğine işaret ediyoruz. 2003 yılından önceki 16 yılda, yıllık enflasyon ortalaması yüzde, faiz itibariyle söylüyorum, ama 68,7 seviyesindeyken 2003’ten bu yana yıllık enflasyon ortalaması yüzde 10,3 olarak gerçekleşti. Tüm sıkıntılara rağmen 2019 enflasyonu da yüzde 11,8 oranıyla bu genel görünümün dışında kalmadı. Para ve maliye politikalarını güçlü eşgüdüm ve yapısal reformlarla takip ediyoruz. Yeni ekonomi programıyla; enflasyonun bu yıl yüzde 8 buçuğa, program sonunda da inşallah yüzde 4,9’a düşmesini hedefliyoruz. 2019 yılında firmalara yaklaşık 48 milyar liralık kredi imkanı sunduk. Bu kapsamda 56 binin üzerinde kredi adedine ulaşılarak 29 milyar liradan fazla kredi tahsisi gerçekleştirildi.
2019’un 3’üncü çeyreğindeki yüzde 0,9’luk pozitif büyümeyle ülkemiz yeniden büyüme dönemine girdi. Bu yıl yüzde 5 büyüme oranına ulaşarak, yüzde 3,4 oranındaki küresel büyüme beklentisinin üstüne çıkmayı hedefliyoruz. Merkez Bankamızın altın dahil toplam rezervleri 105 milyar doların üzerine çıktı. Borsa İstanbul’un 2013 yılında, yani göreve geldiğimizde, 10 bin 600 olan kapanış endeksi dün itibariyle 121 bini bularak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Birileri konuşuyor, ağzı olan konuşur. Biz işimize bakarız. Her şey ortada. Ekonomik hemen tamamı önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerin yaşanacağına işaret ediyor. Ekonomimizin en büyük zaafı olarak gösterilen cari işlemler dengesinde tarihimizde ilk defa 5,4 milyar dolar artıya geçtik. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. Hem gösterge faizlerinde hem piyasa faizlerinde ardı ardına indirimler yapılıyor. Faizler bir önceki yılın sonuna göre bugün ticari kredilerde 15 puan, konut kredilerinde 15 puan, ihtiyaç kredilerinde 18 puan gerilemiştir. Kasım ayında 91,3 olan ekonomik güven endeksi Aralık ayında 93,8’e yükseldi ve yılı zirvede kapadı. 2019 yılı Kasım ayında bankacılık sektöründe sermaye ve yeterlilik oranı yüzde 18,6 seviyesindedir. Bu da tabii nereden nereye geldiğimizi gösteriyor. Bu seviye yüzde 8 olan uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerindedir. Gelişmekte olan ekonomilerden pozitif yönde ayrılan Türkiye’nin kredi risk puanı iyileşmeye başladı.
Borsa İstanbul pay piyasasında yeni pazar yapısı oluşturarak, faizsiz finansman araçları geliştirdi. Uluslararası yatırımlar dünyada azalırken, ülkemiz bu konuda oldukça iyi bir konumda yer almayı sürdürüyor. 2003- 2019 arası dönemde ülkemize gelen doğrudan yatırımların toplamı 217 milyar doları aşmış bulunuyor. Geçtiğimiz Nisan ayında yeniden yapılandırdığımız yatırım ortamını iyileştirme yüksek kurulu eylem planlarını etkin şekilde hayata geçiriyor. Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren yatırım ofisimiz girişimcilere gereken her türlü desteği veriyor. Dünya Bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde 43’üncü basamakta yer alan Türkiye, bu yıl 10 basamak yükselerek 33’üncü sıraya gelmiştir. Önümüzdeki dönem atacağımız adımlarla ülkemizi yatırım yapılabilir en iyi ülkeler arasına yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
“Dış ticaret açığı yüzde 44,9 azaldı”
Türkiye’nin 2019 yılında Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen faaliyetlerini de açıklayan Erdoğan, “Geçen yıl ihracatımız yüzde 2 artışla 180 buçuk milyar dolara yükseldi. 2018 yılında 54 milyar 323 milyon dolar olan dış ticaret açığımız 2019 yılı sonunda 29 milyar 926 milyon dolara geriledi. Bir başka ifadeyle dış ticaret açığımız yüzde 44,9 oranında azaldı. Dünya ticaret örgütü tarafından açıklanan, 2019 yılı listesinde en fazla ihracat yapan ilk 50 ülke içerisinde ihracat artış oranında 7’inci, mutlak ihracat değer artışında ise 5’inci sıradayız. 2019 yılı ilk 3 çeyreğinde sağlanan büyümeye ihracatın katkısı 4,7 puandır. Bu 18 yılda; ticaretin ekonomik büyümeye sağladığı en yüksek katkıdır. 2020 yılında da iş insanlarımızı dünyanın her köşesine, bayrağımızı taşımaları için destekleyecek, dış ticaret fazlası veren bir Türkiye için gayret edeceğiz. Geçen yıl ihracatçılarımıza 3,2 milyar ile Cumhuriyet tarihindeki en yüksek desteği verdik. Eximbank şube sayısını 20’ye, irtibat ofisini 12’ye yükselterek ihracatçımıza daha da yakınlaştık. Bankacılık sektörünün ihracata yönelik kredilerinin yüzde 53’ünü Eximbank eliyle karşıladık. Kredi ve sigorta programları vasıtasıyla 12 bin 500 firmaya toplam 44 milyar dolarlık ihracat finansmanı sağladık. Eximbank kaynakları ile 2020 yılında 50 milyar dolarlık ihracatın finanse edilmesini hedefliyoruz. Yurt dışı pazarlara çok daha rahat açılmalarını sağlamak için 14 bin 315 ihracatçımıza yeşil pasaport verdik. Kağıtsız ihracat projesi ile tüm ihracat beyannameleri ve tüm belgeleri elektronik ortama taşıyarak dijital gümrük uygulamasını devreye aldık. 56 ilde 67 adet ihracat destek ofisi kurduk. Karekodlu çek sayısı 115 milyonu aştı. Önümüzdeki günlerde karekodlu bono ve elektronik çek uygulamasını da başlatıyoruz. Sınır kapılarındaki araç trafiğini azaltmak için randevulu sanal sıra sistemini önümüzdeki günlerde hizmete alıyoruz. Esnaf ve Zanaatkarlar kredi, kefalet kooperatifi aracılığıyla kullandırdığımız düşük faizli finansman desteği 40 milyar lirayı aştı. Sadece geçtiğimiz yıl 25,2 milyar lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırdık. Toplu alım ve tedarik yöntemiyle esnaf ve zanaatkârlarımızın girdi maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini arttırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin otomobilini milletimizin hizmetine sunacağız”
2019 yılı değerlendirmeleri kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının faaliyetlerinden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl Eylül ayında ‘2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi’ kamuoyuyla paylaşarak hız verdik. 2022 yılında seri üretime geçecek olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobil prototipini milletimizin takdirine sunduk. Türkiye’nin 60 yıllık hayalinin gerçeğe dönüşmesine bir adım daha yaklaştık. Tanıtımı yapılan prototipler hem dizaynı hem de teknik özellikleri itibarıyla hem milletimiz hem de sektör tarafından beğeniyle karşılandı. İnşallah bu süreci yakından takip etmeyi ve desteklemeyi sürdürecek ve Türkiye’nin otomobilini milletimizin hizmetine sunacağız. Gemlik ilçemize ilk etapta, 1 milyon metrekarelik alana kurulacak fabrikayla üretim yapılacak. Yan sanayinin çok güçlü olduğu Bursa ilimizde Silahlı Kuvvetlerimize ait olan araziye fabrikayı kuralım. Katma değeri yüksek ürünlerin teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını başlattık. Nisan ayında, makine sektöründe desteği hak edenleri açıklıyoruz. Geçtiğimiz yıl, yaklaşık 136 milyar liralık sabit yatırım için 5 bin 691 teşvik belgesini düzenledik. Yatırım teşvikleri sayesinde toplamda 212 binin üzerinde ilave istihdam oluşturacağız. Ekonomimizin omurgasını oluşturan KOBİ’lerimize KOSGEB aracılığıyla 2019’da 2,3 milyar liralık destek sağladık. Kalkınma ajansları ve kalkınma idareleri vasıtasıyla sadece geçtiğimiz yıl 2 bin 87 projeye 1 milyar 49 milyon lira kaynak aktardık. Proje bazlı destek kapsamına aldığımız ve yatırım tutarı 36 buçuk milyar lira olan 7 proje, saylayacağı 7 binin üzerinde ek istihdam yanında, cari açığı azaltmada da önemli katkılar sunacak. Son 17 yılda Organize Sanayi Bölgelerinin sayısını 122 ilave ile 315’e, buralardaki işletme sayısını 42 bin ilaveyle 53 bine, istihdamı da 1 buçuk milyona yakın ilaveyle 1,9 milyona yükselttik. Bu yıl 7 yeni organize bölgesi ve 5 sanayi sitesini hizmete açarak 25 bin kişiye istihdam imkanı oluşturacağız. 2019 yılında ülkemizin çeşitli bölgelerinde 7 ayrı organize sanayi bölgesinin alt yapılarını tamamladık. İstanbul, Balıkesir, İzmir, Bursa, Mardin, Çanakkale, Trabzon, Adana ve Ankara illerimizde ilan ettiğimiz 12 endüstri bölgesinde yaklaşık 45 milyar lira yeni yatırımla yaklaşık 62 bin ilave istihdam hedefliyoruz. 2020 yılının ilk yarısında Adana Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde ilk özel sektör yatırımlarını başlatıyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile ilk etapta 98 Türk 29’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacıyı ülkemize getirdik. 20 yıllık hayalimiz olan Türkiye Uzay Ajansı’nı 2018 Aralık ayında kurduk. Milli Uzay Programını ise bu yılın ilk yarısında ilan ediyoruz. Geçtiğimiz 17 yılda bin 229 Ar-Ge merkeziyle 361 tasarım merkezini hayata geçirdik. Teknopark sayımızı 5’ten 85’e çıkardık. Muğla Teknokent ve Sağlık Bilimleri Teknokent’i bu yılın ilk yarısında faaliyete geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıl TUBİTAK aracılığıyla özel sektörün 3 bin 427 Ar-Ge projesine 700 milyon liraya yakın hibe desteği sağladık. 2’ncisini düzenlediğimiz Teknofest 1 milyon 720 bin ziyaretçiyle 2019’da dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali oldu. Tüm milletimizin, özellikle saran bu heyecan teknoloji ve yenilikçilik coşkusu TEKNOFEST’i bu yıl Gaziantep’te yapacağız. Gaziantep Belediye Başkanımız çok heyecanlı, ‘Biz İstanbul’u geçeceğiz’ diyor. Sahip olduğumuz büyük verinin işlenmesi, bilgiye ve ekonomik değere dönüştürülmesi amacıyla TUBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü kurduk. Bu yıl Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli sinyal istihbarat platformunun sitem kabul testlerini başlatıyoruz. 2019 yılında 3’üncü bilim seferimizi gerçekleştirerek geçici bilim üssümüzü Antartika’ya kurduk ve Kutup Araştırmaları Enstitümüzü hayata geçirdik. 4’üncü ulusal Antartika bilim seferini bu yılın ilk yarısında gerçekleştireceğiz” dedi.
Kaynak: İHA
Turizm alanında yaşanan gelişmelere de değinen Erdoğan, 2019’un Aralık ayında prototipi kamuoyuna sunulan Türkiye’nin ilk yerli ve milli aracı hakkında da konuştu.
2019 yılında kültür ve turizm alanında yaşanan gelişmeleri aktaran Erdoğan, “Kültür ve turizm alanında 2019 yılını rekorlarla kapattık. 2019’da ülkemize gelen ziyaretçi sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 51 buçuk milyonu buldu. Bakanlık yatırım ve işletme belgeli tesis sayımızı 3 bin 262’den 4 bin 761’e, turizm bölgesi sayımızı ise 143’ten 237’ye ulaştırdık. Belediyelerimize yapacakları çevre düzenlemesi ve alt yapı çalışmaları için 2019’da yaklaşık 2 milyar liralık destek verdik. Mavi bayrak sıralamasında 463 plaj, 22 marina, 15 deniz turizmi aracıyla dünya sıralamasında 3’üncü olduk. ‘Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nı kurarak tanıtımının devletin desteğiyle özel sektör tarafından yapılacağı bir yapı oluşturduk. Kültür ve turizm faaliyetlerini ülkemizin tüm bölgelerine ve sezonu 12 aya yayarak, 75 milyon turist ve 65 milyar dolar gelir hedefine ulaşacağımıza inanıyoruz. Geçtiğimiz yıl 30 adet kütüphaneyi millet kıraathanesine dönüştürerek vatandaşların kullanımına sunduk. Günün 24 saati hizmet verecek prestijli bir eser olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kütüphaneyi yakında hizmetinize sunuyoruz. Tüm gençlerimize, milletimize, ülkemize hayırlı olsun. 2020 yılı sonuna kadar 10 kütüphanemiz daha bu formatta hizmet veriyor olacak. İnsanlık tarihini kökten değiştiren Şanlıurfa Göbeklitepe ören yerini ziyarete açtık. 2019 yılını turizmde Göbeklitepe yılı ilan etik. Burada emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Geleneksel Türk okçuluğunun da eklenmesiyle UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ne kayıtlı unsur sayımız 18’e ulaştı. Bu listede kayıtlı olan değerlilerimizle 178 ülke arasında ilk 5’te yer alıyoruz. Geçtiğimiz 17 yılda 154 müzeyi yeniledik. Uluslararası ölçekte ses getiren toplam 57 müzeyi hizmete açtık. Ankara Kahramankazan’daki 15 Temmuz Şehitleri ve Demokrasi Müzesi’yle Sivas Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’ni hizmete sunduk. İnşaatı hızlı bir şekilde devam eden yeni Atatürk Kültür Merkezi’ni 2020 yılı sonuna kadar inşallah tamamlıyoruz. Bu tabii İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, inşaat hızla devam ediyor. Aynı şekilde bir de Ankara var. O da hızla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 18 adet vakıf kültür varlığının yenilenmesini, yurt dışında da 6 caminin yapım ve onarımını tamamladık. Dizi sektörümüz 2019’daki 350 milyon dolarlık ihracat hacmiyle Amerika’nın ardından dünyada 2’nci sırada yer alıyor. Bugün 156 ülkede 500 milyon kişi bizim dizi ve filmlerimizi seyrediyor. Yeni sinema kanunumuz ile bu sektöre sağladığımız destekleri çeşitlendirdik” dedi.
“Milli gelirimizi 4 kat arttırdık”
2019 yılı değerlendirme toplantısında ekonomi alanındaki gelişmelere değinen Erdoğan, “Ekonomi daima önceliklerimizin başında yer almıştır. Türkiye’yi gelişmekte olan ülke grubunda bir üst seviyeye yükselttik. Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolara kadar çıkartarak 4 kat arttırdık. Son yıllarda maruz kaldığımız küresel çaplı saldırıların kur etkisiyle göstergeler bir parça gerilemiş olmakla birlikte ekonomideki hedeflerimizden asla vazgeçmedik. Küresel düzeydeki belirsizlikten ve spekülatif saldırılar karşısında kararlı bir duruş sergileyerek 2019’da ülkemizi yeniden yükselişe geçirdik. Öncelikle saldırı dalgasının ilk ayağı olan döviz kurunu nispeten istikrarlı bir çizgiye oturttuk. Faizin kademeli olarak aşağı inmesi için ihtiyaç duyulan adımları attık. İnmesi gerekir dedik, hamdolsun indi, iniyor. Geçtiğimiz Eylül ayında 2020-2022 yılını kapsayan yeni ekonomi programımız devreye girdi. Programın temel hedefleri fiyat istikrarı, finansal istikrar ve cari işlemler dengesinde elde edilen kazanımların korunup geliştirilmesidir. Geçtiğimiz 17 yılın genel görüntüsü ekonomide hedeflerimizin çok da gerisine düşmediğine işaret ediyoruz. 2003 yılından önceki 16 yılda, yıllık enflasyon ortalaması yüzde, faiz itibariyle söylüyorum, ama 68,7 seviyesindeyken 2003’ten bu yana yıllık enflasyon ortalaması yüzde 10,3 olarak gerçekleşti. Tüm sıkıntılara rağmen 2019 enflasyonu da yüzde 11,8 oranıyla bu genel görünümün dışında kalmadı. Para ve maliye politikalarını güçlü eşgüdüm ve yapısal reformlarla takip ediyoruz. Yeni ekonomi programıyla; enflasyonun bu yıl yüzde 8 buçuğa, program sonunda da inşallah yüzde 4,9’a düşmesini hedefliyoruz. 2019 yılında firmalara yaklaşık 48 milyar liralık kredi imkanı sunduk. Bu kapsamda 56 binin üzerinde kredi adedine ulaşılarak 29 milyar liradan fazla kredi tahsisi gerçekleştirildi.
2019’un 3’üncü çeyreğindeki yüzde 0,9’luk pozitif büyümeyle ülkemiz yeniden büyüme dönemine girdi. Bu yıl yüzde 5 büyüme oranına ulaşarak, yüzde 3,4 oranındaki küresel büyüme beklentisinin üstüne çıkmayı hedefliyoruz. Merkez Bankamızın altın dahil toplam rezervleri 105 milyar doların üzerine çıktı. Borsa İstanbul’un 2013 yılında, yani göreve geldiğimizde, 10 bin 600 olan kapanış endeksi dün itibariyle 121 bini bularak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Birileri konuşuyor, ağzı olan konuşur. Biz işimize bakarız. Her şey ortada. Ekonomik hemen tamamı önümüzdeki dönemde olumlu gelişmelerin yaşanacağına işaret ediyor. Ekonomimizin en büyük zaafı olarak gösterilen cari işlemler dengesinde tarihimizde ilk defa 5,4 milyar dolar artıya geçtik. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. Hem gösterge faizlerinde hem piyasa faizlerinde ardı ardına indirimler yapılıyor. Faizler bir önceki yılın sonuna göre bugün ticari kredilerde 15 puan, konut kredilerinde 15 puan, ihtiyaç kredilerinde 18 puan gerilemiştir. Kasım ayında 91,3 olan ekonomik güven endeksi Aralık ayında 93,8’e yükseldi ve yılı zirvede kapadı. 2019 yılı Kasım ayında bankacılık sektöründe sermaye ve yeterlilik oranı yüzde 18,6 seviyesindedir. Bu da tabii nereden nereye geldiğimizi gösteriyor. Bu seviye yüzde 8 olan uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerindedir. Gelişmekte olan ekonomilerden pozitif yönde ayrılan Türkiye’nin kredi risk puanı iyileşmeye başladı.
Borsa İstanbul pay piyasasında yeni pazar yapısı oluşturarak, faizsiz finansman araçları geliştirdi. Uluslararası yatırımlar dünyada azalırken, ülkemiz bu konuda oldukça iyi bir konumda yer almayı sürdürüyor. 2003- 2019 arası dönemde ülkemize gelen doğrudan yatırımların toplamı 217 milyar doları aşmış bulunuyor. Geçtiğimiz Nisan ayında yeniden yapılandırdığımız yatırım ortamını iyileştirme yüksek kurulu eylem planlarını etkin şekilde hayata geçiriyor. Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren yatırım ofisimiz girişimcilere gereken her türlü desteği veriyor. Dünya Bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde 43’üncü basamakta yer alan Türkiye, bu yıl 10 basamak yükselerek 33’üncü sıraya gelmiştir. Önümüzdeki dönem atacağımız adımlarla ülkemizi yatırım yapılabilir en iyi ülkeler arasına yükseltmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
“Dış ticaret açığı yüzde 44,9 azaldı”
Türkiye’nin 2019 yılında Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen faaliyetlerini de açıklayan Erdoğan, “Geçen yıl ihracatımız yüzde 2 artışla 180 buçuk milyar dolara yükseldi. 2018 yılında 54 milyar 323 milyon dolar olan dış ticaret açığımız 2019 yılı sonunda 29 milyar 926 milyon dolara geriledi. Bir başka ifadeyle dış ticaret açığımız yüzde 44,9 oranında azaldı. Dünya ticaret örgütü tarafından açıklanan, 2019 yılı listesinde en fazla ihracat yapan ilk 50 ülke içerisinde ihracat artış oranında 7’inci, mutlak ihracat değer artışında ise 5’inci sıradayız. 2019 yılı ilk 3 çeyreğinde sağlanan büyümeye ihracatın katkısı 4,7 puandır. Bu 18 yılda; ticaretin ekonomik büyümeye sağladığı en yüksek katkıdır. 2020 yılında da iş insanlarımızı dünyanın her köşesine, bayrağımızı taşımaları için destekleyecek, dış ticaret fazlası veren bir Türkiye için gayret edeceğiz. Geçen yıl ihracatçılarımıza 3,2 milyar ile Cumhuriyet tarihindeki en yüksek desteği verdik. Eximbank şube sayısını 20’ye, irtibat ofisini 12’ye yükselterek ihracatçımıza daha da yakınlaştık. Bankacılık sektörünün ihracata yönelik kredilerinin yüzde 53’ünü Eximbank eliyle karşıladık. Kredi ve sigorta programları vasıtasıyla 12 bin 500 firmaya toplam 44 milyar dolarlık ihracat finansmanı sağladık. Eximbank kaynakları ile 2020 yılında 50 milyar dolarlık ihracatın finanse edilmesini hedefliyoruz. Yurt dışı pazarlara çok daha rahat açılmalarını sağlamak için 14 bin 315 ihracatçımıza yeşil pasaport verdik. Kağıtsız ihracat projesi ile tüm ihracat beyannameleri ve tüm belgeleri elektronik ortama taşıyarak dijital gümrük uygulamasını devreye aldık. 56 ilde 67 adet ihracat destek ofisi kurduk. Karekodlu çek sayısı 115 milyonu aştı. Önümüzdeki günlerde karekodlu bono ve elektronik çek uygulamasını da başlatıyoruz. Sınır kapılarındaki araç trafiğini azaltmak için randevulu sanal sıra sistemini önümüzdeki günlerde hizmete alıyoruz. Esnaf ve Zanaatkarlar kredi, kefalet kooperatifi aracılığıyla kullandırdığımız düşük faizli finansman desteği 40 milyar lirayı aştı. Sadece geçtiğimiz yıl 25,2 milyar lira tutarında faiz indirimli kredi kullandırdık. Toplu alım ve tedarik yöntemiyle esnaf ve zanaatkârlarımızın girdi maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini arttırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin otomobilini milletimizin hizmetine sunacağız”
2019 yılı değerlendirmeleri kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının faaliyetlerinden de bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz yıl Eylül ayında ‘2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizi’ kamuoyuyla paylaşarak hız verdik. 2022 yılında seri üretime geçecek olan Türkiye’nin ilk yerli ve milli otomobil prototipini milletimizin takdirine sunduk. Türkiye’nin 60 yıllık hayalinin gerçeğe dönüşmesine bir adım daha yaklaştık. Tanıtımı yapılan prototipler hem dizaynı hem de teknik özellikleri itibarıyla hem milletimiz hem de sektör tarafından beğeniyle karşılandı. İnşallah bu süreci yakından takip etmeyi ve desteklemeyi sürdürecek ve Türkiye’nin otomobilini milletimizin hizmetine sunacağız. Gemlik ilçemize ilk etapta, 1 milyon metrekarelik alana kurulacak fabrikayla üretim yapılacak. Yan sanayinin çok güçlü olduğu Bursa ilimizde Silahlı Kuvvetlerimize ait olan araziye fabrikayı kuralım. Katma değeri yüksek ürünlerin teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını başlattık. Nisan ayında, makine sektöründe desteği hak edenleri açıklıyoruz. Geçtiğimiz yıl, yaklaşık 136 milyar liralık sabit yatırım için 5 bin 691 teşvik belgesini düzenledik. Yatırım teşvikleri sayesinde toplamda 212 binin üzerinde ilave istihdam oluşturacağız. Ekonomimizin omurgasını oluşturan KOBİ’lerimize KOSGEB aracılığıyla 2019’da 2,3 milyar liralık destek sağladık. Kalkınma ajansları ve kalkınma idareleri vasıtasıyla sadece geçtiğimiz yıl 2 bin 87 projeye 1 milyar 49 milyon lira kaynak aktardık. Proje bazlı destek kapsamına aldığımız ve yatırım tutarı 36 buçuk milyar lira olan 7 proje, saylayacağı 7 binin üzerinde ek istihdam yanında, cari açığı azaltmada da önemli katkılar sunacak. Son 17 yılda Organize Sanayi Bölgelerinin sayısını 122 ilave ile 315’e, buralardaki işletme sayısını 42 bin ilaveyle 53 bine, istihdamı da 1 buçuk milyona yakın ilaveyle 1,9 milyona yükselttik. Bu yıl 7 yeni organize bölgesi ve 5 sanayi sitesini hizmete açarak 25 bin kişiye istihdam imkanı oluşturacağız. 2019 yılında ülkemizin çeşitli bölgelerinde 7 ayrı organize sanayi bölgesinin alt yapılarını tamamladık. İstanbul, Balıkesir, İzmir, Bursa, Mardin, Çanakkale, Trabzon, Adana ve Ankara illerimizde ilan ettiğimiz 12 endüstri bölgesinde yaklaşık 45 milyar lira yeni yatırımla yaklaşık 62 bin ilave istihdam hedefliyoruz. 2020 yılının ilk yarısında Adana Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde ilk özel sektör yatırımlarını başlatıyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile ilk etapta 98 Türk 29’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacıyı ülkemize getirdik. 20 yıllık hayalimiz olan Türkiye Uzay Ajansı’nı 2018 Aralık ayında kurduk. Milli Uzay Programını ise bu yılın ilk yarısında ilan ediyoruz. Geçtiğimiz 17 yılda bin 229 Ar-Ge merkeziyle 361 tasarım merkezini hayata geçirdik. Teknopark sayımızı 5’ten 85’e çıkardık. Muğla Teknokent ve Sağlık Bilimleri Teknokent’i bu yılın ilk yarısında faaliyete geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıl TUBİTAK aracılığıyla özel sektörün 3 bin 427 Ar-Ge projesine 700 milyon liraya yakın hibe desteği sağladık. 2’ncisini düzenlediğimiz Teknofest 1 milyon 720 bin ziyaretçiyle 2019’da dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali oldu. Tüm milletimizin, özellikle saran bu heyecan teknoloji ve yenilikçilik coşkusu TEKNOFEST’i bu yıl Gaziantep’te yapacağız. Gaziantep Belediye Başkanımız çok heyecanlı, ‘Biz İstanbul’u geçeceğiz’ diyor. Sahip olduğumuz büyük verinin işlenmesi, bilgiye ve ekonomik değere dönüştürülmesi amacıyla TUBİTAK bünyesinde Yapay Zeka Enstitüsü kurduk. Bu yıl Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli sinyal istihbarat platformunun sitem kabul testlerini başlatıyoruz. 2019 yılında 3’üncü bilim seferimizi gerçekleştirerek geçici bilim üssümüzü Antartika’ya kurduk ve Kutup Araştırmaları Enstitümüzü hayata geçirdik. 4’üncü ulusal Antartika bilim seferini bu yılın ilk yarısında gerçekleştireceğiz” dedi.