'Demir Eksikliği Ve Kansızlık Saç Hastalıkları Belirtisi Olabilir'
Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Herman Mayısoğlu: 'Saçlı derinin bazı hastalıkları altta yatan medikal rahatsızlıklara bağlı olabilir. Bunlar arasında kansızlık, demir eşikliği anemisi, tiroid bezinin az veya çok çalışması sık rastlanan durumlardır' 'Uygun olmayan temizleyici kullanımı, sık yıkama, sık fön çektirme, sık olarak kimyasal renk ve şekil verme işlemine maruziyet sayılabilecek önemli nedenlerdir'
Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Herman Mayısoğlu, saçlı derinin bazı hastalıklarının medikal rahatsızlıklara bağlı olabileceğini belirterek, "Bunlar arasında kansızlık, demir eşikliği anemisi, tiroid bezinin az veya çok çalışması sık rastlanan durumlardır." ifadesini kullandı.
Medicana'dan yapılan açıklamada, saç hastalıklarının sık karşılaşılan ve psikolojik sorunlara da yol açarak hastaların yaşam kalitesini oldukça fazla etkileyen önemli bir dermatolojik bir problem olduğu vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mayısoğlu, sağlıklı bir saçın parlayan, nemli, düzgün görünen, uçuşmayan ve kolay taranan saçlar olduğuna işaret etti.
Mayısoğlu, saçlı deride yaklaşık 100 bin saç teli olduğunu ve normal koşullarda 50-100 tel arası günlük bir dökülme gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Normal olarak dökülen saçlar gündelik yaşantımızda saçlı deride bir seyrelme şeklinde bir sıkıntıya yol açmaz. Saçlı derinin kendi içindeki kılların bir döngüsü vardır. Anagen yani büyüme evresi 3-6 yıl arasında değişir, katagen yani geçiş dönemi 1-2 hafta ve telogen yani dinlenme dönemi olarak adlandırılan evre de 2-4 aylık bir zaman dilimi içinde tamamlanır. Bu döngü herhangi bir nedenle bozulduğu zaman saç dökülmesi belirgin hale gelir ve karşımıza bir saç hastalığı olarak çıkabilir. Saçlı derideki dökülme bölgesel veya yaygın, ani veya zaman içine yayılmış bir şekilde izlenebilir. Erkeklerde meydana gelen saç dökülmelerinin en sık nedeni erkek tipi saç dökülmesi diğer bir deyişle androgenetik alopesidir. 20'li yaşlarda başlayan bu tablo zaman içerisinde tedrici olarak ilerleme gösterir. Foliküler minyatürizasyon olarak adlandırılan tabloda terminal kıllar, vellüs tüyleri olarak adlandırılan ince, ayva tüylerine dönüşür. Saçlı deri alın sınırı açılır ve tepe kesiminde seyrekleşme ve açılma olur. Kader gibi algılanmakta olan bu tabloda güncel tedaviler hastalığın progresyonunu durdurur ve parsiyel olarak yeni saç çıkışı sağlar. Kadınlarda kadın tipi saç dökülmesi terimi menopoza bağlı hormonal değişikler ile birlikte saçlı derinin tepe kısmındaki saç kaybını açıklamak amacı ile görülür."
- "Saçkıran hastalığı yakından takip gerektirir"
Diğer önemli bir saç dökülmesi nedeninin de yama şeklinde genellikle tek olarak izlenen nadir olmayan ama birden fazla ortaya çıkıp ilerleme gösterebilen saçkıran hastalığı olduğunu kaydeden Mayısoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Genellikle herhangi bir tedaviye gerek kalmadan 3 ay içinde düzelme gösterebilen bu hastalık da yakından takip gerektirir. Diğer bir saçlı deri hastalığı grubu da saçlı deride kalıcı olarak saç kaybına neden olabilen sikatrisyel alopesi grubudur. Burada geri dönüşümsüz kalıcı bir tablo olduğundan bir an önce doğru tedaviye başlamak gerekir. Saçlı derinin bazı hastalıkları da altta yatan medikal rahatsızlıklara bağlı olabilir. Bunlar arasında kansızlık, demir eşikliği anemisi, tiroid bezinin az veya çok çalışması sık rastlanan durumlardır. Ayrıca cerrahi girişimler, yüksek ateş, kilo vererek amacı ile yapılan yoğun diyet sonrası, sistemik enfeksiyonlar hatta şiddetli soğuk algınlıkları sonrası dahi izlenebilir. Yine kanser kemoterapisi sürecinde ve radyasyon terapisi sırasında da geçici ama bazı durumlarda kalıcı olarak saç dökülmeleri izlenebilir. Ayrıca medikal tedavi amacı ile kullanılan bazı ilaçlar da saç kaybına neden olabilir."
Psikolojik bozukluklara bağlı olarak izlenen trikotillomani olarak isimlendirilen saç koparma hastalığının da farklı tablolar ile karşılarına çıkabildiğini ifade eden Herman Mayısoğlu, ayrıca kozmetik nedenlere bağılı olarak izlenen saç dökülmelerinin de daha sık olarak izlendiğini kaydetti. Mayısoğlu, uygun olmayan temizleyici kullanımı, sık yıkama, sık fön çektirme, sık olarak kimyasal renk ve şekil verme işlemine maruziyetin bu katagoride sayılabilecek nedenlerden olduğunu kaydetti.
Saç hastalıklarında tanıya ulaşmak için hastanın ayrıntılı öyküsünün alınarak değerlendirilmesinin ilk adım olduğunu belirten Mayısoğlu, "Saç çekme testi veya bir tutam saç alınarak trikogram testi ile gerçek bir saç dökülmesi olup olmadığına karar verilebilir. Gereken durumlarda laboratuvar verileri ve biyopsi ile tanı kesinleştikten sonra tedaviye başlanır." bilgisini verdi.
Kaynak: AA
Medicana'dan yapılan açıklamada, saç hastalıklarının sık karşılaşılan ve psikolojik sorunlara da yol açarak hastaların yaşam kalitesini oldukça fazla etkileyen önemli bir dermatolojik bir problem olduğu vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mayısoğlu, sağlıklı bir saçın parlayan, nemli, düzgün görünen, uçuşmayan ve kolay taranan saçlar olduğuna işaret etti.
Mayısoğlu, saçlı deride yaklaşık 100 bin saç teli olduğunu ve normal koşullarda 50-100 tel arası günlük bir dökülme gösterdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Normal olarak dökülen saçlar gündelik yaşantımızda saçlı deride bir seyrelme şeklinde bir sıkıntıya yol açmaz. Saçlı derinin kendi içindeki kılların bir döngüsü vardır. Anagen yani büyüme evresi 3-6 yıl arasında değişir, katagen yani geçiş dönemi 1-2 hafta ve telogen yani dinlenme dönemi olarak adlandırılan evre de 2-4 aylık bir zaman dilimi içinde tamamlanır. Bu döngü herhangi bir nedenle bozulduğu zaman saç dökülmesi belirgin hale gelir ve karşımıza bir saç hastalığı olarak çıkabilir. Saçlı derideki dökülme bölgesel veya yaygın, ani veya zaman içine yayılmış bir şekilde izlenebilir. Erkeklerde meydana gelen saç dökülmelerinin en sık nedeni erkek tipi saç dökülmesi diğer bir deyişle androgenetik alopesidir. 20'li yaşlarda başlayan bu tablo zaman içerisinde tedrici olarak ilerleme gösterir. Foliküler minyatürizasyon olarak adlandırılan tabloda terminal kıllar, vellüs tüyleri olarak adlandırılan ince, ayva tüylerine dönüşür. Saçlı deri alın sınırı açılır ve tepe kesiminde seyrekleşme ve açılma olur. Kader gibi algılanmakta olan bu tabloda güncel tedaviler hastalığın progresyonunu durdurur ve parsiyel olarak yeni saç çıkışı sağlar. Kadınlarda kadın tipi saç dökülmesi terimi menopoza bağlı hormonal değişikler ile birlikte saçlı derinin tepe kısmındaki saç kaybını açıklamak amacı ile görülür."
- "Saçkıran hastalığı yakından takip gerektirir"
Diğer önemli bir saç dökülmesi nedeninin de yama şeklinde genellikle tek olarak izlenen nadir olmayan ama birden fazla ortaya çıkıp ilerleme gösterebilen saçkıran hastalığı olduğunu kaydeden Mayısoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Genellikle herhangi bir tedaviye gerek kalmadan 3 ay içinde düzelme gösterebilen bu hastalık da yakından takip gerektirir. Diğer bir saçlı deri hastalığı grubu da saçlı deride kalıcı olarak saç kaybına neden olabilen sikatrisyel alopesi grubudur. Burada geri dönüşümsüz kalıcı bir tablo olduğundan bir an önce doğru tedaviye başlamak gerekir. Saçlı derinin bazı hastalıkları da altta yatan medikal rahatsızlıklara bağlı olabilir. Bunlar arasında kansızlık, demir eşikliği anemisi, tiroid bezinin az veya çok çalışması sık rastlanan durumlardır. Ayrıca cerrahi girişimler, yüksek ateş, kilo vererek amacı ile yapılan yoğun diyet sonrası, sistemik enfeksiyonlar hatta şiddetli soğuk algınlıkları sonrası dahi izlenebilir. Yine kanser kemoterapisi sürecinde ve radyasyon terapisi sırasında da geçici ama bazı durumlarda kalıcı olarak saç dökülmeleri izlenebilir. Ayrıca medikal tedavi amacı ile kullanılan bazı ilaçlar da saç kaybına neden olabilir."
Psikolojik bozukluklara bağlı olarak izlenen trikotillomani olarak isimlendirilen saç koparma hastalığının da farklı tablolar ile karşılarına çıkabildiğini ifade eden Herman Mayısoğlu, ayrıca kozmetik nedenlere bağılı olarak izlenen saç dökülmelerinin de daha sık olarak izlendiğini kaydetti. Mayısoğlu, uygun olmayan temizleyici kullanımı, sık yıkama, sık fön çektirme, sık olarak kimyasal renk ve şekil verme işlemine maruziyetin bu katagoride sayılabilecek nedenlerden olduğunu kaydetti.
Saç hastalıklarında tanıya ulaşmak için hastanın ayrıntılı öyküsünün alınarak değerlendirilmesinin ilk adım olduğunu belirten Mayısoğlu, "Saç çekme testi veya bir tutam saç alınarak trikogram testi ile gerçek bir saç dökülmesi olup olmadığına karar verilebilir. Gereken durumlarda laboratuvar verileri ve biyopsi ile tanı kesinleştikten sonra tedaviye başlanır." bilgisini verdi.