'Uygur Türklerine Kimliklerini Unutmaları İçin Baskı Yapılıyor'
Arnavut asıllı Kanadalı gazeteci Dr. Olsi Jazexhi: 'Çin'in, Müslüman Uygur Türklerini hapsederek, korkutarak, kimliklerini unutmaları ve bir güç oluşturmamaları için baskı altına almaya çalıştığını gördüm'
Arnavut asıllı Kanadalı gazeteci Dr. Olsi Jazexhi, "Çin'in, Müslüman Uygur Türklerini hapsederek, korkutarak, kimliklerini unutmaları ve bir güç oluşturmamaları için baskı altına almaya çalıştığını gördüm." dedi.
Uygur Akademisi'nce, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesi'nde düzenlenen programda, Jazexhi, Çin'de tanık olduklarını ve Doğu Türkistan konusundaki izlenimlerini paylaştı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Uygur Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Nasir, Jazexhi'nin Türkiye'ye gelmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, "Şu ana kadar Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti 3 ila 5 milyon Uygur Türkünü çeşitli suçlar yükleyerek, 3 yıldır hapsediyor. Kendilerine her türlü işkenceler yapılıyor. Şimdiye kadar bu gerçekler pek anlatılmıyordu. Çin Halk Cumhuriyeti, kendi lehinde haber yapacağına inandığı ülkelerin gazetecilerini ülkesine davet etti. Daha önceden kurgulanmış kamplar gazetecilere gösterildi. Gazeteciler çok güzel karşılanmış, ağırlanmış, kendileri için şovlar hazırlanmış. Ancak vicdan sahibi bazı gazeteciler, Çin güdümünde haber yazmaya direnmiş." diye konuştu.
Nasir, Jazexhi'nin gerçekleri dünyaya anlatmak için Türkiye'ye geldiğini söyleyerek, "Jazexhi, Çin'de Uygur Türkleri için kurulan sözde eğitim kamplarının eğitim değil ceza kampı olduğunu, insanların işkence gördüğüne tanık oldu. Kamplardaki Uygur Türklerine zorla önceden ezberletilmiş metinlerin okutulduğunu, her şeyin bir tiyatrodan ibaret olduğunu söyledi. O da bunları kamerayla tespit etmiş. Böylece dünya bir gazetecinin gözünden Doğu Türkistan'daki durumu öğrenmiş oldu." dedi.
- "(Aleykümselam) dahi diyemiyorlar"
Olsi Jazexhi de Uygur Türkleri ile ilgili gerçekleri kendi gözleriyle görmek için Çin tarafından düzenlenen etkinliğe bir gazeteci olarak katıldığını belirterek, "Çin'in, Müslüman Uygur Türklerini hapsederek, korkutarak, kimliklerini unutmaları ve bir güç oluşturmamaları için baskı altına almaya çalıştıklarını gördüm. Uygur Türklerinin hakimiyetlerinin azalması için çok sistematik bir şekilde düzenlenen asimilasyon politikalarını görmüş olduk." ifadelerini kullandı.
Gördükleri karşısında şoke olduğunu anlatan Jazexhi, "Gördüklerim karşında çılgına döndüm, çok etkilendim yaşananlardan. 21. yüzyılda insanların hala köle gibi kamplara tıkıldığını ve hapsedildiğini görmeyi beklemiyordum." dedi.
Jazexhi, Müslüman ülkelerin Çin'e siyasi baskı uygulayabileceğine işaret ederek, ancak kendisinin bu konuda umutlu olmadığını kaydetti.
Gördüklerinin kendisinde derin izler bıraktığını vurgulayan Jazexhi, "Kampın birinde karşılaştığım bir Müslüman'a, 'Selamünaleyküm' dedim. Çince merhaba dedi. 'Aleykümselam' dahi diyemiyorlardı. Sadece Çince konuşuyorlardı. Orada insanlara maymun gibi davranıyorlardı." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Uygur Akademisi'nce, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı Yerleşkesi'nde düzenlenen programda, Jazexhi, Çin'de tanık olduklarını ve Doğu Türkistan konusundaki izlenimlerini paylaştı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Uygur Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Nasir, Jazexhi'nin Türkiye'ye gelmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, "Şu ana kadar Çin Halk Cumhuriyeti hükümeti 3 ila 5 milyon Uygur Türkünü çeşitli suçlar yükleyerek, 3 yıldır hapsediyor. Kendilerine her türlü işkenceler yapılıyor. Şimdiye kadar bu gerçekler pek anlatılmıyordu. Çin Halk Cumhuriyeti, kendi lehinde haber yapacağına inandığı ülkelerin gazetecilerini ülkesine davet etti. Daha önceden kurgulanmış kamplar gazetecilere gösterildi. Gazeteciler çok güzel karşılanmış, ağırlanmış, kendileri için şovlar hazırlanmış. Ancak vicdan sahibi bazı gazeteciler, Çin güdümünde haber yazmaya direnmiş." diye konuştu.
Nasir, Jazexhi'nin gerçekleri dünyaya anlatmak için Türkiye'ye geldiğini söyleyerek, "Jazexhi, Çin'de Uygur Türkleri için kurulan sözde eğitim kamplarının eğitim değil ceza kampı olduğunu, insanların işkence gördüğüne tanık oldu. Kamplardaki Uygur Türklerine zorla önceden ezberletilmiş metinlerin okutulduğunu, her şeyin bir tiyatrodan ibaret olduğunu söyledi. O da bunları kamerayla tespit etmiş. Böylece dünya bir gazetecinin gözünden Doğu Türkistan'daki durumu öğrenmiş oldu." dedi.
- "(Aleykümselam) dahi diyemiyorlar"
Olsi Jazexhi de Uygur Türkleri ile ilgili gerçekleri kendi gözleriyle görmek için Çin tarafından düzenlenen etkinliğe bir gazeteci olarak katıldığını belirterek, "Çin'in, Müslüman Uygur Türklerini hapsederek, korkutarak, kimliklerini unutmaları ve bir güç oluşturmamaları için baskı altına almaya çalıştıklarını gördüm. Uygur Türklerinin hakimiyetlerinin azalması için çok sistematik bir şekilde düzenlenen asimilasyon politikalarını görmüş olduk." ifadelerini kullandı.
Gördükleri karşısında şoke olduğunu anlatan Jazexhi, "Gördüklerim karşında çılgına döndüm, çok etkilendim yaşananlardan. 21. yüzyılda insanların hala köle gibi kamplara tıkıldığını ve hapsedildiğini görmeyi beklemiyordum." dedi.
Jazexhi, Müslüman ülkelerin Çin'e siyasi baskı uygulayabileceğine işaret ederek, ancak kendisinin bu konuda umutlu olmadığını kaydetti.
Gördüklerinin kendisinde derin izler bıraktığını vurgulayan Jazexhi, "Kampın birinde karşılaştığım bir Müslüman'a, 'Selamünaleyküm' dedim. Çince merhaba dedi. 'Aleykümselam' dahi diyemiyorlardı. Sadece Çince konuşuyorlardı. Orada insanlara maymun gibi davranıyorlardı." şeklinde konuştu.