Otizmli Çınar 'Hayatın Dengesini' Sporla Buldu
Otizmli Çınar Öztürk, hem ailesinin hem de eğitim gördüğü vakıftaki eğitmenlerin yardımıyla başladığı masa tenisi, basketbol, bisiklet binme, doğa yürüyüşü gibi sporlarla hayatının dengesine kavuştu Vakıfta birçok sportif aktivitenin içinde yer alarak ayakları üzerinde durmayı öğrenen Öztürk, çabasıyla diğer otizmli gençlere de örnek oluyor Baba Altuğ Öztürk: 'Çınar sporda çok yetenekli, 56 çeşit spor yapıyor. Dengesi çok iyi, doğayı, yürümeyi çok seviyor. Mümkün olduğu kadar yürüyüş yapıyoruz hatta son zamanlarda kamp yapmaya başladık' Anne Yaprak Öztürk: 'Bizim çocuklarımız için en önemli şey sevgi temelli bir ilişki. Ne olursa olsun o sevgiyi hissetmeleri gerekiyor'
AYBÜKE İNAL - Başkentte otizmli 22 yaşındaki Çınar Öztürk, hem ailesinin hem de eğitim gördüğü Otizm Vakfındaki eğitmenlerin sevgisiyle sosyal hayata sımsıkı tutundu.
Oğluyla yıllardır otizmle mücadele eden Yaprak ve Altuğ Öztürk çifti, 3,5 yaşında tanı konulan evlatlarının spora ilgisini AA muhabirine anlattı.
İnşaat mühendisi anne Yaprak Öztürk, oğullarını tanı aldığı günden bu yana özel eğitime götürdüklerini belirterek, bu süreçte aile, öğretmen ve kurum iş birliğinin çok önemli olduğunu ifade etti.
Oğlunun dengesinin, el, göz koordinasyonunun çok düzgün olduğunu ve sporda hızlı ilerleme kaydettiğini söyleyen Yaprak Öztürk, Çınar'ın, spor eğitmeni ile de iyi bir ilişkisi bulunduğunu aktardı.
Anne babaların bu süreçte güçlü bir psikolojiye sahip olması gerektiğine dikkati çeken anne Öztürk, "Ailenin pozitif olması, her şeyin iyi olacağına inanması gerekiyor. Çocuk o enerjiyi öyle bir alıyor ki. Kesinlikle bence zihinsel engelli ailelerinin özellikle otistikler için depresyona girme lüksü yok, o şekilde çocuğa kesinlikle faydalı olmazsınız." dedi.
Anne Öztürk, sevginin engelleri aşabileceğini vurgulayarak, "Bizim çocuklarımız için en önemli şey sevgi temelli bir ilişki. Ne olursa olsun, sürekli o sevgiyi hissetmeleri gerekiyor. Sevgi, problemlerin aşılmasında en önemli faktör." diye konuştu.
- "Doğaya çıkmak Çınar'a çok iyi geliyor"
Baba Altuğ Öztürk de oğullarına otizm tanısı konulduğunda zor bir süreçten geçtiklerini kaydetti.
Bu dönemde öğrencinin öğretmenle anlaşmasının ve anne babanın kendini geliştirmesinin çok önemli olduğuna işaret eden Öztürk, bunun çocuklar açısından çok fayda taşıdığını dile getirdi.
Altuğ Öztürk, "Önce kendimizi geliştirmeliyiz ki çocuğa faydamız olsun. Tabii bol bol sevgi göstermek gerekiyor. Mesela hırçınlığına hırçınlıkla karşılık vermeye çalıştığımız, didişmeye çalıştığımız, inatlaştığım kendi açımdan dönemler oldu. Hiçbir fayda sağlamıyor. Bunları öğrendik zaman içinde. Mutlaka yumuşak, sevgi dolu davranarak ama bolca da hocalarımızdan tavsiye alarak, öğrenerek yaklaşmak gerekiyor. Şu an çok iyi durumdayız." şeklinde konuştu.
Oğlunun spora ilgisini de anlatan baba Öztürk, "Çınar sporda çok yetenekli, 5-6 farklı çeşit spor yapıyor, dengesi çok iyi, doğayı, yürümeyi çok seviyor. Mümkün olduğu kadar yürüyüş yapıyoruz hatta son zamanlarda kamp yapmaya başladık. Doğaya çıkmak Çınar'a çok iyi geliyor." ifadelerini kullandı.
Otizmli çocuğu olan anne babalara da çeşitli tavsiyelerde bulunan Altuğ Öztürk, şunları söyledi:
"Umutsuzluğa ve paniğe kapılmayın, her zaman bir yol bulunabiliyor. Tamamen iyileşmiyor bizim çocuklarımız ama mümkün olduğu kadar sosyal ortama katacak hale getirmeye çalışıyoruz. Beraber dolaşmak istiyoruz, eve kapanmak istemiyoruz. Bunun için de önce kendimizi geliştirmemiz, sakin olmaya çalışmamız gerekiyor. Biz ne kadar sakinsek çocuğa da bu o kadar yansıyor."
- "Aramızda bayağı büyük, duygusal bir bağ oluştu"
Spor eğitmeni Mesut Korkmaz ise Çınar Öztürk'ün ilk tanıştıkları zamanlarda çeşitli öfke nöbetleri olduğunu ancak yaptıkları çalışmalar neticesinde beraber ilerleme kaydettiklerini anlattı.
Çınar'ın spor faaliyetlerinde üst bir noktaya geldiğini aktaran Korkmaz, gencin denge kurma, bisiklet sürme, masa tenisi gibi farklı branşlarda başarılı olduğunu bildirdi.
Çınar Öztürk ile zamanla aralarındaki bağ geliştiğini ve adeta kardeş gibi olduklarını belirten Korkmaz, "Aramızda bayağı büyük duygusal bir bağ oluştu. O üzülünce ben de üzülüyorum, o sevinince ben de seviniyorum." dedi.
Çocuklara sevgiyle yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Korkmaz, zamanla bu davranışların faydasını gördüklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Oğluyla yıllardır otizmle mücadele eden Yaprak ve Altuğ Öztürk çifti, 3,5 yaşında tanı konulan evlatlarının spora ilgisini AA muhabirine anlattı.
İnşaat mühendisi anne Yaprak Öztürk, oğullarını tanı aldığı günden bu yana özel eğitime götürdüklerini belirterek, bu süreçte aile, öğretmen ve kurum iş birliğinin çok önemli olduğunu ifade etti.
Oğlunun dengesinin, el, göz koordinasyonunun çok düzgün olduğunu ve sporda hızlı ilerleme kaydettiğini söyleyen Yaprak Öztürk, Çınar'ın, spor eğitmeni ile de iyi bir ilişkisi bulunduğunu aktardı.
Anne babaların bu süreçte güçlü bir psikolojiye sahip olması gerektiğine dikkati çeken anne Öztürk, "Ailenin pozitif olması, her şeyin iyi olacağına inanması gerekiyor. Çocuk o enerjiyi öyle bir alıyor ki. Kesinlikle bence zihinsel engelli ailelerinin özellikle otistikler için depresyona girme lüksü yok, o şekilde çocuğa kesinlikle faydalı olmazsınız." dedi.
Anne Öztürk, sevginin engelleri aşabileceğini vurgulayarak, "Bizim çocuklarımız için en önemli şey sevgi temelli bir ilişki. Ne olursa olsun, sürekli o sevgiyi hissetmeleri gerekiyor. Sevgi, problemlerin aşılmasında en önemli faktör." diye konuştu.
- "Doğaya çıkmak Çınar'a çok iyi geliyor"
Baba Altuğ Öztürk de oğullarına otizm tanısı konulduğunda zor bir süreçten geçtiklerini kaydetti.
Bu dönemde öğrencinin öğretmenle anlaşmasının ve anne babanın kendini geliştirmesinin çok önemli olduğuna işaret eden Öztürk, bunun çocuklar açısından çok fayda taşıdığını dile getirdi.
Altuğ Öztürk, "Önce kendimizi geliştirmeliyiz ki çocuğa faydamız olsun. Tabii bol bol sevgi göstermek gerekiyor. Mesela hırçınlığına hırçınlıkla karşılık vermeye çalıştığımız, didişmeye çalıştığımız, inatlaştığım kendi açımdan dönemler oldu. Hiçbir fayda sağlamıyor. Bunları öğrendik zaman içinde. Mutlaka yumuşak, sevgi dolu davranarak ama bolca da hocalarımızdan tavsiye alarak, öğrenerek yaklaşmak gerekiyor. Şu an çok iyi durumdayız." şeklinde konuştu.
Oğlunun spora ilgisini de anlatan baba Öztürk, "Çınar sporda çok yetenekli, 5-6 farklı çeşit spor yapıyor, dengesi çok iyi, doğayı, yürümeyi çok seviyor. Mümkün olduğu kadar yürüyüş yapıyoruz hatta son zamanlarda kamp yapmaya başladık. Doğaya çıkmak Çınar'a çok iyi geliyor." ifadelerini kullandı.
Otizmli çocuğu olan anne babalara da çeşitli tavsiyelerde bulunan Altuğ Öztürk, şunları söyledi:
"Umutsuzluğa ve paniğe kapılmayın, her zaman bir yol bulunabiliyor. Tamamen iyileşmiyor bizim çocuklarımız ama mümkün olduğu kadar sosyal ortama katacak hale getirmeye çalışıyoruz. Beraber dolaşmak istiyoruz, eve kapanmak istemiyoruz. Bunun için de önce kendimizi geliştirmemiz, sakin olmaya çalışmamız gerekiyor. Biz ne kadar sakinsek çocuğa da bu o kadar yansıyor."
- "Aramızda bayağı büyük, duygusal bir bağ oluştu"
Spor eğitmeni Mesut Korkmaz ise Çınar Öztürk'ün ilk tanıştıkları zamanlarda çeşitli öfke nöbetleri olduğunu ancak yaptıkları çalışmalar neticesinde beraber ilerleme kaydettiklerini anlattı.
Çınar'ın spor faaliyetlerinde üst bir noktaya geldiğini aktaran Korkmaz, gencin denge kurma, bisiklet sürme, masa tenisi gibi farklı branşlarda başarılı olduğunu bildirdi.
Çınar Öztürk ile zamanla aralarındaki bağ geliştiğini ve adeta kardeş gibi olduklarını belirten Korkmaz, "Aramızda bayağı büyük duygusal bir bağ oluştu. O üzülünce ben de üzülüyorum, o sevinince ben de seviniyorum." dedi.
Çocuklara sevgiyle yaklaşılması gerektiğinin altını çizen Korkmaz, zamanla bu davranışların faydasını gördüklerini sözlerine ekledi.