Bakanlıktan 'Tarihi Geçmiş Aşı' İddialarına Yanıt
Sağlık Bakanlığı tarafından, bazı yayın organlarında çıkan “63 bin çocuğa tarihi geçmiş aşı yapıldığı” ve “1,6 milyon aşının depolarda bozulduğu” iddialarına ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, iddiaların tamamen asılsız olduğu belirtilerek, ATS sistemi ve sağlık personeli tarafından aşıların kontrollerinin yapıldığı kaydedildi.
Bazı basın yayın organlarında, Sayıştay raporuna dayandırılarak “63 bin çocuğa tarihi geçmiş aşı yapıldığı” ve “1,6 milyon aşının depolarda bozulduğu” iddialarının belirtildiği açıklamada, “Aşı Takip Sistemi (ATS) fabrikadan çıktığı noktadan insana uygulandığı son ana kadar ısıya duyarlı olan aşıların uygun koşullarda saklandığını takip eden, herhangi bir olumsuzluk olduğunda uyararak sorunun bertaraf edilmesini veya aşının imhasını sağlayan bir güvenlik sistemidir. ATS ile tüm Aile Sağlığı Merkezlerinin yanı sıra aşı uygulamaya yetkili 12 bin 277 uç noktaya kadar aşıların ısı takibi yapılmaktadır. ATS, herhangi bir ısı değişikliğinde son kullanıcıyı uyarmakta ve süre aşımı olması durumunda aşının imhası için uyarı üretmektedir” denildi.
Açıklamada, haberlerde yer alan “miadı geçen aşıların uygulandığı” iddiasının tamamen asılsız olduğu vurgulanarak, “Her ilacın ve aşının uygulaması öncesinde, son kullanma tarihi sağlık personelimiz tarafından ambalaj üzerinde yazılı bilgiden tekrar tekrar kontrol edilmekte; buna ilâveten uygulama öncesi karekod okutularak olası gözden kaçırılma durumlarında sistem tarafından uyarı verilerek bu tip bir hatanın önüne geçilmektedir. Hiçbir sağlık personeli, etkinliğine güvenmediği veya miadı geçen bir ilaç veya aşıyı hastasına uygulamaz. Ayrıca ATS sistemi miadı geçmiş aşıların uygulanmasına müsaade etmez” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, herhangi bir aşı sıkıntısı yaşanmaması adına aşı ihalelerinin en az bir yıl öncesinden yapıldığının aktarıldığı açıklamada, Bakanlığın ana deposuna girdikten sonra aşıların analizlerinin gerçekleştirilmekte ve en az altı aylık stok ile çalışılmakta olduğu kaydedildi.
Her ülke gibi Türkiye’de de olağanüstü durumlar göz önünde bulundurularak yedek aşı alımı yapıldığı açıklanarak, hiçbir koşulda aşı sıkıntısı yaşanmaması için her zaman öngörülen ihtiyaçtan bir miktar fazlasının stoklandığı belirtildi.
Bazı aşıların, tekli doz yerine on/yirmi dozluk flakonlar şeklinde üretildiği bilgisinin verildiği açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
“ Bu ürünler açıldıktan sonra 6-8 saat içerisinde tüketilmelidir. Yeri geldiğinde tek bir bebek için bu flakon açılmaktadır. UNICEF rehberleri, çok dozlu ürünlerde %50-90 arasında değişen oranda, tek dozlu ürünlerde ise %5-15 oranında zayiat öngörmektedir. Diğer taraftan zorunluluk arz etmeyen grip aşısı gibi ürünlerde de yeterli başvuru olmaması durumunda zayiat olabilmektedir. Tüm dünyada yaşanan bu gibi durumlar dışında kişilerin hatasına bağlı soğuk zincir kırılmaları veya son kullanım tarihinden kaynaklı zayiatlarda ise her bir aşı için İl Sağlık Müdürlüklerimizce gerekli soruşturma yürütülmekte, sorumlulara aşı bedeli rücu ettirilmektedir.
Yukarıda özetlenen zayiat oranları, dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında da kabul edilebilir düzey olarak benimsenmiştir. Sayıştay raporunda imha nedeni ile ortaya çıktığı iddia edilen kayıp, aynı yıl aşı bütçemiz dikkate alındığında yaklaşık %0,7’dir ve bu oran toplum sağlığı açısından alınması gereken bir önlemdir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur”
Kaynak: İHA
Açıklamada, haberlerde yer alan “miadı geçen aşıların uygulandığı” iddiasının tamamen asılsız olduğu vurgulanarak, “Her ilacın ve aşının uygulaması öncesinde, son kullanma tarihi sağlık personelimiz tarafından ambalaj üzerinde yazılı bilgiden tekrar tekrar kontrol edilmekte; buna ilâveten uygulama öncesi karekod okutularak olası gözden kaçırılma durumlarında sistem tarafından uyarı verilerek bu tip bir hatanın önüne geçilmektedir. Hiçbir sağlık personeli, etkinliğine güvenmediği veya miadı geçen bir ilaç veya aşıyı hastasına uygulamaz. Ayrıca ATS sistemi miadı geçmiş aşıların uygulanmasına müsaade etmez” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan, herhangi bir aşı sıkıntısı yaşanmaması adına aşı ihalelerinin en az bir yıl öncesinden yapıldığının aktarıldığı açıklamada, Bakanlığın ana deposuna girdikten sonra aşıların analizlerinin gerçekleştirilmekte ve en az altı aylık stok ile çalışılmakta olduğu kaydedildi.
Her ülke gibi Türkiye’de de olağanüstü durumlar göz önünde bulundurularak yedek aşı alımı yapıldığı açıklanarak, hiçbir koşulda aşı sıkıntısı yaşanmaması için her zaman öngörülen ihtiyaçtan bir miktar fazlasının stoklandığı belirtildi.
Bazı aşıların, tekli doz yerine on/yirmi dozluk flakonlar şeklinde üretildiği bilgisinin verildiği açıklamada şu ifadeler kaydedildi:
“ Bu ürünler açıldıktan sonra 6-8 saat içerisinde tüketilmelidir. Yeri geldiğinde tek bir bebek için bu flakon açılmaktadır. UNICEF rehberleri, çok dozlu ürünlerde %50-90 arasında değişen oranda, tek dozlu ürünlerde ise %5-15 oranında zayiat öngörmektedir. Diğer taraftan zorunluluk arz etmeyen grip aşısı gibi ürünlerde de yeterli başvuru olmaması durumunda zayiat olabilmektedir. Tüm dünyada yaşanan bu gibi durumlar dışında kişilerin hatasına bağlı soğuk zincir kırılmaları veya son kullanım tarihinden kaynaklı zayiatlarda ise her bir aşı için İl Sağlık Müdürlüklerimizce gerekli soruşturma yürütülmekte, sorumlulara aşı bedeli rücu ettirilmektedir.
Yukarıda özetlenen zayiat oranları, dünyanın gelişmiş ülkeleri arasında da kabul edilebilir düzey olarak benimsenmiştir. Sayıştay raporunda imha nedeni ile ortaya çıktığı iddia edilen kayıp, aynı yıl aşı bütçemiz dikkate alındığında yaklaşık %0,7’dir ve bu oran toplum sağlığı açısından alınması gereken bir önlemdir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur”