Keber Tepesi'ndeki Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Dülük Köyü’nde bulunan dünyanın en eski yerleşim alanından biri olan Keber Tepesi’ndeki antik kentte yapılan kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Başkan Fadıloğlu, son yapılan kazı çalışmaları hakkında Kazı Başkanı Prof. Dr. Engelbert Winter’den bilgi aldı.

Keber Tepesi'ndeki Tarih Gün Yüzüne Çıkıyor
Dülük Köyü’nde bulunan alanda birçok medeniyete ev sahipliği yapmış antik kentte medeniyetin izleri hummalı bir çalışma ile gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyor. Birçok medeniyetin izlerini taşıdığı antik kentte profesyonel arkeologlar gözetiminde kazı çalışmaları yürütülüyor. Titizlikle yapılan çalışmalar sonrası tarihi eserler bir bir gün yüzüne çıkarılıyor. Taş sütunlar ise ince bir çalışmanın ardından çıkartılarak korumaya alınıyor. İnce fırça ve kazma darbeleri ile zarar verilmeden eserlerin estetik yapılarının bozulmadan toprak altından çıkarılması için detaylı çalışma yapılıyor. Keber Tepesi’nde yapılan kazı çalışmalarını inceleyen Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Kazı Başkanı Prof. Dr. Engelbert Winter tarafından son duruma ilişkin bilgilendirildi.

Gaziantep ve Dülük, insanlık tarihi açısından çok önemli

İnceleme sonrası açıklamada bulunan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, “Ben öncelikle Engelbert’e teşekkür ediyorum. Tüm ekip arkadaşlarıyla birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da yaklaşık 60 kişilik bilim insanıyla burada kazı faaliyetleri yürütüldü. Daha önce de bunu Sayın Hocam ile konuşmuştuk. Yıllardır Dülük Baba’da kazı yapılıyor ama özellikle Keber Tepe’deki yapılacak kazılarla bu bölgenin tarihi çok daha farklı bölgelere gidecek dedik. Bundan birkaç yıl önce bir iki sondaj kazısıyla bu tespit edilmiş oldu. Son iki yıldır yapılan kazılarla birlikte bir ucu 2. yüzyıla dayanan bir hamam, diğer tarafta 4. yüzyıla dayanan bir kilisenin varlığı söz konusu. Bu da bu bölgede yoğun bir yaşamın olduğunu gösteriyor. Yine özellikle burada hamamın yanındaki bir kazıda çıkan tabletlerde burayla ilgili olarak kent arşivini oluşturan bir noktanın varlığından bahsedebiliyoruz. İnşallah yoğun bir çalışmayla birlikte buranın gerçek manada tarihini, hikayesini ortaya çıkarmış olacağız. Gaziantep ve Dülük, hakikaten insanlık tarihi açısından çok önemli. İnsanoğlu var oldu olalı bu topraklarda hayat devam etmiş. Zaten buradaki kazılarda da görüyoruz ki katman katman bir dönem yaşanmış, yıkılmış, deprem olmuş, yangın olmuş yeniden onun üzerine yeni bir yapı imar edilmiş. Öyle ki mozaik hattının üstüne yeni bir mozaiğin kesitini görebiliyoruz. İnşallah bu yoğun çalışmalarla birlikte tarih tam manasıyla gerçeği ortaya koyacaktır. Tabi bunlar dünya kültür mirasıdır. Dünyanın mirasını dünyaya sunmamız gerekiyor. Bugün Gaziantep’te Türkiye topraklarında, Anadolu topraklarında yüzyıllardır buradan kimler gelmiş kimler geçmiş, buradaki yaşanmışlıkları ortaya koymak adına bizler çalışacağız ve bunu da tüm dünyaya sunacağız. Ben tekrar emeği geçen başta hocam olmak üzere tüm bilin insanlarına teşekkür ediyorum” dedi.



“Roma dönemine ait bir hamamının büyük bir kısmını gün yüzüne çıkardık”

Kazı Başkanı Prof. Dr. Engelbert Winter ise yaptığı açıklamada önemli bulgulara ulaştıklarını belirterek, “Keber Tepesi’ndeki bu yıl çalışmalarımıza Temmuz ayında başladık. Eylül ortası yani bugüne kadar çalıştık. Kazıda 60 bilim insanıyla birlikte çalıştık. Bunların arasında Türkiye’den, Almanya’dan, Danimarka’dan gelen bilim adamları var. Çalışmalarımız çok başarılı bir şekilde geçti. Bir tarafta 2. ve 3. yüzyıla tarihlenen Roma dönemine ait bir hamamının büyük bir kısmını gün yüzüne çıkardık. Diğer tarafta büyük bir bazilika, 4. yüzyıla dayanan bazilikanın büyük bir kısmını ortaya çıkardık. Çok güzel ve kaliteli mozaikleri gün yüzüne çakırdık. Bunların çevre için değil, bölge için çok erken ve önemli buluntular olduğunu düşünüyoruz. Onun için bu yılki kazı çalışmalarımızın çok başarılı geçtiğini düşünüyorum. Bundan dolayı da çok mutluyuz. Bu yılın kazı çalışmalarının sonucuna dayanarak önümüzdeki yıllarda da kazı alanlarını genişleteceğiz, daha derinlere de ineceğiz. Önümüzdeki yıllarda kentselleşmenin nasıl oluştuğunu burada ortaya çıkarmaya çalışacağız. Tabi kazının yanı sıra kazı çalışmalarından sonra restorasyon çalışmalarını da başlatacağız. Ziyaretçiye açılmasını da düşünüyoruz. Yani büyük bir kitlenin gelip bu tarihi yerinde görmelerini de istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA