'Kalp Damar Hastalıkları Riski Yüzde 90 Azaltılabilir'

SBÜ Öğretim Üyesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Güngör: 'Risk faktörlerinin düzeltilmesi veya tedavisiyle kalp damar hastalık riski toplumda yüzde 90 azaltılabilir' 'Korunma çocukluk yaşından başlamalıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli spor yapma, normal kilonun idamesi, sigara ve tütün ürünlerinin zararları ve kullanılmaması konusunda toplumsal bilinçlenme korunmada temel öğelerdir'

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Öğretim Üyesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Güngör, risk faktörlerinin düzeltilmesi veya tedavisiyle kalp damar hastalık riskinin toplumda yüzde 90 azaltılabileceğini bildirdi.

Doç. Dr. Güngör, Dünya Kalp Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kalp damar hastalıklarının tanı ve tedavisinde modern tıbbi yöntemlerle büyük ilerlemeler sağlanmış olmasına rağmen, kalp krizi ve inmenin tüm dünyada ve Türkiye'de hala en önemli ölüm sebebi olduğunu belirtti.

Güngör, sağlıklı yaşam tarzı ve risk faktörlerinin kontrol altına alınmasıyla bu ölümlerin yüzde 75'nin engellenebileceğinin bildirildiğine dikkati çekerek, bu hastalıklardan koruyucu önlemlerin ve acil bir durumda yapılması gerekenlerin toplumda bilinirliğini arttırmak amacıyla 29 Eylül gününün Dünya Kalp Günü olarak kutlandığını hatırlattı.

Bu yıl ki sloganın "Bir Kalp Kahramanı Olun" şeklinde belirlendiğini aktaran Güngör, "Amaç, hayatımızdaki kalp sağlığı için risk oluşturan faktörleri yenmek ve kalbimizi hastalık daha ortaya çıkmadan korumak, kendimiz ve sevdiklerimizin kalp kahramanı olmaktır. Biz de düşmanın silahlarını, kimlerin risk altında olduğunu ve dikkatli olması gerektiğini ve nasıl bir kalp kahramanı olabileceğimizi özetlemeye çalıştık." ifadelerini kullandı.

- "Bireysel önlemler kadar toplumsal önlemler de gerekiyor"

Güngör, birey hissetmese dahi vücuttaki damarların seneler içinde yaşlandığını ve damar duvarları boyunca kolesterol plakları oluştuğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

"Bu plakların ilerleme hızı ve kalp krizi veya inmeye yol açma olasılıkları, bireyden bireye değişmektedir. Ailesinde genç yaşlarda kalp damar hastalığı olan kişilerin genetik yatkınlık nedeniyle özellikle dikkatli olması gerekmektedir. Yaş, erkek cinsiyet, sigara kullanımı, aşırı kiloluluk, hareketsizlik, hipertansiyon veya şeker hastalığı, LDL kolesterol yüksekliği, HDL kolesterol düşüklüğü risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Risk faktörlerinin düzeltilmesi veya tedavisiyle kalp damar hastalık riski toplumda yüzde 90 oranında azaltılabilir."

Doç. Dr. Barış Güngör, kalp damar hastalıklarından korunmayan kişilerin hayat boyu bu hastalıklara yakalanma riskinin oldukça yüksek olduğunu aktararak, bu hastalıkların nedenlerine ilişkin bilgi verdi.

Kalp damar hastalıklarının gelişiminin seneler aldığını ifade eden Güngör, toplumda çok sık görüldüğünden korunmada bireysel önlemler kadar toplumsal önlemler de gerektiğini anlattı.

Güngör, "Bunun en güzel örneği sigara kullanmayan ancak pasif içicilik dediğimiz sigara dumanına maruz kalan bireylerde de kalp damar hastalığı riskinin artmasıdır. Korunma çocukluk yaşından başlamalıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli spor yapma, normal kilonun idamesi, sigara ve tütün ürünlerinin zararları ve kullanılmaması konusunda toplumsal bilinçlenme korunmada temel öğelerdir. Hastalıklar ortaya çıkmadan bu önlemlerin alınması gerekmektedir. Kısa süreli şok diyetler veya ağır spor aktivitelerden çok, ömür boyu uygulanabilecek, bireyin yaşına uygun yeme alışkanlıkları ve düzenli egzersizler daha önemlidir. Hayat tarzımızdaki değişikliklerin kalp sağlığımızı etkilemesi yıllar almaktadır. Mesela sigarayı bıraktıktan ancak 10 sene sonra risk, sigara kullanmayan bireylerin seviyesine iner." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA