'Tarama Programları Sağlıklı Kalmanın En Önemli Unsuru'
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu: 'Sağlığı kaybetmeden koruma amaçlı hareket etmek, hem birey hem toplum açısından çok önemli. Tarama programları farkındalık esasında toplumun sağlıklı kalmasını sağlayacak en önemli unsurdur' Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl: 'Özellikle Üsküdar merkezli olmak üzere İstanbul'da 100 bin çocuğu kardiyolojik riskler bakımından taradık. Dünya Sağlık Örgütü ile ortak bir proje yaptık. Bu çocuklardan hasta olanları tespit ettik. Ayrıca bu çocukların boy, kilo, kalça ölçümlerini yaparak obezite yönüyle de takiplerini yapabilecek bir strateji ile bu işi gerçekleştirdik'
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, sağlığı kaybetmeden koruma amaçlı hareket etmenin, hem birey hem toplum açısından çok önemli olduğunu belirterek, "Tarama programları farkındalık esasında toplumun sağlıklı kalmasını sağlayacak en önemli unsurdur." dedi.
Sağlık Bilimleri Üniversite (SBÜ) ile SBÜ Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi iş birliğinde düzenlenen Kadın Kalp Sağlığı Sempozyumu'nun açılışında konuşan Memişoğlu, bu tür etkinliklerle sağlıkla ilgili farkındalığı artırmayı amaçladıklarını söyledi.
Memişoğlu, dünyada ölümlerin en büyük sebeplerinden birinin dolaşım hastalıkları olduğunu dile getirerek, dolaşım hastalıklarının etimolojisine bakıldığında hareketsizlik, stres, kilo ve bağımlılıklar gibi insanın kendisinin önleyebileceği kötü yaşam tarzlarının etkisinin çok fazla olduğunu ifade etti.
Özellikle toplumu yetiştiren, geleceği dizayn eden kadınların bu bilinci oluşturmak açısından önemli değerler olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Eğer annelerin sağlığını korursak geleceğimizin de sağlığını korumuş olduğumuzun hepimiz farkında olmalıyız. Daha sağlığı kaybetmeden koruma amaçlı hareket etmek, hem birey hem toplum açısından çok önemli. Tarama programları farkındalık esasında toplumun sağlıklı kalmasını sağlayacak en önemli unsurdur. Risk alanlarındaki insanları tespit etmek özellikle birinci basamak hekimliğinin en önemli işlevlerinden birisi. İstanbul'da biz geçen sene hem meme hem rahim ağzı kanseri konusunda 1 milyona yakın insanı taradık. Gördüğümüz şu, rahim ağzında 780 insanımızı hiç daha farkında olmadan erken dönemde yakaladık. Bu sayede tanı koyup erken dönemde tedavisini yaptık. Aynı şekilde bağırsak kanseri taramamız da var. Kalp ile ilgili de bu hususta büyük bir çaba var. Kadınların kalp hastalıkları erkeklerdekine göre daha sinsi seyrediyor. Bu konuda bizim üzerimize ne vazife varsa elimizden geldiğince desteğe hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum."
- "100 bin çocuğu kardiyolojik riskler bakımından taradık"
SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl de tarama noktasında geçen yıl önemli bir çalışmayı hayata geçirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Özellikle Üsküdar merkezli olmak üzere İstanbul'da 100 bin çocuğu kardiyolojik riskler bakımından taradık. Dünya Sağlık Örgütü ile ortak bir proje yaptık. Bu çocuklardan hasta olanları tespit ettik. Ayrıca bu çocukların boy, kilo, kalça ölçümlerini yaparak obezite yönüyle de takiplerini yapabilecek bir strateji ile bu işi gerçekleştirdik. Bir sonraki yıl aynı öğrencileri yeniden aynı değerler bakımından ölçtüğümüz zaman elimizde, trendin nasıl gittiğini görecek çok önemli veri olacak bir çalışma gerçekleştirdik. Türkiye'de böyle bir verinin şimdiye kadar olmadığını düşünüyorum. Aynı çocukları 2-3 yıl peş peşe takip edebilirsek oradaki obezite ve kalp hastalıkları riskinin çocuklarda nasıl bir trend oluşturduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü çok büyük bir katılım söz konusu."
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Koçoğulları da kanserlerin birlikte değerlendirildiğinde dahi dünya genelinde hala kardiyovasküler hastalıkların kadınlardaki en sık görülen mortalite sebebi olarak devam ettiğini söyledi.
Koçoğulları, kadınların erkeklere göre kendi risk faktörlerini daha az fark ettiğini ve tarama programlarına daha az katıldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ayrıca kadınlık yaşam evreleri, gebelik, menopoz kalp sağlığı açısından ayrıca önlemler gerektirmekte ve önem arz etmektedir. Bu sempozyumların yanında bir süredir kadın tarama programları da yapmaktayız. Son tarama programına göre, 97 kadına bazı ölçekler uyguladık. 39 kadın riskli bulunarak ileri tetkikler için hastanemize çağırıldı. Bunlar içerisinde hem anjiyografik olarak tespit edilen hem de daha ileri işlem yapılması gereken hastaların tetkikleri şu anda devam ediyor. Biz kadın kalp sağlığı noktasında taramaları genişletip önce kendi hastanemizde, daha sonra tüm hastanelerde 'Türkiye Kadın Kalp Sağlığı' risk ölçeğini çıkarmak istiyoruz."
Sempozyum, gün boyu gerçekleştirilecek bilimsel oturumların ardından sona erecek.
Kaynak: AA
Sağlık Bilimleri Üniversite (SBÜ) ile SBÜ Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi iş birliğinde düzenlenen Kadın Kalp Sağlığı Sempozyumu'nun açılışında konuşan Memişoğlu, bu tür etkinliklerle sağlıkla ilgili farkındalığı artırmayı amaçladıklarını söyledi.
Memişoğlu, dünyada ölümlerin en büyük sebeplerinden birinin dolaşım hastalıkları olduğunu dile getirerek, dolaşım hastalıklarının etimolojisine bakıldığında hareketsizlik, stres, kilo ve bağımlılıklar gibi insanın kendisinin önleyebileceği kötü yaşam tarzlarının etkisinin çok fazla olduğunu ifade etti.
Özellikle toplumu yetiştiren, geleceği dizayn eden kadınların bu bilinci oluşturmak açısından önemli değerler olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Eğer annelerin sağlığını korursak geleceğimizin de sağlığını korumuş olduğumuzun hepimiz farkında olmalıyız. Daha sağlığı kaybetmeden koruma amaçlı hareket etmek, hem birey hem toplum açısından çok önemli. Tarama programları farkındalık esasında toplumun sağlıklı kalmasını sağlayacak en önemli unsurdur. Risk alanlarındaki insanları tespit etmek özellikle birinci basamak hekimliğinin en önemli işlevlerinden birisi. İstanbul'da biz geçen sene hem meme hem rahim ağzı kanseri konusunda 1 milyona yakın insanı taradık. Gördüğümüz şu, rahim ağzında 780 insanımızı hiç daha farkında olmadan erken dönemde yakaladık. Bu sayede tanı koyup erken dönemde tedavisini yaptık. Aynı şekilde bağırsak kanseri taramamız da var. Kalp ile ilgili de bu hususta büyük bir çaba var. Kadınların kalp hastalıkları erkeklerdekine göre daha sinsi seyrediyor. Bu konuda bizim üzerimize ne vazife varsa elimizden geldiğince desteğe hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum."
- "100 bin çocuğu kardiyolojik riskler bakımından taradık"
SBÜ Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl de tarama noktasında geçen yıl önemli bir çalışmayı hayata geçirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Özellikle Üsküdar merkezli olmak üzere İstanbul'da 100 bin çocuğu kardiyolojik riskler bakımından taradık. Dünya Sağlık Örgütü ile ortak bir proje yaptık. Bu çocuklardan hasta olanları tespit ettik. Ayrıca bu çocukların boy, kilo, kalça ölçümlerini yaparak obezite yönüyle de takiplerini yapabilecek bir strateji ile bu işi gerçekleştirdik. Bir sonraki yıl aynı öğrencileri yeniden aynı değerler bakımından ölçtüğümüz zaman elimizde, trendin nasıl gittiğini görecek çok önemli veri olacak bir çalışma gerçekleştirdik. Türkiye'de böyle bir verinin şimdiye kadar olmadığını düşünüyorum. Aynı çocukları 2-3 yıl peş peşe takip edebilirsek oradaki obezite ve kalp hastalıkları riskinin çocuklarda nasıl bir trend oluşturduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü çok büyük bir katılım söz konusu."
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Koçoğulları da kanserlerin birlikte değerlendirildiğinde dahi dünya genelinde hala kardiyovasküler hastalıkların kadınlardaki en sık görülen mortalite sebebi olarak devam ettiğini söyledi.
Koçoğulları, kadınların erkeklere göre kendi risk faktörlerini daha az fark ettiğini ve tarama programlarına daha az katıldığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ayrıca kadınlık yaşam evreleri, gebelik, menopoz kalp sağlığı açısından ayrıca önlemler gerektirmekte ve önem arz etmektedir. Bu sempozyumların yanında bir süredir kadın tarama programları da yapmaktayız. Son tarama programına göre, 97 kadına bazı ölçekler uyguladık. 39 kadın riskli bulunarak ileri tetkikler için hastanemize çağırıldı. Bunlar içerisinde hem anjiyografik olarak tespit edilen hem de daha ileri işlem yapılması gereken hastaların tetkikleri şu anda devam ediyor. Biz kadın kalp sağlığı noktasında taramaları genişletip önce kendi hastanemizde, daha sonra tüm hastanelerde 'Türkiye Kadın Kalp Sağlığı' risk ölçeğini çıkarmak istiyoruz."
Sempozyum, gün boyu gerçekleştirilecek bilimsel oturumların ardından sona erecek.